Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@zeyzek

2 hafta sonra

Tam, 2 hafta.

2 haftadır buradaydık. İhtiyara da bayağı alışmıştık.

Çünkü, söylemek istemiyorum ama iyiydi.

Bizi öz evladı gibi görüyor ve daha 2 hafta olmasına rağmen, kendini sevdirmişti.

Özellikle Lâl, ondan çekinmiyor ve bayağı iti geçiniyordu. Onu sevmişti. Geçen gün konuştuğumuzda,onu sevmeye başladığını söylemişti.

Ama ben o adamdan kurtulmak istiyordum.

Hayır, onu seviyordum. Bana bana, Hilâl'e kendini sevdirmişti.

Bunca zaman nefretim sevgimden daha güçlüdür sanmıştım hep.

Ama hayır, sevgim daha güçlüydü.

Evet bizi aldıktan sonra mükemmel zamanlar geçirmiş olabilirdik. Okulda kalmayı isteyen ben Alaz abim ve o ihtiyar yüzünden eve gelmek istiyordum.

E Lâl zaten hep benleydi. O yüzden evde daha rahattım.

Ama bu, bunca zaman acı çekmemiz gerçeğini değiştirmiyordu.

Sevgim güçlü olabilirdi. Ama kinim kadar değildi.

Bunu yapamazsın! Diyordu içimde ki ses. Sen birisini öldüremezsin! Özellikle o kısa sürede kendini sevdiren deden!

​​​​​​Ama şuan elimde silahla odasının önünde duruyorum, diye meydan okudum.

Evet, şuan böyle bir durumdaydım.

Yapabilir miydim? Bilmiyordum.

Yapmak istiyor muydum? Kesinlikle hayır.

Ama zorunda hissediyordum. Küçük Lâl ve Hilâl'in intikamı olarak adlandırıyordum.

Ama küçük Hilâl içine dedesini de çizmişti...

En ağırı ise buydu. Küçüklüğümün seçtiği birisine ihanet etmek.

Ha, birde Lâl'in benden çok bağlanması vardı tabii.

Alaz abim hâlâ nötrdü. Saygısızlık yapmıyor ama yakın da davranmıyordu. Garipti. Ama bizim için dayandığını hissediyordum.

Gözlerimi yumdum. Silahı daha sıkı tuttum. Derin bir nefes aldım. Gözlerimi açtım.

E filmlerde bunu yapınca bir şeyler oluyordu. Bende neden olmamıştı?

Tekrar...

Gözlerimi yumdum. Silahı daha sıkı tuttum. Derin bir nefes aldım. Gözlerimi açtım.

Tekrarladım.

Tekrarladım.

Ve bu sefer, daha derin yaptım hepsini.

Gelmişti cesaretim.

Daha iyi deneyin olmayan şeyleri. Bu da size önerim olsun.

Kapıyı açtım. Bir elimde sıkı sıkı tuttuğum silah ve ifadesiz gözlerim, dışarıdan bunu kolayca yapabileceğimi gösteriyordu.

Ama asla öyle değildi.

İhtiyar sesi duyunca kapıya dönmüştü. Tam beni görünce gülümseyecekti ki, elimde ki silahı görünce yutkundu.

Yapma, beni daha fazla zorlama...

Yavaş yavaş gözümde toplanan yaşları geri gönderdim. İçeriye girip kapıyı kapattım.

Yüzüme bakıp burukça gülümsedi. "Bunu bekliyordum. Benim için Hilâl'in anlamı bu zaten. Kinci, nefretle yaşayan." Arkasını dönüp havaların soğukluğuna inat açık olan cama döndü. Bende soğuk severdim. Karlı havada kısa kollu ile gezerdim.

Ama bu üşümediğim anlamına gelmezdi tabii...

(Konunun soğukla bir alakası yoktur nihahahah)

Soğuk rüzgar tenime vurup geçti. Ama ben saniyelerce hiç bir şey demeden öylece ona baktım.

"Hilâl, Hilâl, Hilâl," ismimi mırıldanarak tekrar bana döndü. "Beni öldürme isteğinin sebebini ver, öldür, ve git."

Öldür dediği an her uvzum titremişti.

Ne yapıyorum ben? Dedim bir an. Hilâl'im ben, birisini nasıl öldürebilirim!?

Yine de sorusunu cevapladım. "Çünkü, her şeyin sorumlusu sensin. Bizi ortada bırakmadın, evet herkesten çok sevdin. Ama yaptığın şeyler de ağır."

