Yeni Üyelik
14.
Bölüm

14. Bölüm

@zeytan34

Minibüs servisi atıp atıştırmak için yarım saat ara verdiğimde karşımda kayınbabam ve yanında iki genç vardı..

 

😎😎😋😊😎😗😪😯😚😅😗😯

 

Yanlarına yavaş yavaş gittim yanına vardığım da " hoşgeldin baba" dedim kalbim gümbür gümbürdü.

 

Kayınbabam kaşlarını çatıp direk konuya girdi" hiç hoş bulmadım Tuba sizin evde mi "dedi sert ve baskın sesiyle..

 

Yoldan geçenler bir anlık dönüp bize baktı.

 

Ben " evet bizde bir sorun mu var" dedim.

 

Sinirlenmiştim.

 

Aslında sorun sevmekti..

 

Ama gel gör ki bunu kimse kabul etmezdi.

 

Kimilerine göre sevmek cennetti ama bana göre sadece çölde ki sahradan başka birşey değildi.

 

Çölde sahrayı gördüğünde ilk sevinirsin hayaller alemine girersin, sonunda kabullendiğinde gerçekler ortaya çıkar aslında gördüğün sahradır, farkına varırsın..

 

Hayal ettiğini düşünmek daha acı verir. Aslında var olmayan acıttır.

 

Kayınbabam "o kızım olacak zilli bana vereceksin" dedi.

 

Vermek..

 

Ve zilli...

 

Ne yapacaktı ki..

 

Ben" vermeye veremem sonuçta kuzenim karısı sayılır artık ve benim evime de misafir yani bu istediğini yapamam kayınbaba" dedim sona doğru imayla.

 

Gerçekleri söylemem lazımdı.

 

Gözüm bir anlığına lokantanın yanındaki markette takıldı.

 

Elinde poşetlerle Kimyam beni izliyordu..

 

Kalbim..

 

Ah kalbi.. Atma artık...

 

Kayın babamın sesiyle kendime

geldim .

 

Kayınbabam "herşey senin yüzünden oldu sana kızımla evlen dedim diye kin besleyip diğer kızımında adını çıkardın bu sefer gerçekten beni elaleme maskara yaptın "dedi kaşları çatarak arkasını dönüp "yeğenlerim artık iş benden çıktı size kaldı ne yapıyorsanız yapın " dedi.

 

Ve bir adım geriledi.

 

Ben olayı anlamayıp "hayırdır ne yapacak yeğenlerin ama merak ediyorsan söyleyeyim benle alakası yok "diyemeden sağdaki, façalı genç yüzüme yumruğu geçirmesiyle boş bulunup yere düştüm.

 

Burnum sızlıyordu.

Ayağa kalkmaya çalışırken kel olan gençten karnıma tekme attı. Bir anda vurmaya başlayınca yerden kalkamayıp daha çok darbe almaya başladım.

 

Gözüm beni izleyen Kimyam'a takıldı.

Kimya'nın bir anda elindeki poşetleri düşürüp yanıma doğru koşmaya başladı.

 

Yüzüme yediğim tekmeyle gözlerim karardı.

 

Her yerim ağrıyordu , artık sızım sızım sizliyordum.

 

Kulaklarıma kuş cıvıltısı sesiyle Kimya'nın sesi gelmişti.

 

Kimyam" bırakın Kadir'i, Kadir dayan" diye çırpılışları geliyordu kulağıma.. .

 

Kendini toparlayıp kalkmaya çalıştıkça daha çok yere düşüyordumm.

 

Son duyduğum ses Kimyamın sesiydi

Ölmek bu kadar güzel olamazdı.

 

Dileğim kabul oluyordu.

 

Kimyam'ın düğününde ölmeyi dilemiştim.

 

Sevdiğime bakarak..

 

Bugün kabul olmuştu..

 

Gözümü açtığımda Aziz abinin dükkanındaydım.

 

Gözümün önündeki bulanıklık gittiğinde ileride dikkatle bakan Aziz abi sonra Kimya durakta ki, iki üç arkadaş dikkatle bana bakıyorlardı.

