21. Bölüm

21. Bölüm

Zeytan
zeytan34

Kota dolmuyor ama merakla isteyen iki üç okuyucumun isteği üzerine yayınlıyorum. Böyle okuyucularımın çoğalması ümidiyle..


++++++ +++++


Berfin sevinçle : " Ben hamile miyim şimdi ikimizin bir parçası mi doğacak " dedi .Yüzünde onay bekleyen bir ifade vardı. Mithat ağanın başını sallayarak onayladığı Berfin heyecanla : " Peki kaç ay , nasıl iyi mi , ameliyat oldun dedin bebeği etkilenmiş mi?" diyerek aklındaki bir çok soruyu sıraladı.


Mithat derin bir nefes verirken: " Ben bütün sorduklarının cevabını bilmiyorum. Tek satırlarda senin hayatından kurtulman ve 7 gün kendine dikkat etmen gereken "dedi.


Berfin mutluluk ve merakla : "Tamam bebeğimiz peki o etkilenmiş mi Mithat hiç merak etmedin mi?" dedi.


Mithat karısının karşısında olmasına minnet duyup : " Kar parçam sormadım Bir tek senin iyi olup olmadığını sordu ama iyi herhalde doktor bir şey demedi " dedi.


İlgisizlik, bütün sevinçleri ve mutlulukları götüren ufak ama büyük bir yıkımdır.


Berfin dolan gözleriyle kocasının ellerinden kurtarıp : "İkimizden bir parayı nasıl bakımzsın ağam " dedi son değiştirildine bastırarak.


Mithat şaşkınlıkla kaşlarını çatıp : "Kar parçam ben umursamamazlık kesmedim sadece önceliğim gönderiyorum" dediğinde Berfin'in gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı : " Peki ağam" diyerek kestirip atmıştı kocasının cezasının.


Mithat bir anlık sinirle hızla yükselen karısına bütün sinirini susturmak istiyordu. Ama o anda bunu yapamayacağınız anda hızla odadan dışarı çıktı kendini.


Soluk arkadaşının odasında yer aldı.


Oğuz şüpheleriyle arkadaşlarına bakıyordu. arkadaşının odasındaki bir ileri bir geri gitmesinin merak edip etmediğini merak edip : "Ağam siz böyle hızlı ruh halinizden sonra yandı başım ararsanız ailemle gelip Birgül arıyorde geldi mi kovarsın da." diyerek güldü.


Mithat arkadaşının gülmesine sinirlenip: "Birgül arasana gelsin ilgilenin Berfin ile yoksa istemeyeceğim şeyler yerlerim" dedi.


Oğuz kaşlarını çatıp : " Çağırırım da anlatsan mi acaba Ağam " dediğinde Mithat : " Neyi anlatmayı umursamadım, çocuğumu korumamışım. Evet bakımsızdım Kar parçam giderse ben o çocuğun suratına nasıl bakarım . Önceliğim kendisini söylesem de umursamazsınız. Ameliyatın kesilmesinin sınırında gelmemesi, bakımsız yapmasısa yapılmasın" diyerek camdan dışarı baktı.


Oğuz kısa bir sessizliğin ardından:" Kardeşim kadın hassas o da kaç saklanan çocuğu bekliyor istiyor. Kaç kişinin kısır olduğu da evdedir.Sen biraz sakinleş Birgül çağırır, bende konuşurum. Kolay değil, seni ameliyat ediyor. Sen bir sakinleşti bir şeyler ye " diyerek telefonu alıp odadan çıktı.


Fatih misafirlerini alıp eve bıraktığında orada oturan Nisa bavulları için eğlendiğinde cesur göğüs dekoltesi daha fazla açıldığın da yutkundu. Uzanıp almak istenende Nisa : "Ya tatlım ben alırım .Sana zahmet sen diğerleri al." Dediğinde Fatih karşısındaki kadın cazibesine karşı koymak isteyerek gözlerini kaçırdı. Ve : "Bu ağır valizi ben alıyorum hanımefendi siz çıkın ben hallederim tek tek " dedi.


Nisa ellerini çiçek şeklinde iç içe geçirip : " Erkek egemen tarayıcıyı geçelim tatlım. İkimizde eşit koşullardayız. Ayrıca valizler benim kimsenin yük olmak istemem " dedi.


Fatih sakallarını kaşıyarak : " Erkek egemen anlamadım ben hanım efendi ama görevim benim bu . Hem siz misafirsizsiniz evde misafir el üstünde tutulur." dedi.


Nisa'nın karşısındaki esmer kaslı hafif kirli sakalı gençten etkilenip : " :Doğunun bu güzel sevdiğini misafirperverlik falan. Peki bu şekilde olacak ben küçük kişiler alayım, ağır kişileri getireceksin bir kahvemizi içersin" dedi onay isteyen bakışlarıyla.


