Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@zeyzek

Kapının çalması ile yavaş yavaş gözlerimi açtım. Lâl de karşımda dana gibi yatıyordu hâlâ. Toparlandım ve yatakta oturdum. "efendim?" Diye seslendim. Cevabım ile kapı açıldı. Gelen kişi Ceyda hanımdı.

Lâl'e ve bana bakıp güldü "uyudunuz sanırım. İyi oldu dinlendiniz. Akşam yemeği yiyeceğiz yemek hazırda çağırmaya geldim kızım. Hadi hazırlanıp gelin bekliyoruz" itiraz edeceğimi anladığında kapıyı kapattı. Göz devirip lâl'in yanına ilerledim. Dürttüm.

"Kız uyan zilli. Aç kalicaz valla uyanmazsan."

Aç kalma laflarını duyduğu gibi gözlerini açtı. Güldüm "aç ayı. Hadi hazırlan yemeğe çağırdılar" gözlerini kirpistirip kendine gelmeye başladı. Esneyip kalktı ve banyoya ilerledi. O çıkınca bende işlerimi hallettim. Şimdiki sorun aşağı inerken ne giyeceğimizdi. Lâl'e döndüm.

"Ay filmlerde partiye gider gibi giyiniyolar biz eşofmanla falan gitsek sorun olur mu acaba?"

Göz devirdi. Allah aşkına, birisi şu kıza en çok göz deviren insan ödülü versin!

Ellerini kaldırdı "saçmalama. Ne yapacağız diye peşimizden geliyorlar zaten. İstersen pis pis in yine hoşlarına gider. Ayrıca eşofman takımında ne varmış yani" "iyi, sen öyle diyorsan öyle olsun. Ama bir dalga geçsinler, yemin ederim yakarım seni Lâl!" Üstüme bakıp dudaklarını ısırdı. Üstümde ne vardı ki? Üstüme baktığımda gördüğüm şirin, sırıtan bir kaka desenli pijama ile irkilip minik bir çığlık attım "ay bunu Ceyda hanım gördü mü şimdi!" Lâl kahkaha atarken ben can havliyle dolaba gidiyordum. Lâl'e düzgün bir şeyler verip kendime boktan, gerçi cidden boktan seyler seçmeme kaç puan? O anki şeyle hiç bakmamıştım ki! Ayrıca onlar bize böyle bir pijama alırken ne düşünüyordu!?

Üstüme düzgün bir şeyler giydikten sonra hazırdık. Derin nefesler alarak odadan çıktık. "Ee, nereden gideceğiz şimdi biz?" Lâl eliyle karşı duvardan biraz yandaki asansörü gösterdi. Miyop olmam ve gözlüklerimi hastanede unutmam üstüne pek iyi göremiyordum. Bunu da çözmem gerekti. Ayrıca okul konusunu da bugün açacak ve düzenli gideceğimizi söyleyecektim.

"Lâl, yemeğini iyi ye tamam mı? Aç kalma. Malum aç bir Lâl çekilmiyor. Gece rüyamda beni yersin diye uyuyamıyorum korkudan" orasıdır diye tahmin edip -yani sallayıp- 0. Kata bastım ve asansör hareket etti. Lâl ise gülüp başını sallamıştı.

Asansör durduğunda indik ve etrafa baktık. Kimse görünmüyordu. Taki aramızdan seslenene kadar. "Bulamayacağıniza adım kadar emindim. Ne kadar şapşal bir ikilisiniz siz ya" seslerini pek tanımadığım için arkamı dönüp baktım. Bu Altay'dı. Bir saniye, o bize laf mı attı? Ne cüret!

"Ay sanki ezbere biliyoruz ya burayı! Nereden bilelim yemek yediğiniz yer neresi ya! Sanki gördük de." Ani çıkışıma sırıtarak karşılık verdi ve arkasını döndü "takip edin beni"

Şahsen bunun bu gıcıklıgi üstüne imkanı yok gitmezdim ama aç olduğum ve açliğından korktuğum bir ikizim olduğu için gitmek zorundaydim. Malum aç olunca gücümün %90ı siliniyordu.

Onu takip ettik ve sonunda geldik. Tüm aile masadaydi ve bizi bekliyorlardı. Biz yaklaşık 30 dakikadır inmemiştik ve cidden bu kadar beklemiş miydiler yani? Saçmalık. Ben şuan masayı bitirmiştim açıkçası.

