@zeytan34
|
20.Bölüm Ekber :'' Ne geçecek öyle mi? İlay'a karşı içimde oluşan öfkemi yeneceğim. Şimdi ne öfkesi falan dersin şimdi söyleyeyim , evleneceğim kızın aklında sadece benim olmasını isterdim nişanı düğümü birbirimizi sevmeye , alışmaya falan çalışacaktım . Şimdiye kadar doğru dürüst bir kıza bakmadım ciddi bir ilişkim bile olmadı ama neden karıma karşı saf sevgimi vereyim'' çemkirdi sinirle. Selçuk eğreti bir gülümseme ile :'' Ee gidince bütün bunlar değişecek mi ? ''dedi Ekber :'' Hiçbir şey değişmeyeceğini bilecek kadar büyüdüm merak etme. Hayattım hakkında en azından bir karar vereyim dedim .Kendimi işimi adayacağım en azından onun başkasını sevdiğini unuturum. Eğer burada kalırsam İlay'ı kıracağım , hadi onu geçtim ailemi üzmeye başlıyorum. Kendim gibi davranmıyorum .İlayla daha nişanlanır nişanlanmaz babama cevap verdim . Bu zamana kadar adamın karşısından ağzını açıp konuşamayan ben millettin içinde babama cevap veriyorum .Kendimi değiştirmek istemiyorum , hem onu kabullenmem için gitmem şart , oldu mu?'' dedi gözlerinden yaşlar süzülerek . Selçuk gözleri dolarak :'' Oldu kardeşim oldu ama geldiğinde karşımda eski Ekber'i görmek istiyorum'' dedi sözlerine sonunda doğru samimi gülümsemesini sunarak. Araba durunca Ekber :'' Peki kardeşim , düzelip geleceğim merak etme sen , yukarı çıkacak misin?'' Selçuk olumsuzca başını salladı : '' Yok gelmeyeyim'' demekle yetindi. Ekber gözlerini silip : '' Ne oldu yengemle mi bozuştun ? '' dedi . Selçuk kaşlarını çatarak '' biraz atıştık'' dedi. Ekber kendi yüzünden atıştığını hissedip :'' Kardeşim bir söz ver , benim yüzünde sevdiğinin kalbini kırma . Ben kimseyi kırmamak için gidiyorum zaten . Eğer İlay beni gerçekten seveceğini bilsem gitmezdim . İlkler özeldir bundan sonra değişse bile duyguları gerçekten sevdiğine emin olamayacağım . Ama sen şanslı adamın tekisin bu şansı elinde kaçırma'' diyerek elini arkadaşının omzuna koyup sıkmakla yetindi. Araba kapısı kapatıp apartmana gireceği sırada :'' Söz kardeşim söz '' diye arkadaşının bağırdığını duymuştu . Merdivenlerden çıkıp kapıyı çaldığında Meyra hanım kapı açıp :'' Ekber oğlum hoş geldin '' diyerek gülümsedi . İki kızının da kaderinde çok dürüst ve çalışkan adamlar vardı ve bu durum Meyra hanımı mutlu ediyordu. Ekber çekinerek :'' Şey efendim Şahin baba evde mi'' dedi . Meyra hanım şaşkınlıkla : '' içerde niye sordun'' demekle yetindi. Ekber :'' Ben helalleşmeye geldim İstanbul da işlerim var biliyorsunuz'' dedi sağ eliyle ensesini kaşıyarak . Meyra hanım şaşırıp :'' Bugün mü ? '' dediğinde .. Ekber : '' evet efendim içeri girebilir miyim ? '' dedi Meyra hanım '' Kusura bakma yaşlılık geç içeri geç'' diye söylemesiyle Ekber içeri girdi. Meyra hanım oturma odasına yönlendirmesiyle içeri girdiğinde masada ailece yemek yediklerini gördü ve çekindi. Meyra hanım :'' Şahin bey damat gelmiş hellalık