👏👏👏👏👏👏👏👏

Şuan tek önemli şey

Kimyamdı.

Elindekiler ağırdı.

Nasılda zorlanıyordu.

Ama tek yapmam gereken tanımıyormuş gibi gitmekti.

Ve bende öyle yaptım.

😞 😞 😞 😰 😰 😶

Zordu ve ben nefes alamıyorum.

Kimyam

ama unutmalıydım onu.

Kimya'yı düşünmek yanımdaki müstakbel eşim Belinay haksızlıktı.

Nikah başvurusu için kan vermiştik.

Bütün bu süre içinde Belinay ağzını açıp soru bile sormamıstı.

Konuşmamıştı.

Tuba konuşup ortamı neşelendirmek isterken benim sorularıma cevap vermemem üzerine Belinay kızıp susturmuştu.

Başvuruları bitirdiğimde akşam olmak üzereydi.

Kızları da yormuştum.

Belinay'a dönüp" akşam oldu birşey yiyelim ne dersiniz "diye sordum.

Belinay önce Tuba bakıp onay aldı sonra" bilmiyorum daha fazla geç kalmayalim annem kızabilir"dedi üzgün birşekilde..

Bu sırada adımın söylenmesiyle gidip evrakları aldığımda bu cumaya nikahı kıyacaktık.

Gittikçe evliliğe yaklaşıyordum

Elimde raporları inceleyip "aslına bakarsan bu cuma evleniyoruz kimse birşey diyemez ee Tuba ne yemek istersin" dedim neşeli bir şekilde.

Tuba "ooo çok erken ya ben ablamdan ayrılamam ki" dedi ablasının koluna girerek..

Belinay buruk bir gülümseme sundu kardeşine .

Lafımı toparlayım "hadi ama kızlar ben çok acıktım ne yiyelim" dedim.

Tuba "valla enişte bilmem ki" dedi dudakları büzerek. Belinay'dan bir yaş küçüktü Tuba çok tatlı ve hayat doluydu.

Ben belinay'a bakıp "o zaman bana bırakıyorsunuz" dedim.

Belki severek evlenemiyorduk ama birbirimizi sonradan severdik.

Yoksul sayılmazdık orta dereceli bir aileydik.

Bizim de mutlu olmaya hakkımız vardı.

Bizim zenginler gibi bir elbise veya çanta yada herhangi bir şey için üzülmek yerine daha derin yaralarımız vardı, ama biz de sevilmeyi hakediyorduk..

Ve ben elimden geldiği kadar üzmeyecektim..

Kızlarla aile mekanı olan arkadaşlarla hep gittiğimiz çiğköfteci Azad abi yerine getirdim.

İçecekleri ve yiyecekleri söyledik.

Kızlar oturmuştuk, dışarıda yapay bir göl vardı etrafında kazlar horozlar doğal bir ortamdı.

Genelde akşamları içmeye gelirdik, gündüzleri de genelde sevgililer gelirdi kimse görmesin rahat rahat konuşsunlar diye...

Ne çok gelmiştim Kimyamla..

Ama artık onu unutup hayatıma bakacaktım.

Onun beni unuttuğu gibi...

Garsonlar servis yaptığında hafif bir müzik eşliğinde afiyet olsun diyip karnımı doyurdum.

Ben yemeğimi bitirdiğimde kızlara baktığımda fısır fısır konuşuyorlardı.

Belinay da neşe dolu bir kızdı.

Ayranımı da bitirip ağzımı silip Belinay'ı izledim.

O güzel ince elleri yemeği yiyip,

ardı sıra kardeşine cevap veriyordu.

Gülünce kısılan yeşil gözleri ufacık burnu...

Çok tatlıydı.

Şirindi yaşını gösteriyordu.

Sonunda kendimde konuşacak gücü bulduğumda "eee kızlar ne konuşuyorsunuz" dedim.

Ne konuşuyorlardı.

