Ali hastane gidip gerekli müdahale gördükten sonra arkadaşlarıyla içmeye gitmişti.

İçki servis edilirken Murat'ın endişeli bakışlarıyla ufak bir bakış atıp " Ben Ayça'yı yanlız bıraktım başına bir şey gelirse ne olacak en iyisi kalkayım ' diyerek ayaklandığında Murat'a kendisiyle ayaklandı.

Mehmet kaşlarını çatarak " Oturun ben halletim şimdiye eve benim deli varmıştır. Merak ermeyin Hasret halleder " dedi karşındakileri rahatlatmaya çalışarak.

Murat duyduğu isimle hızla yerine oturup rakısından içti. Kalbi yerinden çıkacak gibi olsa da belli etmemeye çalışıyordu.

Ali rahatlayıp tekrar oturdu. 

..

Ayça giden Alinin arkasından endişeyle ne yapacağını düşünüyordu.

İyi miydi?

Hastaneye mi yatırmışlardı?

Ya ciddi birşeyi varsa?

Diye düşünmekten kafayı yiyecekti.

Su içmek için mutfağa gitti.

Murfakta suyunu içtiğinde en iyisi tekrar Mehmet'i aramak diye düşünüp telefonunu almak için oturma grubuna yönelecek iken zilin sesiyle yerinden hopladı.

Hızla kapıya koşup açtı. Karşında uzun dalgalı saçları bol pantolu ve göbeğini açıkta bırakan crobuyla al benisi olan bir kızı görünce şaşırdı.

Ayça " Kime bakmıştınız ?" Dedi ilgiyle .

Hasret karşındaki güzel kızı süzüp içeri adımladı" Kusura bakma kapıda sohbet edecek havamda değilim. Beni buraya abim gönderdi. Akılları sende kalmasın diye " dedi sonunda koltuğa kendini atarak.

Ayça karşındaki rahat kızın kendi eviymişcesine girip oturması ve rahat tavırlarıyla dumura uğradı.

Ayça''Abin?" dedi merakla.

.

Hasret kaşlarını çatıp " Gerçekten mi bunu bile söylemediler mi ? Ben onlara gösteririm. Neyse ben Mehmet'in kız kardeşiyim. Aslında Alinin de kız kardeşiyim sadece manen yanlış anlama " diyerek kıpırdadı.

Ayça duyduklarıyla rahatlayıp " Peki Ali o nasıl biliyor musun? Bizde gidelim ya büyük bir sorunu varsa? " Diyerek hızla sorularını sıralamaya başladı

Hasret hızla lafını bölüp " Yavaş ol ben ne dediğin hakkında bile fikrim yok . Sadece Ali abim ufak bir kaza geçirdi dendi ve senin hamile olduğunu yeğenim olacağı senin ,bebeğinin yanlız kalmaması gerektiğini söyledi ki yeğenim olacağı söylemesi bile yeterdi seni tek bırakmamaya sonra hop burdayım " diyerek hızla açıklamaya girişti.

Ayça hüzünle " Peki öğrenemez misin?" dedi.

Hasret karşındaki kızı süzüp " Orası kolay da hemen öğrenemem biraz kendini toparlamaları için rahat bırakmalıyım. Abime sözüm var hemen aramayacağım diye sözümü bozarsam istediğim şeyi yapmaz" dedi cümlesinin sonunda üzüntüyle.

Ayça sıkıntılı ve merakla ben ne dinliyorum diye içinden geçirdi.

Hasret karşındaki kızın onu anlamadığını düşününce " Aslına bakarsan mezuniyetim var ve Murat ile beraber gitmek istiyorum. Normalde yanında bile gezemem . Tek gitmemek için " diyerek durakladı ve içinden onunla vakit geçirmek için diye geçirip sözüne " yani damsız olmaz abim hiç olmaz sözüm var rahatsız edemem ararsam sözüm bozulur " diyerek tatlı tatlı gülümsedi.

Duydukları ile Ayça da sebepsiz gülmeye başladı . Ayça " Şimdi sen sessiz, konuşmayan, sürekli somurtup duran Mehmet'in kardeşisin öyle mi?" Dedi.

Hasret duydukları ile kahkaha atıp " Aynen öyle ben bile inanamıyorum benim abim olduğuna. İnsan biraz konuşur. Güler. Eğlenir ama nerde sürekli iş ,iş. Neyse ki bütün hayat enerjisi bana sirayet etmişte anne, babam hayal kırıklığına uğramadı " dedi gülerek..

... 

Mehmet yaraladıkları şiseye bakıp " Oh be sonunda rahatsız edilmeden rahat rahat içebiliyoruz.' Dedi kadehini masaya koyarak.

Ali bardağına bakıp " Seninki aramaması hayret verici şimdiye on kez aramış olması lazımdı" dedi inanamayacak.

Murat ise o kızıl kestane saçlı kızın muhabbeti geçmesiyle gözünde canlanması bir oldu.

Bakışlarının çekiciliği dudakları ince ve kırmızı oluşu diye geçirip yut

kundu.

Kendi kendine kızıp içkisini fondipledi.