Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm

@zeytan34

Kollarında mavişi ile içeri girdi.

Kızın kucakladığından beri titrediğini ve kendisine sıkı sıkı tuttuğu için içindeki sular durulmuyordu.


İlk başta evin genç hizmetçisinin dikkatini çekmişti.


Kadir ağa içeri giren Merdan ve kucağındaki kızla sinir bağları kopmuştu. Bütün otoritesi sarılmış. Yetmemiş gibi kızını da Dervişoğlu denen zıpıra verecekti. Elinden pek fazla bir şey gelmiyor. Gün geçtikçe kendine hakim olamıyordu. Gördüğü sahne tam fırsatı diye içinden geçirip Merdanın karşına dikildi.


Kadir ağa kaşlarını çatmış :" Bu hal nedir sen koskoca Cihangir soyunun ağasısın , elalemin laf edeceğini düşünmeyip kucağındaki yosmayı getirdiğin yetmiyormuş gibi şimdi de kucağında mi taşırsın . Laf sözden de mi korkmazsın? " dedi bağırarak. Sesini amcasını duyurmak ve eski düzenine dönme derdindeydi.


Genç hizmetçi Asiye gelen kızı umursamamıştı ilk başta ama sinirinden çatlamak üzereydi.

Merdanın gözüne girmek için elimden geleni yapıyordu. Ama şu küçük sinek kadar dikkatini çekmiyordu. İçinden - ben biliyorum sana yapacağımı- diye geçirip Merdanın babaannesi olan Mardin hanımı yanında aldı soluğu.


Mardin hanım geliniyle sesizce oturup kahvelerini yudumluyordu. İçeri giren hizmetli ile şaşkınlıkla kıza bakışlarını çevirdi.


Asiye derin nefesler alıp :" Hanımağam Kadir ağam ve Merdan ağam birbirine girecek " dedi.


Berfin duyduğu isimle ayaklandı. Hızla ayaklandı.

Mardin hanım bastonu ve koluna giren gelini ile adımladı .


Merdan kaşlarını çattı duyduklarıyla küçük bir kahkaha atıp:" Ne korkacam ben elalemden kim lan onlar , şimdi çık yolumdan" diyip ilerleyecek iken Kadir ağanın tekrar önüne geçmesiyle kucağındaki kızın kendisine daha fazla sığındı.


Kadir ağa:" Sen namus , töre nedir bilmez misin? Bir de ağa olacaksın. O kızı getirdin dedik yardıma ihtiyacı var . Şimdi kucağında elalem şimdiden dedikodu kazanları kaynaşmıştır. Sana ahali tamah eder mi artık ? O kızı ailesine geri götür. " dedi emir vererek.


Merdan bakışlarını kaçırıp kızı kucağından indirdi. Kızın kafasını eliyle kaldırıp:" Sen şimdi Gülsüm ile odana gidiyorsun ben geliyorum?" Dedi.


Kız olmazca başını sakladığın da Merdan :" Hadi güzelim; Gülsüm odasına götür misafirimizi de odasına götür iyi ağırlansın" dedi.


Gülsüm yaşadıkları ve üstüne kendisi yüzünden abisinin yaşadığı durum için üzülüp hızla onayladı.


Mardin hanım duydukları ve torunun getirdiği kıza davranışların dedikodu ile abartıldığını biliyordu ama Kadir ağanın dedikleri haklı olduğunu biliyordu sesini yükseltip :" Merdanım torunum, Kadir ağa doğru der . Kızı göndermen gerek . Dedikodu arşa ulaşmıştır. Şimdiye kadar yardıma olan kıza elimizi uzatıyoruz diye elalemin ağzını kapatıyorduk. Ama bu fütursuz hareketinle daha susturmayız götürüp ailesine geri ver. Biraz para verirsen susarlar " dedi torununu ikna etmek isteyerek.


Merdan duyduklarıyla kendine hakim olmaya çalışıyordu. Sakin olmaya çalışıp :" Mardin hanım sen karışmayasın . Şimdi beni iyi dinleyin o kızı ben göndermediğim sürece kimse bir yere gönderemez. Elalem istediği kadar konuşsun. Bu da son sözüm bu bahs bir daha açılmayacak " dedi onaylamak istemekten çok emir verir ifadesiyle.


Mardin hanım torunun gittikçe oğluna benzemeye başlaması ile ne yapacağını bilmiyordu. En son oğlu ismiyle seslenirdi. Gözleri dolmuş bakışlarını yere indirmişti.


Berfin annesi beklediği kadını üzüldüğünü anlayıp ilk defa oğluna sesini yükseltip :" Hadini bilesin seni karşında büyüğün vardır. Ben seni böyle mi yetiştirdim? Büyüğünü dinleyesin" Dedi.


Kadir ağa karşındaki oğlanın iyice başına buyruk davranması ve kimseyi dinlememesi delirtiyordu.


Merdan annesin sesini yükseltmesiyle :" Sen ne dediğini bilmezsin ana. O kızı tekrar aldığım çukura mi bırakayım. Hadi dinledim diyelim bu vicdanla yaşar misiniz ? Sizi bilmem ama ben buna müsaade etmem" dedi cevabı dinlemeden odasına yöneldi.

