Yeni Üyelik
21.
Bölüm

18. Bölüm

@zeytan34


18.Bölüm


Ekber evden içeri girdiğin de annesinin sarılmasıyla dün ne kadar üzüldüğünü anladı .Ekber de sarılırınca annesi :'' Oğluşum bütün sevdiğin yemekler hazır bugün kardeşini göndermişsin yorulmuşsun'' diyerek elleriyle yüzünü avuçladı .


Ekber : '' Valla ölüyorum tontonum neyse elimi yüzümü yıkayayım anamın yemeklerinden yiyelim'' diyerek uzaklaştı.


Meral hanım sevinip güzel yemeklerini getirmek için mutfağa gitti.


Elini yüzünü yıkan Ekber masaya oturduğunda babasının surattınınn asık olduğu dikkatini çekti.


Meral hanım böreklerinde iki, üç tane oğlunun tabağına koydu. Ekber yemeyi sevdiği çıtır çıtır peynirli börekleri ağzına yuvarladı. İçinden - annemin böreğinde başka börek böyle nefis olamaz- diye geçirdi.


Mehmet bey :''' Ne zaman gideceksin''diye sormasıyla annesi : ''Nereye gidecekmiş oğluşum''diye merakla sordu.


Mehmet bey kaşlarını çatarak :''İstanbul'a gidecekmiş işleri varmış''diye söyledi. Ne oluyor diye mesajı altan altan Meral hanıma bildiriyordu.


Meral hanım :'' Ne işi , ben daha doğru dürüst oğlumu göremedim ilgilemedim. Gelir gelmez oğluma layık kız aradım, daha istediği yemekler hepsini yediremedim .Hiç bir yere gidemez '' oğlunu tabağına sarmalarından koymaya başladı.


Ekber ağzındaki böreği yutup:'' Gitmem lazım ev sahibi evden çıkarıyor eğer gitmezsem ortada kalırım''diye kendimden emin bir şekilde cevapladı.


Mehmet bey :'' Neden ev sahibi daireden çıkarıyor''diye sordu.


Meral hanım da merakla :'' Evet ne diye çıkarıyor zaten şurada son senen''dedi.


Ekber eline aldığı böreği tabağına indirip':' Ev sahibi oğlunu evlendiriyormuş , evlenince bizim daireyi onlara verecekmiş zaten sözleşmemizde yok yani istediği an daireden çıkarır'' dedim sonunda tabağına bakarak.


Meral hanım üzülerek :'' Ya olmaz ben sana dayanamam , şey yap git işte daireyi tutun hemen geri gel''diye sitem etti.


Ekber :'' Olmaz hem projemde var birde boşu boşuna o kadar uçak parası neden verelim .Bu sene ki dersler de zor önden çalışmaya başlamam lazım ''diyerek savundu kendisini.


Meral hanım :'' Ama dünürlere ne diyeceğiz hem kızla daha görüşmedin ayıp olur . Kız ile görüş tanış beğeniyor musun değil mi ama''diyerek kocasından onay almaya çalışıyordu.


Ekber derin nefes alıp:''Dünürlere ne diyeceğiz bilmem ama gitmem lazım tontonum hem kızla fazla gezersek falan laf çok olur. Nişanda uzun sürecek falan çok dedikodu olur .Siz yavaştan burada her şeye başlarsınız bende geldiğimde düğün olur olmaz mi?'' diyerek orta yol bulmaya çalıştı.


Meral hanım:'' Düğüne kadar hazırlık mi ?Geç mi geleceksin sen düğün , hazırlıkların da olmayacak misin''diye sorduğunda Mehmet bey ters ters Ekber'e bakmaya başladı.


Ekber içinden- neden sofrada konuşuyoruz ki yemekten sonra açsaydınız ya konuyu- diye geçirdi.