isteyecekmiş '' dedi hızla konuya girerek. Şahin :'' Hoş geldin evlat bu kadar erken miydi ya'' diyerek masadan kalktı. İlay masada sözlüsünün yüzüne bakarken Ela'nın dürmesiyle ayağa kalktığı Ekber'in gözünden kaçmadı. Ekber :'' Şey efendim evet hakkınızı helal edin'' diyerek elini öpmemle kayın babasının eline uzanıp öptü . Şahin bey : '' Helal olsun , hayırla gidip hayırla gel '' dediğinde Ekber arkasını dönüp Meyra hanımın eline uzanmasıyla elini çeken kaynanası : '' o kadar yaşlanmadık be damat gel bakayım, yanaklarında öpeyim geç otur bakalım ''diyerek yanaklarını öptü. Ekber : '' şey efendim Selçuk aşağıda beni bekliyor müsaadenizle ben çıkayım ?''dedi. Şahin bey şaşkınlıkla : '' O neden yukarı çıkmadı otursaydınız ? '' dedi .Ekber : '' Yok efendim anca yetişiriz , o yüzden aşağıda bekliyordu .''dedi. Şahin bey şaşkınlıkdan kurtulup : '' O zaman müsaade senin , seni tutmayalım ''diyip izni vermesiyle kapıya kadar uğurladılar . Merdivenlerden inerken Ela da İlay'ın kolundan tutup aşağı indi. Elayı gören Selçuk arabadan inip yanlarına doğru ilerledi. Ekber , Elaya dönüp :'' Yenge kendine ve hatunuma iyi bak ' ' diyerek gülümsedi . Ela kaşlarını çatıp :'' İlay'a neden bakıyorum ,sen arayıp sor'' diyerek çemkirdi. Ekber gülerek : '' şey ben Selçuk'u kast ettim'' dediğinde .. Ela utançla : '' Ay özür dilerim ben İlay sanmıştım. Merak etme iyi bakarım ''diyerek cümlenin başında yüzünü kapadığı eli nişanlısıyla buluştu. Selçuk kardeşine bakarak :'' Ela bir gelsene'' diyerek nişanlısının tutuğu eliyle köşeye çekiştirdi . Ekber , İlay'a dönüp : '' Ben gelene kadar evliliğe kendini alıştır ya da nişanı at .Yok devam edeceksen o oğlanı unut , ister unutma ama bir sözde yakarım canını ona göre. Aileme sakin saygısızlık ettiğini duymayayım düğün işini de dediğim gibi istediğin gibi yaparsın ''diyerek sözlerine son verirken İlay'ın gözleri dolmaya başladı. Ekber umursamayarak :'' Neyse bir diyeceğin var mi senin bana ''dedi . Ekber içinden -bir umut ulan desin ki sende orda birine bakma yakarım canını , bir desin en azından , bir umuttum olur - diyerek geçirdi. İlay'ın :'' Yok iyi yollar olsun'' demesiyle son umudunu da içine attı . Ekber - Şimdiye kadar istese denerdi ama bundan sonra beni sevmeye çalışsa neye yarar sevmese neye- diyerek vazgeçti duygularından.. arkadaşlarına doğru ilerleyen Ekber :'' Hadi kardeşim gidelim ''dediğinde Selçuk şaşkınlıkla :'' Ne bu kadar mi vedalaşmanız . ''demesi bir oldu. Ekber :'' Ne bekliyorsun kıza o kadar laf söyledim , en azından terslesin ne bileyim gitme konuşalım her hangi bir şey desin diye tek dediği 'iyi yollar olsun' bizi kendinizle karıştırmayın kardeşim hadi biran önce gidelim'' dedi bıkkınlıkla . Ela :'' Nasıl sadece bunu mu söyledi ''diye hayret etti. Selçuk sinirle :'' Ela sen karışma on ların arasında , hadi gidelim kardeşim '' demesiyle arabaya bindiler . n>||ƽ |
0% |