Yeni Üyelik
34.
Bölüm

31. Bölüm

@zeytan34


31.Bölüm


İlay panikle : '' Ben öyle demek istemedim yani.. şey... geldiğin de konuşsak.'' dedi.


Meral hanım merakla : ''Sen kimine konuşuyorsun sabahtan beri seni bekliyorum , kahven soğudu..'' diyerek gelinini yokladı.


İlay içinden –Ah anne beni öldürüp attın kuyulara Ekber'i de kırdım , niye aradın Ekber ? Arar arar canım hem niye aradın denilir mi? - dedi , içinden kendisine sövdü.


İlay : '' Şey... şeyle konuşuyorum'' dedi panikle..


Ekber gülerek : '' Annem mi yanındaydı, o yüzden kısa kestin demek tamam o zaman annemi telefona versene ''dedi.


Meral hanım gelinin suskunluğunun nedenini merak edip : ''Telefonu ver bakayım ''diyip telefonu elimden alır.


Meral hanım : '' Alo..... oğluşum karınla mi konuşuyordun. Bakayım.. ah aranıza girdim.... Karın söylemeyince merak ettim , kimle konuşuyor diye... yok yok ne sıkıştırması sordum.....aman hep sen söyle ne zaman gelecek torun.... Ne , ne daha var da ne demek......genç misin senin yaşında eşek kalmadı ... bak bak tansiyonum çıktı .... Tamam tamam sen gel konuşacağız.. hadi hayırlı işler..'' diyip telefonu kapattı.


Meral hanım kırgın bakışlarıyla : ''Aşkolsun kızım ne diye oğlana torun mevzusunu oğlana söyledin'' dedi.


İlay ne diyeceğini bilemeyip : '' Şey anne siz bana sorunca bende Ekber'e sorayım, o ne zaman istiyor diye sordum'' dedi .


Meral hanım merakla : '' Ee ne dedi '' dediğinde İlay : ''Şey o sırada siz gelince arada kaynadı soru'' diye geçiştirdi.


Meral hanım suratını asıp : ''Tüh ya neyse akşam sorarsın emi kuzum'' dediğinde İlay başıyla onayladı. Meral hanım '' : sanırım birbirinize ısınmaya başladınız Ekber seni aramazdı '' diyerek gelinini utandırdı.


İlay başını eğerek : '' Şey evet '' dediğinde Meral hanım : '' Neyse keyfim yerine geldi aranız iyi olsun da torun gelir elbet. Ben Tülay ablana gideceğim , işim vardı '' dedi.


İlay : '' Peki anne''demesiyle kaynanası mutfaktan çıktı . İlay da bardakları sudan geçirdi .


İlay sofraya oturmasıyla zil çaldı. Kocası gelmişti.


Kalbi hop oturuyor hop kazanıyordu. Sevmek yaptığı bütün işlerinin külfetini ortadan kaldırıyordu. Sevdiğini beklemek , birde karşılık almak kalbin bütün derinliklerinde hissetmek , bu duygu benliğini yüceltiyor ve var olduğunu hissettiriyordu.


İlay kapıyı açıp güle kocasını karşıladı . karşısındaki adam kocası sadece ona aitti . O gözler , o bakışlar , o gamzelerin sahibiydi. Bu duygu varlığının nedeni olduğunu düşündürüyordu.


Ekber elindeki poşeti uzatıp : '' Hoş geldin öpücüğü yok mu '' diye karısının kulağına fısıldadı.


İlay kapıyı kapatıp , etrafa göz getirdi , kocasının dudağından öpüp hızla mutfağa kaçtı.


Kısa bir süre sonra kocasının sesi kulağına ilişti . Ekber : '' İyi akşamlar benim güzel ailem ''dedi..


İlay içinden – İnsan ses tonunu sever mi?


Ben ses tonunu bile seviyorum. her İlay deyişi .. Beni benden alıyor. – diyeiç çekti.


İlay içeri girdiğin de ev halkının güzler yüzle ve dikkatle kocasına baktığını görünce yerine otururdu.


Kaan gülerek : '' Vay eski abim , ne oldu da geri döndün acaba? '' dedi.


Ekber kaşlarını çatıp : ''Zevzek , ne alakası var ben hep böyleyim '' gamzelerini gösterdi.


Kaan başını onaylar biçimde sallayıp : '' Tabi tabi annemler seni nişanladıktan sonra değiştin . Eskisi gibi değilsin '' dediğinde İlay duyduklarıyla içinden - benim yüzümden , ben onu bu neşesi kaçırdım – diye geçirip tabağına bakıp yemeği yemeye başladı.


Ekber açıklama ihtiyacı hissedip :'' Yok sen de bütün sene İstanbul da geçirince , siz beni unuttunuz araya evlilikte girince öyle oldu neyse maça var misin pc oynayalım''diyerek konuyu değiştirdi.


Kaan : '' Peki neyine , öyle bedavaya oynamam'' dedi bilmiş bilmiş .


Ekber dudaklarını büküp :'' Bilmem ben kazanacağım için düşünmedim '' dedi.


Kaan tek kaşını kaldırıp : '' Ben kazanırsam yarın tamirhanede benim yerime çalışırsın'' diyerek göz kırptı.


Ekber merakla : '' Kazanamayacaksın nasıl olsa da , ne işin var ''dedi.