Yavaş adımlarla yan yana olan boş sandalyelere ilerledik. Yanı dolu olana ben oturdum çünkü Lâl öyle hoşlanmazdi. Yani boş olana ise Lâl oturdu. Benim yanımda Kaan vardı. Muhtemelen büyükten küçüğe doğru sıralamışlardı çünkü öyle görünüyordu. Kaan'in karşısında ise Altay vardı.

Bir tek ben ve lâl'in karşısı boştu. Lâl en rahatıydi şuan. Sadece bir yani doluydu, o da bendim. Karşısı da boştu. Utanmadan yemek yiyebilirdi. Ama ben ne yapacağım bilmiyordum şahsen.

Kaan bize baktı. "Gelmeyeceksiniz sandık bir an. Sanki davete gidiyosunuz, ne bu hazırlık." Sanane canım benim? Biz ne ara şakalaşacak samimiyete geldik? Her neyse, gazaplarindan korktuğum için bir şey demedim "uyuya kalmışız Lâl yüzünden geç kaldık" diye lâl'i direkt ortaya attım. Lâl bana ölümcül bakışlar attı ve ona baktı.

"Uykucu musunuz ki?" Başını eline koymuş, dirsegini de masaya koyarak tamamen bize dönmüştü. Allah kahretsin ki, şuan yanlışlıkla bir sohbet açmıştım. Ben neden bir güvercin değilim ki şuan? Yok olabilir miyim lütfen?

Lâl yutkundu. Ellerini kaldırdı "yani, biraz yorgunduk ondan oldu öyle. Çok değil, biraz" Kaan güldü. Başını sallayıp tekrar önüne döndü. Çok şükür bunu da atlatmıştik. Diğerlerine bakmam ile herkesin bize baktığını gördüm. Utançla başımı eğdim. Lâl ise bacağıma vurmuştu. Bu, Allah belanı versin, aptal! Çok utandım şuan demekti. Haklısın Lâl'im, ne diyeyim. Şuan bende aynı duygular içerisindeyim.

Tuğra bey durumu fark etmiş olmalı ki el attı "dalga geçmeyin kızlarımla! Nolmus uykucularsa yani? Olamaz mı?" Aferin, tuğra bey. Şuan daha da içine ettiniz. Lütfen susun.

Herkes şaka yapıp güldü ve en sonunda yemeğe başlandı. Biz Lâl ile sohbete dahil olmadan yemek yiyorduk. Ben isteklerimi karnımız doyunca söyleyecektim. Malum, sinirlenirsek trip yapabilmek için odayı terk etmemiz gerekti ve biz aç aç imkanı yok burayı bırakamazdik.

En alakasız yerde Yamandan bir eleştiri geldi "yan yana bitter ve beyaz çikolata gibi duruyorsunuz. Nasıl becerdiniz onu?" Ay, merak edeceğin şeyi (afedersiniz canım okurlarım ama olabilir arada) sikeyim Yaman. Ne saçma bir soru o ya? Anne karnında biz mi dedik böyle böyle olsun diye? Duramıyorum sanırım!

"Malum, anne karnında isteklerimiz sorulmadıgı için, bizde bilemiyoruz!" Bağırmamıştım ama alay ettiğimi belirtmek ister gibi bastırmıştim (betimlemem sako mu) Yaman hariç herkes gülmüştü. Yaman ise toplayıp toplayıp ona patlamama huysuzlanip önüne dönmüştü. E yani arkadaşlar, bizim de bir sabrımız var. Yetti artık (gariban Yaman konuşmaya çalışırken azar işitti... Vah Yaman'ima vah)

Doydugumuzda boğazımı temizledim. Bir anda herkes direkt bize bakmıştı. "Şey, ben okulu söyleyecektim. Yarın sabah devam ederiz biz yine, dimi?" Tuğra cevapladı "okulunuza tabii devam edeceksiniz kızım. Ama buraya yakın bir okulda devam etmenizi istiyoruz" Lâl'e döndüm. Olur muydu Lâl? Lâl onaylamazcasına kafasını salladı. Tekrar onlara döndüm.

"Lâl istemiyor. Hem biz orayı seviyoruz, orda mezun olmak isteriz. Hem güzel de bir yer."