 

Doğrulmak isterken kulaklarıma kuş cıvıltı sesiyle

Kimya'nın "hareket etme Kadirim" dedi..

 

Kadirim...

 

En son ismini dudaklarından aşkla duymayalı ne kadar olmuştu..

 

Her yerim sızlıyordu.

 

Ama sevdiğim kadının adımı söylemesiyle her şeyi unutmuştum..

 

Aziz abi "hadi hastaneye götürelim böyle olmayacak "diyip kolumdan kaldırmaya çalışınca ağzımdan bir inleme firar etti.

 

Sevdiğimin karşısında bu kadar zayıf olmak çok kötü hissettiriyordu.

 

Yediğim dayağımın üç posta daha ağırdı.

Erkeklik gururun kalmamıştı..

 

Aziz abi sırtlamak isteyince kendim de konuşma gücü bulunca "ben iyiyim hastaneye gerek yok" dedim.

 

Bu sırada telefon sesi gelmeye başladı.

 

Aziz abi "olur mu öyle şey iç kanama falan vardır belli olmaz bir muane ol" deyip sırtlamaya çalıştı.

 

Kendimi geri çekip" ben iyiyim abi benim emmioğlu arasana telefonumdan sefer gecikmesin" dedim.

 

Elimi kaşıma attığımda elime kanım bulaştı elim üstüme sildim. Cebimi yokladığımda..

 

Aziz abi" sen dur ben ayarlarım her şeyi önce hastaneye gidelim" dedi .

 

Ama gözlerim Kimya daydi. Hiçbirşey şuan o kadar umrumda değildi.

 

Aziz abi bir köşeye gitmiş telefonla konuşuyordu.

Dikkatle Kimyayı incelemeye başladım.

 

Yüzünden anladığım kadarıyla sıkıntılı bir durumdaydı.

 

Uzun kirpikleri titremesinden anlıyordum.

 

Ben "abi sen önce benim emmioğlu ara gerisi kolay" dedim.

 

Aziz abi sonunda pes edip telefonumu cebimden çıkardığında telefonda yediğim dayaklardan nasibini almıştı.

 

Aziz abi " valla telefonun da senin haline benzemiş Kadirim ama Allah'tan çalışıyor hala "dedi.

 

Telefonu alınca Aziz abiye

ben "abi ona işim olduğunu onunda servis atması söyle sonra senle gidelim hastaneye " dedim.

 

Aziz abi acıyarak bakıyordu.

Bu sırada Kimya yanıma geldi. Yeşillerini üzerimde gezdirip , durum tesbitti yapıyordu.

 

Aziz abi uzaklaşıp telefonda konuşmaya başladı. Sağ gözüm görmüyordu. Sol gözümde görüşüm çok azdı.

 

Kimyanın " Kadirim yani Kadir benim gitmem gerekiyor "dedi kısık bir sesle..

 

Eşi vardı evliydi ..

Doğruya Kimya başkasıyla evliydi.

 

Bense..

 

Kafama yediğim darbe yüzünden unutmuş olmalıyım.

 

Kendim yıkılmış hissediyordum. Mezarımı kazmışlar üstüne toprak atmişlardı.

 

Kendimi toparlaya bildiğim kadar toparlayıp iyi gözükmeye çalıştım.

 

Kendinde konuşma cesaretini bulduğum da "bence de git, dedikodu çıkmasın üzülmeni istemem herşey için şimdiden teşekkür ederim" dedim arada bakışlarımı yere eğerek.

 

Kimyam o derin bakışlarına hüzün çöreklendi.

 

Kimyam" peki Kadir "dedi hüzünle .

 

Sadece bir cümleydi.

 

Peki dört harf..

 

Herşeydi.

 

Bana karşı tek itirazı kavuşmamız için olmuştu .

 

Kaçırmami istemişti.

 

Tek itirazı tek direktifiydi.

 

O itiraz bizi bitirmişti.

