Yeni Üyelik
10.
Bölüm

9. Bölüm

@zeytan34


9.Bölüm


Selçuk : ''Yok be güzelim Ekber bizim mekana gitmiş takılıyor. Meral teyzelere benle olduğunu söyleyeyim bende yanına gideyim. Hem telefonunu da unutmuş burada." Diyerek ayaklandı..


Ela ''Tamam.'' Diyerek ayaklandı.. Nişanlısının yanağına bir öpücük kondurdu.


Bu sorada yine Ekber'in telefonu çalmaya başladı. Selçuk ekrana baktığında Birol yazdığını gördü.


Ela panikle ve telaşla : ''Selçuk ne yapacaksın, Mehmet amcalara veriyim mi telefonu?'' dedi.


Selçuk gülüp: ''Ben açarım benden gizlisi saklısı yoktur sorun olmaz güzelim.'' Diyerek göz kırptı.


Telefonu açıp : ''Buyrun'' dedi.


Karşıdan gelen ses Birol şaşkınlıkla : ''Ben Ekber'i aradım ama yanlış aradım herhalde.'' diyerek telefonda numaraya tekrar baktı..


Selçuk: ''Yok kardeşim doğru numara ben kardeşiyim.Bana söyle '' dedi.


Birol şaşkınlığını atlatıp : ''Ona söylemem gereken önemli bir şey vardı. Telefonu ona veremez misiniz?'' kibar sesiyle.


Selçuk sıkıntıyla : ''Valla kardeşim veremem o uzakta. Bana söyle ben ileteyim.'' Sonunda bıkkınlıkla.


Birol iç çekip : ''Aslında ben yurt dışına gitmeden söylemem lazımdı... O zaman adınız neydi?'' merakla .


Selçuk : '' Adım Selçuk kardeşim, bana söyle yani yakın olsa verirdim yok kusura bakma.'' Diye sitem etti.


Birol sesini yükselterek : ''Vay meşhur Selçuk ile konuşuyorum demek . Ekber ile az seni konuşmadık. Neyse kardeşine iletirsin yıl sonu projesini taslağını ben hazırladım onu göndereceğim de ama adresi yok .Selçuk acaba adresi mesaj atsan zahmet olmazsa?'' diye sordu.


Selçuk ''Olur kardeşim atarım başka bir şey var miydi?'' dedi.


Birol : ''Bu sene proje sunumuna kadar yurt dışındayım artık iş ona kaldı kusura kalmasın ben onu aramaya çalışırım ama saat farkı var işte bana e-mail de sorularını sorsun ancak orada cevaplayabilirim bu arada sağol Selçuk.'' Dedi minnetle.


Selçuk ''Önemli değil hayırlı yolculuklar olsun o zaman.'' Samimi bir ses tonuyla.


Birol ''Sağol'' deyip telefonu kapatır.


Selçuk Ela'ya bakıp ''İşte bu kadar Elam.'' dedi. Elini çok sevdiği nisanlısının beyaz yanağını tuttu. Gözlerinin içine baktı .Sonra salona girip büyüklere hitap ederek : ''Efendim benim ufak işim vardı Ekber ile. Müsaadenizle çıkıcağım.'' dedi


Tevfik Bey oğluna: ''Müsaade senin o zaman geç kalmayın.'' Dedi babacan bir sesle .


Mehmet Bey: ''O haytaya söyle geç kalmasın.'' diye uyardı..


Selçuk: ''Tamamdır Mehmet amca.'' Diyerek başıyla onayladı.


Meral Hanım:''Bu iki haylaz küçüklükten beri yan yanalar, ayrılmadılar. Biri diğerin küçük hatasında kapatıyordu hep.'' Diye güldü.


Selçuk'un annesi Saliha Hanım: ''Aynen küçükken de yaramazlardı bunlar.'' diye derin sohbete içine dalarlar.


Evden çıktıktan sonra Selçuk Ekber'i aramaya başladı. Bildiği , beraber gittiği her yere bakatı ama bulamadı. Son olarak sanayide olabileceği aklına geldi.


Sanayiye girip arabayı park ettiğinde kulağına Gripin'in 'Saat beş' şarkısının melodileri gelmeye başladı.. Tamirhanenin açık olduğunu görünce içinden "Çok şükür!" dedi.


Karanlıkta dikkatle baktığında tamirhanenin önünde sandalyeye oturan Ekber'i gördü..


Yavaş yavaş yaklaşıp ayağını uzattığı sandalyeyi çekmesiyle Ekber'in ayakları yere düşetü. Ekber kafası kaldırmasıyla Selçuk'u görüp : ''O

ff bir an babam sandım.'' diyip saçlarını çekiştirdi.


Loading...
0%