... 

Ekber Nisan'a dönüp mavi gözlerine şaşkınlıkla bakarak : "Sen ciddi misin" dedi.

Nisan dudak bükerek :" Aslında ciddiyim. Çok düşündüm , bana birini bulsana seninle Selçuk gibi olsun ama "dedi utarak .

.

Görücü fikrine katîyen karı çıkan arkadaşına şaşkınlıkla bakmaya devam ederek : "Ben bulacağım sana , oldu başka" dedim gülerek .

Nisan surat asıp : " Ne yoksa o kadar çirkinim de bana birini mi bulamaz misin? " dedi.

Ekber savunmaya geçip : " Yok ondan değil , ben anlamam genelde büyükler araya girer böyle işlerde "dedi.

Ekber şaşkındı .Nisan ile tanıştığında sevgilisi vardı ama nedensiz bir şekilde ayrımlı sonra da her konuşmak için geleni geçiştirmişti. Bir ara kendisine karşı ilgisini olduğunu bile düşünmüştü .ama paranoya diyip unutmuştu.

Ekber önündeki rakıyı içip hızla ayağa kalktı : "Gidiyorum" dedi.

Kızlar aynı anda : "Nereye "diyince birbirine bakıp gülmeye başladılar.

Ekber içkinin verdiği mayhoşlukla : "İşim var hem İlay bu gece burada kalır , korkmasın da "dedi .

Nisan başıyla onaylamakla yetindi.

İlay merakla : "Peki nereye gideceksin "dedi üzgün gözlerle ..Kocasının kendisiden kaçtığını düşünmeye başlamıştı .

Ekber dudak büküp : "İşim var , sevgilimle buluşurum'" dedi.

İlay ve Nisan aynı anda : "Sevgilin" dediler .Ekber gülerek : " Bir alışamadınız , Selçuk ile buluşacağım "dedi.

Nisan : " Selam söylersin" diye ekledi.

İlay ayaklanıp : " Kapıya kadar eşlik edeyim" dedi.

Ekber kapıda ayakkabılarını ayağına geçirip gidecek iken İlay : "Ekber akşam nerede kalacaksın ? "diye sordu.

Ekber içinden -Harbi ben nerde kalacağım.Aman bir kere de serserilik yapıp dışarı da kalırdım ne olurdu yani. – diye geçirip karısına : "Sen merak etme İlay , kalacak yer mi yok bana" dedi.

İlay gülerek : " Tabi çoktur" dedi ve kocasının yanağına buse bıraktı. Artık kocasına ufak ufak adım atıyordu.

Ekber , İlay'ın alnından öpüp hızla apartmandan çıktı.

Ekber varoluşunu ve şuana kadar ki yaşadıklarını yürüye yürüye düşündü. Kardeşinin kendisini nasıl pasif bir karakter olarak nitelediğini ve yaşama amacını düşündü. Artık varlığının nedenini arama ve bulmak istiyordu.

Yanından geçtiği banklardan birine oturdu.

Telefonunun Hatunu diye kayıtlı kişiyi aradı.

....

....

...

Selçuğun : "Buyur hatun "diye sesini duymasıyla düşüncelerine ara verdi.

Ekber içkinin rehavetiyle dili peltekleşerek : "Nerdesin , ne yapıyorsun sevgilim "dedi.

Selçuk bıkkın bir sesle : " Nerede miyim? İşteyim müşteriyi bırakıyorum. Birde Ela ile uğraşıyorum ikide bir arıyor , yeminle başım ağırdı " diye sitem etti.

Ekber gülerek : " Ooo şimdiden karını mı şikayet ediyorsun , aşkından sıkıldın mi ? " dedi ve ekledi :"

Onun için dayanamayan aşığa ne oldu" dedi.

Selçuk gülerek: "Yok oğlum arada olacak böyle "dedi . Ekber derin bir nefes verip : "hımmm o zaman hala deli gibi aşıksın "dedi.

