Elini tutup lokantaya girdimde baldızım susmuş hiç konuşmuyordu.

Bak bu ilginçti, Tuba'yı susturmak zordu ama benim amcaoğlum bunu başarmişti.

Murata baktığımda gülerek Tubayı izliyordu..

😶😘😚😜😟😋😝

Kızlarla amcamlara ugrayıp ordanda evlerine bırakmıştım.

Mutluydum.

Mutluluğu bende hak ediyordum.

Müslüm babanında dediği gibi. (BURDA MÜSLÜM GÜRSES'ten AFFET AÇALİM)

~~ sen çölüme yagmır oldun

Sen geceme gündüz oldun

Sen canıma yoldaş oldun~~~

Hayat beni nereye sürüklerse o tarfa savruluyordum.

Ne hayaller kurardım.

Kimyamla evleneceğim,,

davullu zurnalı şöyle anlı şanlı bir düğün..

Hepsi hayal olmuştu..

Benim hangi hayalım olmuştu ki Okulda hedefim yüksekti.

Tamirde ilerleyip uçak motorlarına kadar yapacaktım annemle babamı gül gibi yaşayacaktım.

Babamın ölmesiyle herşey altüst olmuştu.

Elim ekmek tutmaya başlamıştı.

Bir umut Kimyam'ı sevmiştim.

Kimyam ruh ikizimdi.

İstediklerini verememiştim.

Hayallerim bir bir yıkışmıştı.

Radyoda Müslüm babayı dinlerken bütün kötü olaylar aklımda geçiyordu.

Arabayı sahibine verip minibüsümü aldım.

Sürdüm arabami, gizli yerime doğru ..

Yolda iki bira bir de kokulu sakız almiştim annem ablamasın diyeydi sakız.

Gizli yerime geldiğimde..

Uçurumdan manzaraya baktığımda geçmiş gelecek herşeyi unutmuştum.

Telefondan affet şarkısını açtım.

Manzaraya karşı biralarımı yudumluyordum.

Annemin amcamın aramaları sessiz yapıp ikinci birami içmeye başladım.

Şarkının ritmine bıraktım kendimi.

Arada kendim de söylüyordum.

Affet diye bağırdım manzaraya karşı

affet baba ama bu oğlun

ölmek istiyor,

affet çünkü bugün mutlu olması gerekirken kalbindeki yarasını unutup hayatına bakamıyor,

affet çünkü

çünkü Kimyasını unutamıyor.

Affet baba affet

Sadece yanına benide almanı istiyorum.

Biramı kafama diktiğimde bitirmiştim biramı..

cebinde bir dal sigara çıkarıp yaktım.

Ben böyle değildim.

Nefret ederdim sigaradan

ben nefret ederdim içmekten.

Ben ne zaman böyle olmuştum.

Ben ne zaman lanet olası gözlerim doluyordu

siktir...

Ben kız değilim..

Ben kız değilim..

İçime sigaradan bir nefes çektim, içimi zehirlediğini hissediyordum

Beni istila ediyordu sigara beni tükediyordu.

Ama bir r o kadar da yalnızlığıma ilaç gibiydi,

zor anımda sığındığım liman gibiydi.

Bir dal sigara ne çok bana benziyordu.

Araf gibiydi.

Bir nefes daha diyip içime çektim.

Ne güzeldi öyle evi için alışveriş yapmıştı Kimyam..

Ne çabuk unutmuştu.

Ne çabuk unutuldun be Kadir..

Motor sesiyle oturduğum çakılların üzerinden kalktığım da yerdeki çakıl taşları ellerime battı.

Gelen kişiye baktığımda işiktan gözlerim kamaştığı için, gözlerimi kapattım motor gelmişti onu anlamıştım, kim gelmişti onu göremiyordum.

Motorun istop etmesiyle ışıklarıda söndü .

Gelenler iki kişiydi.

Kafalarındaki kasklarını çıkardıklarında biri Murat'tı amcaoğlum diğeri de Yusuftu.

Murat sitemle"amcaoğlu sabahtan beri sana ulaşmaya çalışıyoruz merakte öldük" dedi bana doğru yürüyerek yanımda durdu.

Tam ağzımı açıp cevap vereceğimde Yusuf araya girip "Murat ben gidiyorum babam arıyor gitmem lazım" dedi beni inceden süzüp.

Şuan kimseyi düşünmek istemiyordum.

Murat kaşlarını çatıp yüzümü inceledi sonra arkama doğru baktı.

Yüzünü Yusufa dönmeden" tamam kardeşim sagol bıraktığın için" dedi.

Ben umursamayıp uçurumun yanındaki çakıltaşlı alana gidip oturdum.

Tekrar motorun çalışma sesi geldi sonra sinek vızırtısı gidişi.

Yusuf yine hız yapmıştı.

Sagolsun babası bir dediğini iki etmiyordu.

Son model motoruyla hız yapıyordu.

Yine gıpta ediyordum.

Gıpta etmek en nefret etiğim şeylerden biriydi.

Yine yapmıştım yine yapacaktım

Lanet olsun.