Bunun üstüne biraz bekleyip bakıştılar. Ceyda konuştu "Peki madem. Öyle olsun. Ama biz bırakıp alırız, tamam mı?" Lâl ofladı. Yurt servisi teklif ettiğinde bile reddetmiştik, çünkü Lâl o tarz şeyleri de sevmiyordu. Memnuniyetsiz kız ya! Ne güzel servis varken karda kışta, titreye titreye yürümüştük!

Lâl oflayınca hafifçe ciddilestiler. Tuğra konuştu "ama kızım, burdan orası hem çok uzak, hem de biz bırakabilirken neden tek gidesiniz ki? Olmaz öyle. Tamam orda kalmanıza izin verdik ama kendi başınıza gitmenize gerek yok, biz bırakırız" ay sanki izin vermese dinleyecektik de, ne saçma bir durumun ortasındayız biz ya!?

Lâl ellerini kaldırdı "o tarz şeyleri sevmiyorum. Kendim gidebilirken neden birisi bırakıyor ki? Gereksiz ve saçma. Kendimiz gideriz biz" ayni anda tüm aile ofladi. Genetiğe bak be! Beyinler aynı bir kere abicim. Derinden gidiyorlar yani.

Sıkıntı ile derin bir nefes verdi tuğra bey. Bu sefer daha sertti "konu tartışmaya kapalı. Sıra sıra bırakırız biz. Abilerinizden sıra sıra sonra anneniz ve ben bırakırız. Her gün aynı kişi de olmaz yani." Lâl tam bir şeyler diyecekti ki bir elini söyle yapıp ✋🏻 kaldırdı. "İtiraz yok" dedi ve indirdi. Lâl derin derin soluyarak sinirli boğaya dönüşmeye başlamıştı. Sinirle bana dönüp onları gösterdi. Lâl'e yaklaşıp konuştum. "Kızım ne olacak ya? Gidip geliriz. Arabayla en fazla 15 dakikadır zaten. Burdan oraya yürümek en az 1 saat Lâl. Otobüse binelim desek buraları gram bilmiyoruz ve onlara sorsak imkanı yok anlatmazlar onlarala gitmek zorunda kalalım diye. Az mantıklı düşün. Üzgünüm ama bu konuda bir şey demeyeceğim" Lâl göz devirdi ve sinirli bir şekilde önüne döndü. Aptal sinirli ornitorenk, haklı olduğumu biliyordu, yoksa asla durmazdı.

Tuğra beye döndüm. Malum hâlâ kabul etmedik sanıyordu garibanlar "hallettik ya, sorun yok. Tamamdır o iş. Ha birde şey diyeceğim, gözlüğüm kayıp ve çok göremiyorum ben. Yarın okul çıkışında optikciye giderim. Haberiniz olsun." Anında itirazlar geldi. Yaman; "ne gerek var tek gitmene, beraber gideriz" Ceyda hanım; "olmaz öyle kuzum. Beraber gideriz". Tuğra bey; "yarın çıkışa ben gelirim ordan gideriz" alaz; "Tek olmaz" üç ve dört numara konuşmadığı için açıkçası şaşkındim. Onlardan da bir performans beklemiştim. Sakince "peki" dedim. Yani, fazla büyütmüştülerdi ama neysemdi.

Yemekten sonra konuşma çabalarını hiç umursamadan odaya çıktık. Zaten sıkıntılı bir gündü, bir de onları mı cekecektim. Sabah öz ailemi bulup alttan üstten çizerim ki, zorla, buraya getirilmiştim. Şuan böyleydi.

Garipti. Hoş da değildi. Ama dayanilabilirdi.

Lâl ile film izledik. Saat 12 oldu. Aslında en erken 2-3 de yatan biz bugün erken yattık. Nazar hep nazar. Zaten çok geçmeden ikimizde uykuya dalmıştık.

 

BİTTİİUU​​​​​​

Nasılll

Ya sizce ikizler artık alışsın mı süründürmeye devam mı? Ve ilk hangi ikiz alışmaya başlasun, ve sevmeye tabii. Bence Lâl ama emin değilim şahsen. Size soryaim dedimm

Okuyanlar lütfen oy atsın. Okuyup oy atmak zor değill, lütfen. Hemen altta bir tuşa basip devamm

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%