Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@zeytan34

Merdan arabaya bindiğinden beri kızı sayıklamalarını dinliyor bir de yetmezmiş gibi sidik kokusunu çekiyordu.


Nefes alamadığını hissedip camı açtı.

Hastaneye geldiğinde görevlileri çağırdı hızla kızı içeri götürürken sağır olduğunu ve çarptığını söyledi.

Doktor ilgilenirken telefonu çaldı.


Telefonu açtığında Dervişoğlu:" Merdan ağam nerdesin konağın kaynıyor haberin yoktur" dedi.


Merdan kaşlarını çatıp:"Ne kaynaması ne dersin Dervişoğlu " dedi panikle.


Dervişoğlu gülerek: "Deden gelmiştir seni arar, konuşacakları varmış " dedi.


Merdan umursamayıp :" Yanında başka gelen var midir? : diye sordu annesini merak ediyordu.


Dervişoğlu:" Hanımağalar bir de sözde amcan gelmiş adı ne bilmem ben" dedi .


Merdan sıkıntıyla iç çekip :" Ona de ki akşamı beklesin .İşlerim vardır şimdi kapatmam lazım" dediğinde ..


Dervişoğlu:" Merak etmeyesin ben burdayım aklın kalmasın eğlenceyi kaçıramam" diyerek telefonu kapattı.


Merdan doktorun yanına gelmesiyle olduğu yerde dikleşti.

Doktor ellili yaşlarında, yüzündeki yer yer çizgiler yaşını ortaya koyan orta boylu bir adamdı.


Doktor yüzünü buruşturup:" Getirdiğiniz hastanın yakını misiniz ?" diye sordu merakla


Merdan sağ kaşını kaldırıp:" Benim birşeyim olmaz da hayırdır doktor " dedi.


Doktor eliyle koridordaki odasını gösterip:" O zaman odama gidelim bunu ulu orta konuşulacak birşey değil "dedi.


Merdan başını sallayarak doktoru takip etti. Doktor yerine geçtiğinde Merdan da koltuklardan birine oturup merakla doktora baktı.


Doktor derin bir nefes verip : 

" Getirdiğiniz hasta pek iyi değil yani çok pis şartlarda bulunmuş büyük ve küçük dışkıları bedenindeki yaralara değmiş iltahaplar oluşmuş , bedeninin her yerinde büyük küçük demeden yaralar ,kemer izleri , sigara izleri var."deyip derin bir nefes veren doktor gözlerini Merdandan çekip:" Zaten hastamız engelli derdini anlatamıyor ben başka durumlara da maruz kaldığından şüpheleniyorum " dedi sonuna doğru sesi kısılarak.


Mersan duyduklarıyla başı çatlıyordu. Böyle birşey hiç düşünmemişti. Kızın arabanın çarpması ile korkuyla altına yaptığını düşünmüş yol boyunca hatanın kendinde olduğunu düşünüp durmuştu


Merdan yutkunarak :" Neden şüpheleniyorsunuz bana açık olun doktor bey bende kız için elimden geleni yapayım " dedi.


Doktor eline kalemini alıp :" Şöyle ki kızımız istismara uğramış olabilir . Benim polislere haber vermem gerek ..." diye devam edecek iken ..


Merdan sözünü kesip :" Burda işler böyle işlenmezmiş doktor bey ben geleli çok olmadı ama kurallarını öğrendim. Eğer polisleri haberdar ederseniz kızın adı çıkmasını geçtim araya adam koyup tekrar kızı alabilirler. O yüzden ben ilgileneceğim " dedi sonuna doğru mırıltı ile.


Doktor kaşlarını çatıp oturduğu koltukta dikleşti:" Sizin yapmadığınız ne malum " dedi hiddetle..


Merdan sinirle dilini dişlerine sürüp:

" Beni iyi dinle doktor bir ben yapmadım iki ben buraya geleli çok olmadı üç ben Merdan Cihangirim babamın soyadına leke gelmesini geçtim ben hayvan değilim " dedi.


Doktor duyduğu soyadı ile yutkunup :" Sen Mithat'ın oğlu musun " dedi hayretle..


Merdan derin nefesler veriyordu. Sadece baş sallamakla yetindi. Doktor aldığı onaylama hızla yerinden kalkıp Merdan'a sarıldı. Merdan şaşkınlıkla ne yapacağını bilemeyip ayağa kalktı.

Merdan şaşkınlıkla :"Ne yapıyorsun?" dedi.


Doktor gözleri dolu dolu:" Vay be kardeşimin oğlu gelmiş benim haberim yok yazıklar olsun bana . Ben babanın arkadaşıyım Oğuz belki annen anlatmıştır " dedi umutla.


Merdan olumsuzca başını sakladığın da doktor :" Canı sağolsun "diyerek kısa bir süre susup karşısındaki delikanlıyı inceledi yutkunup:" Mithat'ın oğlu olduğunu anlamam lazımdı. Bakışların hareketlerin aynı baban, kaşını kaldırmadan bile anlamalıydım. Yaşlandım sanırım. " dedi.