Odasına girere girmez kendini duşa attı.


..

...

.. 

Akşam olmuş ağalar toplanmış kahveler eşliğinde sohbet ediliyordu. Kadınlar salonda oki dirhem bir çekirdek oturuyorup birbirlerini çekiştiriyorlardü.


Beydağı aşiretinin hanımı :" Berfin hanım ne iyi oldu da Kadir ağa kızını Dervişoğluna verecek duyunca sevindik artık büyük bir aile olacaksınız. Ama sen ne zaman oğlunu evlendireceksin? " dedi merakla..


Berfin duyduklarıyla ilk sevinip sonunda tedirgin oldu.

Oğlu evlenmek istemez, intikam diye tutturmuştu. Arkasında evlat bırakmak istemezdi.


Ne diyecekti bu kadına?


Palalı aşiretinin hanımı hafif alayla :" Siz duymadınız galiba. Bütün gün bu dedikodu döndü. Berfin hanımın oğlu evlenmeyi düşünmez ne gerek var zaten elin kızını eve kapatmış . Kucağında götürüp getirir." Dedi.


Dilmançoğlu aşiretinin hanımı siyah gözlerini Berfin'e dikip:" Öyle şey olur mu? Günahtır. Başımıza taş yağar. Oğlunu en kısa zamanda baş göz edesin etrafta bir sürü güzel edepli ağa kızları vardır. Belli ki daha alışamadı oğlun ama sen anasısın bilirsin buraların adetini yakışık almaz ." dedi kınayarak.


Mardin hanım gelinin sinmesiyle derin bir nefes alıp:" Elbet birşey yapacağız size tasa olmasın. Etrafa bakıyoruz " dedi. Diğer köşede kıkırdayan kızlara ufak bir bakış atarak.

Bunu duyan bekar kızı olan anneler kızlarını ilk bulduğu fırsatta köşeye çekip uyardı .


.  ..

...

..

.

Merdan ağaların işler halkında konuşmasını fırsat bilip Dervişoğluna yaklaşıp:" Hayırdır kardaşın Yakup nerdedir?" Dedi.


Dervişoğlu duyduğu isimle şaşırıp:" Onun işi vardı niye bir işin mi vardır?" Dedi.


Merdan dudak büküp:" Sabah çarşıda gördüm de Gülsüm ' ü köşeye çekmiş konuşurdu. " dedi.

Dervişoğlu duydukların ile kaşlarını çatıp :" Ne işi varmış ben daha konuşmadım?" Dedi inanamayarak.

Dervişoğlu bir soru soracak iken..


Beydağı aşiretinin ağası :" Ee Merdan sen ne zaman evlenirsin dedikodular ayuka çıktı?" Dedi.


Merdan duydukları ile kaşlarını çatıp:" Ne dedikodusu ? " dedi anlamayarak..


Palalı aşiretinin beyi:" Dedikodu değildir aslında yakında bu konu için ağalar toplanacak aslında hazır bir aradayız burada konuşalım. Eve kapatığın kızın ailesi bize başvurdu kızı isterler. Kaçırdın diyelim nikah da yoktur ortada. Sen ağasın marabalara örnek olacaksın yakışık almaz" dedi onaylamayarak.


Dilmançoğlu aşiretin beyi:" Doğru der Palalı , sen iyi biliriz babanın intikamını istersin . Aşiretine iyi davranır ,marabalarını korursun. Hepsi sen geldiğinden beri memnundur. Ama evli değilim ki diyelim karısı var . Ortada birşey olsa o der. Bekarsın kanın deli akar en kısa zaman da ya evlen ya da kızı ailesine yollayasın . Sana yakışmaz." dedi babacan bir tavırla.


Mercan ne diyeceğini bilemeyip başıyla onaylamakla yetindi.


Beydağı aşiretinin beyi sözü tekrar alıp:" Diğer beyler doğru der bir haftaya bir çözüm bulamazsan tekrar toplanmamız gerekir ." dedi.


Dervişoğlu , Merdanın sıkıştığını anlayıp :" Bir hafta olmazsa toplanırız elbet biz benim iş için toplandık . Kahveler gelmez mi Kadir ağa " dedi .


Kadir ağa yeğeninin sıkıştığına sevinip:: Gelir elbet ben bir bakayım. Hem hanımlara söyleyeyim gelirler" diyerek ayaklandı.


Merdan da ayaklanıp :" Sen oturasın ben bakarım" diyip kadınların olduğu odanın kapısına geldi. Birbirinden güzel kızlar kıkırdayarak altan altan kendisine bakıyorlardı. Umursamayıp kapıyı tıklatı.


Çıkan sesle bütün hanımların bakışı kendisine dönmüştü.


Merdan :" Kahveler dağıtılsın da kız istenecek, sizde olacakmışsınız hanımlar" dedi.


Gülsüm duyduklarıyla iki kızla mutfağa gidip kahve hazırlamaya başladı


Palalı aşiretinin en yaşlı üyesi ayaklanıp:" Gel buraya delikanlı , tut bakam kolumdan he şöyle, bu kadar yakışıklısın tabi söz olur .Beni beyimin yanına götür bakam" hem söylenip hemde küçük adımlar atıyordu.


