Yeni Üyelik
38.
Bölüm

35. Bölüm

@zeytan34

Nisan'ın kendisini geri çekmesiyle Ekber öylece kaldı.


Ne yapacağını bilemeyip birayı tekrar içti.


Nisan : " Ekber...... şey iyi misin " dedi tereddütlü sesiyle..


Ekber buruk bir gülümsemesiyle : " Neden iyi olmayayım

ki ? "dedi .


Nisan boş bulunup : " Şey benim biramı içiyorsun , sen genelde içmezsin kimsenin şişesinden de. "dedi .


Kısa bir sessizlikten sonra Ekber : " Bilmiyorum Nisan, Kaan yakında evleniyor" demekle yetindi.


Nisan ayağa kalkıp şaşkınlıkla : " Ciddi olamazsın , ayy çok mutlu oldum" dedi.


Ekber gülerek : " Bilsem daha önce söylerdim ama sonuçta ilk sana söyledim "diyerek gözlerini önündeki biradan geçirdi.


Nisan zıplayarak : " Ay Kaan ne mutludur şimdi , Bircan için az anlatmıyordu "dediğinde Ekber şaşırarak : " sana da mi anlatıyordu ?" dedi.

Nisan kırgın bir sesle : " Ne yani , ben yabancı mıyım ablasıyım "dedi tek kaşını kaldırarak..


Ekber savunmaya geçerek : " Öylesin " deyip iç çekerek : " Artık ben kalkayım sonra konuşuruz "diyip kalktı.


Nisan şaşkınlıkla: " Aaa yeni geldin , benimde canım sıkılıyordu , burada kalsan olmaz mi ? " diye küçük kız bakışlarıyla baktı arkadaşına baktı.


Ekber içinden -Cidden çok tatlı – diye iç çeken Ekber : "Olur da şey" deyip saçlarına elini attı : " Yani yanlış anlaşılırız .Şimdi burası küçük yer ve dedikoduyu da çok severler , kimse göremeden çıkayım" dedi .


Nisan oflayarak : " Hadi ama boş ver milleti , hem sabah kimse görmeden işe gideriz . Hem ben yatamıyorum , biliyorum karına ayıp oluyor ama korkuyorum Birol ' u aradım gelsin kalsın falan diye , o derece , hem bu gece rahat uyurum olmaz mi ? Hadi ama arkadaşını ne kadar yalvarttın ama." Diyerek gözlerini belerterek bakar.


Ekber onaylar biçimde kafasını sallayarak : "Tamam , tamam zaten bu gün kafamı dağıtacaktım sonra eve gitmeyecektim. Korkuyorsan buraya ben İlay'ı gönderirim , kız kıza kalırsınız . Biz İstanbul'a gidince bizde kalırsın "diyip koltuğa bıraktı kendini.. .


Nisan umursamaz bir ifade takınıp : "O zaman karaoke yapalım .Ne dersin , soğuk bira da getireyim" diyerek ayağa kalktı..


Ekber canı sıkkın bir ifadeyle : "Gerek yok kareokeye falan , ben yapamam. Sevmediğimi biliyorsun. Açalım şuradan Müslüm Gürses'ten Affet onu dinleyelim. İçeriz sonra da ben şurada yatarım" diyerek koltuğu gösterip koltuğa kafasını yasladı.

Nisan dolgun dudaklarını bükerek : " Amaaaa "diye itiraz etti.

Ekber tam cevap verecek iken cebinden o bilindik melodi çaldı.


Telefonu cebinden çıkardığımda -Aslan babam - yazısını gördü. İçinden - açma bir saatte olsa keyfini bozma Ekber - dedi..


Ama hep babaya kusur edilmemesi öğretilmiş Ekber muallakta kaldı. Derin bir nefes verdi.


Telefonu açıp : '' Efendim baba ''dedi. Hattın karşıdan Mehmet bey : ''Nerdesin sen ''diye sordu.


Zaman hızlı mi geçmişti ?


