Yeni Üyelik
19.
Bölüm

SU CİNİ BÖLÜM 18

@zifiri

__ Nefes al artık kendini her türlü ele veriyorsun Mihrap.
"O anın şokuyla olanları hazmetmeye çalışıyordum o bana az önce ilk defa adımla mı seslenmişti evet adımla seslenmişti üstelik beni de az önceki değimiyle köşeye sıkıştırmıştı düşüncelerimden Tuananın sesiyle sıyrılmış onun gözlerine hapsolmuş gözlerimi beni o büyüleyen eşsiz mavilerinden kurtarmıştı bu da sanırım Tuananın sayesinde olmuştu yetişmeseydi kalbim oracıkta bu heyecana daha fazla dayanmaya bilirdi.
__ Hiç değişmeyeceksin Arat kalkandan çıkmanı istemiyor hiç birimiz anlasana periler zaten senin peşinde bunu bile bile nasıl çıkarsın biz onları oyalarız Abim ile sende insanları güvenli bir yere götür.
__ 0nlara birlikte karşı koymazsak hiç bir şansınız yok çok kalabalıklar ve İnsanlar kalkanın içinden çıkmadığı sürece korunurlar ve bu konu tartışmaya kapanmıştır deyip kalkandan çıkarken gözleri yine o zifiri siyahlığa bürünmüştü siyah tırnakları uzarken vücudunda ki siyah dövme ateş gibi parlamaya başladığın da vücudundan siyah kanatlarını çıkarmış perilere doğru yönelmişti bir yandan ateşi kullanıyor diğer yandan su gücüyle perileri kıskıvrak yakalayıp yerden çıkardığı ağaç kökleri ile sarıp yok ediyordu Tuana ile Aysar da Aratın geri adım atmayacağını anladıklarında kalkandan çıkmış perilere karşı atağa geçmişlerdi korkuyla olanları izlerken yüreğim ağzımda her an tetikteydim Aratın kabilesi de onlara yardım ediyor perileri geri püskürtüyordu sonunda büyük kayıp veren periler toplanarak geri çekilmiş kaçmışlardı ama bu savaşın bitmiş olduğunu göstermiyordu her şey durulduğunda cin kabilesinden bir kadın Arata doğru yürümeye başladığında dikkatim o yöne kaymıştı kimdi bu kadın onun profilini incelerken teninin esmere yakın saçları ise siyah dalgalı bir şekilde kalçalarına iniyordu bir seksen boylarında hafif etine dolgun yeşil gözlü bir kadındı.
__ Efendim onları geri püskürttük lakin vaz geçtiklerini hiç sanmıyorum siz bizim liderimizsiniz bu savaş son bulana kadar sizi koruyacağız.
__ Bunu yapmak zorunda değilsiniz Tina kabileme bir şey olsun istemiyorum.
__ Bende size bir şey olsun istemiyorum efendim siz bize Alazın emanetisiniz derken Aratın elini tutmuştu o an hissettiğim kıskançlık duygusu ile kalkandan çıkıp yanlarına vardığım da ikisi de bana dönmüştü.
__ Onların ellerine baktığım da Arat baktığım yeri fark edip alayla bir kaşını havaya kaldırıp bana bakınca Tuana ile Aysara yönelmiştim; Şimdilik gittiler sizce bundan sonra ne olacak derken bir yandan da göz ucuyla Arata bakıyordum.
__ Çok kayıp verdikleri için çekildiler ama tekrar geleceklerdir buna hazırlıklı olmalıyız.
__ Benim düşüncem de bu abim haklı.
__ Çok güzel şimdilik yaşıyoruz yani geri dönebilirler.
__ Evet Ali maalesef öyle.
__ Evet plan kurup tekrar saldıracaklardır bunun için bir sonraki adımlarını tahmin etmeliyiz Arat.
__ O halde planlarını kafalarına geçirmek boynumuzun borcu oldu derken bu düşüncesiz umursuz halleri beni sinir ediyordu her seferinde bu adam beni delirtmeyi başarıyordu doğrusu.
__ Ava giderken avlanmayalım da belanın kucağına atlamakta çok ünlüsün bu sıralar.
__Ben ve kabiledekiler onu koruruz o bizim liderimiz derken hayran bakışlarla Arata bakışını yakaladığım da sinirden göz devirmeden edememiştim.
__ Koruyun canım koruyun tabi...
__ Bu arada yaralılarımızı toparlayın ve tedavi edin Tina.
__ Tabi efendim bu arada siz yaralandınız mı bir şeyiniz yok değil mi?
