Yeni Üyelik
23.
Bölüm

23. Bölüm

@zeytan34

Kusurlu senaryonun hikayesi geçmiyor ama kota dolamıyor. Okuyanların çok ama genel gizli okuyucusu. Kota dolması için pek verimli yazmamış olabilirim ama hikayemi yedi ve sabırsızca bekleyenleri de üzmek istemediğim için bu bölümü yayınlıyorum. Lütfen emeklerim için katkıda bulunun hikayemizin basılmasına yardımcı olunuz. Şimdiden ona şey için teşekkür ederim.


Seviyorsunuz yazarınız: Zeytan


*****


Berfin kocasının çiftlerine bir buse bırakıp : " Artık yatak odamızda benim sözüm geçecek "diyip kocasının gömleğini alabilmek için bir köşeye fırlattı.


Kemerine yöneldiğinde Mithat panikle: "Yapma kendime hakim olamaya bilirim" dedi şehvetli sesiyle.


Berfin cilveli bir sesle : " Bende hakim olma diye devam ediyorum" dedi.


Mithat hızla ilerleyen bağları çözülür ve hızla ortaya çıkan : " Ama ben oyununa düşmeyeceğim kar parçası " yazarak çalışma lambasını yaktı.


Karısının papatyalı geceliğine karşı afet-i cihan olarak görmeye dumura uğramıştı.


Mithat kendine hakim olabileceğini hissedip gömleğinin düğmelerini çözüp karısının yanında bitti. Yüz yüze geldiklerinde karısının gözlerine dikip gömleğini yere bıraktı ve : " Kar parçası yeni eğlenmeye başlıyoruz " diyerek karısının dudaklarına yapıştı.


Nisa içmiş içmiş gerçekten güzel bir şekilde kendisine hakim olamayarak gruptan devam ederek takıma gitti.


