Sabah kalktığında Merdan aklına telefonu geldi . Islanan ve şarjı biten telefonu bir köşeye fırlatıp elini yüzünü yıkadı. Dün giydiği takım elbisesi yıkanıp, ütülenip odasına konulmasına şaşkınlıkla baktı. Üstünü giyip aşağı indiğinde herkesin sofraya oturmuş olduğunu gördü. Amcasına ufak bir bakış attı.

En küçük kuzenı Fatmanın saçlarını okşayıp yanına oturdu. Çayının doldurulması ile kahvaltısını yapmaya başladı. Kadir'in tadı kaçmıştı . İçinden

'Ne diye gelmiş bu oğlan ' diye geçirdi.

Kadir merakla :" Ee Merdan hangi rüzgar attı seni buraya " dedi.

Merdan küçük bir bakış atıp : " Sence Kadir amca hangi rüzgar attı? " dedi sinirle..

Kadir sesini yumuşadıp:" Geldiğin iyi oldu malum ben yaşlandım . İki karımdan da çocuğum olmuyor . Benden sonrasını düşünmeme gerek kalmadı ama amcam ne der bu işe " dedi merakla..

Çayından bir yudum aldığında içeri giren Dervişoğluna bakan Merdan , Kadir amcasına döndü:" Ben senden sonrasını bekleyemem babamın kanı ortada malum , hem birbirinden güzel kızların var sende kocadın bir köşeye geç başımızda dur, sen karışma artık belli ki Zilanlılarla baş edemezsin " dedi.

Dervişoğlu selam verip boş sandalyeye oturduğunda masadaki kızlar muhabbetin koyulaştığını anlayıp hızla kalkıp gittiler.

Kadir sinirle masaya vurup :" Senin ağzından çıkanı kulağın duysun, bende Cihangir'im haddini bil, nasıl baş edemiyormuşum . Belli ki gençlik hevesindir kanın kaynar amcam gelsin seni de alıp gider sizinle uğraşamam "diyerek ayağa kalktı.

Ceketine uzandığında Merdan sinirle dilini dişine sürüp: " Ben hakkımı almaya geldim . Ve gitmeye de niyetim yoktur. Şimdi gidip ağalarla da konuşacağım . Dedem ya da herhangi biri beni yolumdan çeviremez . Ben Mithat Cihangir'in oğlu Merdan Cihangirim"dedi.

Dervişoğlu umursamaz bir biçimde ağzına zeytin atıp: " Siz boşuna atışırsınız ben ağalara söyledim toplandılar ne diyeceksiniz orda deyin . Ama önce emaneti ver Kadir ağa " dedi kolunun birini sandalyenin üzerine atarak.

Kadir olanca siniriyle : " Ne emanetinden bahsedersin Dervişoğlu git başımdan "diyerek bağırdı.

Dervişoğlu hızla ayağa kalkıp:" Bana bak Kadir ağa ben senin maraban değilim sesine dikkat edesin .Emanet derim Mithat beyin kasası bütün özelini koyduğu seninde kaldırdığın veresin."dedi kaşlarını kaldırarak.

Kadir sinirle derin nefes alıp başını sallayarak içeri gitti.

Merdan :" Daha babamın eşyalarını bilmem ağalıkla falan uğraşamam. Ben en iyisi kan davası halledeyim sonra giderim uğraşamam " dedi.

Dervişoğlu gülerek:" Sen de az değilsin Merdan aynı baban gibisin, babalarımız kan kardeşiydi. Hem babanı gördüm hem de babam çok anlattı. Tek kan davası halletmekle olmaz. Baban buradaki marabalar için de çok uğraştı. Okuyanı okuttu. İşi olmayanı işe soktu. Senin de devam ettirmen gerek, yeterince çekti Cihangir marabaları sende ağalık hünerleri görürüm ben, sen tasalanma ufak zorlukta da vazgeçmeyesin " dedi teselli ederek.

Merdan bakışlarını kaçırıp :" İyi dersi hoş dersin bırakamam ,gidemem " dedi kendini ikna etmeye çalışarak..

*****



Hello ben geldim .Uzun bir arada sonra yazarınız geldi. Dedim ki Zeytan uzun yazacağım diye senelerce beklettin okuyanları , onun yerine kısa yaz sık yaz. Okuyucuları bekletme hem sen yorulmasın hem okuyucular da devam eder . Yani özetle günün herhangi bir saat

inde yine görüşmek üzere..

Zeytan...