Yeni Üyelik
37.
Bölüm

34. Bölüm

@zeytan34


******


Odaya girdiğimde karısının ağladığını gördü..


Ekber içinden -Hadi ama ben ağlayan insanlarla konuşamazdım bile.- diye içinden geçirdi.


Odada kalmak ve çıkmak arasındaydı.


Ekber düşünceli bir ifadeyle : " İlay "demesiyle...


İlay hızla koltuktan kalkıp : " Ben her şey için özür dilerim , böyle olmasını istemezdim " iyice ağlayıp yere çöktüğünde Ekber ayakta Ne yapması gerektiğini düşündü.


İlay hüngür hüngür ağlıyordu..


Ekber savunmaya geçip : " Hadi ama benim hiç bir suçum yok , bak o daha küçük aşık ve kızı başkası istiyor bunalım da , ne dediği bilmiyor üzme kendini "dediğinde bakışlarını karısından alamıyordu.


İlay sesi tiz bir şekilde : " Ben onun için ağlamıyorum. Çokta hak ettim bu kadar nasıl belli etmişim anlamıyorum. seni rezil etmişim bilmeden çok üzmüşüm baksana , sense beni hiç kırmadın ailen son derece haklı onlar oğullarını , Kaan abisini mutluluğu istiyor şimdi ben onların yüzüne nasıl bakacağım.."diyerek elleriyle yüzünü kapattı.


Ekber yere oturup ellerini karısının yanaklarına koyup : "Gözlerime bak İlay bana bak güzelim , hayat bu olacaktı , olacaktık . Ki seninle olalım kaderimizde bu varmış be güzelim daha çok şey yaşayacağız. Acı , tatlı ve bu evde olduğumuz sürece bunlara ailemde tanık olacak ve sen annemi , annem diye kabul ettiysen güzelim , benim tonton annem seni kızı gibi hatalarınla da kabul eder " dedi.


İlay dolu dolu gözleriyle bakarken kızın ne hatasını olduğunu düşündü. Tek düşündüğü sevmek olan bir kızın ne hatası olabilirdi ki ?


Ekber içinden - Ona yaptığım haksızlıktı. İstemediği halde beraber olamazdım .Her şey baştan yanlıştı.. Kaan haklıydı aslında her şey mecburiyetten ibaretmiş bunu anladım. – diye geçirdi.


Ekber eleriyle karısının göz yaşlarını silip : " Hadi gülümse , gülmek sana çok yakışıyor. Seninle iki hafta sonra İstanbul'a gidiceğiz orda gezdiririm biraz ortam değişikliği iyi gelir. Hadi biraz uzan güzelim unut hiçbir şey olmadı diye düşün" diyerek karısını kucağına alıp yatağa yatırdı.


Ekber: " Sen uyu ben gelirim" diyip

odadan çıktı.


.Ekber salona doğru gittiğinde , Mehmet bey kardeşine : " Neden anlamıyorsun , küçüksün hadi her şeyi geçtim . Okumuyorsun , evleneceksin. Peki mesleğin ne olacak , para nereden getirip de geçineceksin "dediğini duydu.


Kaan kendine hakim olmaya çalışarak : " Baba Allah aşkına sabahtan beri ne anlatıyorum , diyorum ki deli gibi aşığım diye , ne yapmaya çalışıyorsunuz abim gibi olamam ben , beni böyle kabul et" demesi ile hızla odaya giren Ekber sinirle: " Koçum ne varmış bende de , beni gibi olamazsın "dediğinde ...

.


Mehmet bey ve Meral hanım ayağa kalktı .


Ekber ses tonunu artırıp : "Söylesene koçum , bak ne var halimde "dedi . Ekber'in artık başı ağrıyordu.


Kaan nefesi dışarı verip mavi gözlerini abisine dikip gülerek : " Abi gerçekleri duymak istiyor musun" dedi kendinden emin bir şekilde .


Ekber tereddütle: "Evet" dediğinde abisinin yanına kadar gelen Kaan : " Seni deli gibi severim abi ama gözlerin eskisi gibi değil , sen eskisi gibi değilsin. Evlenince hayat değişmiyor ama sevmediğin bir kız olunca değiştin mecburen.Kızı eşin yaptılar , en azından anladım seni , dedim abimi kimseyle ilgisi alakası olmayan eşi olacak kişiye kendini adayacak dedim ama abi" deyip elini abisinin kalbine koyup : " Burası atmıyor , onu gördüğünde elin ayağın birbirine dolanmıyor. Onun canı sıkınmış , ne yapmış , yemek yemiş mi , ne bileyim ağlamış mi , hiç bir şey düşünmüyorsun "dedi gülerek : " Gözlerin herkesin sana hayran bırakan gözlerin , abi sen bir tek kişiye sakladığın gözlerin , ona dolu dolu bakmıyor" dedi.


Ekber ne demeliydi içinden - sonuna kadar haklı- diye geçirdi..