Merdan merakla :"Babamı ne kadar tanırdın? " dedi.


Oğuz gülerek :" Ne kadar tanırdım mi?

Baban sayesinde şimdi güzeller güzeli karımla yaşıyorum " dedi.


Merdan : " Babam hakkında herşeyi bana anlatabilir misiniz? " dediğinde..


Kapının çalması ve yeşil gözlü hemşirenin girmesi bir oldu.


Oğuz başını kaldırıp merakla hemşireye baktığın da hemşire:" Oğuz yani doktor bey hastamız sakinleştirici vurduk ama üstü başın temizlenmesi lazım " dedi.


Oğuz elinin hemşireye uzatıp :" Gel çimen gözlüm bak Cihangirin oğlu " dedi.


Kadın duyduklarıyla gözleri dolu dolu adımlayıp:"Berfin ablamın oğlu Merdan mi?" dediğinde onaylama alınca hızla Merdan'a sarıldı.


...

..

.


Dervişoğlu gelen Murat ağayı izliyordu.

Murat ağa sinirle yerinde duramıyordu.

Kadir bütün olanları anlatıyordu. Dervişoğlu kendisinden değilde başkasından bahsediyorlarmış gibi umursamazca çayını içiyordu.


Kadir en son sözlerini bitirdiğinde Murat ağa: " Ben ağalarla konuşurum. Merdan'ı alıp gideceğim kan davası falan görülmeyecek " dedi.


Dervişoğlu çayının bitmesiyle Kadir ağanın ortanca kızı Gülsüm'ü gördü mutfak köşesinde kafasını uzatmış kendisini izliyordu.


Görmemiş gibi yapsa da çayı bitince kafasını kaldırıp :" Gülsüm bana sana zahmet çay getisene ? " dediğinde..


Murat ağa ve Kadir ağanın kafaları kendisine dönmüştü.


Dervişoğlu sırıtıp:" Hiç misafirle ilgilenmiyorsunuz ayıp ayıp " dedi gülerek.


Gülsümün geldiğinde çekinerek çayı alışını arkasını dönüp büklüm büklüm saçları ile gitmesini izledi.


Murat ağa sinirle :" Beni iyi dinle Dervişoğlu torunuma akıl verip durma yardım da etme" dedi .


Dervişoğlu sakallarını kaşıyıp : " Murat ağa ben ne senin torununum ne de yeğenin bana emir verme ayrıca babama sözüm vardır. Babamın kardeşi benim de kardeşim sayılır. Eğer Merdan istemezse zaten karışmam " dedi.


Gülsüm çayı indirip gitmişti.

Merdan'ın avluya girmesiyle bakışlar kendi üstünden kalkmıştı.


Dervişoğlunun bakışları mutfağın köşesine iliştiğinde Gülsüm'ün eski yerini aldığını kendisi izlediğini görünce gülüp çayına şekeri attı.

Merdan içeri girdiğinde dedesinin sözlerini duymuş derin nefesini koy vermişti .


Murat ağa günlerdir görmediği torununu oğlunun yavrusunu görünce sakinleşmiş torumun yanına gidip omuzlarına ellerini koyup:" Torunum , sağ kolum , babanın emaneti hadi gidelim kan davasını unut baban devam etirmeni istemezdi " dedi ikna etmek için.


Murat bey oğlunun sert , fevri ve deli biri olduğunu hatırladı kendi başına gelseydi . Oğlunun daha on beşine basmadan kan davasını devam ettireceğini biliyordu. Ama torunun elinden kayıp gitmesini istemediği için yalan söylemek durumunda kalmıştı.


Merdan dilini dişine sürtüp gülümsedi :" Bak buna güldüm Murat ağa , ben tüm gün babamın hayatını dinledim. Babamın tek bırakıp karınla gittiğinizi , babamın neden o kadının vurduğunu dinledim de dinledim. Ama tüm dinlediklerimde babamın söylediğin gibi herşeye kolay baş eğen kabullenen biri olduğunu duymadım. Aksine yeri gelince sana kafa tutan biri olduğunu duydum. Yani babamla vurmaya çalışmayasın ben ait olduğum yerdeyim ve yapmam gerekeni elinde sonunda yapacağım " dedi sonuna doğru kelimelerini bastırarak.


Murat ağa torunun ilk defa ismi ile hitap etmesiyle aklına oğlu düşmüştü. Yutkundu. Sesizce başını eğdi.


Mardin hanım torunun öğrendikleri ile dumura uğramıştı. Şaşkınlığını üzerinden atıp:" Biz zamanın babanı yanlız bırakmış olabiliriz yanlış ya da doğru ama bundan sonra torunumuzu bırakmayız " dedi gözünden yaşlar dökülerek.


Merdan gülüp :" İyi o zaman artık konakta hep beraber yaşarız" diyerek Dervişoğlunun yanındaki sandalyeyi çekti.


****



Hello

.

Uzun bir bölüm ile karşınızdayım.

Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum . Seviliyorsun.

  Yazarınız:Zeytan 


Loading...
0%