Belinay Tuba şaşkın şaşkın birbirine baktılar sonra Belinay hızla başını sağa sola salladı.

Tuba gülüp bakışlarını dışarıyada ki çiftlere çevirdi.

Kaşlarımı çatıp tekrar konuşacakken birinin elleriyle yüzümü kapatması bir oldu.

Hızla nefes alıp "ne oluyor kimsin" diyip ellerini tutup çekmeye çalıştım. Ama daha sıkı kapattığı için çekemedim.

Arkamda gür ama burnunda konuşmuş gibi hırıltı bir şekilde"aaa ama tatlım beni nasıl unutursun"dedi

Bu sırada kızların kıkırdadığını duydum.

~"kimsin sen" dedim sert birşekilde. Artık sıkılmaya başlamıştım.

Arkamdan gelen "aaa ama olmuyor" diye sonuna doğru sert sesiyle ellerini yüzümden çekti.

Hızla arkamı döndüğümde Murat pişmiş kelle gibi gülüp "hadi ama tatlım beni unuttun mu" dedi sesini kırarak.

Biran o kısacık an..

Kimyam gelmişti aklıma o da gelmeden önce gözlerimi kapattırdı.

Muratın gözlerimi kapatmasıyla heyecanlanmam da bu yüzdendi..

Murat sinirle baktım.

O an ne hissetiysem yüzüme yansıttım.

Murat " hadi ama amcaoğlu kızdın mı sen bana "dedi anlamıştı ..

Yada ben böyle hissediyordum.

Ben" hoşgeldin amcaoğlu hayırdır "dedim.

Merakla..

Murat yanımdaki sandalyeyi

çekip" ne olsun amcaoğlu bizimkiler birazdan burada olacaklar takılacağız ben biraz erken gelmiştim iyi ki gelmişim sizi gördüm" dedi pişmiş kelle gibi gülerek.

Ben gülerek" ya sorma "dedim sıkıntıyla .

Murat cnasılsın yenge" dedi.

Belinay utanıp "iyiyim siz nasılsınız dedi tanımadığı için resmi konuşuyordu.

Murat Tuba'yı

inceleyerek " hamdolsun" dedi.

Tubaya da baş hareketiyle hoşgeldin demişti.

Tuba utanıp bakışları kaçırmıştı

. Ne tatlı kızlardı keşke aileleri de en az kızları kadar tatlı olsaydı.

Ee Murat mahallenin kulağı kesiklerdedi.

Tubanın bakışlarını kaçırması çok normaldı.

Murat bakışları beni bulduğunda " ee amcaoğlu siz bugün alışverişe gidecektiniz ne oldu da yengeyi kaçırdın cdedi.

Derin bir nefes alıp kısaca yaptıklarımı anlattım.

Murat'tın arkadaşları geldiğinde masadan kalkmadan kulağına

eğilip" kardeşim gitmeden biraz dursanda bende yengenle vakit geçirsem" dedim utana sıkıla.

Ne kadar erkekte olsak utanıyordu insan..

Bazı şeylerden emin olmalı ve ona göre hareket etmeliydim.

Bunın tek yolu ise basit bir testti.

Murat "tamam sen merak etme" dedi kendinden emin sesiyle.. .

Belinay'a bakıp "senle biraz baş başa konuşsak " dedim çekinerek.

Ret edebilirdi.

Ve doğal hakkıydı..

Belinay dikkatle bakıpc tabi seni dinliyorum "dedi.

Ben ayağa kalkıp" dışarda konuşsak" dedim bahçeyi gösterek .

Belinay Tuba'ya baktığında" ben merakk etme amcaoğlum biz gelene kadar bakar" dedim göz kırparak Tubaya...

Belinay" peki"dediğinde sırtına elimi tuttup dışarıya doğru yönlendirdim.

Gölletin yanına geldiğimizde kaz sesleri su sesleri yağmurun hafiftwn serpişmesi ve doğa muhteşem bir an sunuyordu bize.

