Mithat gördüğü mermer gibi dene tezat bordo iç çamaşırlarla titredi.

Vücudunda kıpırdamalar hissediyor.

Mithat'ın karşıdaki bakır parlak tarihine bakışlarını çevirdiğinde kaşlarını çattı.

Sinirle" artık başkasıyla olmasında unrumda değil sadece çocuklarımı doğurmaya yeter" dedi .

Sözleri bitmez Berfin'in parçalarına yapıştırılıyordu.

Berfin dudağına yapışan kalın dudaklarla dondu. Olanları anlayamadı. Mithat'ın sert elleri kayıtlarında dolaştırılmaya başlanmaya başladı.

Mithat kulaklarına dokunduğu kar parçasının tepki vermemesine kızıp dudaklarını ısırdı.

Berfin dudağının ısıtılmasıyla inledi.

Berfinden çıkan sesle artık dayanamayacağını düşünen Mithat hızla Berfin'i yatağa itti.

Yatağa düşen ve sayıların dağılımında yılan gibi yayılan Berfin ile hücrelerindeki kanın sadece alt görünümde aktığını hissediyor.

(Rahatsız burada olanlar sonrasını okumasın aşağıdaki logodan devam etsin lütfen)

Üstündeki havluyu yere savunmasıyla Berfin'in gözlerinin büyüdüğünü doğurarak gülerek "ne oldu beraber olduğun piç benim ki kadar büyük değil mi" dedi esir alan kıskançlık ile..

Berfin vardı sözlere inanamayıp gözünü kapatmakla buldu son bakımıyi..

Mithat boynunu öpmeye başlayan şekillerin tepkileri bakmadı 2 piyasada yaşadıkları zaten zaten vardı.

Bir ailenin kazandığı için birini sevmek ya da başkalarına sahip olması devam ediyordu. Sevmek denilen o duyguya aşk denilen saçmalığa artık ne inancın ne de duygusu vardı.

Zaten hisler insanları aldatır ve doğru bildiklerinden uzaklaştırır yanlışa götürmez miydi?

Adem babamızın, Havva annemize birşeyler hissetmeseydi cennetten kovulmayacak ve huzurlu bir ömür sürmeyecek miydi?

Aşk insanları su damlalarının bulunduğu yerde ses gibi yıpranıyordu. Yavaş yavaş ve acı vererek..

Berfinin üstündeki sütyeni hırsla ortadan ayırmasınla karşıdaki tepecikler özgürlüğe yuvarlanmış gibi ortaya çıktı.

Altındaki fiyatlara ulaşan nefesler artıkça tepecikler dalga dalga yüksekliyordu.

Dudaklarını zehre buladı bir çocuğun açlıkla annesini göğüslerine yapışması gibi yapışıp emerken diğer parçaları diger tepecikle oynuyordu.

Parmak ucundaki tepecikle yeterince eşitca karşılıklı hızla dudaklarını buluşturdu.

Sonunda organın artık zapdedemeyeceğini anlayınca eli iç çamaşırına attı ama aynı zamanda başka bir elin eli tutmasıyla bakışlarını Berfin'e çevirdi.

Berfin artık ne saklanmasını sağlar. Kocası bireylerinde yaptığı şeyler ile kadınlığı ihtiyaç ile kavrulsa da akıllı yapamayacağını söylüyordu.

Berfin oğlu bir cesaretle kocası olan adamın elini sürdürdü.

Bakışları kendine dönen kocasıyla yutkunup "lütfen canımı yakma" dedi korku bir kör gibi düşmüştü zihninin derinliklerine..

Mithat'ın yalan söylemesinden korkmasına şaşırıp "sanırsın ilk defa sistemi beraber oluyor" derin bir nefes alıp umursamdan elinden çekip iç çamaşırını çıkardı.

Hazır olan erkeğinin altında mermer parçasına itti.

Yaşadığı darlıkta aklı kayıyor, vücudu kasıyordu.

İmkansız sistemlerin özellikleri beraberlik olsa diyordu.

Diyip değiştirmeye çalışmıyor. Aklındaki boş verinin tadını çıkardığı görüldü.

Kızın korkuyla kendini kastığını anlayınca parçalarına yapışıp yavaş yavaş öpmeye devam etti.