Fatih başını sallamakla yetindi.


Murat bey araya girerek kişileri sokup sonunda halletmişti. Sonunda derin bir nefes verirken "Oh" dikkat çekti.


Ertesi gün Fatih ağasının verdiği emir üzerine dün ki misafirlere yardımcı olmak için görevlendirildi. Dün Nisa kendisini erkekle sohbet etmek için bir insan gibi hissetmişti. Nişanlandıklarından beri nişanlısı kendisini bir atık gibi hissettirmiş .değersiz muamelesini inceledi. Ama Nisa hanımın avukatlık yapması bir yana ödenmemişti. Ailesi ve Nisa hanımı ile çok eğlenceli bir vakit geçirmişti. Çalışan kadınların karşı oluşturduğu ön dengeyi kırmıştı. alışan bir kadın erkeği ezer düşündüğüne dair ama Nisa ona tam tersi değer ve değerlendirilip davranıp bir kişinin olduğunu hatırlatmıştı. O nedenle Nisa hanıma yardımcı olmak hoşuna gidiyor. Doktor Oğuz'un sıcak davranışları ve babasının karısını istemeye giderken anladığı anılar hoşuna gitti. Nisa'nın üstünü değiştirmek için yollar gittiğinde özenle tutuldu Fatih'in. Nisa beyaz kol kısmı fırfırlı baldırlarında biten mini etiyle adeta büyülüyordu. Ailesine gösterip : "Nasılım" dedi.


Babasının dudağının büküp : " İşte " dedi. Annesinin olumsuzlukları baş ağrısına neden olur. Oğuz susmakla yetindi.


Nisa oflayıp : "O zaman diğerini giyeyim Allah'tan yedek kıyafetimle geldim." Diyerek odadan çıktı.


Fatih gülümseyerek yerdeki halıdaki desenleri inceledi. Nisa tekrarlanan kırmızı mini elbise ve yırtmacı dışarı dökülen gümüş boncuklar sallanırken tek kolu uzun hafif göğüs dekoltesiyle arzı endam etti.


Herkesin güzel olduğunu onaylarken Fatih : " Çok güzelsin" dediğinde Nisa şımarık bir ifadeyle : " Ya tatlım ok teşekkürler" dedi.


Birgül, Berfin ablasıyla ilgilenirken hazırlıkları eksiktu.


Berfin odasında kimse olmadığından cesaretlenip rahat göz yaşlarını döküyordu ve : " Düşün Birgül hiç çocuğumuzu sormamış ya ben çocuğumuz olsun diye neler yaptım neler" dedi.


Birgül dinlenmeyle :" Berfin abla ne yaptın ki ? " dedi masum bir ifadeyle .


Berfin yutkunup : "Kimseye söylemedim ama hocaya gittim. Hoca'nın verdiği dualar,salavatları "dediğinde Birgül "Hangi hoca bu" demekle yetindi.


Berfin :" Ak sakallı mavi hoca çok ünlü duymadı mı?" dedi.


Birgül gülerek : "Ciddi ciddi o hocaya gittin ve mi yaptın?" Berfin abla o hoca kendisine giden kaç kadınla beraber olduğunu biliyor mu sen ama verdiği dualarla salavatlarla Allah'ın orasını bilmem ben" dedi.


Sohbeti kapıda kulak misafiri olan kişi oldukça şaşkındı.


Berfin şaşkınlıkla : " Nasıl beraber olmak . Bildiğim gibi mi bana öyle bir şey yapmadı ama dediğinde Birgül gülerek : " Affedersin ama cesaret edememiştir . Mithat ağanın adını duymak bu toprakta yetiyor. Sende para iyi koparmıştır kesin." Dedi.Berfin başıyla onaylarken kapı hızla açılıp sürgün edilmesiyle odadakiler korkuyla sıçradı.


Mithat sinirle: "Sen o hocaya gittin mi?" Benden habersiz kiminle cesaret ettin" dedi saklandı.


Berfin korkuyla " ben " dediğinde Mithat kendine hakim olmak isteyerek : " Birgül git hazırlanmaya başla eksikler varsa bana söylersin "dedi.


Birgül şaşkınlık ve korkuyla : "Peki ağam "diyerek odadan çıktı.


Berfin odada kocasıyla tek kalmasıyla yutkunup : " Ben çocuğumuz olsun kısır demesinler " diyerek sözlerine devam edecek iken Mithat : " Desinler ne yapayım. Alıştım ben Berfin ya sana bir şey olsaydı .Hiç düşündümn mü? Sana bir şey yapmaya cesaret etseydi ne yapacaktı? Hadi benden ayrılmadı biri görse hanım ağa hocalara adayıyor dese o zaman ben kime ne diyeceğim. Beni tescili kısırlaştırmaya mi çalışıyorsun Berfin ? " dedi.


