Ayça masaya yaslanmış derin nefes alıyor ve gözyaşlarını gidermeye çalışıyordu. İçinden yaptığı her şey iyi güzel ama bu olmamalıydı , bu olamaz diye geçiriyordu.

İçeri giren çalışan abla ile kendini toparladı.

Kadın -Güzelim şu yemekleri masaya taşıyalım. Ali bey ve misafirleri acıkmış biraz acele edelim. Sen masayı düz bende yemekleri servise hazır hale getireyim dedi.

Ayça el mecbur peki diyip içeriye doğru adımladı. İçeri girdiğinde misafirlere başını çevirmeden direk masayı hazırlamaya koyuldu.

Ali içeri giren Ayça ile oluşan sessizlikle arkadaşlarının tavırlarını izledi.

Enes ıslık çalıp-Şaka mi ? Yanında mi çalışıyor dedi hayret ederek.

Suna kırmızı dudakları büzüp-Şimdi Ayça senim evde çalışıyor neden ? Yoksa atık koleksiyonu falan mi yapacaksın? dedi. Soru Ali'ye yönelik olsa da Ayça duydukları ile elindeki bıçağı sıktı.

Ne demeliyim?

Ne yapmalıyım? diyerek iki saniye dursa da duymamış gibi davranmaya başladı.

Ali -Koleksiyon falan ne saçmalıyorsun bilmiyorum. Sadece çalışmak istedi . Bizde de ihtiyaç vardı çalışıyor olan bu diyerek açıkladı.

Arkadaşlarından Murat-Olay ne ? dedi kendisi gibi konuya yabancı diğer arkadaşına dönerek onay aldı.

Ali söze girecek iken Suna ayaklandı. Bu sırada salondan ayrılacak Ayça'nın kolundan tutup gitmesini engelledi.

Suna diğer eliyle Ayçayı gösterip-Olay bu kız Ayça . Şöyle ki Enes'e ayarladım tek gecelik ama hala çevremizdeymiş dedi sesinin tonundaki kıskançlık ve sinir harbini bastırarak.

Mehmet karşındaki kızları süzerek- Yani ne olmuş Ali olay ne , niye abartı bunlar abi dedi sıkılmış bir ifadeyle soruyu samimi olduğu arkadaşı Ali'ye sorarak.

Ali ayaklanıp Ayça'nın kolundan çekti. -Yemeği hazırlar misin? dedi onay beklemeden arkadaşına dönüp -Suna ve Enes kendilerince oyun oynuyorlar da en son ki mağdur bu kızmış bende bilmiyordum. İş için başvurdu kabul ettim olay bu. Kendince kuyruk acıları var dedi sonunda gülerek .

Enes elini yumruk yaptığında Suna tutup- Alicim iyi misin sen , biz senin arkadaşınız ve ailen sayılırız . Konuşma tarzın pek hoş değil dediğinde...

Ali araya girip - Ailem, güldürmeyin beni Murat bakma abicim, Mehmet sende dedi.

Suna kahkaha atıp - Beni çok küçümsüyorsun Alicim , babam ve çevremi unutuyorsun. Babam aramadım bugün tüh ... dedi.

Ali duyduğu tehditle dişlerini sıksa da belli etmedi.

Araya Mehmet girip - Hadi yemeğe oturalım. Siz kızı umursamayın. Ali de sizin davranışlarınızı dedi ayaklandı.

Masaya oturduklarında Ayça koşturuyordu.

Kapı çalınınca elindeki şarap ile kapıyı açtı. En son barda gördüğü kız ve yanında getirdiği kız ile içeri girdiler.

İçeri giren kız Ali'ye yönelip sarıldı-Aşkım ne zamandır görüşemedik özledim deyip dudaklarına yapıştı.

Gördüğü sahne ile Ayça şarabı yere düşürdü..