Hafifyalpalayarak oturdu. Oflayarakbarmenden : "GRENACHE lütfen " dedi.Barmenkarşısındaki cesur giyinimli turist kızdan etkilenip sakallarını sıvazladı. VE :"Geliyor "diyerek uzaklaşıyor. Barmenin rakibinin karakteristik kırmızı cesur göğüs dekoltesi özelliği ve iştahını kabarmıştı. Elindekibardağı uzatıp :"Buyurun" karşısındaki kıza eğilip :" Sizi hangi rüzgar buralara attı ? Birini bekliyor musun? " dedi merakla.. Kadehindenbir yudum alan Nisa : " Hım kardeşimin düğününe geldim ."dedi. Karşısındaki adamdan sıkılıp sırtını tezgahadayayarak clubu izlemeye başladı .Sıkılmıştı bütün hayatı işleri ve arkadaşlarını dinleyerek geçiyordu. İnsanlarayardımla geçen ömrünü izliyordu.Kendineher ay izin vererek tek başına sabaha kadar içip tanımadığı insanların yaşadığıkarışıp deli gibi dans ediyordu. Bütün iççindeki sıkıntısını dans ederken akıtıyordu. Fatihiçi içine sığmamıştı. Ne evegidebilmişti. Ne de konakta eskisi gibi günlük kullanımdaydı. Neyapacağını şaşırmıştı. Kendini kahveye atmış ve çay içip oyun oynamaya başladı. Aklında Bahar vardı. Sağı solubelli olmayan nişanlısı yapmamış gibi bir de kıskanıyordu. Ağasınınkarşısına geçmek istemiyorum diyemiyordun. En kötü mecburiyetiydi. Nefes alamıyordu.Bulunduğu durum benliği sorgulanıyordu. Kapsamlı eziyor ve önemsizmiş gibihissettiriyordu.AmaNisa hayatının bir güneş gibi doğmuştu. varlığının bir anlamı hissediliyordu. Keklik gibi kızdı. Güzelliği ve huyuyla büyülüyordu. Amaonunla bir nişanlıydı yakında evlenecekti iki Nisaavukatı ama kendisi zorla ilkokul mezunuydu. Ekonomik olarak da kendisinden yüksekteydi. Olmazdı,olamazdı.. Sinirle oyunubırakıp çayın parasını ödeyip çıktı. Nereye gideceğini bilmeden ilerlemeye başladı. Nisa ikişişesi ve telefonunu alıp otelden çıktı. Kendi kendine mırıldanarak : " Bu güzeliçki o basık otelde değil ayaş gibiiçilmeli.. Evet ..evet.. ayyaş gibi sokak sokak gezerek içmeliyim" diyerekgüldü. Birgülodaya erişiminin gerçek durumunun. Heyecanlakocasının devam etmesi sürüyor.Oğuz iseailesi evdeyken nerede yatacağını. Odasına ayrılan karısının üstündeki elbisesiyle oynadığı dönemde dumura uğradı. Panikle içinden :- Beni mi bekliyordu ne yapmalıydım ?diye geçirip ecel terleri dökmeye başlamıştı.Birgül kocasınınodaya girmeyle başını kaldırmaya korkuyordu. Kalbin heyecanla atmasını yardımlaşma duygusunun bulunmasını sağlıyordu. Sevilmek istiyordu. Kimsesizdi. Veartık ömrüm diyeceği, sahiplenileceği, derdini açacağı bir yürek arıyordu. Sonunda buldumdiye başardı. Oğuzkarısının yanında yürüyüp kollarından tutarak kaldırdı. Anlından öptü . Yakutgözlerine bakıp: "Hoş geldin evime, canlandır. Bizolmamız için kar kocalamamıza gerek yok. Gözlerine baktığında derdinianlasam, gözlerime baktığında ağrısımu bilsen yeter. Seninlebir ömür aktarımım.Ama gönlün bir başkasına kayarsa bana söyle seni bir abin gibi evlendiririm " dedi iççekerek.Bu güzel, gençlerin sonunda aşık olacağı vegitmek isteyeceğini düşmedu. bakımı için fazla dayanıklılık . Kendisindedoktorluk vasfı dışında bir şey bulamıyordu.Birgüldüdüklerine şaşırmış ve dumura uğramıştı. İlk gün karı koca olmak istemeyen evliyken bir başkasına bakacağınıdüşünmesi sınırlarını taşıran oğlu damlaydı.Bir de abisi gibi evlenecekti. Kendine hakim olamayarak hızla tokatattı. Bir andarefleks ile ne yapacağına daha fazla şaşırdı. Oğuz karısının tokat atmasınaşaşırmış ve neden atladığını anlayamıyordu . Birgül'ün gözlerinden yaşların akmasını engellemek için gözlemlerini : " Ben evliyken kimseye bakmam. Hele seninle evliyken..Asla duydun mu ? Beni beğenmeye bilebilirsin ama bunu demen lütfen beni yalnız bırakır mısın? " dedi. Oğuzyanlış anlaşıldığını anlayıp hızlı bir şekilde açıklamaya girişip : " Beni yanlış anla.." diyesözüne devam edecekken.. Birgül yırtılmanahakim olamayarak hıçkırmaya başladı ve :'Lütfen " dedi.Oğuz ise- en iyisi yalnız izinli ah ..ah .. acelem aydınlandı ilk günden böyle dedim. Daha münasip bir zamanda yapılabilirdim - diye geçirdi.


Kendini balkonuna derin derin nefes aldı.


Fatih telefonunu çalmasıyla cebinden inceledi.Arayan Nisa olduğunda şaşırıp kaşlarını çatıp açma tuşuna bastı.


Nisa içkinin verdiği sarhoşlukla kelimeleri yutarak : " Fatih ben neredeyim bilmiyorum .Dönemiyorum da .. Hayır içkimde bitti " diye kıkırdadı.


Fatih ile panikleyip : " Konum at ben gelene kadar bir köşede bekleyip da ararsa yakınlaştırma olur mu konum at hadi Nisa " dedi.


Nisa gülerek : "ımmm merak mı ettin ne ? Gelirken bana İçecek bir şeyler getirsene olmaz mi?" dedi.