Tuvalete girip bir elini yüzünü yıkayıp çıkan Merdan terasa adımladığımda köşede büzüşmüş bir halde mavişin terası izlediğini gördü. Koluna dokudu.

Kız dokunulduğunda korkuyla dönmüş. Kendisin görmesiyle rahatlamıştı.

Ama Merdan mavişin dönmesiyle kalbinde kıpırtılar başlamıştı.

Uzun kollu siyah puantiyeli elbisesiyle gözlerine arzı endam ediyordu.



İstemsiz yutkunup :" Maviş ne güzel olmuşsun . Gelsene "dedi.


Zeynep sabah altına kaçırdığı için utanıyor ama karşısındaki Merdanın ne dediğini anlamak için dikkatle anlamaya çalışıyordu.


Duyduklarıyla başıyla onaylayıp Merdanın gömleğini tutup peşinden içeri ilerledi.


Merdan maviş ile içeri girdiğinde bakışların kendisine dönmesiyle ne büyük yanlış yaptığını anladı.


Kızı daha fazla ağaların gözüne sokmuştum.


Kadir ağanın kızı vermesiyle Dervişoğlu aşiretin en büyük oğlu Yahya :" Vur davulcu aldık kızı duysun herkes " dedj.

Davulcu duyduğu komut ile çalmaya başladı. Yüzükler takılmış gençler oynamaya başlamış Merdan ise ağalar ile oturuyordu.


Kahtalı aşireti elli yaşındaki beyi:" Merdan ağa sen yanındaki kızı ailesine mi vereceksin yoksa evlenecek misin?" Dedi.


Merdan sözün yine kendisine dönmesiyle yerinden rahatsızla kıpırdadı. Merdan :" Bir haftaya karar veririm ne bu acelen Kahtalı " dedi sinirle.


Kahtali beyi mavişe dikmiş incelerken :" İyi daha karar vermemişsin eğer ailesine vereceksen haberim olsun karım olsun maşallah güzel kızmış" dedi ağzının suyu akarak.


Merdan duyduklarıyla yumruğunu sıkıp:" Ağzından çıkanı kulağın duysun benden kaç yaş büyüksün. Edebini takıl. Yaşın kaç başın kaç " dedi.


Kahtalı duyduklarıyla gerilip:" Yaşım başım ne alakadır. Diğer karım otuzunda hem burada normaldır. Benim gibi beyini bulmuş . Neyse bir haftaya ben öğrenirim " dedi sonunda sırıtarak.

Dervişoğlu yanında oturan arkadaşının bacağına sıkıp:" Şşt sakin ol olay çıkarsa sen haksız çıkarsın " dedi. Merdan yutkunup diğer tarafında oturan mavişini kolunu tutup kaldırdı.

Annesini bulup mavişi ona emanet etti.


......

.....

....

...

..

.


Dervişoğlu eve girmişti. Annesi ve abisi mutlulukla kendilerini koltuğa bırakmışlardı. Baba Dervişoğlu daha gelmemişti.


Anası mutlulukla :" Valla oğul durdun durdun turnayı gözünden vurdun. Maşallah Gülsüm kız ne güzeldir öyle. Bir içim su . Yürüyüşü , duruşu , bakışı.

Hiç adı , sözü de çıkmamış . Allah sana bağışlasın " dedi.


Dervişoğlu sesiz bir iç çekip:" Amin " dediği sırada konaktan sesler yükseliyordu.


Yahya merakla :" Bu seste nedir?" diye ayaklandı. Dervişoğlu umursamayıp önüne bırakılan çayından yudumladı.

Odaya giren Yakup ile bakışları ona döndü .


Yakup mırıldanarak:" Seviyorum " diyordu.


Annesi :" tüh baban gelmeden hemen odana ya görseydi ,kalpten mi götüreceksin beni? Yusuf abine yardım et de kardaşını odasına götürün. Baban gelmek üzeredir. " dedi söylenerek.


Dervişoğlu kardeşini diğer koluna girdi. Sonuda odaya soktukları kardeşlerini yatağa bıraktılar.


Yakup ayaklanıp Dervişoğlunun karşına geçti:" Seviyorum duydun mu ? Gülsüm'ü deli gibi seviyorum. Hepte seveceğim " dedi.


♤♤♤♤♤♤


Huhuuuuu

Ben geldim özlediniz mi diyeceğim ama pek özlemiş gibi değilsiniz .


Nasıl bir bölüm ama?


Düzeltme yapmıyorum zaten uzun yazdım .


Söylemesi ayıp( kim dedi ayıp diye) 1454 kelime telefonda yazdım. Hulasa telefondan sıkıldım.


Birde artık kitapların birisi kitap olsun istiyorum ya..


A

ma istemekle olmuyor demek ki daha pişmemişim.

Umarım beğenirsiniz


Seviliyorsunuz .Yazarınız zeytan .


Kısa bir aradan sonra görüşürüz..


Loading...
0%