Ne kadar nefes alabilmişti ? ruhundaki pragalar bu kadar mi ağırlık yapmıştı ki hiç bir şeyin farkına varamıyordu?


Ekber : '' Nisan'ın yanındayım bir sorun mu var ''dedi.


Mehmet bey duyduklarıyla sinirlendi ve : '' Eve gel çabuk ''diye otoritesini konuşturdu. Ekber içinden - ben sana dedim Ekber açma diye- geçirdi.. Ruhu ezik , suskunluğu dünyaya bir isyan çiçeğiydi. Kimseye itiraz etmeyip kendisine karşı yargılarını kabul etmesi patlayacak volkanın birikintileriydi.


Derin bir nefes verdi.

Ekber : '' Baba Nisan korkuyormuş. Annem uymuyorsa bu günlük yanında kalsa yarın kuzeni gelecek'' diyerek ısrarda bulundu.


Ekber'in yaşı kaç olursa olsun kendini bir emir eri gibi görmesiydi aslında mesele ..


İtirazsın kabul edip duygularını verilen şartlara uydurmasıydı sorun.

Mehmet bey konuyu dağıtıp : '' Ekber bu kardeşinle başa çıkamıyorum. Çabuk eve gel.'' diye sitem edip telefonu kapattı.


Ekber sorunlardan bunalmıştı .


Kardeşinin hatalarını kapatıp kusurlarını örtükçe başka bir sorunla huzurunu bozuyordu. Ruhu sıkılıyordu bu durumdan artık.


Nisan arkadaşının bakışlarındaki hüznü görüp : "Bir sorun mu var ? "diye sorunca.. Ekber mahcup bir ifadeyle : 'Eve gitmem lazım , babam çağırdı da "dedi.

Nisan bakışlarını halısının desenlerinde tutup : " Ama burada kalacaktın "diyerek hayal kırıklığını belli etti.


Ekber gamzelerini sergiye sunup : "Merak etme , gelmeye çalışacağım küçük kız "diyerek ayağa kalkıp çıktı. Geldiğim gibi geri evine gitti. Kapıyı çaldığında annesi karşılamıştı.


Meral hanım gözleri dolu dolu oğluna bakıyordu. Ekber elleriyle tonton annesinin yüzünü tutup : " Ne oldu sen ağladım mı ? " diye sordu şaşkınlıkla.

Meral hanım olumsuzca başını sallayıp : "Ne ağlaması , gözüme toz kaçmış ." dedi ve ekledi : " hem kapıda durma babanla Kaan kavga ediyor bir bak hele oğlum" dedi.


Hızla içeri giren Ekber babasının : " Valla benim yaptığım da yapabileceğimiz de bu , bunu kabul ettin ,ettin . Etmezlerse elimden başka bir şey gelmez " dedi sinirle soluyarak.


Kaan ses tonuna hakim olamayarak : 'Baba bu evde nasıl kalalım. Zaten kalabalığız , yer bile yok" dedi.


Mehmet bey sıkkın bir ifadeyle : '' Senin odana eşya alırsak oldu , bitti. Zaten her şeyi yeni aldım. Hem abin bile kabul ediyor , sen piyasada bile yoktun ittt" sonunda bağırarak...


İçeri giren Ekber davudi bir sesle : " Ne oluyor ?Sesiniz mahallenin diğer

uçundan duyuluyor." Dedi.


Mehmet bey sinirden gülerek : " Kaan beyimiz bizi beğenmiyor , daha şimdiden ayrı ev istiyormuş "dedi sinirle..


Ekber Kaan' a dönüp sinirle : " Oğlum derdin ne ? Gitmeden senin sorunu çözdüm. Şimdi ne varda babamla kavga ediyorsun" dedi.


Kaan savunmaya geçerek : " Ne mi abi , nerde kalacağımı sordum altı üstü , babam odanda dedi Allah aşkına " dedi hızla bir nefes vererek..


Ekber şaşkınlıkla : "Eeeee ne var bunda "dedi.