"Aileniz size bakamazdı. Bak, şuan olsa bakardı ama eskiden çok işkoliklerdi. Onlarla kalıp sadece okula gidip gelmektense benim yöntemimle hem okula gittiniz, hem geçindiniz, hem hayatı öğrendiniz."

"Umurumda değil!" Diye haykırdım. "Bizi anne babamızdan, abilerimizden ve mutluluktan ayırdın! Evet, belki pek ilgili olmazlardı ama sevgilerini gösterirlerdi! Biz en ufak sevgi kırıntısına muhtaç büyüdük. Etrafımızda ki insanlar bizden çekinip yol değiştirdi! Zorlukla büyüdük. Evet, belki zor da olsa geçindik ama mutlu değildik! Belli etmedik, zaman zaman güçlü durup umursamadık ama her zaman aklımızdaydı!" Silahı tutan elim gevşedi. Gözlerim doldu. Titremeye başladım. Nefesim daraldı.

"Biz, ailesiz büyüdük. Evet, tek ailesiz büyüyen çocuklar biz değiliz. Hatta bizden çok daha zor durumda olanlar var. Ama bizim bir seçeneğimiz varken bu duruma düştük!" Gözümden bir damla yaş aktı. Nefesim yetersiz geldi. Sona yaklaşmıştım. Bu nefes en fazla 1 dakika giderdi ve benim elim silah tutacak kadar tutmuyordu.

Olmamıştı. Her şeye rağmen yapamamıştım.

Elim boğazıma gitti. Artık silah yerdeydi, düşmüştü. Nefes almaya çalıştım. Boğazımda takılı kalan bir şeyler var ve beni boğuyor gibi hissettim. Nefes alamadım.

Durumu fark ettiği gibi yanıma gelmişti. "Sakin ol! Derin nefesler almaya çalış. Bekle yavrum, getiriyorum ilacını. Sakin ol." Yatıştırıcı bir sesle konuşuyordu. Onda daha önce bu sesi hiç duymamıştım ama güzelmiş.

Bir elim boğazımda bir elim göğüsümdeydi. Göğsümdeki elim orayı derinden çiziyordu. Bu alıştığım bir huyumdu. Elim hep göğsüme gider orayı çizerdi. Özellikle stres ve kötü anlarda daha çok yapardım.

Nefesim tam bitti derken bir el ensemi tutup geriye çekti ve ağzıma bir şey getirdi. İlaçtı.

Ağzımı açtım. İlacı direkt ağzıma verdi ve bir kaç fıs sıktı. İlacı derin derin içime çekiyordum.

Tam ilacı çekiyordu ki titreyen ellerim zorlukla ilacı tuttu. Bir kaç fıs daha sıktım. Normalde sağlıklı değildi ama daha rahat olmam için yapmam gerekti.

Bu sefer ilacı direkt çekti. Çok ilaç almam daha ağır ve hızlı kriz geçirmeme sebep açıyordu. Yıllardır bunu hiç dinlemeyip hızlı geçmesi için çok sıkmıştım ve astımım ileri düzeydeydi.

Beni kucağına alıp bir yere götürdü. Sırtım bir süre sonra yumuşak bir yere kavuştu. Burası yataktı. "Uyu dinlen biraz. Manyak kız, büyümüş de dedesine silah çekmeye kalkışıyor. Allah öyle çarpar işte." Asıl bu manyaktı be! Hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu.

"Hiç bir şey olmamış gibi davranınca hangimiz manyak karar veremiyorum." Nefes bile zor almam ve berbat durumda olmam laf yetiştirmeme engel değildi.

Güldü. "Suçlamıyorum ki seni. Vicdanını rahatlatman ve kendine kabul ettirmen için bu gerekliydi. İlk geldiğin günden beri bunu yapmanı bekliyordum."

Bir süre sessiz kaldık. Uyku bastırırken son gücümü kullanıp uykuya daldım.

"Özür dilerim ihtiyar." Saçımı okşayıp alnımı öptüğünü hatırlıyorum hayal meyal. Sonrası yoktu.

BİTİSİSİSİSSS

nasılll??

Kısa olma sebebi yorgun olmam ve şu olayı artık pstlwtmak istemem.

Yani bunu yazdım ya 1-2 gun bolum gelmese bile ifim ferah olucak.

Arkolar okul acildi ve benim sorumluluklar wrtti.

Bu yuzden bolum cumrtesi ve pazar gununku gibi seri gelmez tabiki

Ama hic gelmez de dgeil.

Burda bolum bekleyeler ve okumak istyeneler var. Onlwra göz yumamam ve umursamamazlik yapamam.

Neysem öpuldunuzz

 

 

 

 

 

 

 

 

​​​​​​

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%