Yeni Üyelik
28.
Bölüm

28. Bölüm

@zeytan34

Mehmet karşısındaki kızı süzerek -Yok be abi benim işleri halledeyim diyerek müsaade istedi .


Ali arkadaşının gidişini izledi kısa bir süre sonra Ayça'ya eşlik edip masaya oturdu. Ayça'nın kırmızı tişörtünün ne kadar yakıştığını düşündü .Ayça servisi yapıp ayakta beklediğini görünce kaşlarını çattı .


Ali - Neden bana eşlik etmiyorsun dedi?


Ayça , Ali'nin sinirli halini görünce hoşnutsuzca yüzünü buruşturup -Bana sinirli bakma sadece senin için yaptığım yemeklere vereceğin tepkileri görmek için ayakta bekliyorum. Yoksa neden oturmayayım ? dedi çemkirerek.


Ali şaşkınlıkla patatesli kıyma harmanlamış yemeğini bıçağıyla kesip bir parça ağzına attı. Mimiklerini sabit tutmaya çalışsa da yemekte ki şekerli tat ile midesi bulandı .


Ayça heyecan ve merakla - Ee nasıl olmuş yemek dedi .


Ali yemeği ağzında çiğnedikçe boyutunun artığını tiksindiğini fark edip yuttu ve - Neden sen yemek yaptın ki aşçımız vardı bir sorun mu var ? dedi konuyu değiştirmeye çalışıp .


Ayça yutkundu kızaran yanakları ile - Aslında ben yapmak istedim aşçı kadın ısrar etse de hatta çok yardımı da dokundu ama ileri de evim yani evimiz olursa sadece ben ilgilenmek istiyorum dedi.


Ali duyduğu ile çatalını batırdığı patateste ki eli durdu - Anlamadım şimdi sen ileri de evlenirsek bana yemek yapmak istiyorsun o yüzden mi öğrenmeye çalışıyorsun dedi .


Ayça heyecan ile salık bıraktığı saçları sallayarak onayladı .


Ali sevdiği kızın yaptığı yemeği midesi bulansa da bitirmişti ki Ayça çatalını Ali'nin son kalan paatesine batırıp ağzına attı heyecanla karşılaşmayı beklediği tat gelmeyince kaşları ilk çatıldı sonra yüzünü buruşturdu .


Ayça -İnanamıyorum cidden bunu yedin mi , hem de hepsini? dedi.


Ali ayaktaki Aya ile aynı hizaya gelip 'Seviyorum seni


ekmeği tuza banıp yer gibi


Geceleyin ateşler içinde uyanarak

ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi


Ağır posta paketini

neyin nesi belirsiz

telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi


Seviyorum seni

denizi ilk defa uçakla geçer gibi


İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık

içimde kımıldayan bir şeyler gibi


Seviyorum seni

Yaşıyoruz çok şükür der gibi. ' Nazım Hikmet'in de dediği gibi seviyorum seni diyip karşısındaki kızın dudağına yapıştı .


Önce küçük bir buse sonra tekrar buluşan dudaklardan alt dudağını almak ister gibi çekiştirdi Ali.


Öpücükleri daha da derinleşirken Ali , Ayça'yı kucaklayıp odasına götürmeye başladı .


Odaya adımlamaya çalıştıkça öpücüklerin sersemleşmiş etkisi ile olduğu yerde sarsılıyordu. Sonunda odaya girmeleriyle Ayça Ali'nin üstündeki tişörtü çıkarıp yere attı .Yatağa varan Ali Ayça'yı yatağa bırakıp kırmızı tişörtü çıkardı .Pembe sutyen ile karşılaştığında dudağını yalayıp - Yakışmış diyerek yanına oturdu.


Ayça karşılıklı yatakta oturmaları ile odada artan sıcaklıkla derin nefesler alıyor ve neden durduklarını anlamaya çalışıyordu .


Ali gözlerini gözlerine dikmiş tepki bekliyordu .


Ayça ne yapmalıydı bilmiyordu .En son ki cesareti hayatını tepe takla ettiği için korkuyordu .Ve adım atıp atamayacağını bilmiyordu .


Ali - ''İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.


Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.Düşünmekten korkuyor sorumluluk getireceği için.Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için.Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için..' Sen Ayça neden korkuyorsun ki , bana güvenmiyor musun ? dedi merakla..


Ayça duyduğu dizelerle gözleri dolu dolu - Ben..


Ben sana güveniyorum . Evet güveniyorum sorun cesaretim yok sanırım hepsini kullanmışım dedi.


Ali duydukları ile gamzelerini göstererek - Peki o zaman bizde yeniden üretiriz , beraber diyerek dudaklarına yapıştı .


Gece kapının vurulması ve zilin aralıksız çalması ile Ali gözlerini açtı. Ayça üstüne çektiği çarşaf ve korkulu bakışları ile kendisine baktığını gördü .


Ali - Korkma bakalım kimmiş diyerek üstüne geçirdiği baksırı ile aşağı indi . Uykulu bir şekilde açtığı kapıdan siyah danteli cüretkar elbisesiyle Su'yu gördü .


Çalan zildeki elini çekmeyip basmaya devam elini hızla elini itip - Ne yaptığını zannediyorsun ? dedi.


Su içkinin verdiği rehavetle - Seni özledim ,+ deli gibi seni aradım .Mekanlara giremedim umrunda değildi sana bakacaktım sonra aklıma geldi ki sen orada olsaydın dışarı çıkardın mutlaka .Bende dedim evine uğrayayım bi . Bak şimdi karşımdasın dedi kahkaha atarak .


Ali sinirle - Hadi başka kapıya seni çekemeyeceğim diyerek kapıyı kapatmak için atak yapmıştı ki Su hızla kapıyı itip içeri girdi .


Su - Beni baksırla karşılaman ne güzel , uzun zamandır baksırla hayal ediyordum diye kahkaha attı ve ekledi - O sünepeyle işi pişirmişsin ama umurumda değil herkesle olabilirsin eninde sonunda benimle olacaksın , bana ait olacaksın dedi kendinden emin bir ses tonuyla .


Ali sinirle kapıdaki korumalara dönüp - Siz neye varsınız .Size almamanız gerektiğini söylemedim mi ? diye çıkıştı.


Korumalardan kapıya yakın olanı - Efendim biz müdahalede bulunduk ama hanım efendi korumalarını çağırmış onların sayesinde içeri girdi . Birde Aziz Bey aradı yoksa müdaheleye devam edecekti dedi.


Ali babasının ismini duyunca - Babam mi aradı ? diyince korumanın onaylamasıyla - Peki siz işinize dönün diyerek kapıyı kapattı .


Su'yu umursamayıp yukarı çıktı .Odasına girdiğinde Ayça'nın korkulu bakışları ile karşılaştı .


Ali , Ayçanın başına öpücük kondurup - Sen uyu ben halledeceğim birazdan yanında olurum .Telefon için geldim diyerek odadan çıkıp aşağı indi .


Su elindeki şarap şişesiyle diğer elindeki bardağa doldurmaya çalıştığını gördü.


Ali onu umursamayıp babasını aradı .


Aziz Bey - Efendim demesiyle ..


Ali sinirle - Evime gelen gidene neden karışıyorsun diyerek hızla lafa girdi .


Oğlunun sorusuyla kaşlarını çatıp - Çünkü o benim ortağımın kızı ve benden ricada bulun...diye devam ederek .


Ali sinirle - Benim evim , benim arsam , benim korumalarım dedi.


Aziz bey sinirle - Benim oğlum olduğunu unutuyorsun dediğinde .


Ali kahkaha atarak - Bilmem farkında misin ben senin oğlundan çok dedelerimin varisiyim dedi.


Aziz bey duyduğu cevap ile -Bana göz dağı mi veriyorsun dedi.


Ali - Nasıl anlarsan artık bir daha bana ait herhangi bir şeye emir verme karın ve çocuklarınla ilgilen diyerek telefonu kapattı .


Su elindeki şarap bardağını Aliye uzatmasıyla Ali - Hadi sende evine uzak dur benden dedi.


Su elindeki şarabı föndipleyip merdivenden inen Ayça'yı fark etmesiyle gülüp Ali'nin dudaklarına yapıştı.


Loading...
0%