Yeni Üyelik
19.
Bölüm

19. Bölüm

@zeytan34

Mithat sabah kalktığında kısa bir düş alıp, dolabındaki gömleğini eline alıp giydi. Burnuna pis bir koku gelebilir. Önce çevresinde aranan kokunun akışını bulamayınca, yanmasına gömleğini yaklaştırdı midesi bulaşıp hızla bir yere doğru ilerledi. Tek tek bütün gardırobu boşaltır. Sinirden ne aktarımı. Kıyafetlerini yıkadıkları deterjanı mı değişmişlerdi?


Yerdeki eski gömleğini üstüne geçirip hızla odadan çıktı. Konakta daha kimse uyanmamıştı. Altında şortu, üstünde önü iliklenmemiş gömleği görünen atletiyle ilk defa odasından dışarı çıkmıştı.


Hızla Sultan ablayı aradı. Mutfağa kayıtlı Bahar'ın su içtiğini görünen görünmeden geri çıktı. Odana doğru yöneldiğinde Sultan ablasını sürüyerek kilerden çıkmamıştı.


Hızla elindeki bir kovasıyla ortaya çıkan kadının karşısına dikildi.


Sultan hanım ağasının karşısında hiç kısa ve atlet görmediği için yerlilerin kaşları çatladı.


Mithat sinirile: "Sultan abla kıyafetlerimi yıkarken içine koydum, hepsi pis ortamda keşke hiç yıkamasaydın"dedi boyunca doğru annesine kadar emeği olan kadının kırmamak için yorgunluğunu azalttı.


Sultan katılanlara şaşırıp : " Vallağam ben size odanıza hiç girmem gelin hanımın yıkar deterjanı değişmedi " diyeyerek kendini müdafaa etti.


Mithat ile mahçupca gözünü kaçırıp : " Kusura bakma Sultan abla " diyerek yavaş adımlarla çizgilere yöneldi.


Merdivenlerde Bahar sonunda gelince: " Ben sana demiştim ağam beni al o zaman değişti , hizmetini de ben birleştirme yeter ki beni konaktan gönderme " dedi yalvarır bir tonda.


Mithat uyandığından beri sinirle birde yerinde olan kadının karşı karşıya kaldığı sinirle merdivendeyken : " Ne diyorsun sen kıçı kırık konak için onun durduğu yerde uyuyakalmış yanlış mı? Kusura bakma benim namusumsun, kardeşimsin ben sana yan gözle bile bakamam şimdi o nişanlına laf getirme de kaybolan gözümden " diye bağırdı.


Sultan ablanın siparişlerini gelen Fatih ağası ile nişanlısı arasındaki sözler duyulduğu yerde olduğu yerde taş kesildi.


"İnsanlar da kuyulara benzerler, içlerinde boğulabilirsiniz." denilmişti. ve Fatih'te kayıtlı olan pranganın yaşıyordu. Yetmezmiş gibi ağasına ilgi duyduğunu duyunca başını olumsuz sallayıp : " Ne bekliyorum ki ? Şaşmaz zengin özellikleri şımarıklığı " yaparak hızla ilerlemeye yöneldi.


Bahar gözleri dolu dolu yerden uzaklaşamıyordu. Mithat Fatih filtrelemeyi sağlayan hızlı adımlarla değiştirmeye yöneldi.


Odaya ait olan karısının uyanmış yatağını topladığını gördü.


Berfin kocasının içeri girmesiyle kırgın bir sesle : " Sağol ya , şu şekilde değişebildiği halde bak annemin girse özelliklerini nasıl açıklayacağımı bilmiyorum" yastıkları yerine indirdi.


Mithat derin bir nefes veriyordu: "Belli ki ben bugün büyük bir kavgaya devam eden kar parçası bana temiz bir gömlek ve pantolon bul yoksa delireceğim" diyerek yeni düzülen yatağa yatırıldı.


Berfin sinirle: "Yeni düzdüm. Ayrıca hepsi temiz, yeni yıkayıp ütüledim "dedi.


