Yeni Üyelik
36.
Bölüm

33. Bölüm

@zeytan34


Mehmet bey hızla küçük oğlunun üzerine yürüyüp önünde durdu. Ellerini yumruk yapıp : ''Sen bize emir mi veriyorsun it , neyin acelesi bu üniversiteyi bitir sonra sana göre münasip biri bulunur .'' dedi kendini tutarak.


Ekber aralarına girip eliyle babasının elini tutarken : '' Tamam öyle yapacak Kaan''diyerek sakinleştirmeye ve bu sorunu az hasarla bitirmeye çalışıyordu.


Ama Kaan araya girip : '' Ben üniversite falan bekleyemem ve bana münasip kişi falan da bulmayın , Bircan ile evleneceğim , ya gelin gidip isteyelim kızı ya da..'' diyerek meydan okuduğunda...


Mehmet bey sinirle Ekber'i itmeye çalışıp : ''Ya da ne lan it . ne ...ne yaparsın'' diyerek patladı.


Kaan sinirinden gülerek : '' Kaçırırım , sevdiğim kızı alıp giderim yaparım .Ben abim değilim onun gibi olamam istediğiniz kızla evlenemem'' diyerek restleşti babasıyla.


Ekber babasını tutmaya çalıştıkça babası iyice oğlunu iter ve :'' Sen mi gideceksin aha kapı orda it , abini nesi varmış , karısıyla gül gibi yaşıyor işte . işinde gücünde laf getirmedi sen mi laf getireceksin''sinirle bağıra bağıra söyledi.


Kaan seslice gülüp : '' Gül gibi yaşıyor mu ne mutlu ama baksana karısını yüzünü görmeye diye eve uğramıyor düğününe son iki gün kala geldi de halletti , hadi onu da geçtim kız abimi sevmiyor başkasına aşık daha ne olsun'' dedi bütün bildiklerini kusarak.


Ekber yere düşen kırılma sesiyle kapıya baktığında Meral hanım arkasında İlay elindeki tepsiyi yere düşürmüş gördü. Bu sırada Mehmet bey büyük oğluna bakıp: '' O ne demek''diye sordu.


İlay arkasını dönüp hızla giderken Ekber : '' Anne İlaya bakar misin ? '' deyip babasına dönüp :'' Yok öyle bir şey saçmalıyor sadece'' diyerek geçiştirdi.


Kaan : ''Hadi ama abi arkadaşıma aşık , bakışlarından anlarsın '' diyerek ısrar etti.


Ekber sinirle: '' Konumuz ben değilim , sensin unutma''diye uyardı.


Mehmet bey dikkatle Ekber'e bakmaya devam edip : '' Kaan salona gidelim konuşalım , ne kadar ciddisi ona göre bizde isteriz kızı..'' dedi.


Kaan duyduklarına sevinerek : '' Ciddi misin , cidden mi'' dediğinde.Mehmet bey hala Ekber'e bakmaya devam edip : '' Evet şimdi salona gidip iki yetişkin gibi konuşacağız , in yoksa vazgeçeceğim'' sona doğru bağırarak..


Kaan hızla abisinin yanından geçip çıkacak iken Mehmet bey : '' Kapıyı kapat annene de söyle kırılanları toplasın''diyerek otoriteyi tekrar sağladı.


Kaan kapıyı kapatıp çıktı.


Mehmet bey derin bir iç çekip : ''Oğul otur da konuşalım ''diyip Ekber'in koluna hafiften vurdu.'


Ekber ne diyeceğini bilemeyip: '' Peki'' diyip yatağın üzerine kendisini bıraktı .


Mehmet bey sandalyeyi Ekber'in karşısına getirip otururdu.Oğlunun gözlerine gözlerini dikip :'' Şimdi anlat her şeyi bakalım''diyerek bekledi.


Kısa bir sessizlik . 


Ekber'in kalbi hızla atmaya başladı gözlerini halının desenlerine dikip : '' Neyi anlatayım baba''dedi.


Mehmet bey : '' Kaan'ın anlattıklarını'' diye ciddi ifadele baktı. Ekber : '' Saçmalıyor , ne dediğini bilmiyor baba'' diyerek ellerini kenetleyip ellerini incelmeye başladı.


Mehmet bey : '' Hadi oğul çocuk aptal aşık olabilir ama çok zeki olduğunu sende bende biliyoruz. Hem haklıda bana söylediği her şey mantıklı geldi. Bir tek başkasına aşık kısmını anlamadım .Şimdi bana başta sonuna kadar her şeyi anlat'' dedi tüm ciddiyetiyle.


