@zeytan34
|
29.Bölüm Küçük bir dikkat kıvılcımı oluşmaya başladı. Gelip geçici bir heves de olabilirdi aralarındaki kıvılcım ya da sevdalarının başlangıcı olabilirdi. İlay içinden - Çilek kız yerine sevgili, aşkım ,canım daha iyi olurdu ama bu da iyi bu da güzel – diye iç çekti. Ekber'in dondurmayı uzatmasıyla paketini açan kısa bir : '' Teşekkürler '' demekle yetindi. Ekber göz kırpıp : '' Asıl ben teşekkür ederim . Bugün eve tıkılmadık genel de gelmesin diye söylemiyorum ama sanırım bu gece hoşuna gitti'' dedi karısını düşüncelerini yoklayarak .. İlay heyecanla : ''Evet evet çok güzeldi .'' dedi gözlerinin içi parlayarak. Ekber elini ensesine atarak : ''Peki arada çıkarız yemeğe , arada gezeriz tıkılmayız evde . Ayrı eve çıktık mi , eve sipariş ederiz şimdi annem istemiyor sipariş felan sağlıksız diyor bilirsin '' dedi gözleriyle kaldırım taşlarının çıkıntılarını izliyordu. İlay şaşkınlıkla : '' Ne ayrı evi '' dediğinde Ekber kaşlarını kaldırıp : '' Ne istemez misin ? Ben bile bazen izin almadan çıkmak istiyorum , rahat rahat gezmek , hesap vermek falan .Hem eninde sonunda gideceğiz hem ablan şimdiden Selçuğu sıkıştırıyor sen istememen şaşırtıcı ?'' dedi sonuna doğru kendi kendine konuşarak. İlay bir anlık sinirle : '' Hayır ben mutluyum , annemle yemek yapmak Kaan ile şakalaşmak seviyorum gayet zevkli. Ablam kaynanasıyla anlaşamadığı için istemiyor , ben ömür boyu annemle kalmak istiyorum'' dedi dudaklarını bükerek . Ekber gülerek : '' Neden ayrılamıyorsun , ben istemiyorum belki ? '' dedi . karısının ailesini bu kadar benimsemesine şaşırmıştı. İlay sinirini yatıştırmaya çalışarak derin nefesleler alıyordu sonunda : '' Bir kere sen akşama kadar yoksun annemle iş görüyoruz bazen yemekleri falan o yapıyor , o söylüyor ne yapacağımı her işte yardım ediyor etmese bile , sohbeti yeter .Bol bol sohbet edip dedikodu yapıyoruz , hem beni senden çok seviyor diye kıskanıyorsun o yüzden ayrı eve çıkmak istiyorsun'' dedi gülerek . Ekber bir kahkaha atıp bu arada karısını kendine hayran bırakarak : '' Kıskanmak cidden mi ? Sen ciddisin gerçekten ayrı ev falan istemiyor musun ? '' ciddi bir ifadeyle .. İlay'' hayır bak akşamları zor görüyorum seni , ayrı eve çıksak hiç görmeyeceğim ve benim akşama kadar canım sıkılır. Evde annemle iyi vakit geçiriyoruz. Bugün söylemedin ama bu güzel kıyafetleri giydirip , makyajımı o yaptı yani kaynanamla annemden daha iyi anlaşıyoruz .Benim bir kusurum olsa hemen köşeye çekip uyarıyor kimseye söylemiyor neden ayrılayım ki gayet memnunum'' dedi . Ekber ailesini bu kadar benimsemesine sevindi. Ve : '' İyi mutlu olmana sevindim , benimde işte aklım sende kalmıyor. Ayrıca çok güzel olmuşsun '' dedi İlay dudaklarını büküp :'' Buna şike yapmak derler , ben söyledim yoksa farkına bile varmazdın'' dedi gülerek . Ekber gülüp : '' Sen şike falan biliyor musun maçı yani'' dedi şaşkınlık birazda hayretle . İlay : '' Kaan sağ olsun maç izleyince arada bende izliyorum .O da anlatıyor sorunca , sanırım sorularımdan bunalıyor o yüzden cevap veriyor '' dedi gülerek eve yaklaşırken ayağını taşa takılıp düşmesiyle dondurmasıda yer düştü. Ekber şaşkınlık ve panikle : '' İyi misin , bir yeri falan kanıyor mu ?'' derken de kontrol ediyordu aynı zamanda. Ellerini silkeleyip ayağa kalktığında İlay : '' uff ayağım '' diyerek düştüğü yere geri oturdu. Ekber : '' Ayağın iyi mi ? '' dedi