Merdan yemeğini yemişti. Dervişoğlu ise ayranla yetindi. Ayağa kalkan Merdan ile birlikte mavişinde kalktığını gördü. Kız daha yemek yiyordu.

Kızın hala korkusunu bilmek için saklandı.

İçinden bu kızı incitmeden kendimden nasıl uzaklaştıracağım -diye sızın.

Dervişoğlu sıkıntı ile :"Ee Merdan ağa doyduysan kalkta sohbet edelim" dedi.

Merdan sıkıntısı ile yanındaki kıza geri döndü. Kız duymamıştı. Yemeğini yerken arada başını anlatıyor konuşuyor varsa ona dikkat kesiliyor. Öğle yemeği bitince yemeğini okumayıdu.

Berfin hanımının arkadaşının arkadaşına cebap vermeyi reddedip yanındaki kıza bakmasın ile kaşlarını çattı. Sonra :"Bir sorun mu vardır yiğidim" dedi.

Bütün masanın bakışları Merdan'a dönmüştü.

Merdan'ın özelliklerine baktıktan sonra kendisine dönük konuşmaları fark ettiğini fark etti.

Merdan sıkıntısı ile :" Yok bir şey ana " diyip ayaklandı. Kız ile beraber terastaki koltuğa oturdu. Masadakiler arkasından bakıyordu.

Dervişoğlu gelip karşıda bulunurtu.

Arkadaşının görünümü garipseyen Dervişoğlu:" Hayırdır kız neden görünüyor" dedi bu soeu Merdan'a değil karşındaki kızdı.

Merdan gibi soruyla başını eğipmesiyle derin nefes alıp vermek :" Bu sana anladığım kızdır. Eve diledim.

Mehmet işini yapan Dervişoğlu cebinden sigarasını yaktı.

Ve :"Zilanlılar ne kaldılar var bu sabiyle" dedi.

Merdan söze gireceğinde yanlarına gelen Gülsüm çekinerek ;"Şey çay, kahve ne içersin getireyim ?" Dedi.

Bakışları Merdandan çok Dervişoğlundaydı.

Dervişoğlu sigarasını dudaklarından çekip dumanını üfledi. :"Sen bize iki kahve yap bacım" dedi.

Sonunda kelime ile özelliklerin önünü kesmek için söylemiştim. Bundan sonra sevemezdi. Seveni de üzerdi. Yar olamazdı onu sevda can yakardı. Gerekte yok diye geçirdi.

Gülsüm güler yüzle beklerken cevap ile yüzü asıldı. Başı ile onaylayıp gitti.

Merdan :" Yanımdaki maviş onların marabası imiş nasıl alırım falan . Güzel ders verdim. Boş ver sen onu senin sıkıntın ne?" Dedi kaşlarını çatarak.

Dervişoğlu kendini toparlamayan hastalığına: "Ne sorun olacak malum yaş otuz sekiz oldu. Bizimkileri durduramam daha evleneceksin diyip dururlar baktın başlamayacaklardan evden çıktım."dedi.

Merdan gülerek: "İyi ya seni topladım şu şekilde anlışanlı" dedi.

Dervişoğlu sigarasını kül tablasına batırıp:" Sana demesi kolay ben yine otuz sekize kadar durdurabildim kardaşlarım ritüel uyguladı. Senin neslinin devamı yok. Sana ailene tek değil,ağalarda baskı uygulayacak o zaman göreceğim seni " dedi.

Merdan:"Beni boşver de sen şimdi evleniyorsun belli ki acı olay olay geçmişte olur mu olur, kim geçmedi ki. Al böyle güzel bir kız seni yedi isteyen evlenmek çoluk çocuk, bak babası evlendikten sonra aşık olmuş karısına gönder de öyle olur" dedi içiyorum" .

Dervişoğlu yutkunup :"Ben aşık olmam sevemem de beni böyle isteyen de olmaz ben de kimsenin günahına girmek istemem." dedi.

Merdan gülümseyip:" Beni dinleyesin Dervişoğlu benden büyüksün abimsin ama yanlış bilirsin. Zamanın ne getirilen bilinmez. Hem sevmek, sevdalanmaktan önemli duygularda vardı . Evlat sevgisi düşünsene iki tane küçük velet geldiğinde benim de yeğenlerim olur" dediğinde.. .

Gülsüm içeriye girmiş muhabbeti hiç duymamış gibi kahveyi uzatmış. İki kahveden alınınca gidecekti ki Dervişoğlu gülerek:" Bana diyeceğine bak Gülsüm kızda evlilik onu evlendir o zaman iki yeğenin çevresinde köknar döner, güzel de kız isteyeni de vardır babası vermez barişe el at da kızla evlenir" dedi.

Duydukları ile vurulmuşa dönen Gülsüm, daha yeni yirmi üçüne girmişti. Küçük yaştan beri seviyordu Yusuf'u .

Babasının başkasına çıkışından diye ne diller dökmüş, aç kalmıştı.

Gözleri dolu sevdiğine bakmakla yetindi.

Merdan kısa bir Gülsüm'e bakıp: "Güzel daldım, bana düşmez ama kuzenim sayılır . Gülsüm de isterseniz sizi başlayalım" dedi.

♤♤♤♤♤

Geçken yeni bölüm ile karşımdayım kusuruma fakirliği