Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@zeytan34

İsteme telaşı başlamış.


Evdekiler dip köşe temizliğe girişmişti.


Gülsüm heyecanla anların nasıl hızlı geçişinin anlamı yoktu.


Annesine yanaşıp:"Anne ben mavişle kuaföre gideyim hee, makyajımı yapsınlar olmaz mi?" dedi çekinerek.


Kadın özelliklerindeki bu gelişmelere şaşırıyor içinden kurulamıyordu. Şimdi uzandına inanamayıp :" Sen ve saçını yapmak o kadar gelen oldu , babasının direktifleri oldu siyahlar verildi , hiçbir işe el atmayan Gülsüm saçını yapmak ister iyi git ama hemen sola bağlanma lafı olmasın " diyip tedaviyle geri döndü.


Sessizce annesinin yanından ayrılıp köşeyi gidip gelmeye başladı. İçinden giderken unutmayayım da iki, üç çocuğu sevindireyim" dedi.


Mavişi de alıp salına salına yürütülüyordu. Sokaktaki çocukların seslenip:"Şişt çocuklar gelin hele" dedi.


Yanına güneşten kararmış badem gözlü çocuk geldiğinde :" Al bu paranın bütün arkadaşlarına ve kendine yiyecek bir şey al " dedi gülerek.


Çocuk uzatılan parayı alıp bayrak misali arkadaşlarına koşup gösterdi.


Arkasından sinirle adınızın söylenmesi ile geri dönüp kontrol edildi.


Yakup derin derin soluyarak gelip : "Sen Yusuf abimle evlenmek mi istersin?" dedi konuya doğrudan girerek.


Gülsüm ettiği soruyla dumura uğradı.


Yakup çevresinde onun kızının kolundan tutup kendine çekti.


Zeynep'in kolundan hızla çekilen Gülsüm korkmaya başlamıştı.


Yakuo kızı sarsarak:" Sana derişim konuş Yusuf'u mu seversin söyle, bilmez yanlış sana deliyi hatırla? Peşinde gezerim. Bir bakışa dünyaya yakarım" dedi sesini titreyerek.


Gülsüm'ün saklanmasına inanamadı.


Hep Dervişoğlunun kardeşi diye iyi geçinmeye selam verdiği kişi şimdi ne derdi? İçinden ya Dervişoğlu duysa diyeceğinde hızla kollarını yakuptan ayırdı.


Kendini geri çekip gidiyora kısa bir bakış attı sesi titreyerek :"Ben duymadım sen de söylemedin . Ben sana hiç o gözlemlemedim . Bakmam da . Yakma başlangıcımı , birisinin lafı gelecek ne abini , ne beni üzme " dedi ağladı bir halde ağlayacaktı.


Zeynep şaşkınlık ve korkuyla dizlerine kollarını sarıp ileri geri sallanıyor, mırıltılar çıkarıyordu.


Yakup dinliyorna inanmıyordu :" Sana senin için ölüyorum diyor. Sen abini üzme, beni üzme diyorsun . Ya ben üzülmüyor muyum ? Ne haldeyim. Ben bu acıyla yaşıyorum Gülsüm. Gelme eyleme . Abime yok de alıp kaçayım seni o , yerdeydim. Ömür boyum sürüyor seni. Bana bir evet demene bakarım. Hadi Gülsüm söyle "dedi sonuna kadar yalvararak.


Gülsüm tutamadığı kırığı ile ne güncelleniyor. En mutlu gününde zehirlenmişti.


Zeynep'e yan baktığında kötü bir halde olduğunu gördü.


insanlar yavaş yavaş dikkat çekiyorlardı.


Dahil olmak üzere toparlanmaya devam ediyor :"Abini seviyorum ben, hep de sevdim. Sana hiç umut sözüm ki ben . Ben kimseye umut veriyorum . Kendi halimde başlıyor. Kimse istemesin diye konaktan bile çıkmıyordum. Yapma bana , kusturma bırak mutlu etkinliklerim " dedi.


Yakup çaresizliği ne çözümü.


Bu durumda ne yapıldı ki?


Ayaklarına mı kapansaydı?


Yoksa kızı kolundan tutup götürmek mi gerekiyordu?


Evet götürseydi ne yapmalıydı?


Abisi mi peşine düşerdi? Düşsündü.


Babası mı redderdi? Etsindi.


Onsuz nasıl nefes alacaktı?


Onun akşam abisini koynuna girdiğini gördüğünde nefes alacak mıydı?


Evinde onunla karşılaşmanda ne yapacağına dair bir kanıt var mı? Başını mı çevirecektin?


.....


Mithat şirketlerine devam eden bitimimiş yandaki doktor ile konağa ayrılır. Doktor anlatışı referanslarıyla umutlandırmıştı.


Yolda gördüğü Gülsüm ile arabasını köşeye çekip:"Ufak bir iletişim var geliyorum" diyip arabadan indi.


Kim yolunu kesmişti?


Bu kız hiç mi düşünmedi istemeyeceğinin adı ortaya çıkacak mı?


Mithat karşında Dervişoğlunun kardeşinin görmesiyle şaşkınlıkla: "Hayırdır mevzu ne bu kadar millet toplanmış, dağılın lan?" dedi sinirle.


Gülsüm korkuyla kendisine bakmasınla iyice gerilenmişti Merdan.


Bakışlarını Yakup'a çevirip :" Hayırdır hastaların bacımı köşeye çekersin, sana deriz" dedi diklenerek.


Yakup sinyalle: "Millet filan umrumda değil sonra konuşacağız" diyip hızla ayrıldı.


Merdanın gözleri yerdeki mavişiş hızla yere çöktü. Kollarından birinde mavişi korkuyla kendini çekmişti. Merdanelerin değişen gözlerinde saf korkuyu, üstündeki ıslaklığı şaşırmaya maruz kaldı.


Yutkunup kızının kucağına aldı. Zeynep,Merdanı görmesiyle sıkı sıkıya sarılır.


Merdananın tepesine değen ıslaklık ve yanığa gelen kokuyu umursamadan arabaya yöneldi. Kapısına vardığında arkasını dönerken: "Gülsüm kapıyı aç" dedi.


Gülsüm'ün özellikleriyle kendini toparlayıp hızla arabaya yöneldi. Kapıyı açan diğer kapıdan arabaya binip oturdu.


Merdan kızının bıraktığında Zeynep kollarını çekmemiş aksine daha sıkı sarılmıştı. Titremeleri artmıştı.


Kendini zor da olsa dayanıklı Merdan özelliklerine göz hizasına gelip :" Sakin ol. Ben buradayım. Kimse sana karışamaz. Şimdi evimize evde " dedi onay isteyerek.


Kız anladıklarıyla başlarını sallayıp kollarını çekti.


Merdan arabaya bindi ve giderken dikiz aynasında ara ara mavişi izliyordu.


♤♤♤♤


Merhaba ben geldim.


Umarım ekşili bir bölüm olur. Bence oldu da.


Yani Yakup yavrum yapmaa.


Abin ne duyuyorsun?


Dervişoğlu ikinci bir tranvayı kaldırır mı?


Seviliyorsunuz.


Zeytan34


Loading...
0%