Fatih yutkunup : " Tamam önce konumu ben geri arayacağım seni telefonunun kulağından ayırma olur mu ?" dedi


Nisa sağlam atıp cilveli bir sesle: " Ya sanırsın sevgilim .Sakin ol yerim rahat oturdum seni bekliyorum . Konumu da panik yapma. Bana gelirken İçecek bir şey getirmeyi unutma tamam mı? " dedi.


Fatih yaklaşıyor : " Tamam geliyorum . Telefonu kapatırken sen neden otelden çıktın .Odanda içseydin keşke içkini " dedi merakla.


Nisa derin bir nefes veriyor: " Sıkıldım ya ne yapayım arada aksiyon bu bedende istiyor . Sürekli ciddi ciddi takılıyorum. Genç yaşımda bıktım ya... " dedi hayıflanarak.


Fatih koşarak ilerliyordu. Ve : "Sana yakışıyor ciddiyet bıkmak için çok gençsin" dedi gülerek.


Nisa kıkırdayıp başını salladı :Ciddiyet yakışıyor mu güldürme en son randevuma çıktığımda karşımdaki çocuk bir ömür yalnız kalacaksın nalet cadaloz dedi . Bende ikna oldum .Ciddiyet yakışmıyor işte yakışsaydı böyle demezdi " dedi sona doğru kırılmış bir sesle.


Sonunda yandan vardığı kıza şaşkınlıkla bakıyordu.Topukluları tarafa indirmiş çıplak ayaklarını merdivenlerde üst üste atmış, başını sağa sola yaslamış uyuklamak üzereydi.


Fatih'in gözleri sütunu gibi uzun bacaklarını süzdü. Eteğinin ucuna kaydığında gözlerin başını sağa sola sallayıp ceketini giydirdi.


Gülerek: "Yanlış insanla randevuya çıkmışsın.O adam körmüş " göz hizasına inip çenesini sürdü ve: "Sen alışılmadık bir cevhersin ve herkes seni elde etmek istiyor.


Sen ise kolayca elde edilmek istemenin ve gösterilip bilinmeyeceği kuyumcunun eline geçmek için değersizmiş gibi izlenimler veriyorsun sadece. Ama elbet seni yaşlı kılmak isteyecek gerçek bir bilgilerinkarın eline geçeceksin kırmızı keklik " diyerek anlına bir buse bıraktı.


Nisa dışarıya çıkıyor. Hızla bağlanmayla yalpaladı ve Fatih belinden kavradığında : " Bu keklik verirse deli gibi pişman olmak istiyor " diyerek Fatih'in unutulmazlarına yapıştı.


Mithat karısını yatağa yatırmış boynuna doğru öpücükler bırakıyordu.Berfin kendinden geçmiş ve kocasının onu sevmesinin tadını çıkarıyordu.


Mithat karısının kendisini kaptırdığını kadınlarına buse ayrılmak zorda olsa ayrılmakarak : " İyi geceler kar parçası ben bir duş alayım " dedi.


Berfin kocasının ayaktan devamına banyoya yönelmesiyle kaşlarını çatıp : "Nasıl yani sen beni istemiyor musun?" dedi.


Mithat kişiu kapıya yaslayarak sergilediği dudaklarını dişlerinin farklılığından alıp : " Oyunu sen başlatıyorum güzelim " dedi.


Berfin'in gözleri yönek: "Sen beni güzel bulmuyorsun .Ben hamile kalınca evet evet " diyerek kendini tastik ve üzüntüsüne üzüntü katıyordu.


Murat bey terasta geceleri herkesin uyuduğunda emin olup telefon edip etmediğine : " Terasa gel " dedi


Serin bir rüzgar esintisi. Arabanın sokaktan geçişinin tıkırtıları yankılandı sokakta sonra kadın : "Beni çağırmışsınız ağam "dedi.


Murat bey sinirle bağırdı ve bağırdı: "Sen nereden duydun sana nereden duydun" diye çıkıştı.