Ekber :'' Okul bittiğin de arkadaşında yanında işe gireceğim. Eğer olursa burada şube açacaklar onlara yardım edeceğim, hem kim çalışacak ? Gerekli evraklar var hem işle ilgili bir sürü şey yapacağız sonuçta burada yeni şube açacaklar .Arkadaşla bunları anlaşmıştık şimdi sözden dönemem''dedi.


Mehmet bey :''Bence de sözünden dönmek olmaz annenle ben varız hallederiz sen işini hallet ''dedi iç çekerek.


Meral hanım :''Olur mu öyle şey senin düğünün istediğin gibi olsun hem sen Selçuk ile çifte düğün yapacağım diyordun ayarlamanız lazım işte , düğün salonu falan sen ne istiyorsun Selçuk ne istiyor bunları kim yapacak''diye sitem etti.


Ekber annesinin ellerini avuçlayıp: '' Anne ben Selçuk ile hallederim hem telefon var hem sizde varsınız siz ne derseniz bana uyar fark etmez yani ''diyince..


Mehmet bey:'' Peki ne zaman gidiyorsun''dedi. Oğluna attığı tokat yüzünde yeterince pişmandı gitmesi perçinlemişti bu durumu .


Ekber : ''İki, üç güne gitmem lazım uçak biletlerine bakarım''dedi önemsiz ayrıntıdan bahseder gibi.


Meral hanım :'' O zaman kızla vakit geçir yarında dünürlere gideriz bunları söyleriz gitmesi lazım falan deriz'' diyerek ipleri eline almaya çalışıyordu.


Ekber ayağa kalkıp: '' O zaman müsaadenizle kalkayım Selçuk' un yanına gideyim düğün ilgili meseleleri konuşayım oradan İlay'a yanına gidip söylerim ''dedim.derin bir nefes alıp cevap bekledim.


Meral hanım :'' Ne kızın haberi yok mu? Allah bilir sen de numarası da yoktur? Hem daha yemek yemedin'' diyerek tabağını gösterdi.


Ekber '' Aynen numarası bende yok onu alırım Hem Selçukla biletlere bakacağım daha ayrıca ben doydum baba müsaade edersen çıkayım'' diye onay bekledi


Mehmet bey:'' Müsaade senin Kaan sende abin ile git oturma ''dedi. Kaan börekleri ağzına dikip tamam diye kafasını salladı.


Meral hanım :''O zaman şu böreği ye de öyle çık''diye oğlunun eline bir dilim tutuşturdu.


Ekber annesinin yanağından öpüp dışarı çıkdı.


**


Pastane oturup Kaan ile kızları bekler iken..


Kaan :'' Ben gideyim mi abi arkadaşlar bekler hem siz baş başa konuşursunuz ben fazlalık olmayayım'' diye yavru köpek gibi bakıyordu.


Ekber :'' Ne fazlalığı hem Selçuklarda olacak ama sanırım sen arkadaşlarını yanına gideceksin''elini cebine atıp:'' Al şu yirmiliği karnını da doyur benim yüzünden masadan kalktın ,karnında doyurmadın''dedi.


Kaan: '' Abileri kralı sağ ol, yenge bana emanet aklın burada kalmasın. Senin bir şey ihtiyacın olursa arasın''deyip göz kırpıp gitti.


Garson kızın yanına çağıran Ekber :'' Bana bir çay birde karnımı doyuracağım bir şey varsa getirir misiniz'' diyerek naif bir bakış attı.


Garson kız gülüp: '' Tabi efendim hemen getireyim ''diye gülüp arkasını dönüp giderken kalçalarını da salladı.


Ekber gülüp -acaba ben de mi biri sevsem evlenmeden -diye geçirdi.


Ekber dışından -yok lan -diye demesiyle..


Selçuk'un: '' Sevgilim beklettim mi''diye söylenmesiyle ayağa kalkıp Ela ile İlay'a


: '' Hoş geldiniz ''dedi.