Yavaşça kimin karısına kendini ittince kar parçasının kendini uzun süre bırakmayıp gevşediğini farkedince tırnaklarına daha fazla hırçınla yapıştı kendini tamamen özgürlüğe bıraktığında karısından ufak bir çıktı.

Sonunda kısa bir tempo oluşanklarında zirveye yaklaşmıştı ama karısını bekliyordu. Sonunda karısının geldiğinde kendini bu kadar yaşayabilme özgürlüğüne kendi imkanları bıraktı. Sonunda nefes nefese karısını yanından attı kendini.

(Burdan devam edebilir)

Karı koca yanyana nefeslerini veriyor Mithat herkesin bir anda zorlandığı bir geldi ve o yerden yok artık diyip hızla yataktan kalkan karısına bakıp" yataktan kalkabilir yanlış" dedi çekinerek..

Berfin kasıklarındaki ağrıyı umursamayıp kocasının ilk defa ricasına ayak uydurup uyanır. Sonra yavaş adımlarla kendini suyun ”attı.

Ne olmuştu da kendine emirler yağdıran adam bir anda rica etmişti

"dengesiz" diye mırıldandı.

Suyun yağmur damlaları gibi bedenine akması bedenindeki ağrıları azalıyordu.

Sıcaklığı istediği kıvama gelip içinden "dedikleri kadar acımadı" diye geçirdi..

Mithat banyoya ürkek adımlarla giden karısına bakmayıp hızla bol bol fırlattı ve çarşaftaki mührü gördü.

İliklerine kadar şaşkındı.

Bu mühür karısının da vardı neden kendini hissediyordu.

Neden kaçıyordu.

Neden bir anda kalbi teklemişti.

Bozuk akış hızıyla buluşması hızla devam ediyordu.

Sadece gülmek ve banyodaki kar parçasıyla suyun yerine girmek istiyordu.

Artık düşünmeyecekti. Düşündükçe canı yanıyordu planladıkça hayat dalgasız kendi planlarını yerine ortaya koyuyordu. Hızlı adımlarla banyoya girmesiyle karısının suyunun altında bedenini izledi. Kısa bir süre de olsa kendi halinde kaldı.

Kısa bir izlemeden sonra içeri girip çarşafı yataktan çıkan temiz bir çarşaf serdi. Bakışını üzerine çekip uzandı .

Banyodan çıkan Berfin yataktan uzanmış kollarını basının gereğince uyuyan kocasına kısa bir bakış attı.

İç çamaşırını giyip beyaz geceliğini üst üste geçirdi.

Sessiz adımlarla yatağa girdi.

Yataktaki hareket halindelik düşüncelerinden sıyrılan Mithat kollarını arkasını kendine dönmüş karısına sarıp kendine çektiği saçlarına burnunu yasladı.

Bir eroinman gibi içeri girdi. Berfin bir anda kocasını kollarında kendini bulmasıyla kurtulmaya çalıştı.

Mithat "artık kocanın kollarına ve dokunuşlarına alışmaya çalış karıcım" dedi sonuna kadar sahiplik ekini birleştirildi..

Berfin karıcım lafıyla gözleri yumdu.

Karıcım artık bu adama bu parçaları bu konağa alışmalıydı..

Mithat kahvaltıya oturduğunda karısının da hizmet için ayaklanmasıyla "nereye" dedi.

Uzaklaşmak istiyordu .

Karısını sessizliği,güzelliği ailenin karşı gidişatının hoşuna gitmesi. Ama kendisinin bu konağın hanımı olduğunu anlamaması hizmetçi gibi çalışması sinirleniyordu. Evlenen kadar bir şey dememişti. Ama tamamen karısı olmuştu artık hanım ağası öğrenmeliydi.

Berfin kocasının meselesiyle masadaki kaynanası kayınbabası ve Berdan babası Ziya bey ve annesi bedriye hanım ve Berdan'ın iki kardeşi Kazım, Kadir ve bir kız kardeşi olan Bahar'a bakarak utanarak "özellikle yardım için .." dedi sonuna kadar doğru sesi içine kaçarak.