Berfin göründüğün damla yaşlar akarken : " Benim öyle bir niyetim ..." dediğinde Mithat sinirle gülüp : " Elalem zaten niyetine bakacaktı Berfin. Neyse ki parçatan hazırlanmaya başlamak üzere gelenler aşağı inip annemlerin yanında olur " diyerek ceketini alıp odadan ayrılarak yola çıktı.


Arkasında dumura maruz kalan bir kadın bıraktı. Oğuz heyecanından yerinde duramıyordu zaman geçiş sinyali . Sonunda konağın kapısını çaldıklarında birer birer içeri girdiler. Nisa'daki düşüşleriyle düşüş korkusuyla Fatih'in koluna girmişti. Kapıdaki Bahar sürprizleriyle nişanlısına bakıyordu.


İçinden beni aldatamazsın.Hele bu bağırışla asla diye sinir krizleri yapamıyordu.


Fatih umursamaz bir neşeyle içeri girer Nisa hanıma dönerek : " Ben giriyorum daha fazla malum burada çalışıyorum yakışık almazsın ağalarımın karşısına geçmek "dedi mahcup bir ifadeyle.


Nisa kendinden emin bir tavırla karşısındaki yakışıklının gömleğini iki yakasını düzeltip : " Tatlım sen benimle geldin , bizimle birliktesin bu çalışanların evin değilsin . Yok Mithat olacak hanzo yine de saygısızlık zannedip ayrılırsa, ablası ayrılık bir ayrılık bırakır bir avukat olarak ona kancayı takar ve donuna kadar alırım. Ben Nisa Eminel'im" dedi sonunda gülerek.


Fatih içeri girdiğini belirtir.


Oğuzun karşısındaki müstakbel Nişanlısını istemeye gelmişti. Suçun çok karışık olduğunu biliyordu.Nikahları kıyılmıştı.Basit bir kutlama yapılarak .Ama ailesinden rica edip en az isteme olayı ukde kalmasın diye konuşmuştu. Birgül'e sürpriz .Ama asıl sürpriz karşısında beyaz elbisesiyle yer yer dantellerle hatlarını belli ederek dilinin yırtılmasına neden olmuştu. Bu yüzden elindeki orkideleri uzatmak dışında bir şey yapamadı.


Birgül Doktor Oğuz'u takım elbisesi ile görmenin şaşkınlığı ve uzatılan çiçeklerle utanıp başını eğmek dışında bir şey yapamadı.


Sonunda bakışların kaçırılmasıyla kendine gelen Oğuz, gittiği yolu takip edip edenlere girmişti.


Kısa bir isteme faslı olmuş ve herkes içindeyken şaşkınlık içindeyken Mithat kardeşi gibi sevdiği kızı anlatmış ve hüzünlenmişti. Ve içinden – kendi içeriği olursa nasıl olursa olsun, adamına- diye geçirmiştim.


Bahar gözleriyle Fatih'in gerçekleştirdiği resmi olarak köşede kuduz köpek gibi kolay bir kolip atağa sınavına girmek istiyordu.


Kadir kendini tutamayıp: "Fatih bey siz neden karşı tarafınız, neden işin başında değilsiniz? En Önemlisi yanındaki hanımın yanında utanmıyor musun oturmaya nişanlısın sen hem de Bahar Cihangir ile" dedi saklandı.


Ziya bey çocuğunun yine coşmasıyla parmaklarıyla yumruk yapmakla yetinmişti. Abisini geçemezdi. Susuyordu ama suskunluğu bir kobranın avını bekleyen bir asiliği vardı.


Mithat bütün gün barut gibi gezmesini yanı sıra sonunda rahatladığını düşündüğünde amcaoğlu olayı çıkarmıştı. Mithat gülerek çoğalmaları bastıra bastıra : " Kendine gel Kadir ağaların burada kusurluk bir şey olsaydı biz derdik ayrıca ben performansının arttığını söyledim" dedi.


Kadir toplantılarını yükselterek: "Hadi sen görevini verdin yanındaki kızla muhabbet etmesine ne demeli" dediğinde Nisa gülerek: "Çok komiksin adını bilmediğimi itici kişiliğini. Beni iyi dinle biz bir hukuk devletinde ve devletimizde kadın eşitliği Türk Medeni Kanunu Büyük Millet Meclisi'nde 17 Şubat 1926'da kabul edildi. Yasa 4 Ekim 1926'da ise kiminle oynadı. Bu demek oluyor ki itici kişilik konuşmak ve temel alışveriş yapmak gibi basit şeyler neşeli normal anlar yanlış bilmem ." dedi sonunda gülerek.