Sevgi sinirlendiğinizde safranın engellendiği kedi gibi olmanızdı.


Mithat derin bir nefes alıp : " Kar parçasının hepsinin piyasada olduğu ne kullanıldıysan değiştirilsin . Hadi güzelim, önemli bir toplanmış var hadi bakır saçım bana bir şeyleri saklayabilir" dedi.


Berfin beslenmekten hoşlanıp yere atılmış kıyafet yığınlarına yöneldi. Tek tek kökün hepsini ayrı ayrı pis koktuğunu ayarlar. Ama neden diye düşündü sonunda hocanın yaptığı karışım yüzünden olduğu yeteneğe giydirmenin ayrıntıları düşünüldü.


Berfin eline alınan beyaz gömleği : " Gayet temiz pis kokmuyor bu sen hepsini koklayınca yandığını öyle algılamıştır. " dedi.


Mithat gülüp karısının elindeki gömleği alıp kokladığında tekrar kusma tıslaması kapıldı.


Mithat : " Kar'ın parçası emin olun yanlış mı ortaya çıkıyor ? " dedi. Karısının başıyla onaylamasıyla istemeye istemeye giydi.


Sonundan odadan çıkan kar koca sofraya yerleşti. Kahvaltı verilmeye başlamıştı.Mithat'ın yanında oturan amcaoğlu Kazım tabağına hızla çatalını bırakıyor: " Abi sabahtan beri pis koku var . Senden mi geliyorum? "deyip yaklaştı.Kokunun kaynağından alınca hızla aralarına mesafe koydu.


Mithat şaşkınlıkla : " Ne kokusu " dediğinde Kazım : " buram buram balıktan daha iyi bir şekilde yanmış, ne döktün üzerine ?" dediğinde ..


Mithat elindeki çatalı bırakıp göz ucuyla karısına bakıp : " Bir bilsem ne dökülmüş tüm kıyafetlerme " deyip yayılma isteyip hızla konaktan çıktı.


Kadir tüm gece içmişti. Zorla dertlerini unutacağını düşünmüştü. Ama ne fayda..


Annesinin görüştüğü gündü. Saati geldiğinde izin belgelerini imzalayıp girdi. Annesinin elindeki korumayla karşılaşmasıyla içeceğinin verdiği acıyı serbest bıraktı.


Bedriye hanım en küçük çocuğunun karşısında küçük çocuk gibi hüngür hüngür ağlamasına dayanamayıp, oğluyla arasında tek engel cama yapışıp : " Ağlama yakışıklım ele geçirilen kurban vardı "diyerek kendi gözyaşını bıraktı.


Kadir sinirle: "Ne yapma anne, evimiz yuvasımız dağıldı. Babam tekrar gelecek ama önce hepimizi dağıtmaya çalışıyor.Sen Nereden bileceksin varsa yoksa Berdan abimdi diğer çocuklarını düşünmedin. "diyerek hıçkırdı sonunda performansı tekrar bulunca:" Bahar nişanlandı hani sen okutup avukatlık yapacağının özelliklerini, sıra abimlere de yengem bulur, ya ben ne haldeyim sevmediğim kızı başkasına verir. bizi gömdün anne Berdan abim için bizi diri diri gömdün .Sensiz ne haldeyiz bak gurur duy eserinle, bıraksaydın Berdan'ı ne yaparsan yapsınlardı . Ondan ayrı çocuklar var ama nerede, varsa yoksa Berdan beraber gömdün kendini ..Neyi anlatıyorsam "diyerek seni silip ayaklandığında..


Anne yüreği dağıldı. Bütün parçaların mezara ulaştığında kaybolduğunu. Yememeden kesmişti. Ama diğer çocuğunun gözyaşlarını analık geçirdiği dönemden tekrar gün yüzü ortaya çıkarmıştı.


Bedriye hanım: "Oğlum sen annene anlat ben bakımını bulurum.Kimse sana istemediğin bir şeyi yaptıramaz yeter ki anana anlat "dedi yerinde duramıyor camı kırabilse karşı noktaya sınava girmek istiyordu.


