@zeytan34
|
8. Bölüm Meral Hanım : ''Niye istemeyecekmişiz, ondan akıllısını güzelini mi bulacağız, hem Seçukla da akraba olucaksın daha ne istiyorsun?'' dedi sinirle. Ekber içinden kafasını bir yere vurmak arzusuyla : ''Anne kız benden küçük kardeşimle yaşıt onu da geçtim...'' diye devam edecek iken .. Meral hanım canı sıkılarak : ''Sen demedin mi siz kimi isterseniz o olsun. Hem kız küçük elimize daha çabuk alışır. Burada seninle bu konuyu tartışmayacağım.'' Diyerek kaşlarını çatar. Ekber sinirle : ''İyi ben eve gidiyorum kafamı toplamam lazım.'' deyip mutfak kapısına ilerler. Meral Hanım panikle : ''Ayıp olur.'' dedi. Ekber bıkkınlıkla : ''Şu oğluna acı be anam, yorgunluktan ölüyorum misafirliğe getirdin, o da yetmedi gelin diye küçük birini bulmuşsun. Başım çatlıyor vücudumun her yeri kırlıyor. Sen bir bahane bulursun ha güzel anam.'' deyip şirin şirin annesine baktı. Meral Hanım bugün fazla Ekber'in üzerine gittiğini, biraz daha üstüne düşerse bu işin bozulacağını düşünüp: ''Peki başı ağrıyormuş evdeki ilacı içecekmiş derin, bir şeyler uydururum.'' Diyerek oğlunun yanaklarını okşar. Ekber gülerek : ''İşte benim tontonum!'' deyip yanağından öper. Dış kapıya oğlunu uğurlayan Meral hanım koridorda İlay'ı görmesiyle : ''Kızım baksana!'' dedediğinde . İlay merakla : ''Buyurun efendim?'' dedi . Meral Hanım sevecen sesiyle : ''Kızım ben içeri geçsem, sen oğluşumu uğurlasan? Sanırım bugün fazla yorulmuşum.'' Dedi. İlay şaşkınlıkla ''Şey, tabi olur.'' der. Meral Hanım bir anda oradan ayrıldı .Baş başa bırakır aklınca. Annesini ne yaptığını anlayan Ekber hızla kapıyı açıp ayakkabılarını ayağına geçirir: ''Kapıyı kapa bücür bekleme sen.'' Diyerek acele eder. İlay : ''Tamam şey bugün söylediğim şey için özür dilerim.'' der mahcup bir şekilde. Ekber İlay'ın özür dilemesiyle durup ona bakarak : ''Önemli değil sanırım senle böyle anlaşıyoruz biz.'' Dedi gülerek . Ve o kızların aklını yerinden oynatacak gamzelerinden birini gösterir. İlay Ekber'in gamzelerini görünce ardından o gidene kadar izler.. Ekber eve varalı yarım saat geçmiştir ama dört duvar onu sıkar. Kaan'a dönüp : ''Ben çıkıyorum geç geleceğim haberin olsun annemgile söylersin.'' Diyerek dışarı çıkar. Kaan panikle : ''Nereye?'' diye arkasında bağırır ama Ekber umursamadan yürür. Soluğu tamirhanede alan Ekber gelirken iki şişe bira alır radyoyu da alıp sandalyeye oturur. Rastgele bir kanal açar birayı açıp kafasına diker. Radyodan Halil Sezai 'OLSUN' sesi yükselir... Ekber derin bir nefes alır diğer sandalyeye ayağını uzatıp gökyüzündeki yıldızları izler. Kendini boşlukta hisseder... ''...İçimde büyüyen çığlıklar var olsuuuuun Sana bir söz yazdım bugün yolladım rüzgarla İçinde göz yaşı vardı küçücük bir kadınlaaaaa...'' dizelerini söyler. Ekber ikinci birasını da içmeye başlar... Selçuk Ekber'in gitmesiyle tek kalır atıştırmaya devam eder. Ela'nın mutfağa girmesiyle güzel gülücüklerinden birini Ela'ya gösterir. Ela : ''Sanırım Ekber istemiyor bu işi, yani kardeşimi beğenmedi.''diye merakla sorar. Sonuçta küçük kardeşinin Ekber'den iyi kimseyi bulamayacağını bilir çünkü Selçuk'un anlattığı gibi mert ise kardeşinin mutlu olacağına inanıyordu. Selçuk : ''Sen onun davranışlarına bakma şaşırdı ve daha kabullenemedi. O yüzden öyle davrandı. İş ciddiye binsin, yüzükler takılsın gör bakalım nasıl sahip çıkar.'' diyerek nişanlısının elini dudağına götürüp buse bıraktı. Ela mutlulukla : ''Öyle mi dersin?'' diye sorarken masada bilinmedik bir melodi yükselir. Selçuk Ekber'in telefonunu unuttuğunu görüp telefonu eline alır Kaan yazısını görüp açar. Telefonun diğer ucundan : ''Alo ağabey nereye gittiğini söyleseydin. Annemle babama nereye gitti diyeceğim ben?'' diye sitem etti. Selçuk duyduklarına şaşırıp :''Noluyor Kaan? Ekber telefonu misafirlikte unutmuş.'' Dedi. Kaan derin bir nefes verip: ''Valla Selçuk abi ben de anlamadım. Ağabeyim eve geldi, bir sağa bir sola yürüyüp durdu, sonra ben çıkıyorum geç gelirim dedi. Nereye diye kalmadan gitti. Annemlere ne diyeceğim ben şimdi.'' diye ofladı. Yanında Ela'nın gözlerine bakan Selçuk : ''Tamam kardeşim ben bulurum. Annenlere ben bir şeyler uydururum merak etme.'' Dedi. Kaan: ''Tamam ağabey görüşürüz.'' deyi p telefonu kapatır. Ela : ''Bir şey mi oldu Selçuk?'' der merakla... |
0% |