Berdan, açmayı kaldırmaya çalışan Mithat'a ayak uydururken bir anda kendini kaybedip hızla düştü.
Mithat "Berdan" bağırışı ile şirkette yer yerinden oynadı...
Mithat çalışanın yardımıyla Berdan sırtlayıp dört katlı şirketten indirdi.
Arabasının kardeşini sürdürmesi hızla devam etti.
Mithat ne olduğunu idrak ediyordu. Neler da bu kadardı kendini delirip vurmak istiyordu.
Doktorun muayenesinden sonra Mithat otoritesini kullanarak" artık o koca ağzından bir şey çıksın doktor bey , kardeşime ne oldu da bayıldı" dedi sinirle...
Doktor sakinlikle "merak etmeyin efendim sadece düşmüş bayılmış, bazı testler yapmak lazım sonra emin olmak önemli bir şey yok "dediğinden işinden emin bir şekilde..
Doktorun iki dudağının arasında çıkan lakırdı Mithat'a bir anda sıcak havada esen soğuk poyraz gibi hissettirdi.
Derin bir nefes alıp Berdan'ın değişimine girdi.
Karşısındaki koltuğa oranları Berdan'ı izlemeye başladı. Berdan'ı bu kadar güçsüz düşüren aşk acısını kendi çekseydi "yok asla, asla aşık olmak yoktı o kadar" kendi kendine kızıp ayaklandı.
Adamlarından birini ararsa malumat verdi kısa konuşmayı bölen Berdan'ın öksürüğüydü. Telefonu kapattım da
"amcaoğlu daha iyisin ya" dedi.
Berdan'ın göğsünü söylüyorlardı.
Sessizce gözlerinden iki damla süzüldü.
Yavaşça doğrulup "bi hayal değildi de mi, ne de bir rüya Ebru'yu başkasına kaptıracağım, hayır hayır öyle bir şey olmayacak" diyip hızla yataktan fırladı.
Mithat Amcaoğlu'nun aldığı pek çok bilgiyi almayıp "bana söyleme ben hallederim kardeşim ama biraz dinlendim" konuşman de Berdan'ın hassas bakışları onu buldu" sana zararlarını yapacağını Mithat Ağa bundan sonra olan benim sorumluluğumda değil " diyip hızla odayı terk etti.
Mithat ne olursa olsun parası şaşırmıştı
En iyisi biraz yanlız ayrılıp diye düşünüp nikah işlemleri için belediyenin yolu devam etti.
***
Sonunda beklenen gün yaklaşmıştı
Bu gün gelinlik alınmıştı. Resmi nikâh kıyılmıştı.
Annesi konağa gelip işe koşuyordu.
Toplantı için eve gelen Mithat evindeki insanların arasında dolaşan odanın yolunu tutmuştu ki yollarde annesiyle karşılaşmasıyla duraksamak zorunda kaldı.
Mardin hanımının kusurlu ve gururlu bakışlarının altında elinin oğlunun dünyasına götürdü.
"Oğlum bu akşam İmam nikahı kıyacak akrabalarımız burada olacak artık bana soğuk davranmasan" dedi sonuna kadar doğru çekinerek..
Mithat izleyenna gülüp "yani darı olduğunda numara mi yapayım ne yetersiz , gerçekleri sağlayamam kusura bakma Mardin hanım nasıl ki olduğundan gibi" diyip gidecek Bu arada" Mardin hanımı tekrar evlilik karşılığında her siyah biri derin bir çukuru andıran gözlerine göz dikip "yapma anneciğim" dedi.
Mithat annesini incelediysen izlemeden.
diyip çıktı.
İçerideki odanın da gördüğü eski karısının pembe yaptığı oda şimdi bembeyazdı.
Yatağı mı genişletildi?
Güldü, kırgınce bu yatakta,
bakır rengi parlaklaştığı düşünülüyordu ki banyonun kapısının açılıp, kar parçası beyaz elbisesiyle girdi.
Kaşları istemsiz bir şekilde çatlamış Mithat Ağa'nın..
Berfin kıyafetlerini düzdükten sonra eli yüzünü yıkayıp kayınvalidesinin giymesini istediği kıyafeti geçirmişti.
Bir türlü kurtulamamıştı evlilikten, en azınlığın ailesi yakındı, babasını, annesini ve abilerini görebiliyordu. Gülümseyerek banyodan çıktığı odada dikilmiş siyah takımıyla Mithat Ağa'yı uzağa sıçradı.
Mithat ufak adımlarla yaklaştıkça Berfin geriye doğru adım atmıştı ki kendini banyonun kapısına yapışmış buldu.
Mithat gülerek "Yerde kapıyı açayım sen devam et" dedi.
Berfin bakışlarını yerdeki kum rengi halıda tutup "ben" diyebildi sadece..
Mithat gözlerini kısıp eller Berfin'in beline yerleştirdi. Kızı ufak hareketlerle yatağa doğru yönlendiriyordu "evet sen kar parçası bugün beyazlara bulanmışsın"dediğinde Berfin kendini yatakta sırt üstü yatarken buldu.
Kalbi atmıyor nefesleri tıkanıyordu.
Berfin korkuyla gözünü kapattı
"bana dokunma" dedi.
