Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@zeytan34

3.bölüm


Ekber kardeşinin ne söylediğinden hiçbir şey anlamayıp '' Ne zırvalıyorsun it '' dedi.


Kaan ''İt-mit ayıp oluyor .Peki annemin yaptığını deneyeyim.

Bunca zaman yoksun kardeşin olarak abimi özlüyorum hem annemin o kadar terliğine katlanıp hem babama sanayi de yardım ediyorum seninle bir gece gezmesi istemişim çok mu? "diyerek boynunu eğerek elleriyle gözlerini ovdu.


Ekber ne diyeceğini bilemeyip '' Çok değil de..."der.


Kaan abisini söylediğine hafiften sırıtıp '' Şimdi babamın taktiğini de deneyeyim babam dedi ki ' O it tek takılmasın bir şey olursa bana haber ver ağabeyinin yanında ol hem kız gibi evde oturma' yani karısıyla baş başa kalmak istiyormuş yani her halükarda senle geliyorum abi.''dedi sonunda gülerek.


Ekber Kaan'ın annesiyle babasının yaptığı hareketleri taklit ettiğini anlayıp '' Lan it!!!'' diye bağırdığı gibi Kaan'ın boynunu kolunun altına alıp hafif hafif vurur...


Kaan bağırarak '' Ağabey dur napıyorsun ya!!! Bütün yakışıklılığımı bozdun saçıma dokunma yaaaa'' diye bağırır...


Sesi duyanlar cama ya da balkona çıkıp kardeşlerin şakalaşmasını izler .Meral hanım gürültüyü merak edip dışarı çıkınca iki haylazın yine birbirine girdiğini görür.


Meral hanım'' Ekber ne yapıyorsun !!!!! Bırak çocuğu, rezil olduk yeminle gelirsem ben seni döverim bak'' diyerek etrafa bakıyordu.


Ekber bir yandan kardeşinin saçını bozarken bir yandan annesine '' Sultanım bu iti eşek sudan gelene kadar döveyim de büyüklerinin taklitlerinin yapılmayacağını anlasın. Hem bu it ben yok iken çok rahatmış belli , biraz dersini vereyim anlasın. '' dedi .


Kaan'ın saçı iyice bozulunca '' Pes artık istesen de gelmem! 'istemiyorum' demen yeterliydi. Bende arkadaşlarımla buluşurdum şu halime bak'' diye saçını abisine gösterir.


Ekber ''Oğlum saç bozulur kız mısın sen , Saçım bozulursa gelmem diyorsun .Erkek adam dediğin saç bozulsa bile dışarı çıkar eğlenir. Beğenileceksen doğal halinle beğensinler. Trip atma da gidelim yoksa annem terlikle kovalayacak şimdi. '' deyip yavaş yavaş koşmaya başlar.


Kaan da abisinin peşinden koşar...


Meral Hanım komşusu Gülnaz'a '' Kız Gülnaz , bizim haylazların kusuruna bakma''dedi.


Gülnaz '' Kız Meral oğlun gelmiş gözün aydın ne gürültüsü eğlendik şurada'' der.


Ekber ve Kaan Dereboyu kahveye girip herkese selam verip oturur.


Ekber :''Selami ağabey bir baksana?''


Selami saçları kırlaşmış, saçların yarısından çoğu dökülmüş kırklarında bir adamdır.


Yüzünde yaşanmışlıkların kırışıklıkları. O kırışıklar o kadar yüzüne oturmuştu ki karakteristik özellikleri sanki yüzüne yansıyordu. Kendi halinde çalışıp emeklilere çaycılık yapan Dereboyu kahvenin sahibidir.


Selami ''Vay Ekber sen mi geldin , bir tavşan kanı çay vereyim mi?'' der sebepsizce mutlu olarak.


Ekber :'' Bize iki tane kokulu çayından ver abi, bizim Selçuk'u gördün mü?''dedi.


Selami kaşlarını çatıp :'' Selçuk ? Taksici olan ? ''diye sordu.


Ekber:'' Evet ağabey o Selçuk, kan kardeşim olan taksici. ''diye düzelti.


Selami sonunda kim olduğunu çıkarıp : ''Her neyse , bugün pek görmedim işleri vardır ,iştedir.'' Diyerek görüşünü belirti. Elindeki çayları masaya bıraktı.


Ekber: '' Sağol abi.'' dedi. Selami mis gibi demlenmiş çayından müşterilere dağıtmak için çay ocağının başına gitti.


Ekber kot pantolonundan telefonunu çıkarıp Selçuk'un numarasını tuşlayıp telefonu kulağına götürdü.


Selçuk telefonu açmasıyla: ''Buyur sevgilim. ''dedi sırıtarak.


Ekber: '' Hatun nerelerdesin bizim kahvedeyim yoksun.''dedi sesini kırarak.


Selçuk mutlulukla :'' Sevgilim şuan nişanlımla beraber pastanedeyim, istersen gel.''dedi.


Ekber düşünceli bir şekilde :'' Hatun ayıp olmasın yengeye ben Kaan ile beraberim .Sonra görüşürüz olmazsa'' dedi.


Selçuk kızarak :'' Ne olacak lan . Hem nişanlımla tanışırsın hem baldızımda var, tek değiliz yani.'' dedi.


Ekber : '' He o yüzden çağırıyorsun hem gelirsem yengeyle birbirimize gireriz, benim hatunumu elimden aldı. ''dedi sonunda gülerek .


Selçuk gülerek : ''Birbirinizi yolar mısınız , yolmaz mısınız o tarafını ben bilmem sevgilim. Ama gel seni de özledim tek kişi kesmez beni biliyorsun .Neyse gelin işte hem şurdan şurası telefonla konuşturuyorsun. Hadi gel kapattım.''deyip telefonu Ekber'in suratına kapattı.


Ekber bir telefona birde Kaan'a baktı ,güldü .


Ekber : '' Ee kardeşim , bizimkisi nişanlısıyla ne yapalım''dedi iç çekerek.


Kaan elini saçlarından geçirip ''Seni bilmem ama zaten benim randevum var. Senin ne yapacağını sana kalmış. On dakikaya kalkmam lazım. ''diyerek kolundaki gümüş saate baktı.


Ekber: '' Vay be ite bak on dakikada sattı .Güzel mi bari ?'' dedi düşünceli bir şekilde.


Kaan sırıtıp: '' Eh işte, neyse ben yavaştan kalkayım . Abi unutmadan eve beraber gideceğiz ararsın. ''deyip çayın yarısını içerek kahveden hızla çıktı.


Ekber : ''Eee napalım , bende hatunun ya

nına giderim'' diyerek masaya bir lira bırakıp , pastanenin yolunu tuttu..


Loading...
0%