Gözlerini halıdan çeken Ekber babasının gözlerine gözlerini dikip: '' Bak baba söylediği şeyler saçma , aşık falan da değil. Bana aşık yanlış anlamış o ''diyerek karısını savundu.


Mehmet bey ciddiyetini bozmadan : '' Peki o zaman neyi yanlış anlamış evlat , bunu söyle kime aşıkmış İlay '' dedi.


Ekber gözerini babasının gözlerine sabitleyip: '' Kime aşık olacak bana aşık baba '' deyip yutkunup : '' Kim olabilir ki'' diyerek savunmayı sürdürdü.


Mehmet bey derin bir iç çekip : '' oğul küçük değilsin ki döveyim , anlat fazla söyletme de anlat işte''diye bıkkın bir şekilde konuştu. Ekber artık kaçışım olmadığını anlayıp : '' Aslına bakarsan vardı yani öyleydi ama bana aşık yani ...''dediğinde Mehmet bey : '' Baştan anlat , neden istemedin yoksa başkasını seviyor mu?''dedi.


Ekber yutkunup : '' Tamam baştan anlatacağım ama kızı suçlamayın .Yani hepsi benim suçum ilk başta küçük dediğim de istemediğimi size söyleseydim, o zaman kızı da zor durumda bırakmazdım .İlk küçük diye istemedim sizde biliyorsunuz sonra nişan olduktan sonra kendi yaşıttı birinden hoşlandığını anladım. Eğer eğer önceden anlasaydım nişandan önce , yok derdim konuştum kızla hoşlanıyormuş. Küçük kız baba işte zoruma gitti. Başkasını sevmesi ama hep demez misiniz nikahta keramet vardır diye, şimdi birbirimizi seviyoruz'' diyerek noktaladı cümlesini.


Mehmet beyin gözlerinde hüzün görünür gibi oldu , acır gibiydi oğluna.


Mehmet bey :'' Peki evlat mutlu musun seviyor musunuz gerçekten.. yani bana bunu bilmek yeter ''dedi acı gerçeği sindirmek ister gibi.


Ekber hızla kafasını onaylar bir biçimde sallayıp : '' Evet hatta tatile gitmek için izin isteyecektim sizden'' dediğinde Mehmet bey şaşkınlıkla :'' Ne tatilli ?'' dedi.


Ekber ensesini kaşıyarak : '' Şey tam tatil denmez İstanbul'a bir haftalığına iş için gidecektim eğer izin verirseniz İlay da gelsin onu da gezdiririm'' dedi.


Mehmet bey hüzünlü gülümsemesini gönderip : '' Peki gidin bende duyduklarımı sindiririm'' diyip ayağa kalkmasıyla Ekber de oturdu yerden hızla ayağa kalkıp : ''Şey baba bu duydukların..'' diye cümleye başlasa da.


Mehmet bey yarıda kesip : '' Merak etme kimse bilmeyecek , baba oğul arasında ..'' diuerek gülümsedi.


Mehmet bey odadan çıkmasıyla Ekber rahatladı.


Birden Ekber'in aklına İlay'ın gelmesiyle odadan çıktığında eşikte annesının elinde süpürge ve kürekle gördü.


Meral hanım oğlunu görmesiyle doğrulup : '' Oğul iyi misin''demesiyle Ekber kendisini toparlayıp : '' İyiyim anam neden iyi olmayayım sen Kaan'a bakma saçmalıyor'' diyerek annesini teselli etti.


Meral hanım mutlulukla : '' Gerçekten saçmalıyor mu?'' diye ciddi sordu..


Ekber gülüp : ''Gerçekten saçmalıyor anne , ben İlayı seviyorum sadece işlerim yoğun o kadar'' dedi.


Meral hanım oğlunun gülmesinin üzerine : '' Öyle diyorsan öyledir.''dedi.


Ekber :'' Şey İlay nerde o toplasın tontonum'' dediğinde Meral hanım camları süpürürken : '' O odasında bir süre zaman ver ona hem bana ne olmuş taş gibiyim''dedi.Ekber elindekileri alıp : '' Sen taş gibisinde ben anneme iş yaptırmam hem sen salona git de Kaan'ı sakinleştir. Babama yanlış şeyler söylemesin''dediğinde Meral hanım: '' dikkat et elini kesmeyesin o Kaan bir babanla konuşsun daha ben konuşacağım yengesine öyle şeyler söylenir miymiş diye ''dedi.


Ekber gülüp: '' İşte tontonum benim yerime de sor ''dediğinde annesi : '' Sen merak etme'' diyip koridordan kaybolur.


Cam parçaları süpürüp yemekleri de temizleyen Ekber hepsini mu

tfakta çöpe attı. Odasına gidip kapıyı açmak ve açmamak arasında kararsız kaldı..


Loading...
0%