Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@zeytan34

Kahveler içilmişti. Baharın gelmesiyle Fatih yüzükleri Mithat Ağasına mahcupça olgunlaştı.


Bakışlarını eğip ayakkabılarına baktılar. Mithat efendi bir o kadarda karşılığında Fatih'in verdiği yüzükleri aldığında şaşkınlıkla inceledi. Elindeki yüzükler incecikti. Mithat içinden kendi kendine söverek – Ben nasıl bir insanın rapor ettiği baskı işlemi henüz yapmıyormuş gibi birde parçaların esnek olmadığını düşünemedim bravo bana –deyip iç çekti.


Karşı diziye genç çift ve aile büyüklerine bakma sözü aldı Mithat : " Ağanız olarak bir yastıkta kocamanızı isterim. Sağlıklı, huzurlu bir hayat olur umarım.Fatih çok severim o yüzden kuzenime kalitesinde olduğunu biliyorum. Bahar'ın da kırılmayacağına eminim. Birbirinizi kırmayın. Allah'tan utanmayın "deyip yüzükleri taktı. .


Fatih ağalarının eli öptüğünde Bahar şaşkınlıkla yeni arkadaşlarının elleri öpüşüyordu. Sonunda yolume faslı bitti karşı karşıya geldiler. Bahar bakışlarını kaçırdığında Fatih müstakbel nişanlısınız. Karşısında kendini boya küpüne batırmış,giydiği krem rengi dizlerinde biten elbisesiyle itici buldu. iklimsizlikle bakışlarını kaçırmış. Berfin kocasının kahvesini yudumlayıp aynı zamanda konuşmasını izliyordu. Biran önce çocuğu vardı. Mithat dışında ömrünü uzatmak. Mutfağa'ya gidip bir bardak su doldurdu kendine, bu sırada içeri de bulunan Sultan hanım hanımın ağasının güzelliğine dışarıya yaklaşıyor: " Gelin hanımım bir hayatız mu var olabilirm bir şey varsa yardım etmek çalışmak üzere sayılırsın "dedi samimi sesiyle..


Berfin konağa geldiğinden beri kendisine yardım etmeye çalışmaya bakıp :" Sulatan abla söyleme ama kist varmış bende, tedavi görürsem çocuğum olacakmış, uzun süre kalacaksa .Çocuğum olmazsa kuma gelmek istemiyorum bile" dedi ağlak bir sesle..


Sultan kaşlarını çatıp: "Kist mi Allardan umudu kesilmez gelin hanım, bizim burada bir hoca var kim giderse derdine deva bulur, bir üfler ot verir. Bir baktığınızda oyunun oyununda yerde gideriz"dedi samimi bir ifadeyle.


Berfin'in iyileşmesiyle sevinip : " Gerçekten mi ? Ama Mithat duymasın duyarsa izin vermez. Ne zaman oradayken biran önce olsun"dedi hizmetlinin elini tutarak.


Sultan gülerek : " Yarın gideriz . Kimseye söylenmedi mi hiç,koskoca Cihangir aşireti. Sonra Mithat ağanın kısır derler güçsüzlüğe kadar diyorlardı ama hep önceki geline kusur bulmakta. Şimdi ne desek de inanmazlar elin ağzı torbası değil, sen merak etme kimse duyurmayız.Sen akşam yatmadan dua et gerisi Allah'tan " dediğinde Sultan diye çağırılmasıyla mutfaktan çıktı.


Birgül odasındaki pek çok öğrencinin çıkmıyordu. Ama onların sığmayıp odalarından çıktı .Bahar gibi kendisi gibi yakında evlenecekti . Elindeki telefonda bugün giydiği gelinliğe bakıyordu. Doktor Oğuzda konuşuyorlardı artık herkes hak bilmiyoruz diye konuşmayacaklardı. "Oğuz" diye ele geçirdi aklından Birgül adını söylemek ne güzeldi.


Yüzünde hafif bir sırıtmayla - Oğuzz müstakbel kocam -diye haykırmak istiyordu.


Kadir kardeşinin hizmetli kapılarından geçinen sistemlerin evleneceği yetmezlik gibi bir de kaynana ve kayınbabasının yaşadığını ve kendisinin söz karşılığını vermediğini söylediklerinde zor zapt demişti kendin.


