Dervişoğlu çayından bir yudum alıp:" Ee Merdan ağa bütün gün yoktun . Şirkete işler çok mu zordu " dedi gülerek.

Merdan sıkıntıyla:" Yok başka işle uğraştım yardımın lazımdır akıl versen iyi olur" dedi.

Murat ağa oturan torunun kısa bir süre izleyip konağın içine girdi.

Mert babasının hızla içeri girmesi ile telefonu kapatıp cebine koydu :" Ee ne zaman gidiyoruz baba?" dedi merakla.

Murat bey koltuğa oturup yerdeki iran halısını izlemeye başladı.

Mardin hanım odaya girdiğinde Mert'e kısa bir bakış atıp :"Berfin'e söyleyeyim de eşyaları kızlarla yerleştirsin " dedi onay almak isteyerek.

Murat beyin başıyla onaylamasıyla Mert'e kısa bir bakış atıp çıktı.

Mert duyduklarıyla sinirlenip :" Mardin hanım ne der baba burada mi kalacağız .Ben kalamam şirketin işleri düzenimi bozamam" dedi.

Murat ağa dinlemekle yetiniyordu. Cevap alamayan Mert kendine hakim olamayıp sesini daha da yükseltip :" Sana derim baba , bana bir hayat borcun var yanımda olacaksın o torunu büyütmene de göz yumdum ama benimle kalacağına söz vermiştin. Buraya yerleşmekte ne oluyor. Yine bana bir piç olduğumu hatırlatmaya çalışıyorsun. Hiç mi sevemedin beni söylesene varsa yoksa Mithat . Ölüp gittigi yetmezmiş gibi bi de oğlu çıktı başıma . Sen benim de babamsın Mithat da Mithat yeter artık adam bir rahat vermedi be . " dedi gittikçe kendine hakim olamayıp saçlarını çekiştiriyordu. Sesleri duyan konak sakinleri gelmiş sessizce izliyordu.

Merdan duydukları ile bir zamanlar amca dediği adamı izledi:" Vay be ne severmişsin babamı ben amca, sözde amcam. " dedi derin nefes alıp veriyordu.

Berfin olanları köşede sessizce izliyor . Akıllı üslu oğlunun nasıl böyle bir hale geldiğini çözmeye çalışıyordu.

Mert arkasını dönüp yeğenine baktı. Biricik Mithat beyin oğlu Merdan.

Mert :" Seni kırdım mi yazık bana, nasıl böyle bir hata yaparım he. Babacığının intikamını almalıydım ama değil mi kardeşler ne için vardır. Biricik Mithat bey için nefes alıyorum ben zaten . Nefes alışlarım hepsi Mithat ağam sayesindeydi" dedi sesindeki alay tınısı bariz belli ediyordu.

Merdan dilini dişine sürtse de kendine hakim olamayıp belindeki silahı çıkarıp amcasını anlına dayadı:" Amcam falan demem öldürürüm sesini kes. Babamın ismini ağzına alma " dedi.

Mert gülüp:" Yapsana hadi" dedi . İçinden' dün ki süt çocuğu beni öldürecek . Karıncayı öldürüyor sanki it' diye geçirdi .

Merdanın dilini dişine sürdüğünde gözünün karardığını bilen Berfin hızla oğlunu kolunu tutup havaya kaldırması ile silahın patlama sesi duyuldu.

Silahın patlama sesiyle Mert şaşkınlıkla Merdana baktı. Bir saniye önce öleceğini idrak edince hızla çıkıp gitti.

Murat ağa korkuyla torununa bakıp:" Ne yaptın? " dedi.

Berfin korkuyla oğluna sarılmıştı.

Ne düşüneceğini ne yapacağını bilmiyordu.

Merdan sinirle gülüp:" Ne mi yatım. Anam engel olmasa görürdün de anama dua edin, siz beni hala İstanbul da ki Merdan sanırsınız. Amcam ne amcası oğlun bir daha babam hakkında ileri geri konuşursa ilk iş onu öldürürüm " diyerek anasının yüzüne bakıp çıktı.

Dervişoğlu sessice takip ediyordu. Merdan arabasına binecek iken Dervişoğlunun kolunu tutması ile bakışlarını arabasından çekti.

Dervişoğlu arabasını gösterip:" Benim arabaya binelim hem bana anlatacakların yarım kaldı . Hemde kafa dağıtalım " dedi.

Merdan başı ile onaylayıp arabaya bindi.

Konakta olan kavga çoktan bütün şehirde duyulmuştu. Cihangirlerin tarafında olanlar seviniyor. Düşmanları da sessiz bir sükut kaplıyordu.

Herkesin dilinden babasının oğlu diye anılıyordu.

Dervişoğlu rakıyı içerken Merdan'ı dinlemişti. Sonunda ;" ee kız nasıl şimdi? " dedi merakla..

Merdan mezeyi ağzına aldığında cevap verecek iken masaya gelen kişi ile dişlerine dilini sürtü.

****



Hello

Kimsenin sesi çıkmıyor. Yoksa beğenmediniz? .

Begenmediyseniz başka eserime geçebilirim çünkü ne oylama ne de yorum yapıyorsunuz .

Neyse b

eğeneceğinizi umuyorum

Sevgilerimle

Yazarınız Zeytan