Berdan gözü silip cama yaklaşıyor: "Gel ve yuvasımızı tekrar toparla yapabilir mi yanlış?" diye güldükten sonra ekledi: "Yapamazsın" diye bağırıp yalpalayarak odadan çıktı.


Arkasında annesinin hıçkırıkları duyuluyordu.


Birgül heyecanlıydı duramıyordu. Yarın konakta küçük bir kutlama yapılacak. Ve Oğuz kendisini alıp evine gidecekti. Sonra uzaktan da olsa okutulacaktı. Kendine ait bir evinin olması. Hayallerini bölen telefon sesiyle cebinden çıkardı. Büyük ablası arıyordu . Açıp açmama konusunda tereddüde düşmüştü sonunda pes edip açmıştı.


Ablası sinirli ve agresif bir sesle: "Birgül hanımı teşrif edipte ablasının telefonunu açtılar. Niye kaçamıyorsunuz? " diye sonunda sesi yükselti.


Kızgındı, bürüktü yüreği Birgül'ün. Ablalarıyla en son konuştuğunda kapılarında babalarıyla beraber kovmuşlardı. Babası ölünce ısrarla arasalar da açmamıştı.


Tam çiçeği açarken ezmekten çekinmeyeceğe benziyorlardı.


Birgül yutkunup : "Açsaydım ne olurdutin ki?" " dedi. Sesinde bir çok anıyı silmiş bir yeni yetme bir kız tonu vardı.


Ablası gülerek : " Bana bak haspaya kapımda dolaştığın günleri çabuk unuttun bakıyorum . tabi Mithat ağanın himayesini girince havalandın ama ben indirmesini de bilirim. Beni iyi dinle o doktorla evleneceksin Ali burada seni bekliyor duydun mu? Oğlan onun isteğine rağmen vazgeçmemiş senden " dediğinde Birgül sinirden kendini tutamayıp : " Oldu başka ne çalışmanız size çocuklarına da bakıp devam edip ev işlerinize tekrar yardım edeyim mi pardon hizmetiçiliğinize devam edeyim mi? " dedi kendini tutamayıp odasında bir ileri bir geri yürüme başladı.


Ablası bağırarak :" Hep o babasının senin anneni kaldırır ama ben ağayla konuşmasını başarır bilir..." diyerek sözlerine devam edecek süre dayanamayıp telefonunun ablasının suratına kapatıldı.


İçinden - bir gün sonra evli olacak kimse karışmayacak diye -geçirdi.


Murat bey'in telefonunun çalmasıyla açıldı. Hattın diğer ucundaki ses: "Beni kurtaracaksın yoksa bildiklerimi herkese söylerim. en kısa zamanda beni kurtaracaksın " diyerek telefonunu kapattı.


Murat bey kapanan telefonuna şaşkınlıkla bakıyordu.


Geçmiş unutulduğunu sanıyordu. Ama bildiği ki geçmiş ile yüzleşmek durumunda kalacaktı.


Berfin bütün gün kocasının kıyafetleriyle uğraşmıştı. Kuruyanları ütülemişti. Ütüye devam ederken erkeklerin döngüleri ile saatin hızla sönmeye başlaması.


Berfin : "hoş geldin " dediğinde Mithat : " Hoş buldum güzelim, kolay gelsin " diyip üzerindeki ceketi uzaması üzerine indirecek iken karısının eli uzatmasıyla, Berfin'e verdi.


Berfin kocasının ceketini alıp kirli cephanesine ilerken gözleri kararıp yalpaladı, biranda onun yerini simsiyah kesilip kalanların kendisini çekmesine izin verdi.


***********


Mithat & Berfin'in niteliğini nedir?


Doktor Oğuz & Birgül'ün niteliklerini nedir?


Bahar'ın gidişatı ne düşüyorsunuz ?


Sizce Murat'ın beyin geçmişi ne olabilir?


Kadir durumu nedir?


Bedriye hanımın hakları nelerdir?


kota 5 takip 40 oy 40 yorum


(1293 Kelime)


Loading...
0%