 

Sonuç ikimizde başkalarıyla evliydik.

Kimya'nın arkasına baka baka gitmesini izledim.

 

Bir an eski zamanlar geçti gözümden az köşe başlarında beklemezdim.

 

Kimya'nın gitmesiyle zihnindeki düşüncelerde arınmıştım.

 

Ağrılarım artmaya başlamıştı.

Aziz abi koluna girip arabasına götürmüştü.

 

Hastenede ağrı kesiciler kas gevşetici serum yemiştim. Pansumanım yapılmıştı.

 

Bir tek son takılan serumun bitmesi kalmıştı.

 

Aziz abiyi göndermiştim. Telefonum da gitmişti. Çalışmıyordu.

 

Kumral hemşire yanıma gelmişti mavi gözleri vardı beni tepeden tırnağa inceledi sonunda kumral hemşireye

 

dönüp "serum ne zaman biter diye sordum.

 

Kumral hemşire" yarım saate serumunuz bitmiş olur tekrar geçmiş olsun " dedi .

 

Kimyam yoktu .

 

Hayal kırıklıkları hayat hep hayal kırıklığı değil miydi?

 

Zaten düşler hayaller her şey ama her şey biz insanoğlu elindeydi.

 

yarım saat sonra ..

 

Serum bittiktiğinde yavaş yavaş yürümeye başladım Ağrılarım varı ama dayanamıcak gibi değildim zaten rezil olduğum kadar olmuştum.

 

Kafa dinlemek olanları düşünüp bir kafede bir saat oturduktan dinlendikten sonra eve geldim .

 

Kapıyı çaldıktan sonra başlıyordu hengame...

 

Annem olayı büyüyecek bütün akrabalarıma da söyleyecekti. Amcalarım of Allahım of..

 

Kapıyı daha çalmadan Annem açmıştı Annem panikle "oğluşum bu ne hal seni kim bu hale getirdi , neler oldu" diyip incelemeye başladı ..

 

Panikle bana sarıldı ve o sorularını sormaya devam ediyordu.

Ağrıyan kemiklerim birbirine giriyordu.

 

Sızılarım artmıştı. Çok kötüydüm Belinay da içerden sesleri duyunca gelmişti dikkatli beni süzdü arkasından Tuğba...

 

Sonunda konuşma gücünü kendimde bulduğumda anneme" her şeyi anlatacağım 1 dakika içeri geçelim" dedim

 

Ayakkabılarımı çıkardım kendimi oturma odasındaki koltuğa attım kafamı yastığa koyduğumda derin bir nefes verdim.

Şükürdü.

 

Sabah dörten beri çalışıyordum üstünede dayak yemiştim..

 

Annem" anlatsana oğlum neler oldu bu halin ne kim yaptısana bunu " dedi panikle..

 

Önce gözlerimi iki kardeşe çevirip "boşver anne ''dedi.

 

Annem" nasıl boş veririm sen benim tek oğlum , tek evladım kanadımsın şu haline bak baban olsa"diyip hüngür hüngür ağlamaya başladı.

Boncuk taneleri o esmer teninde dökülüyordu.

 

Annemi birtanemi üzmüştüm.

 

Kanepede biraz doğrulup annemi yanaklarından akan inci taneleri tek tek sildim.

 

Annem" anlat kim yaptı , neden ,

niye "dedi sitem ederek..

 

Ben" kayınbabamlar" diyip sustum.

 

Annem "ne " diyip ayağa kalktı "birde akrabamız, dünürümüz mü yapmış iki kızıda kov , evden gönder kızlar evine hadi "diyip bağırdı.

 

N

e yapmalıydım?

 

Gözlerimi Belinaya'a çevirdiğimde Belinay da ağlıyordu.

 

Başını yere çevirmiş ellerini yumruk yapıp eteğini arkasını saklamaya çalışıyordu..

 

Peki ben ne yapmalıydım...

😝😝😝😝😝😝😝😝😝

 

Yorumlarınız bekliyorum...

 

 

 

Loading...
0%