Ali kollarından tutup uzaklaştırdı. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyor. Öpüşüne karşılık bulamamasıyla utanç vücudunu ele geçirip titremeye başladı .

Ali ise kollarından tuttuğu kadına be yapnasü gerektiğini bilmiyordu. Tek istediği o kırmızı dudaklara tekrar yapışmaktı. Ne diye duruyorum diyip bu sefer Ali dudaklarına yapıştı. Ayça yaşadığı şaşkınlıkla göz yaşlarına engel olmadı. Elleriyle çok sevdiği yüze dokunurken aynı zamanda ağlıyordu. Alinin yönlendirmesiyle koltuğa geçen çift soluk almak için ayrıldı . Ali nedes alırken ağlayan Ayçanın gözyaşlarını siliyordu. Odada sessizlik hakimdi. Arada Ayçanın hıçkırıkları duyuluyordu. Ayça yanağındaki eli tutup avucunun içini öptü yetmediğini hissedince Alinin üstüne oturup dudaklarına tekrar yapıştı . Alinin ellerini kalçasına yerleştirip yakışıklı yüzünün her yerine domunuyordu. Uzun zamandır bu duyguyu hissetmek istiyordu. Altında kalp gibi atan küçüğün üstüne daha çok yerleşip hissetmeye çalışıyordu. Ali bastırdığı duygularına engel olamayıp kucağındaki kızın büyüyen kalçalarını sıkıyor daha çok kendine bastırıyordu.

Sonunda aklına gittikten sonra ki gün geldi.

Flashback..

İçtiği içkinin de bitmesiyle elindeki şişeyi karşındaki cama fırlattı. Evinde yatamıyordu, aynalara bakamıyordu nefes dahi almak istemiyordu. Morfin gibiydi vücudu ısrarla onu istiyordu.

Kendini sıktıkça içkilere sığınıyordu.

Mehmet geljp karşına oturmasıyla kaşlarını çattı.

İçkinin de verdiği rehavetle kelimeleri yuvarlayıp" Nasıl girdin içeri git burdan" dedi sinirle ayağa kalkıp yarısı dolu içki şişesini eline aldı kafasına dikti.

Mehmet arkadaşına bakıp " Giden gitti sen niye kendini harap ediyorsun?" Dedi kaşlarını çatarak .

Ali duyduklarına daha da sinirlenip " Niye kendimi harap mi ediyorum giderken kendine deli gibi aşık etti duygularımı bir oruspu gibi kullanıp attı. Benden kolaylıkla vazgeçti. " diyerek gözlerinden akan yaşı koluyla silerek.

Mehmet ayaklanıp yerdeki şişeleri toplamaya başladı. " Yani sevmiyordu . Sevmeyenle işin ne . Bırak gitsin ama döndüğünde bıraktığı gibi bulamasın, gitsin abi gidebiliyorsa gitsin" dedi sinirle..

Ali sinirle arkadaşının yakasına yapışıp " Gitmesin be, bırakmasın beni, ben ilk defa sevdim aile gibi hissettim . Söyle gitmesin" dedi.

Mehmet arkadaşının yüzüne yumruk atıp " Kendine gel sevmek diye bir şey yok, kimse sevemez, sevmez , hele bizim gibi sevilmeyenleri kimse gerçekten sevmez sadece rol yaparlar oyunculuk bitince de Ali'ye bir bay bay derler" dedi.

Flashback..

Sonunda kendi çekip " Şuan nişanlalımla buluşmam lazım ihtiyaç duyduğum da seni çağırırım. " diyip ayaklandı" Ama unutmadan iş ve sevişmeyi ayrı tutabilirsin umarım ." Diyip çantasını alıp odadan çıktı.

Ayça sinirle " piç " diyerek odadan çıktı asansör beklediğini görünce sinirle merdivenlere yöneldi.

   ...

Geçen iki günde Ayça herşeyi unutmuş gibi davranma kararı almıştı. Bu kararı uygulmasınsa Alinin de payı vardı. Hiç birşey olmamış gibi davranıyordu. Öğle arası geldiğinde Alex " Ayçamia ne yiyelim? " dediğinde Ayça dudak bükmekle yetindi. Giydiği v yaka mini elbisesini düzeltip telefonunu almıştı ki masaüstü telefonu çaldı . Ayça açtığında " Ayça hanım odama gelin lütfen " dediğin Ayça peki diyerek şaşırdı.

Alex gülerek " Hadi Ayçamia acıktım " dedi.

Ayça başını kaşıyarak " Alex bensiz git Ali bey çağırdı ben bir gideyim" dedi merakla.

Alex kaşlarını çatıp " İyi de niye hem de öğle arası " Ayça omuz silkmesiyle " peki sen bilirsin " diyerek çıktı.

Ayça sekreterin girmesi için onay verdiğinde kapıyı çalıp içeri girdi. Aliyi kapı da bulmasıyla " Bir sorun mu var Ali bey" dedi merakla.

Ali dinlemeden kapıyı kitleyip Ayçayı

duvara yaslayıp öpmeye başladı.