Kaan sinirle : " Bana hiç mi masraf yapmayacak mi ?"dedi. bakışları babasında sinirleri muallaktaydı.


Ekber oflayarak : "Oğlum bir isteme faslı olsun sonra konuşuruz "dediğinde kardeşi itiraz edip : "Ben evimi ayırmak istiyorum . Sonradan sorun olmasın diye söyledim "dedi.


Ekber bariton sesiyle :" Otur şuraya konuşalım .Baba sende yorgunsundur yatacak misin ? "dedi.

Mehmet bey oğlanlarının sorunlarını duydukça baş ağrısı çoğalıyordu. Keşke bir kızım olsaydı diye iç çekiyordu.


Bir kızım olsa bir kahve yapar ve televizyonun karşısında karşılıklı içeriz diye geçirdi içinden...


Mehmet bey : "Benim başım ağrıdı. Biraz da sen uğraş şu itle "diyerek salonun terk etti.


Ekber kardeşine dönüp sinirle : " Sen ne istiyorsun ?" dedi.


Kaan umursamaz bir ifadeyle : " Ne yapayım , şimdiden söyledim kötü mü yaptım yani " dedi.


Ekber yüzünü sıvazlayıp : " Tamam istediğini yaparız . Sen şimdiden alıştırma yap , yatağın odanın, yediğin yemeği, elektrik suyu bunları ödemeye başla" dedi maç hakkında konuşur gibi.

"

Kaan kaşlarını çatıp : ' Olur mu öyle şey? '' dedi.


Ekber : " Valla birader kimse babanın hayrına şu dünyada sana bir şey yapmaz .Yok illa ayrılacağım diyorsan , o ayrı karın yemekti , temizlikti bunları biliyorsa birazda şanlısın" dedi,.


Kaan üzgün bir tonda : " Bircan öyle şeyler anlamıyor" dedi sonuna doğru sesi kısılarak..


Ekber bariton bir sesle : " O zaman bizimle inatlaşacağına , evliği hallet . Sonradan baktın ki evlilik işi beceriyorsun , her şeyinde üstesinden geliyorsun zaten ayrılırsın .Kimse sana ömür boyu anne ve babanla otur demiyor. Bak zaten abin olarak bende yardım edeceğim ama bazı şeyleri aceleye getirme "dedi.


Kaan boynunu büküp : " Peki abi" dedi. Ekber samimi bir tonda : "Bir sorun olursa direk babamın yanına çıkacağına bana gel "dedi. Başıyla onaylayıp müsaade isteyip salondan çıktı.Ayağa kalkan Ekber dışarı çıkacağında karısının : "Ekber nereye? " demesiyle arkasına dönen Ekber karısına baktı.


Karısını gözlerini kıpkırmıız gören Ekber : "Şey Nisan'ın yanına gideceğim . Bir sorun mu var , yatsaydın keşke '"dedi ilgisiz bir tavır takınarak.


İlay kocasının yanına gelip : " Gitmesen olmaz mi ?" dedi.


Ekber ensesindeki saçlarıyla oynayıp : " Aslında korkuyormuş .Kuzeni gelene kadar yanında kalmanı isteyecektim" dedi tereddüt ile..


İlay şaşkınlıkla : " Peki sen "dedi.


Ekber kaşlarını çatıp : " Bana ne olmuş ? "dedi.


İlay yutkunup : " Sen nerede kalacaksın" dedi.


Ekber dudaklarını büküp : "Yanınızda kalırım" dedi.


İlay : "Peki ama gitmeden "diyerek parmaklarına yüklenip kocasının dudaklarına buse bıraktı.


Ekber hızla kendini geri çektiğinde İlay'ın gözleri dolmaya başladı...


****


Lütfen instagramdan

destek olunuz ve eserin daha iyi yerlere gelmesine katkıda bulununuz


https://www.instagram.com/okursitare34/


şimdiden teşşekürler.


Loading...
0%