Mithat kaşları çatladı "neden" dedi
Berfin panikle "lütfen" diye yalvarmaya başladı.
Mithat bir anda zihnine tilkiler doluşmaya başladı
Bağırarak " neden yoksa başkası "bir anda eli Berfin'in boğazına yapıştı
" konuş kim, kim o" dedi.
Berfin boğazına kapanan elle ve baskı ile nefesleri kesiliyor gözler doluyor ve kızarmaya hatta morarmaya başlıyordu. Çırpınıyor ama kurtulamıyordu.
Mithat "konuş lan kim" diye adeta kükrüyordu.
Dışardan bir anda silah seslerinin yükselmesiyle eli Berfin'in boğazından dikkat çekti.
Berfin öldürmeye bir saniye kala yaşadı.
Nefes aldıkça canı yanan gözlerinden damlalar süzülüyordu.
Mithat, Berfin'in karşısına dikilmiş izliyordu. Aslanın ceylanı öldürmeden önceki bakışları gibi üzerinden çekmiyordu bakışları..
Silah sesleri tekrar yükselince Mithat "seninle tekrar görüşeceğiz " diyip hızla odadan çıktı.
Taş merdivenlerden inerken adımını kıracasına atıyordu.
Silah seslerini duyan evdeki akrabalar, hizmetçiler, meraklılar avluya doluşmuştu.
Mithat karşı Mehri aşiretini kaşlarını çattı sonunda avlunun ortasında Berdan'ın ağzı burnunu kan içinde gördü.
Merdan ağa olgun olmasına rağmen gençlere rakip oluyor bir bakanı bir daha ona hayran kalıyordu. Merdan ağa sesini yükselterek elindeki silahın beline saklanması" Mithat büyük Ağa sensin, sen mi öldürürsün bu soysuzu yoksa ben mi" dedi. Sesi huzura sıkılan kurşun misali korkunçtu.
Mithat okumaya inanmayıp "Sen ne derinlemesine Merdan Ağa o bir Cihangir hattını bil" dedi.
Merdan ağa gülerek ". Ben bilmem zaten bir Cihangir olduğunu "dedi ayrıntılı konulardan bahseder gibi ve ekledi" ben namusuma ele alırım bu namussuz evleneceğim kızı kaçırmaya patlayacak "dedi kendinden emin bir şekilde.
Mithat Ağa bağlanmaya inanmayıp bakışlarını bir süre yerde çuval gibi uzanmış bakışlarını gökyüzüne dikmiş amcaoğluna çevirdi.
Mithat yutkunup" Berdan öyle şey yapmaz "dedi inanamayarak..
Merdan Ağa" akrabalarının daha ne olduğunu bilmiyorsun bir de Ağasın , bu adam nişanlım
Ebru'yu kaçırmaya çalıştı sokak ortasında ben olmazsam orda daha neler olacağını bilmiyor ,ağalar olanları kısacası tüm Mardin dinliyor, adet usulü iyi bilirsin,sen mi vurursun büyük Ağa olarak yoksa ben mi" dedi sesi normal bir konuda sohbet edermiş gibi çıkıyordu.
Konakta bir zil yükseldi.
Berdan'ın annesi Bedriye hanım
"oğlum olmaz o bir Cihangir kıyamazsınız"diye çığlıkları yükseliyordu.
Mithat ne aktarımı . Vücudu karda çıplak kalmış gibi soğuk tutmuştu. İçindekilere engel olamayıp bakışları babası ve amcasıyla buluştu.
Amcası babasına sarılmıştı, kısa bir süre babasıyla baktıktan sonra babasının gözünü kapayıp onayladığını gördü.
Mithat dişlerini bir araya getirerek kenetleyip "sen söyle Berdan doğru mu" diyerek titreyerek.
Merdan Ağa hızla söze atılıp "hüküm verildi sana sadece uygulama düşüyor Mithat ağa" diye bağırdı.
Mithat derin nefesler veren " Ağa ben değil miyim kapa çeneni, söyle Berdan dedikleri doğru mu , kardeşim vermedin değil mi böyle bir şey" Berdan da bir itiraz bekleyerek..
Merdan Ağa" ağalığının bu mu , o dese bunca insanı susturacak mısın, bu kan davası yani" diye sözlerin karakterlerin özelliklerini sıraladı.
Mithat otoriterliğini ele alıp"keserken" diye itiraz etti.
Berdan'ın cılız sesi duyuldu avluda
"yaptım vur beni Mithat ağa ben yaşayamam, onun sevgisi olmasa yapamam" dedi gökyüzünden bakışlarını çekmeyerek..
Mithat'ın gözleri dolmaya başlamıştı. Silahını belinden alabilirsin demir kapzasını kavradı. Demirin soğukluğu teninde hissediliyor elleri kısa bir süre titredi.
Mithat silahı Berdan'a kaldı.
Bedriye hanımın çığlığı duyuldu" çocuğummmmm" konakta.
Mithat silahından çıkan kurşunlar geceye parçalarını verdi...
Ne mukavemetli olması ağrıdı..
Evet kotamız 2 takip 40 oy 40 yorum ...
bağışlamaza tavsiyeyi unutmaksak sevinirim.
Kusurlarım varsa affettin..
Seviliyorsunuz ..
Yazarınız:::::: Zeytan