Murat elini omzumda hissetiğimde bedeni yanıma attı.

Murat "ee amcaoğlu ne yapıyorsun burda" dedi merakla.

Harbi ne yapıyordum burda

en son mutluydum.

Gülerek cbilmem mutluyum onu kutluyorum" dedim.

Murat " beni de çağırsaydın beraber kutlasaydık ya amcaoğlu" dedi omzundaki elini sıklaştırarak.

kızgın mıydı?

Elimi havaya kaldırıp boşver gibisinden salladım "aslına bakarsan ne kutladığımı bilmiyorum kafami dağıtıyorum sadece" dedim bebek vızıltısı gibi geliyordu sesim.

Murat kafasıyla onaylayarak" peki şöyle sorayım hangi rüzgar attı seni buralara "dedi yüzümü inceleyerek.

Gülüp" aslına bakarsan en son yengeni evine bıraktım eve gidiyordum sonra radyo da Müslüm baba şarkısı çalmaya başladı sonuç burdayım "diyip güldüm.

Murat gülüp" anlaşılan yine ketumluğun tuttu. Bizde sen ayılınca konuşuruz "dedi ve ayağa kalktı" ama önce seni eve bırakalım sonrası sonra düşenelim yengem seni merak

ediyor "dedi.

Annem..

Başımı kaldırıp yüzüne baktım feryat ederek" bıraksanıza beni çok değil amcaoğlu, bir gün bir gece kafamı dinleyip acımı yaşayayım,

annem amcam komşular

herkes ne hissettiğine kadar düşünüyorsunuz benide düşünün artık" dedim.

Murat" hee şöyle açıl bana" dedi beni süzerek.

Kahkaha attım açık havada eko yapmıştı.

Ben" anlatayım mı "diyip ayaklandım" "peki anlatayım komşular amcam annem neymiş Kimyam'ın düğününe gitmeliymişim, gittim de ne oldu o an o saniyeler aklımdan gitmiyor erkeklik gururuma dokunuyor sevdiğim kıza sahip çıkamadım diye şimdi de evleniyorum ölmeyeyim annem üzülmesin diye sıkıldım biliyormusun

bugün kızı öptüm yengeni şuan ne hissetiğimi bile bilmiyorum bunu öğrenmek için biraz kafa dinleyeyim diyorum ama beni öyle bir hakkım olmadığı kısmını unutmuşum" dedim.

İçimdekileri az da olsa çözerek..

Dünya dönüyordu kelimeler ağzımda yuvarlanıyordu.

Ama söylemiştim azda olsa rahatlamiştim.

Telefon melodisiyle Murat koluma girip" bu konuşmayı ayılınca yaparız şimdi seni yengeme götüremyim bakalm "diyip koluma girip minibüse bindirdi.

Arabayı çalıştırmıştı.

Başımı dışarı çevirip rahat bir pozisyonda oturmak için ayaklarımı düzeltim.

Sonrası bir hiçç..

..........

Sonunda düpün günü gelmişti. Bütün bu zaman da ne Belinay'ı görmüştüm nede o beni..

İşte güçten hazırlıktan vakit olmamişti.

Sonunda berber Reşit amca traş oluyordum.

Traş bitğinde hızla takım elbisemi alıp arka tarafa geçmiştim.

Sıra Murat'taydı.

Hızla gömlekle ceketimi üzerime geçirdim.

Pantolonu geçirdiğimde paçalarının kısa olduğunu görmemle hızla fermuarı çekip ön tarafa geçtim.

Reşit amca ya dönüp " Reşit amca takım nasıl oldu paçalar kötü duruyormu" diye sordum.

Murat ilgilenen Reşit amca bana döndüğünde Murat 'ta bana dönüp "oooo damat veye balın sen de yeni trend uymaya başlamışsın" gülerek..

Reşit amca "valla Kadirim kötü durmuyorda keşke biraz uzun olsaydı" dedi iç çekerek..

Ben şaşırıp "valla Reşit amca o kadar çok işim vardı ki akıl etmedim boyum uzun olduğu kısmı aklıma hiç gelmedi iş güç " dedim paçalarıma bakarak.

Murat "valla amcaoğlu ben o kadar takımımı yaptırdım paçalarımı ama senin ki kadar güzel olmamiş kıskandım valla" dedi.

Ben"eee ne yapayım şimdi bende rahat değilim "dedim soru sorarak..

Reşit amca" valla oğlum , Murat doğru söyler onunda var bir bildiği

şu saatten sonra elimzden bir şeyde gelmez idare et artık Kadirim "dedi.

İç çekip oturdum..

Başım ağrıyordu.

. 

Araba süsüdür ivirdir, zivirdir.

Altı üstü resmi nikah kıyıp eve gelicektim.

Kutlaması falan yapmıcaktım.

Ama annem en azından gelinin gözünde kalmasın diye araba süsüne kadar ayarlatmişti.

Derin bir nefes verdim.

Muratında traşı bittiğinde hazırdık sirada gelini alıp, nikah kıyacaktık sonrada pınar başında iki resim çekip yemek yiyip gelicektik.