Mehmet bey kızgın bir ifadeyle : '' Olmaz öyle şey yarın Kaan sen geleceksin , zaten bir şey beceremiyorsun Ekber de kendi işine'' dedi.


Kaan oflayarak : '' Baba yarın arkadaşlarla işim var. Hem nasıl beceremiyorsun daha bugün iki arabayı elden geçirdim'' diyerek itiraz etti.


Ekber dikkatle konuşmayı dinlerken Mehmet bey karısına bakıp kaşını kaldırdı. Bu olmaz demekti.


Meral hanım : '' Doğru söylüyor Kaan yarın işe , işten sonra arkadaşlarla buluşursun hem kavgayı da unutmadık abin de kendi işine, çikolatasına falan iddia girin'' diyerek konuya son noktayı koydu.


Kaan elindeki kaşığı masaya hızla vurup : ''Peki nasıl isterseniz'' diyerek sustu.


Ekber dikkatle kardeşine bakıp :'' Biz hallederiz aramızda, benim işimi merak etmeyin evde ayarlarız hem kardeşimle kırk yılda bir iddia giriyoruz hem ben kazanacağıma eminim '' diyip güldü.


Yemek masasındaki gereksiz muhabbet yüzünden yemek yarım kalmış ve kimse devam etmiyordu.


Mehmet bey : '' Size olmaz dedim bitti , hadi afiyet olsun''deyip yemeğe devam etti.


Kaan sinirle : '' Ben tokum , size afiyet olsun'' diyip masadan kalktı.


Meral hanım : '' Olur mu , hani çok açtın..'' diyemeden küçük oğlu odadan çıktı.


Mehmet bey : '' Herkes yemeği yesin beyimiz toksa peşine düşmeyin , çok şımardı ''deyip karısına baktı.


İlay kocasına baktığında kocasıyla göz göze gelir. Ekber gamzelerini gösterip yemeğine devam etti..


İlay yemekten sonra odayı toplayıp mutfakta ki bulaşıkları suda geçirmeye başladığında arkasından iki kolun sıkmasıyla ufak bir çığlık atması bir oldu.


Ekber panikle : 'Neye bağırıyorsun''dediğinde içeriden Meral hanım girmesi bir oldu.


Meral hanım merakla : ''Ne oldu kızım bir şey mi var''dediğinde İlay içinden - salak İlay , ne diye bağırırsın sanki – diye kendine söylenmeye başladı.


İlay : '' Şey anne ben ııım bö-böcek gördüm .Çok büyük baş parmağım kadar , birden görünce korktum '' diyerek geçiştirmeye çalışır. Saçma yalanına kaynanasının inanmasını istiyordu.


Meral hanım : ''Hay Allah öldürseydin , bir ürerse her yer böcek olur Allah korusun'' diyip etrafa bakmaya başladı.


Ekber karısının söylediği yalana ve annesinin inanmasına gülmek istiyor kendini tutamıyordu.


İlay : '' Şey merak etme anne , bende sevmediğim için bir anda öldürdüm evet evet öldürdüm '' diyerek kendi kendin, onayladı.


Meral hanım : ''Tamam tamam ''diyerek rahatlayıp mutfaktan çıktı.


Ekber duvara yaslanmış kollarını birbirine geçirip : '' Böcek , ben mi oluyorum öldüren de sen, iyimiş''diyip güldü.


İlay korkuyla atan kalbine elini götürüp : '' Ah ödümü kopardın , birden sarılınca ne yapacağımı şaşırdım hem sen neden geldin'' dedi merakla..


Ekber yavaş yavaş yaklaşıp karısının elindeki tabağı alıp : '' Yardıma geleyim dedim , biran önce işin biter sohbet ederiz falan '' deyip eline aldığı tabağı makineye koydu. Diğerlerini dikkatle koymaya başladı.


İlay : ''Ben hallederim sen anlamazsın şimdi düzmekten , hem Kaan ile oyun oynamayacak miydin?'' diyerek eline aldığı tabakları sudan geçirip tezgaha koydu.


Ekber : ''Senden önce anneme yardım ederdim ya da Kaan ile bulaşığa girişirdik yani anlarım. Ayrıca işimizi bitirip Kaan ile oturup oyun oynarız , ne dersin '' dediğinde İlay elindeki bardağı bir anda tezgaha düşürdü. Bardak üç parçaya ayrılınca Ekber : '' Dikkat et yaralanacaksın'' deyip bardağın parçaları toplayıp çöpe attı . İlay dikkatle kocasının davranışlarını izliyor aynı zamanda içinden - şimdi benimi önemsedi bu kadar düşünceli mi yani? – diye geçirir.


İlay gözlerinin önünden hızla bir şeylerin geçmesiyle kendine geldiğinde Ekber dikkatle karısına bakıp : '' İyi misin daldın ?'' dedi.


İlay başıyla onaylayıp : ''İyiyim şey kusura bakma bütün işi sana yaptırdım resmen'' dedi mahcup bir ifadeyle..


Ekber : '' sorun değil '' diyerek karısının elinden tutup kaldırır .Karısının arkasını çevirip sarılır , kulağına


: '' Özledim seni ı

ıım çok güzel kokuyorsun böğürtlen gibi'' dedi.


İlay şaşkınlıkla : ''Böğürtlen mi ? '' dedi.


an�M|�L�( (1158 Kelime) 


Loading...
0%