Ekber eliyle saçlarını dağıttıktan sonra : " Sen haklısın be birader bunların hiç birini , hissetmiyorum ama ilerde oda olacak. "dedi.


Kaan'ın tebessüm edip : " Hadi ilerde olacak ya , gerçekten sevebileceğim kişi çıkarda onun karşısına istediğin gibi çıkamazsan "dediğin de...


Mehmet bey sinirle : ''Kaan yeter bu kadar zırvalıkladığın "" demesiyle gerçekler Ekber'in beyninde bir bir dolaşmaya başladı.


Ekber mahcup bir ifadeyle : "Baba Kaan bu kadar seviyorsa , sevenleri bence ayırmayalım .Ben elimden geldiğince yardım edeceğim" dedi.


Mehmet bey büyük oğlunun başını eğişi ve konuyu değişmesiyle : "Bilmiyorum okul işi ne olacak" dedi düşünceli düşünceli..


Ekber yutkunup : " Baba ben Kaan'a kefilim , okulu dışarıdan hal eder .İşe gider , gelir sana laf söz getirmez. Bundan sonrada düzelmek için elinden geleni yapacak" dediğim de...


Kaan mutlulukla :" Abim be" deyip abisine sarıldı. Ekber sarıldığın da - Aynen ya abi- diye içinden geçirdi.


Meral hanım kızgınlıkla Kaan'a : " Yürü odana hayta seni ,

bundan sonra sözümden çık , ben biliyorum sana ne yapacağımı "dedi.


Kaan mutlulukla :" Eeeyt be evleniyorum "diyerek annesinin iki yanağından öptü.


Meral hanım annelik duygusuyla :" Açsındır sen şimdi , odana git ben getireyim "dedi ve salondan çıktılar.


Mehmet bey : " Oğlum iyi misin" dediğinde...


Ekber gözlerini kaçırıp : " Bilmiyorum baba ama biraz nefes almam lazım "dedi.


Mehmet bey oğlunun iyi olmadığını düşünüp :" Bence de nefes al dolaş ama telefonun yedi yirmi dört açık olsun yeter "dedi.


Ekber hızla kafasını sallayıp kendini evin dışına attı.


Ekber nereye gidecekti cebinden bir dal sigara çıkarıp yaktı. Yavaş yavaş mahalleden çıkarken Nisan'ın lambası açık olduğunu gördüğün de en iyisi bir uğrayayım diyerek etrafa baktığında kimse yoktu.


Laf söz çıkmasından korkuyordu.


Merdiveni çıkıp zili çaldığında Nisan : " Kim o " diye sesini duydu.

Ekber : " Benim Ekber hani iş arkadaşın olan "diye güldü.


Nisan'ın kapısı açıldığın beyaz yüzüyle karşı karşıya kaldı Ekber.


Ekber içinden - bir hayalet mi ? Lanet ! O da ne : "Hassiiii..... Bu ne Nisan " diyerek tepki gösterdi.


Nisan gülerek : " Ne yapayım can sıkıntısı , hem bu kadar abartmana gerek yoktu "diyerek içeri buyur etti. Ekber içeri girdiğinde bilgisayarda karaoke de -Müslüm Gürses'in Affet- şarkısını çalıyordu.


Ekber gülerek : " Hayırdır Nisan dertli misin , biralar müzik falan" dedi.


Nisan gülerek : " Ne yapayım ya can sıkıntısı , ben gidip yüzümü yıkayıp geliyorum " diye izin istedi.


Ekber içinden -ne kız ama hayatı dolu dolu yaşıyor – diye geçirdi.


Ekber gülerek : "Git yıka da bir makyajsız göreyim seni , merak ettim " dedi.


Nisan : "hahaha çok komik "diyerek banyoya gittiğin de , Ekber oturup müziği dinlemeye başladı. Bira şişelerinden açık olanı alıp kafaya dikti .


Ekber içinden -Tam benlik ortam diye iç geçirdi. Hayata her şeyi tam düzelttim derken yine tepe taklak oluyordu.Ne trajedi. – diye geçirdi.


İçeri Nisan'ın girmesiyle ağzına diktiği içkiyi Ekber masaya bırakıp : "Vay be yüzün çok güzel , neden makyaj yapıyorsun ki , baksana güzelim çok küçük gözüküyorsun " dedi hayretle .


Nisan arkadaşının yanına oturup : " Öküz "deyip dürtü .

Ekber içkinin etkisiyle Nisan'a yaklaşıp : " Yalan mi ?"dediğinde göz göze geldiler . Ekber içinden - kalbime ne olmuştu neden böyle maratona çıkıyordu ? Nefes alamıyorum resmen ... Bu kız böyle çok güzel miydi ? Mini şort üstüne u

zun kollu ,bol yırtık bir tişört ya dudakları... – diye geçirdi.


İç çeken Ekber daha da yaklaştı..


Loading...
0%