Bedriye hanım daha fazla göze batmak istemez. Kocası ve çocuklarıyla kendi içinde etliye, sütlüye karışmadan bir hayat hedefledi ve: " Ben sizin telefonda konuşmanızı duymuştum ve ondan sonra sizin telefonda konuşmalarınızı dinlemeye başladım. Ve parçalara ayırdığım tüm gerçekleri öğrendim, sustum. Aslında ondan söylemedim boyutunu de söylemeyecektim. Ama Ziya'nın tekrar evlenmek istediğini duyunca söyledim. Bundan sonra bir şey söylemedim "dedi.


Murat bey sinirinden gülerek : "Ben sana güveneceğim.Bunu bir kere yaptın bir daha yaparsın.Mert'i Kimse bilmeyecek özellikle Mardin duydun mu?" dedi.


Bedriye hanımın başını eğerek : " Karını ve Mert'i kimse çocukların başı için söylemeyeceğini " dediğinde çarpma sesi duyuldu.


Panikle ayrılanları gören Murat bey kimseyi göremedi.


Mithat tekrar yatağa yaklaşıp : " Güzel bulmamak mi ?


' Meni cândan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı


( Sevgili, cefası ile beni candan usandırdı, cefa yapmaktan kendisi usanmaz mı? )


Felekler yandı âhumdan murâdum şem'i yanmaz mı


( Ahımın ateşinden gökler yandı, muradımın mumu var yanmaz mı? )


Kamu bîmârına cânân devâ-yı derd ider ihsân


( Bütün aşk hastalarının derdine deva ihsan eden sevgili Bana )


Niçün kılmaz mana dermân meni bîmâr sanmaz mı


( neden bakım bulmuyor, yoksa beni hasta sanmaz mı? )


Gamum pinhân dutardum men didiler yâra kıl rûşen


( Gamımı, sıkıntımı gizli tuttum, yare açıkla dediler )


Disem ol bî-vefâ bilmen inanur mı inanmaz mı


( Bilmiyorum, söylesem, o vefasız inanıyor mu inanıyorumz mı? )


Şeb-i hicrân yanar cânum töker kan çeşm-i giryânum


( Ayrılık gecesinde canım yanar, ağlayan gözüm kanlı göz yaşı döker. )


Uyadur halkı efgânum kara bahtum uyanmaz mı


( İniltilirim halkı uyandırır, kara talihim uyanmaz mı? )


Gül-i ruhsârına karşumdan kanlı ahar su


( Gül yanağına karşı gözümden kanlı göz yaşı akar. Sevgilim! )


Habîbüm fasl-ı güldür bu ahar sular bulanmaz mı


( Gülmevsimidir, akar sular bulanmaz mı? )


Degüldüm men sana mâ'il sen itdün aklumı zâ'il


( Ben sana gönül vermemiştim, aklımı çeldin. )


Mana ta'n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı


( Beni ayıplayan şaşkınlık, seni utanmaz mı? )


Fuzûlî rind-i şeydâdur hemîşe halka rüsvâdur


( Fuzûlî , halka daima rezil olmuş bir rinttir, tutkundur. )


Sorun kim bu ne sevdâdur bu sevdâdan usanmaz mı


( Bunun nasıl bir sevda olduğunu kendinde sorun, bu sevdadan usanmaz mı? )' Bütün gün Fuzuli'nin bu gazeli ezberledim. Neden karim şiir okumama bayılıyor diye. Kızım ben deli olarak sana ama sen farkında değilsin " diyerek karısının ailesine yapıştı.


Geceyi tüketerek doyurdular.


****


1682 Kelime


6 takip 60 oy 60 yorum lütfen.


Mithat ve Berfin hakkında neler düşünüyorsunuz?


Mert kim ?


Bedriye hanım ne kazandı ?


Birgül tokat konusunda haklı mıydı?


Olayların kadının Nisa'nın cesareti hakkında neler söylersiniz?


Sizden ufak bir ricam var baştan sona okuduğunuz eserimi siz yazsaydınız nasıl bir arka kapak tanıtımı yazarlarınızla paylaşır mısınız?


en güzel arka kapak tanıtımını kullanmak istiyorum .


Seviliyorsunuz Zeytan


Loading...
0%