Babasının büyük bir kurucusu. Yerini amcası Mert doldurmaya çalışıyor. Ama babasının hakkında bildiği tek bir özellik bile yoktu. Dede Murat bey ise ''deli dolu bir baban vardı'' demekle yetiniyordu. Annesi ise bir çok güzel ve naif huyunu anlatıyordu.

Mezarına tek başına gitmesine izin verilmiyordu. Tek başına memleketine adım bile atmasına izin verilmiyordu. Muhasebe çıkışı çıkışı evin yaklaştığında bahçede amcası ve dedesinin sessiz bir şekilde konuştuklarını köy yanlarına doğru perspektif.

Amca Mert: ''Yeter baba, yeter. Mithat da, Mithat. Ben hep senden ayrı büyüdüm. Allah'ın delisi öldü, kurtuldu'' dedi: ''Bir de kan işlerini geride bırakıp ben yapmıyorum. Söyle aramasınlar beni. '' dedi bıkmış bir ses tonuyla.

Dedesi halkında : '' Mardin hanımının gizli emri var . Kan durumu olmayacak, unuttuk gitti. Üstünden yirmi dört sene geçti. Ağalar değişti. Biz yerimizi yöremizi değiştirdik. Sildik her şeyi . Sen sadece numaranı değiştir ben Kadir'i arar gerektiğini söylerim zaten ağalığı almak istemediğimizi bilir . O yüzden yardım eder.'' dedi.

Amca Mert: ''Ne yaparsan yap aman, şu üstümdeki akbabaları '' diyip yürüyeceğinde Merdan İle yüz yüze geldi.

Babasının anlattıkları gibi kalp krizi geçirmemişti.

Babasını öldürmüşlerdi.

Amcası Mert : '' Merdan '' dediğinde..

Merdan hızla arabasına binip uzaklaşır.

Memleketinin potansiyeli nedir?

****



Merhabalar canlarım konak hikayelerini seviyorum. ve Mithat Cihangir serisi devam .

Umarım beğenirsin