Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@zeytan34

Bir haftadır sessizce okuluna gidip gelen Ayça ne yapacağını düşünüyordu. En sonunda üniversiteye gidip kariyer yaparak bu durumdan kurtulabileceğini buldu.


O yüzden sıklıkla ders çalışıyordu.


Göze batmıyor, çevresine uyum sağlıyordu.


Ama sessiz olmasıyla başlayan kuşku yumağı bir hafta boyunca daha fazla dolandı.


Ailesi , arkadaşları hatta öğretmenlerinin bile dikkatini çekmişti.


Sofrayı hazırlamışlardı.


Yemek için babasını bekliyorlardı.


Kapının kırılacak gibi çalınmasıyla oturduğu koltuktan hopladı.


Annesi -Hayırdır inşallah? dediğini işitti.


Kapının açılmasıyla duvara vurulması bir oldu. Babasının -Nerde o ahlaksız nerde? diye bağırışıyla...


Kalbi korku ile atıyor elleri titriyordu.


Sonunda görüş acısına babasının girmesiyle korkuyla yutkundu.


Babası hızla saçlarına yapışıp-Geçen cuma akşamı nerdeydin? dedi bağırarak.


Bağırdıkça anlındaki damarla belirginleşiyor , burun delikleri açılıp kapanıyordu.


Ayça sesi titreyerek-Ben diyebildi.


Babası saçını daha fazla çekip - Dediler inanmadım yapmaz dedim okuldan kaçmaz dedim.


Dediği sıra annesi -Yapma kız yapmaz öyle şey akıllı akıllı okuluna gidip geliyor dediğinde ..


Babasın -Sus yalancı sende bunu ortağısın ama önce ben ne döndüğünü öğrenip namusumu temizleyeyim sıra sana da gelecek dedi.


Kızının saçları çekip-Söyle kiminleydin ne yaptın söyle yoksa günah benden gider diye bağırdı.


Ayça korkusu ağır basada yalan söylemeliydi yoksa babasının ne yapacağını kestiremiyordu -Ben anneme de dedim arkadaşımla proje ödevi der demez babasın yanağına tokat atmıştı.


Aldığı darbeyle yere kapaklanmıştı.


Babası -Sen beni salak mi sandın kameradan gördüm motora bindin hem de okul kıyafetlerin bile değil ne b.k yediğinde malum yarın seni Halil'e verip postalatacağım namusum da temizlenir ne laf ne söz dedi.


Daha çok kendi kendine söyleniyordu.


Ayça duyduğu Halil ismi ile neye uğradığını şaşırdı. Yanlış duymuştu kesin.


Babası annesine Ayçayı odasına götürmesini söyleyince denilene riayet etti .


Odaya girince Ayça -Anne Halil dediği kim , yoksa.. değildir o de mi anne dedi inanamayarak.


Annesi gözyaşlarını silip -Hakkında hayırlısı buymuş kızım yaşına bakma babandan küçük ama seni sever sayar he dedi  inandırmaya çalışarak,kızına ağlıyordu. Ama elinden de birşey de gelmiyordu.


Ayça geçen bir günün ardından babasının kendi yaşındaki adama acımadan vereceğini ve fikrinin değişmeyeceğini anlamıştı.


Akşama gelecek ve dini nikah kıyacak sonra resmi nikah işlemlerine başvurulacaktı.


Ayça artık bu saçma evlilik oyununa katlanamıyordu.


Göz göre göre babası yaşındaki adamla evlenecekti ve çevresindeki herkes annesinden akrabalarına kadar bunun çok normal olduğunu ve elinde sonunda birbirlerini seveceklerini söylüyorlardı.


Akrabalar o kadar gürültüyü duyunca eve gelmiş duyanlarda diğerlerine söylemişti.


Tuvalete gidecek iken çocukların dış kapıda durduklarını görünce fırsat bu fırsat diye düşünüp hızla ayakkabılarını ayağına geçirdi ve koşarak evinden uzaklaştı.


Nereye gideceğini bilmiyordu sadece koşuyordu.


Sonunda bir bankta oturdu.


Oturdu .


Ve oturdu.


Ne süre oturduğunu bilmiyordu? Ama güneş batmış ve sokak yavaş yavaş tenhalaşıyordu.


Yerinden kalktı. Son bir umut yardım istemek için kapısına gitmeye karar verdi?


Geldiği barda yine kapı sırası vardı. İçeri girmek istedi ama üstündeki pantolon ve penyeden dolayı kapıdaki güvenlik dikkate bile almamıştı.


Yavaş yavaş ilerler iken çöp kovalarının olduğu ara sokağı gözüne kestirip gelen geçenin göremeyeceği şekilde oturdu.


Müzik sesleri kulağına gelse de ne yapacağını düşünüyordu.


Nerede kalacaktı?


Artık evi yoktu ortada kalmıştı. Gözyaşları yavaş yavaş süzülür iken duyduğu kapı sesiyle başını kaldırdı. Karşında gördüğü barmen ile bakışlarını kaçırdı.


Barmen endişe ve merakla-İyi misin bir sorunun mu var? dedi.


Loading...
0%