Gözlerimi Belinay'a

dikip "evleniyoruz ve ben senin yani beni istediğini yada istemediğin

uffff cdedim yüzümü sıvazlayarak.

Belinay o güzel kahkahasını atıp ilk defa çekinmeden gözlerime baktı

ve" aslına bakarsan ilk başta istemiyordum ama bugün seninle azıcıkta olsa vakit geçirince bilemedim yani aslında olabilir sonuçta çok yakışıklısın cdedi sona doğru bakışlarını kaçırıp sesini kısıldı.

Gülüp göz bebeklerimi o güzel yeşillerine diktim"sende çok güzelsin ama sana fazla bir şey veremem yani maddi olarak orta halli bir aileyiz yani benden daha iyileri istersin ayrı ev ne bileyim güzel bir düğün ama ben bunları yapamam ailene de söyledim benim durumum yokc dedim bir yanım buruktu.

Belinay "aslına bakarsan söylediğin şeyler çokta önemli değil sadece sevgi ve saygı olsa senden başka hiç birşey istemiyorum" dedi bakışlarını gömleğime dikip.

Gülüp çenesinden tuttup yüzünü yüzüme yaklaştırdım.

Gülüp" aslına bakarsan bunı evlendiğim gece değilde bugün yapmamım sebebi en azından sadece ailenin her dediğini değilde birşeyleri hissederek az da olsa....

cidden bugün konuşamıyorum" diyip pembe dudaklarına yapıştım.

Şeker tadındaki dudaklarını öpmeye başladığımda kalbim durmuştu.

Herşey durmuştu.

Dudaklarına daha çok kendimi bastırdım.

Yakındaki ağaca yaslayp ellerimi o güzel saçlarına geçirdim.

Alt dudağını dişleyip bıraktım. Hükmümü üst dudağında devam ettirdim.

Herşeyi talan eden bir tadı vardı.

Eroin olabilirdi yada uyuşturucu ama bir insanın kendine bağlayan herşeye bağımlılıktı bana göre..

Belinay da bağımlılık yapar miydi?

Bunu öğrenmem için öpmem gerekiyordu.

Ve araya zamanın girmesi,

bende deniyordum.

Yeni başlangıçlar için deniyordum.

Beni tüm kusurlarımla kabul eden bu küçük kız için deniyordum.

Yavaş yavaş kendimi çektiğimde hızla nefes alıp vermemizle gögüslerimi birbirine değiyordu.

Ve bu da beni bir erkek olarak etkiliyordu.

Belinavya baktığımda gözlerini kapatmış kesik kesik nefes alıyordu .

Ellerimle o güzel yüzünü tutup" o güzel gözlerini bana gösterecek"

misin dedim sesim titriyordu.

Bu nasıl bir histi..

Uzun ice kirpikleriyle yavaşça açtı gözlerini sonra yeşil harelerini kaçırdı.

Kendimi tutamayıp gülerekc hadi ama benimle komuşmayacak misin" dedim.

Gözlerini gögsüme dikip "utanıyorum ben böyleri şeyleri ilk defa seninle olduğu için" dedi kekeliyerek.

Belinay'ın ilkiydim.

İlk öpen kişi miydim yani?

Yeşil harelerin sahibi ben miydim artık?

Şimdi soramazdım daha fazla utandıramazdım.

Gülerek ellerimi çektim "peki daha fazla utandırmayayım seni ama artık numaranı alsam iyi olur" dedim kendimden emin bir şekilde.

Elini tutup lokantaya girdimde baldızım susmuş hiç konuşmuyordu.

Bak bu ilginçti,

Tuba'yı susturmak zordu ama benim amcaoğlum bunu başarmişti.

Murata baktığımda gülerek Tubayı izliyordu..

😞 😞 😞 😰 😰

Bu bölüm için bol yorum yapın lütfen hikayenin gidişatını sızınde katkınız olsun.

Seviliyorsunuz..

Yazarınız: bayanzeytan :)