Abisinin hayatlarını batırması canını sıkıyordu. Ya diğer abisi olan Kenan ve Kazım ağabeyleri aslında ses bilmiyorlardı.


Ağabeyleri çocuklarından Mithat Ağaya ağalıktan alır kendisi geçerdi. Ama ağabeyleri de kendisinin önünde engeldi. Sevdiği özelliklerde yaşanacak olması..


Kadir terastan konağı dudaklarından izlerken :" Birgül'üm


Kararsızsın


uzağımda


.


Kulağımda


belirsiz


sesin.


Güneş


seni


aydınlatıyor.


Sözün


söylendiğinde senin de bulutlanır mı gözün


?


Sesim


yoğunlaşırsa,


ağırlaşır mı


göz kapağının senin de?


'Kapanır mı gözün?"Dedi.


Bakışları sevdiği kızın bulunca dudakların da bir gülümseyen peyda oldu. Ayaklarına hakim olamayarak yürüyordu. Kendini beğenen bilgiyi buldu. Gözlerin telefonunda bakışlarını gördüm.


Kendini toparlayıp öksürdü Birgül duyduğu çığlık sesiyle sıçradı ve elindeki telefon yeri boyladı. Yere eğilen Kadir, telefona bakarken gelinlikle sevdiği kızı görme kalbini atmaya bıraktı. Telefondan gözünü alamadı. Birgül Kadir'den panikle telefon aldı.


Başını yer eğip :" Üzgünüm " diye mırıldandı.


Kadir gülümsediyip: "O kadar hayal ettim ama bu kadar güzel yapabileceğin düşünceyi bile yapamadı." dedi mahsun bakışlarıyla sonuna kadar ilave etti.


: " Benimle evlenmiş, hatta evde " eli uzatıp :"tut elimi burada burada, seni ve beni burada yaşayan herkesten uzaklaşalım.Mutlu kalmış. Gidelim, sen ne dersen ona tamam deri ben" dedi kendine hakim olamayarak.


Birgülün iyileşmesine inanamayarak başını olumsuz olarak salladığın da Kadir:" Korkma ben yanında olacaklar bile dokunmazlar. İstemdiğin kimseyle evlenmezsin benimle bile "Dedi.


Birgül kaşlarını Çatıp :" Ben kimse bunu yapamam, Mithat Ağama hiç yapmadım ben gelmem "dedi sonuna kadar doğru söylediklerine emin olarak.


Kadir sinirden hakim olamayarak :"Ne yani sevmediğin kişiyle evlenecek yanlış istedin bu mu ? o adamın senden yaşlı olduğunun farkında mısın "Dedi gülerek."


Birgül uzaklaşmak için geri her adım attığında Kadir de onun yolundan ayrılır. Sonunda olduğu yerde durup: "Ben evleneceğim.Yaşlı ya da değil.


"dediğinde Kadir kendini hakim kılmayıp beğeneceğini yanağını sürdürdü. :" Bu evlilik olmayacak , o nikahta hayır diyeceksin , seni bir tek ben sevdiğimde benimle olmazsa olmaz hiçbir olmayacaksın .Ara onu ve istemediğini söyle " Dediğinde Birgül korkudan ve yanaklarını kıstıran elden kurtulmak için çırpınmak istiyordu.


Ne zaman mutlu olmanın hissetse önünde bir engel çıkıyordu.


Birgül sadece olumsuz durumda sallanıyordu. Bu hayatta kalan pek kimse yoktu. Öldürse öldürsün diyeyebiliyordu.


Ayak seslerini duyan Birgül :"yardım edin "diye bağırdı.


Tuvalete kalkan Kenan çığlığa doğru hızla adımlayıp belindeki tabancayı çıkardı.


Köşedeki kadınların kardeşinin kızının sıkıştırdığını tekrar silahı yerine koydu.


Kenan sinirle: "Ne yapıyorsun sanıyorsun evde kızlara mi sardın şimdi" deyip kızı kolundan tutup görüntülemeyi aldı.


Kadir derin bir nefes vererek :"Evet sevdiğim kızı sardım .Niye seviyorum çünkü Berdan abim haklıydı. Eğer bizim olmazsa başkasının da olamaz."diyerek sonuna kadar doğru Birgül'e göz dağı verdi.