Masadaki ölüm sessizliği ve Bedriye hanımın bakışlarından bunalan Mithat istemeden de olsa sesli olarak yükseltilmiş" oturduğu yerde sen bu evin hanımı Ağasının sana düşmesiz" dedi bariton sesiyle..

Masadakilerin bakışlarının kendisini bulmasıyla gözler dolan Berfin yerine "gerizekalı" diye mırıldandı istemeden.

Mithat kendisine söylenen sözü zorda olsa duyup şaşırdı içinden bu kız bana cevap verebiliyor diye geçirdi.

Amcası Ziya bey masada çalışanların umursamayıp derin bir nefes vererek bakışları masada tutarak "Mithat ağa cenazesi ne zaman gelecek" dedi titreyerek.

Murat Ağa kardeşinin çektiği acıyı gördüğüçe içi parçalansada evinden çıkacağını biliyordu.

Mithat gelenleri şaşırtıp "ne cenazesi" dedi.

Üçüncü çocuk olan Kadir gizli sesinin tonunu ayarlayamayıp

"abimin cenazesi tabi sen eksikleri sun ama biz unutamayız" dedi dik başlıkla.

Murat Ağaoğluna bağıran yeğenine

"kendine gel hatsız karşında ağan var konuşmuyorsun" dedi eli göze çarparak.

Bedriye hanımefendi hayatındaki yaşların devamını alarak "Ağa falan değil o katil" dedi kendini tutamayarak.

Murat Ağa hızla kapıyı açmasıyla Ziya bey" kendine gel hanım kimle konuştuna ve cevap verdiğine dikkat et" dedi.

Bedriye hanım itiraz ediyorken Mithat hizmetçinin çayını doldurmasıyla "Sultan abla siz kızlarla bir evde geçinin kadar gelmeyin" dedi.

Kadir bağlantılı "anam doğru söylüyor" diyince..

Murat Ağa "Kadir" diye kükredi adeta..

Hizmetçilerin gitmesiyle Mithat" otur lan yerine kime dikleniyorsun sen " dedi otoriteyi kurarak.

Kadir kardeşlerinin bakışlarıyla tekrar oturduğunda Mithat amcasına dönerek

"amca cenaze falan yok" dedi.

Ziya bey çocuğunun acısına büyümesiyle "yapma yeğen" diye bildi.

Mithat ayaklanıp yanına yaklaşıp

"ne yapmayım amca evladı öldürüp mu mezara koymayım" demesiyle..

Bedriye hanım bir ümitle "yaşıyorum mu" dedi.

Mithat kesip alçatıp" beni iyi tutmak kimse duymaması lazım o yüzden bir kere bedeninde Berdan ölmedi hatta turp gibi ama artık buraya gelemez çıkan ölmek zorunda o yüzden onu gönderdim yerde millete cenazeniz gibi davranın olur mu Bedriye yenge" dedi onun uyararak.

Bedriye hanım Mithat'ın vazgeçmesinden korkarak "olur da bir konuşursam sesli duyayım daha adını bile duyurmam kimselere" dedi. Annelik iç güdüsüyle..

Bahar mevsimine inanamayıp "abim yaşıyor mu" dedi sevinçle..

Mithat'ın şartlarının sesinin gereğinden çok uyumlu olması sinirlenip" sus kız "dedi ve Kenan'a döndü" neden anlattığının amcama" dedi hesap sorarak.

Kenan başını eğip "bunların içeriğini bekledim abi" dedi.

Mithat amcasına bakıp" sen adet düzenli ne yapmak bilirsin amca Kenan sana anlatırsan de millete duyurmazsın" dedi emin olmak ister gibi.

Murat bey dinlenmeye inanamayıp

"sen ne yaptın oğullarının başına iş aldın yerine getirmeliydin" dedi.

Mithat gülüp " zaten vurdum onu kan aktı bir daha buraya da gelemeyen benim hükmüm bunu şimdi müsadenizle Kenan amcanla konuşma çabuk gel" diyip çıktı konaktan..

Hatalarım olduysa affola

Yeni bölüm için2 takip 50 vote50 yorum..

Bu beni sınav haftasında beklediğiniz için erken atmak istedim.

Yazarınız :Zeytan