inceleyerek . Dizi soyulmuş hafiften kanamaya başlamıştı. Karınsın incitip incitmediğini anlamaya çalışıyordu. İlay gözleri dolu dolu : '' Ağrıyor sadece birazdan geçer , o değil de dondurmam da düştü'' dedi. Kocasının o engin mavilerine bakarak. Ekber elindeki dondurmayı uzatıp : '' Benimkini al , ben yemeyeceğim '' karısının eline verip ,karanlıkta etrafına bakarak : '' Gel buraya , sırtıma tutun'' diyerek arkasını döndü. İlay şaşkınlıkla :'' Ne sırtına mi alacaksın , belin ağrır'' dediğinde Ekber : '' seninle mi , sanayide senden daha ağır şeyler taşıdım. Hadi kimse yok iken bin sırtıma hem ev şurada bir şey olmaz'' dedi . İlay sırtına tutunduğumda diğer elinde dondurmayı yemeye başladı içinden - şanslı bir kızım hem de çok – diye de kıkırdadı. Kocasın evin önüne geldiğinde İlay : '' Hadi indir beni , biri görecek'' dedi endişeyle . Ekber umursamayıp : '' Boş ver bu kadar getirdim seni , cebimden anahtarı çıkar içeri de inersin'' dediğinde İlay gülüp elini ceketin cebine attı , anahtarı çıkardığında : ' ' Nasıl açacağım en iyisi indir '' dedi. Ekber dizleri kırdığında İlay korkuyla boynuna sarılıp : '' Ne yapıyorsun ? '' dedi. Ekber hafif şakayla : '' hadi aç kapıyı yoksa bak atarım seni '' demesiyle anahtarla kapı açtı karısı , Ekber içeri girip kapıyı kapattı. Karısını indirip : '' Ayakkabı olmasaydı içeri bırakırdım '' dedi . İlay gülerek : '' teşekkürler , ben çayı koyayım yanına bir şeyler ister misin ? '' dediğinde Ekber : '' üstümü değiştireyim '' demekle yetindi. Kocası odaya gittiğinde İlay çayın suyu koydu . İçinden - bende üstümü değiştireyim annemgil geldiğinde beni böyle görmesinler bari- diyip odaya girdi .. Kapıyı açmasıyla kocasının vücudunu gördü iç çekip - ah bu vücut .. işte bu fırsat kızım harekete geç- yanına gittiğinde Ekber elindeki tişörtü başından geçirecekti karısını görünce : '' Bir şey mi oldu ? ''diyerek duraksadı. İlay kendi kendini gazlamaya başladı içinden - kızım sen bunu yaparsın kocan değil mi ? küçük bir öpücük en fazla ne olabilir ki , suratına bakamam altı üstü. Ah moral bozma yapabilirsin.. –diye düşünüyordu. Ekber karınsın tepki vermemesiyle endişelenip : '' İlay iyi misin?'' dedi. İlay ayaklarının üzerine yükselip kocasının dudaklarına bir buse bıraktı. Karısının dudaklarına öpmesiyle ayrıldığında içinden - oğlum karın değil mi , bugün sana bakışları , dans bu bir işaret olarak değerlendir- dedi Ekber bir yanı saçmalama derken ellerine hakim olamayıp karısının yüzüne koydu. Karısının pembe dudaklarını esaretine alıp alt dudağını çekiştirdi. Ekber dilini karısının ağzından alıp , üst dudağını dişlerimin arasına alıp aynı muameleyi yaptı. Ellerine hakim olamayıp karısının vücudunun kıvrımlarında dolaştırmaya başladı. Bu sırada zihninden - ah hatları bu kadar keskin miydi , ben neden dikkat etmedim ki – diye geçirdi. İlayla öpüşürken yavaştan yatağa götürüyordu Ekber , yatağa yatırıp öpüşmenin zevkini çıkarırken elini karısının bacaklarında yavaş yavaş yukarı çıkardı. Göğsünü avucuyla sıkıştırıyordu . Ekber - ah göğüsleri bu kadar dolgun muydu ? tam sevdiğim gibi ne büyük ne de küçük – diyerek yoğurmaya başladı. Bir çığlıkla duran Ekber karısının yüzüne bakıyordu. İlay da kocasına bakıyordu . Ekber tekrar karısının dudaklarına yöneldiğinde : '' Ah İlay ev yanıyor n eredesin''diye bağırmasıyla karşılıklı bakıştılar . İlay bir an durup.. w|( |
0% |