Selçuk kendinden emin bir sesle : "Aynen " dedi.

Ekber derin bir nefes alıp : "Neyse Allah mutluluğunuzu daim etsin "dediğinde Selçuk gülerek : "Bunları söylemek için mi aradın , nerdesin ne yapıyorsun ? " dedi.

Ekber : " Hiç hava almaya çıktım. Seni merak ettim neyse seni meşgul etmeyeyim .Sana hayırlı işler sevgilim "dedi sonunda gülerek.

Selçuk : "Sende kendine bak be hatun , getirme beni bir ara buluşalım "dedi. Ekber onaylayıp telefonu kulağından indirip deri bir nefes aldı. Hayat çok gariptir bazen ufacık bir hareket , bir davranış bir söz ya da bir mesaja o kadar kırılıyorduk ki , kimse bizi tekrar aynı hale getirmiyordu.

Bazı insanlarda acılarını başkalarından çıkarmaktan zevk alıyordu.

Ne olursa olsun hayat çokta adil değildi, yoksa hesap diğer tarafa bırakılır mıydı?

Ne yapmalıydı ve nerde kalmalıydı?

Soluğu iş yerinde aldı ve içeri girip kapıyı kapattı. Ama şansına hiç uykusu yoktu.

Düşüncelerinden arınıp gözlerini karşısındaki yapması gereken işlere ilişince sandalyesine oturup çalışmaya başladı.

...

...

00:30

..

...

Gözlerimi ovaladı ve yarın yapması gereken dosyayı elime aldı.

...

...

3:40

Gözleri ağrıyordu. Başım çatlıyordu.

..

Sıkılmıştı artık ama iş yapınca düşünmüyordu.

Unutuyordu.

...

Ve dertlerinden kurtuluyordu.

..

...

..

8:10

. 

. 

Başını masaya koyup birazcıkta olsa gözlerini dinlendirmek istedi.

...

...

Ekber kapını hızla açılıp duvara çarpmasıyla yerinde sıçradı.

Nisan elinde beysbol sopasıyla içeri girmiş ve gözlerini Ekber'e dikmişti.

Ekber şaşkınlıkla arkadaşını incelmeye başladı .Mini yırtık şortu , örülmüş saçları ve mavi gözleri tek tek süzdü.

Nisan korkuyla :"Si..... r" dedi . Ekber arkadaşından ilk defa küfür duymuştu.

Ekber gerilip : "Nisan iyi misin , bir sorun mu var ?" dedi başının ağrısı geçmemişti.

Nisan panikle : " Ekber "diyip elindeki beyzbol sopasını yere atıp hızla arkadaşının boynuna sarıldı.

Nisan ağlayarak : " Ben hırsız var sandım .Aaah çok korktum . Arabadan beysbol sobası kaptığım gibi geldim ama keşke sen olsaydın diye içimden ne dua ettim .Sen yanımda olsan korkmazdım . Dualarım kabul oldu. "dedi ağlayarak.

Ekber ne yapacağını şaşırıp : " Özür dilerim bilmeyerek de olsa seni korkuttum "dedi.

Nisan kendini geri çekti o maviş dolu dolu gözlerini arkadaşına dikip : " Sen olmasan ahh çok korktum hem hem sen burada ne arıyorsun ? "dedi merakla.

Ekber : "Ben burada akşamdan beri çalışıyorum yani patron hanım tam uyumuştum ki yakaladınız "dedi gülerek .

Nisan gülerek : "Ufff çok korkuttum beni , kalbim nerdeyse yerinden çıkacakmış gibi atıyor "dedi dudaklarını dişlemeye başladı.

 ++++

(Kurgu tekrar gözden geçirilip yazım hatalar

ı dikkat ediliyor . Düzenli bir şekilde bölümler atılacaktır)

lütfen takip etmeyi vote vermeyi unutmayınız.

(815 Kelime)