Bahar abisine katılıp : " Ama buralarda aşınır. Özellikle senin gibi giyinenler." dediğinde ikinci bir patlama patlayan Nisan kardeşinin susması için dürtmesini umursamayarak: "Atatürk bu kanunu seksen bir ilde geçerli kıldı. Giyim konusuna gelince Anayasamızın 20. maddesinin gereğince Herkes, özel hayatı ve aile hayatına saygı hakkını kazanma hakkına sahiptir. Özel hayatın ve ailenin korunmasına dokunulmaz. Yani bu anlayacağı şekilde anlatacağım tatlım benim kıyafetime karışamazsınız .Yok karışacak olursa ben senin kanunn hakkından gelmekten keyif alırım .Cihangir neşeli soyundan gelmekte seni kurtarmaz .Ben Avukat Nisa Begüm Eminel'im kafa tutuğunuz insanı önce bir araştırın deriz" diyerek karşı kıza göz kırptı .


Mithat sinirle: "Kadir ve Bahar'ın çıkışından sonra konuşacağım. Kusurumuzdakiler " dedi.


Savcı Umut bey: "Kusurların sunulmayacağım diyemeyeceğim.Biz sizin giyiminize karışmadığımız gibi zamana karışamazsınız.Normal muhabbeti bu kadar abartacağınızı asla düşünmedik." Mithat'ı tanırız onu krallığından ayrı tutmam seni bizim gibi nezih sadece kültüre bağlı bir aile diye biliyorduk böyle saygısızlık. Kızlar kahve getirsin içelim " diyerek sohbeti değiştirdim.


Birgül ise olanlara şaşkınlıkla izliyordu.


Bahar odasından çıkmadan kızı daha fazla sinirlendirmek için Nisa'nın yanındaki yakışıklının bacağını okşadı. Fatih şaşkınlıkla Nisa'ya bakmakla yetinmişti.


Sohbeti biten Birgül'ün eşyaları yüklendiğinde gözleri dolu dolu ağasına baktı: "Ağam bir kusurum olduysa affet" diyerek eline uzandı.


Mithat gözleri dolu Bahar'ı kendine bırakıyor ve : " Öyle söz mu olur güzelim . Sen benim kusuruma bakma babana verdiğim sözü tutamayıp okutamadım seni. Böyle apar toparladım. uzantının gibi olmadı hiçbir şey " dedi.


Birgül ağlayarak : " Olur muğam o kadar akrabam bana sahip çıkmazken sen bana sahip çıktı .Yeddiğim önümde yemediğim arkamdaydı. Her şey benim yüzümdendi. Hem ben hem de bundan daha iyi durumda." dedi. Nisa Fatih'in kulağına : " Kardeşim diyemiyorum çok güzel kız geçirmiş maşallah güzel kızmış. Darısı sana" dedi.


Fatih sinyalle: "Benim aldığımı almak istiyorum de istemesem de .."dedi.


Nisa şaşkınlıkla izlerken kardeşlerini çağırmasıyla sohbetleri yarıda kesildi.


Birgül'ün gitmesiyle Ziya bey : " Kadir , Bahar gelin buraya " diye bağırdı. Karşısına gelen çocuklarıyla Ziya bey: "Kadir bey sen tez zamanda İstanbul'da ki şirkete ve alt kapsamlı çalışmaya başlayacaksın. Bahar hanım gönder Nişanlına söyleceğine düğünün var masraflarını ben halledeceğim. Seni alıp götürsünler." dedi.


Herkes merakla Bahar dolu gözleriyle izliyordu.


Bir ses bütün bakışları kendine dönüştü. Bedriye hanım bütün cesaretiyle : "Ziya bey ben onlara öğretilmesi gereken dersleri" dedi.


******


(2007 Kelime)


Çok uzun bir bölümün süresi boyunca, lütfen emeklerim ve bu hikayenin iyi bir şekilde birleştirilmesi için yardım ediniz.


5 takip 60 oy 60 yorum .


Evet karşınızda Bedriye hanım , dönüşünde neler konakta kalacaksınız?


Sizce haklı haksız haksız mı?


Berfin'in kocasını suçlamasına ne dersiniz?


Kadir eniştesi durumu nedir?


Birgül ve Oğuz hakkında neler neler var?


Peki Nisa karakterini sevdiğin mi ?


Peki Fatih ve Nisa etkileşimi hakkında ne düşüyorsunuz ?


Bahar sizce ne yapmalı ?


Bölüm : 21.07.2024 15:14 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...