Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Giriş

@zeze5353

Rize'de hayat biraz zordur. Helede köyde yaşıyorsan biraz daha zordur. Benim köyümde özellikle mahallemde trt dedikodu spikeri dediğim insanlar vardı. Ve bu insanlara laf verirseniz kesinlikle cami anonsundan daha hızlı duyulurdu. Köylerde bireyleri duyurmak istediklerinde camilerden anons verirler. Belki bilmeyenler vardır dedim. Neyse. Trt dedikodu genel koordinatörü senin karşı komşun ve her an pencere kenarına tünemiş ise hareketlerine dikkat etmelisin . Eve kaçta gelip gittiğin bile ailenden çok onun sorumluluğundadır. Yani öyleymiş gibi hareket eder.

insanlar neden kendi işlerine bakmazlar ki. Ne güzel okuluna gidip geliyorum. Benden sana malzeme çıkmaz be teyze diye çok söylenmiştim. Hayatındaki en büyük haberi ona benim vereceğimi bilemezdim tabii.

 

Birazda kendimden bahsedeyim madem.

Karadeniz Teknik Üniversitesi 2. sınıf tıp öğrencisiyım.

Yatıllerde anneme çayda yardım eder bazen cep harçlığımı da çay toplayarak çıkarırım. Bazende tur şöförü olan babama tercümanlık yaparım.
Yabancı dillere yatkınlığımdan dolayı Arapça ve İngilizce yi biraz geliştirdim. Tabi bu dönemlerde Karadeniz Arap turistlerle baya haşırneşir olduğundan ve babamın saygınlığından dolayı çağrılırdım. Babamı herkes çok severdi bu yüzden de başkasına iş vermektense kızına iş verirlerdi.
iki türlüde iyi kazanırdım.

Çay toplamak çok kazandırsana tur gezdirmek daha eğlenceli olurdu tabi. Yaylalarda gezip ekiple beraber eğlenceler düzenlerdik. Katılıma göre önce öğretir sonra hep beraber horon oynar günü şenlendirirdik.

 

ama zaman geçti okul başladı derken derslere odaklanmam gerek artık. Okul başladığında gözüm başka bir şey görmez çünkü okumaktan ve başarmaktan başka bir seçeneğim olmadığını bilirim. Yurt ve okul arasında gidip geliyorum. Belki en iyisi değilim ama iyi olmaya çalışıyorum. Sınıfta kalmadan 6 yılda bitirebilmeyi ümit ediyorum. Böyle giderse güzel bir başari ile de bitecek .

Evdeki hesap çarşıya uymadı tabi. Ben sadece başarıya odaklanıp derslerle haşırneşir bir vaziyet giderken hayatıma giren biri oldu. Bana çok benziyor . Sanki benim erkek halim. İnsanlar çift yaratılmış dedikleri bu olsa gerek.

Heryerde karşıma çıkıyor arkadaş olmak istiyor .

Fazla ısrarcı . Sonunda inadımı kırıyor ve hayatıma sızıyor. Kim olduğunu ve hayatıma gerçek anlamda girdiğinde neler olacağını bilsem izim verirmişim . Asla!!

Ama olmuş ve ölene çare yok derler. İzin vermesem ne olacak saki değil mi ? Yaşanmışlıklar silinecek mi? Hayır.

 

Mert ile iyi anlaşıyorduk. Güzel bir arkadaşlık kurmuştuk. Buraya değişim öğrencisi olarak gelmişti. Ama sonra kalmaya karar vermiş. Sebebi benmişim . Önce acaba aşk falan mı dedim ama hayır öyle birley değil. Ne onun hisleri nede benim hislerim. Farklı bir his . Sıcak yakın güvenli bir liman gibi ama kesinlikle aşk değil. Aile gibi.

Bir ailemin yanında bir de onun yanında aynı hissediyordum öyle içten davranışları vardı.

 

Gerçek çok sürmeden ortaya çıktı.
Benim dünyam başıma yıkıldı.

 

Bir gün bir hikaye anlattı bana . Sözün özeti;

Babası bir kadın ile yasak bir aşk yaşıyo ve bir kız çocuğu dünyaya getiriyor ve doğumda ölğyor kadın. Adam bu çoçuğun hayatına evliliğine bir tehdıt olarak görüyor ve ölüm emri veriyor. Emri alan doğum hemşiresi parayı alıyor fakat uzaklığa kıyamıyor ve ölü doğum yapan bir kadına veriyor. Kadın ve eşi önce kabul etmiyorlar. Bebekleri yeni ölmüş bir çift bunu niye kabul etsin değil mi? Annenin bilaç günlük tedavisi sırasında hemşire bakmakta olduğu beneği kabul ettirmeyi başarıyor ve küçük kızı alıp evlerine gidiyorlar. Hemşireninde yardımıyla kayıtlara Ömer ve Ayşe nin kızı olarak geçiyor.


Cani baba da bebeğin öldüğünü düşünüyor çünkü ona doğumda ölen beneği gösteriyor hemşire. Baba beneğin ölüsüne sahip çıkacak değil ya . Ömer bey hem kendi kızını hemde zavallı bebeği alıp köyüne dönüyor. Eşinin ikiz doğum yaptığını ve birinin doğumda öldüğünü söylüyor ve kendi öz kızınında defin işlemini böylece yapıyor.
Kızın adına Yasemin koyuyor ve kendi evladı gibi büyütüyor. Daha sonra çiftin iki kızı dah oluyor. Üç evladıyla gayet mutlu sıradan bir hayat yaşıyor.

 

Hikaye bilin bakalım kimin hikayesi.

 

Bana kardeşinin aslında ölmediğini ve yaşadığını öğrenince onun yanına gelmek için bu şehre geldiğini anlattı.

Doğum hemşiresi yıllar sonra aileyi araştırmış ve daha fazla para koparabilirim belki diye büyük babasına ulaşmış.

 

Ben bu duyduklarım karşısında şok geçirmiş vazıyette tek kelime bile edememiş bekliyordum

Bir gün olsun diğer evlatlarından ayrı tutulmamıştım. Bir gün üvey olduğum hissettirilmemişti. Ne güzel insanların elinde büyümüştüm ben. Öte yandan daha doğduğu anda annesiz klan be babası tarafından da ölüm emri verilmiş bir bebektim. Bu nasıl bir insanlıktır böyle.

 

Tabi hemen aaa öylesiymiş diye inanmamıştım. Beni inanmam için DNA testine bile ikna etmeye çok uğraştı Mert . Aileme bir şey soramıyorum çünkü elimde gerçekliğini kanıtlayacak bir şey yoktu. Bir yanda sadece birkaç aydır tanıdığım biri diğer yanda bu yaşıma kadar aile dediğim insanlar. Ya yalansa vay yanılsamaya bunu nasıl açıklarsımonlara .

Ama içime de bir şüphe düşmüştü. Ve sonunda testi kabul etmiştim

 

 

Loading...
0%