Selçuk kardeşinin ciddi olduğumu görünce:'' Sabah beni uyandırmadan çıkmışsın , kıyamadın mi uyandırmaya?'' ortamdaki ciddiyeti bozmaya çalışdı.


Ekber başını kaşıyarak :''Şey evet hem erken kalkmıştım ''kızlara bakıp :'' Ayakta kaldınız buyurun oturun'' demesiyle Ela çarazındaki sandalyeyi çekti. İlay bir an ne yapacağını bilemeyip Ekber'in karşındaki sandalyeyi çekti. Oturduğu yerden Ekber'e baktı. Ekber gözleriyle yanındaki sandalyeyi göstermesiyle yanındaki sandalyeye geçmesi bir oldu.


Ekber Selçuk'a dönüp: '' Nerede kaldım ,he sabah erken uyandım hem sanayiye gitmem lazımdı .Hem sen gece geç uyumuştun diye uyandırmadım''dedim .Selçuk da Ekber'in karşındaki sandalyeye oturdu.


Garson kız çayla poğaçaları indirip:''Kusura bakmayın bunlar var ''dedi.


Ekber : '' Önemli değil''diye gülüp masadakilere dönüp :''Ee siz ne içersiniz''diye sordu.


Selçuk:'' Bana bir çay Ela çay mi?''diye sordu.Ela kafa sallamasıyla İlay'a baktı:'sen ''dedi.


İlay: '' şey bben de çaay''diye kekeledi.


Garson kız: '' Peki o zaman üç çay '' diye onay istedi.


Selçuk'un kafa sallamasıyla yavaştan masadan uzaklaştı.


Selçuk kardeşine bakıp :'' Sen yemek yemedin mi?''diye önündekilere baktı.


Ekber baını onaylamaz bir ifade ile sallayıp :'' Yok yemedim '' deyip hafif atıştırmaya başladı.


Selçuk:''Meral teyze nasıl ki sen doymadan kaçtın masada''espri yaptı. Aynı zamanda bir soruyu da ifafe ediyordu bu.


Ekber : '' Aslında sevdiğim yemekleri yapmıştı da babam gideceğimi söyleyince soru yağmuruna tuttu ..bende daha fazla soru sormasın diye gideyim yapmam gereken işler var diye yemek masasından kalktım ''dedi.


Ela kaşlarını çatıp :''Nereye gideceksin''diye merakla sordu.


Ekber :'' İstanbul'a sizi de o yüzden çağırdım düğüne kadar gelemeyeceğim ''dedi bakışlarını poğaçasında tutmaya çalışıyordu.


Ela üzgünce: '' Niye yani düğün nasıl olacak ? hem siz konuşmadan nasıl olacak.. '' diye iç çekti.


Selçuk kardeşim dediği dostunun halinden anlayıp İlay'a bakarak:''Gitmesi daha iyi''dedi.


Ela daha da üzülüp:''İyi de daha yeni nişanlandınız peki düğünden ne zaman önce geleceksin''dedi .Selçuk Ekber'e baktı soru cevabın merak ettiği her halinden belliydi.


Ekber poğaçalarını ağzına atıp çayından yudumladı: ''Aslında önce gelmeyeceğim düğün olmadan bir iki gün önce gelirim herhalde ''diye dudağını büktü.


Ela şaşkınlıkla :'' Düğününle kim ilgilenecek ''demesiyle Selçuk:''Ailesi ilgilenir de ,kardeşim beraber her işi yapacaktık ,çifte düğündü''diye Ekber'in gözünün içine baktı.


Ekber :' Hala çifte düğün sen her şeyi halledersin hem baldızınla evleniyorum ikisinin de istediği gibi yer bulursun , yardımcı ol kardeşim hem me

zun olduğum da işe gireceğim onun için yapmam gereken şeyler var , istesem de gelemem'' diyerek sözünü bitirdi.


N-US �{|�c�!


Loading...
0%