Kenan kardeşinin iki yakasına yapışıp :" Bak bana o, o Berdan yüzünden ailem dağıldı. Onun törenini hepimizin çektiği ama göndermesine izinden gidebileceğiniz yerde, seni ben gömerim. Annem ne kadar sevse de öldürülürse bende seni öldürürüm. Yardımına kadar susmam efendiliğimdendi .lan hiç mi bizi durduruyorsunuz bak Bahar'a o Berdan nedeniyle evlenmek durumunda yakında evde evlenmek zorunda kalmakz sevsek de sevmesek de, ya babam ..Sizin bencillikleriniz nedeniyle yeterince dikkat ettiğinizden bundan sonra çekmem .Anlıyorsanız eğer bir daha bu kıza yaklaşın , ben sana eğitim alıyorum "deyip onları yakalarından itti.


Sendeleyen Kadir Abisinden bakışlarını dikkat çekti.


Kenan karşılığını aldığı kıza dönüyor :" Bana bak güzelim bundan böyle evlenen kadar tek dolanmanın aydınlatıldığımı beni ? Sakin "diye uyardı.


Birgül gözyaşlarının eşlik ettiği onaylandığında Kenan :" İyi şimdi aşağı in ve bir şeyin ucunda tut"diye olması gerekiyordu.


Birgülün gözyaşını silerek hızla uzaklaşır.


Kenan kardeşine bir bakış atıp tuvaletin yolunu sürdürdü.


Berfin sabah uyandığında heyecanlıydı. Hocaya gidecek ve çocuğu büyütecek. Bütün gece yatamamıştı. Mithat alarmın çalmasıyla birlikte doğruldu.


Karısının yatakta olup olmadığı sürprizlerle anında incelendiğinde daha erkendi.


Yataktan ayrılan banyoya gittiğinde karısını havluya sarıldığını gördü.


Beyaz tenine tezat sarı havluyu sarmıştı. Kıyafetlerine ellerinin atmaya başladığı hızla hızla başlıyor..


Berfin ister istemez kocasının sarılmasıyla irkildi. Mithat burnunu karısının boynuna yaklaştırıp :"ımmmm mis gibi iyisun. Neden erkeğin ortaya çıkan kar parçası "dedi.


Berfin de kocasının kıyafetlerini alıp :"Erken kocasına güzel görünmek istedi "Dediğinde Mithat karısının omzuna öpücük kondurup :" Hım kocana yatakta daha güzel görünüyorsun' 'deyip kucağına karısını aldı .


Berfin bir andan kocasının kucağında bulmasıyla gülerek : " Ne yapıyorsun Mithat " Dediğinde kocasının uzandığı yerde yerdeydi.


Berfin yutkunup : "Sabah sabah "Dedi şaşkınlıkla..


Mithat karısının boynundan öperek göğüslerine yöneliyordu: "Sabah sabah daha heyecanlı olur "deyip karınları okşamaya başladı.


Duydukları şaşırıp nazlı bir sesle Berfin :"Daha yeni yıkanmıştı "dediğinde


Mithat havluyu yere fırlatmıştı. Baksırı çıkarmış, karısının kasiklarına yöneldi.


Mithat boğuk sesiyle : " Ben seni yıkarım kar parçası " deyip kendini ittirdi.


**


Berfin kökenli hocanın evindeki odayı inceliyordu. Boş odada masanın üstüne kuran krem taş, ibrik, iğne koyulmuş yere bir hali atılıp üstüne minderle konulmuştu.


Mindere kuralları Sultan ablasıyla devam ediyor..


Sakallı genç birinin kopyalarıyla Berfin kaşlarını çattı.


Hoca sakallarını okşayıp biriktirdi ve : " Hoşgelmişsiniz' 'Dedi.


*****


6 takip 20 yorum 30 oy yapmayı unutmayın.


samimi görüşmelerinizle kotayı kaldırabilirim sadece hikâyemler ile ilgili görüşlerinizi yazmayı unutmayın ve arkadaşlarınıza önerirseniz sevinirim.


yazarınız : Zeytan


Loading...
0%