Ayağa kalkıp "eee Reşit amca borcumuz ne kadar" dedim.

Reşit amca kalın kaşlarını çatıp "o nasıl söz Kadirim baban ödedi borcu hadi yetişmem gereken bir nikah var seni bekleyemem" dedi kızarak.

Ne diyeceğimi bilemeyip başımı yere eğdim. Babam bir şekilde kendini bana hatırlatıyordu.

Murat "o zaman Reşit amca müsadenle" dedi gülerek..

Reşit amca "hadi hadi hanım bekler beni" diyip kovmaya başladı bizi.

Hızla eline yapışıp öptüm.

Emanet aldığım mercedes kedigözüne bindim.

Zamanında ne özenirdim binmek için..

Bizede nasip olmuştu binmek.

Murat yaptığı karma halay diskiyle oynak müziği radyo ya takıp "hadi biraz gül amcaoğlu aglamaya mi geldik" diyip gülerek.

Müziği son sese verdi.

Eve geldiğimde bizim mahalle arkadaşlar eş dost arbalar ayarlamiş süslenmişlerdi.

Murat'ta dönüp "amcaoğlu beni idare et ben eve geçeyim bir tütüreyim annem sorarsa haber verirsin" dedim.

Murat kafasıyla onaylayıp" sen merak etme amcaoğlu burda sahidin var ben herşeyi hallederim sen merak etme" dedim.

Ne sagdıç ama..

Gülüp eve girdim..

Kapının yumruklanmasıyla hızla kapıyı açtım.

Amcaoğlu annem kapıdaydı.

annem hızla "sanırsın Muratı evlendiriyoruz ne bu rahatlık hadi damat bey " dedi.

Gülerek "bir saniye" diyip içeri girdim ceketi alıp çıktım.

Annem ceketimi giydiğim de beni süzüp " maşallah benim oğluma şu boy post maşallah ne güzel evladım var" diyip ellerini havaya kaldırdı.

Gülüp "hadi bakalım" diyip geçiştirdim.

Herkes arabalara binice bende gelin arabası direksiyon geçecekken

Murat" yok artık amcaoğlu ben ne yapayım sagdıç bensem geç arkaya "dedi.

Ben gülüp" oraya kadar sürerim aklım dağılır sonra sen yine sürersin" dedim.

Murat" olmaz ben sagdıçcınım ben süreceğim "dedi.

Gülüp bende yanına oturdum.

Kızı almaya gittiğimizde ben kapıyı yaklaştıkça kapatmaya başladılar.

Hadi herşeyi kız üzülmesin adet yerini bulsun diye yapıyordum ama benim millete bedavadan yedirecek param yoktu zaten yeterince borca girmiştim.

Kapıya yaklaşıp "actınız açtınız açmadınız gidiyorum 50 lira yeter daha fazla veremem" dedim.

Murat beni çekip "adet amcaoğlu ben hallederim" dedi arabuluculuk yapacaktı.

sinirlenmiştim ben keriz değildim.

Ben "açmiyor musunuz vazgeçtim" diyip arkami döndüm..

Amcam "Kadirr" kızdı bağırarak.

Umursamayıp inecekken kapı arkasında "açın kapıyı damat doğru söyler görmeyeyim bir daha" diye kayınbabamin sesini duydum.

Kız arada olmasa ben biliyorum size yapacağımı ama siz durun diye içimden geçirdim.

Amcam sırtıma vurup "içeri gir" dedi.

İçeri girdiğimde Belinay'ı görmemle yerimde kaldım.

Beyaz gelinlik ne kadar yakışmişti o yeşil gözleri, hokkacık burnu bu güzel hatlı vücudu.....

Ne diyorum benn..

Yutkunup bakışlarımı kaçırdım.

. 

Nikahı kıymiş yemekleri yiyip konvoy yapmiştik sonunda Murat akşam etmiştik.

Bir türlü eve gitmeye ikna edememiştim.

Yok ne bu acelen yok ne bu hız, anladık bekarlık başına vurmuşta falanlar filanlar başımı şişirmişti..

Sinir etmişti sonumda susup sadece etrafı izlemeye başladım.

Bütün bu süre boyunca ufak tefek bakışlar dışında Belinay'a bakmadım.

Çünkü o yeşil harelerde takılsam bir daha ayrılamazdım.

Evin önüne geldiğimizde Murat herkesi ayarlamiş kapını önünde arabanın hoparlör sesi sonuna vermişti oynamaya başladılar .

Sonunda ben de indim Murat hızla beni koluma girip halaya çekti.

Kendimi oynamaya bıraktım.

Mahalleli durmuş bizi izliyordu.

Müzik deg

işip Dilara parçası çalmasıyla amcam karşıma geçip oynamaya başlayınca bende amcama bakarak oynamaya başladım.

Gülerek etrafa bakarken Kimyayı görmemle kollarım havada durup bakmaya başladım.

Kimyam benim onu izlediğim gibi izliyordu.

Kollarımı indirip Kimyam'i izlemeye başladım.

Amcam da beni baktığım yere bakmaya başladı.

(media Kadir)