__ Ah! Evet kalbinden yara almış olabilir bir kontrol et istersen dediğimde herkesin gözü benim üzerime dönünce azımdan çıkan kelimeler yüzünden şimdiden pişmanlık duymaya başlamıştım her zamanki gibi öfkelendiğimde çenemi tutmakda başarılı olamamıştım.
__ Hımm! Teşhisi sen koyduğuna göre sen kontrol etmelisin o halde derken bana doğru yürümeye başlayınca paniklemiş kendi kafama sıkmıştım resmen hay! dilimi..
__ Ne ne! Teşhisi ben doktor muyum hem bir şeyin yok senin devrelerin dışında derken konuyu hemen değiştirmek için bizimkilere dönüp hadi biz kalacak bir yer bakınalım yiyecek de bulmalıyız hem diyerek kaçış yolunu bulmuştum ama adım kadar da emindim ki şu an Arat bu halim ile çok eyleniyordu nede olsa aptal gibi oltaya gelmiştim.
__ Bu defa yol bizi nereye sürükleyecek bakalım umarım yiyecek bir şeyler buluruz.
__Bilmiyorum hayat nereye sürüklerse Ali barınacak bir yer ve yiyecek bulmaktan başka çaremiz yok.
__Ben çok acıktım yürüyecek halim kalmadı daha fazla.
__ Yardım etmemi ister misin Seher?
__ Biraz dinlensek toparlarım da şu an çok kötüyüm Aysar.
__ Abi sen en iyisi Seheri taşı baksana hiç iyi görünmüyor.
__ Hayır! Buna gerek yok sadece biraz dinlenmeliyim.
__ Sana gerek olup olmadığını sormadım ki yürüyecek halin bile yok derken eğilip bir çırpıda Seheri kucağına almıştı Aysarın bu hareketinden sonra pancar gibi kızaran seherin komik hallerini izliyordum bu ikili aslında fena görünmüyordu ve büyük ihtimal Seher Aysardan etkileniyordu yol boyunca bu komik ikiliyi izlerken gözlerim Arat'ı aramıştı önde gidenler arasında göremeyince ardıma dönüp bakarken Arat ile burun buruna gelmiştik o ne ara bu kadar yakınıma gelmişti ve ben fark etmemiştim.
__ Ne o İnsan beni mi arıyordun dedi sırıtarak.
__ Sen sen! Ne ara bu kadar yakınıma geldin derken adeta kurduğum cümleleri yutmuştum.
__ Ben zaten sana hep bir nefes kadar uzaklıkta değil miydim sende beni göremeyince bunu yadırgadın sanırım derken ellerini arka ceplerine sokup yüzüme doğru eğilince o an nefes almayı unutmuştum ve yine aklımı almıştı bu adam.
"Allah'ım yine nefes alamıyorum kaldım yine nefes al kızım nefes al diye telkin etsem de kendimi o bu kadar yakınımdayken bu imkansızdı.
__ Nefes al insan nefes al derken gülerek yanımdan uzaklaşınca anca nefes alabilmiş kendime gelmiştim bu adam bir gün beni kalpten öldürecekti ona ne ara bu kadar tutulmuştum ben aklımı esir alan bu düşüncelerimden bir an sıyrılıp arkadaşlarımın ardından yürümeye devam ettim sonunda arayışlarımız sonucunda yiyecek içecek bir şeyler bulmuştuk akşama doğru bir yerde ateş yakıp bir şeyler yiyip içtikten sonra herkes ateşe yakın yerlere serilip uzanmıştı kimimiz uyumuş kimimiz birbirleri ile sohbette idi bense Arat ile ateşin başında oturmuş odunların yanışını izliyordum o da beni bedenime öyle bir yorgunluk düşmüştü ki olduğum yerde uzanıp uykuya dalmıştım sabaha doğru uyandığımda kendimi Arata sarılırken bulmuştum ben uyanmıştım ama o daha uyanmamıştı bu fırsattan yararlanıp uzun uzun izledim onu uyurken öyle tatlı görünüyordu ki ona hayran hayran bakmamı engelleyemiyordum uyanmasına yakın yavaşça geri çekilmeye çalıştığım da uyanmış bir gözünü açarak muzipçe konuşmaya başlamıştı ve ben yine yakalanmıştım.
__ Sen beni mi izliyordun üstelik üzerimde uyumuşsun.
__ Hiçte bile niye izleyecekmişim seni uyku hali o ne yapıyım gelip dibime yatmışsın.
__ Ee! sende fırsatı kaza etmemişsin bahanen buysa bunu kendi gözlerimle gördüm şimdi inkar mı ediyorsun yemezler derken sırıtmıştı.
__ Sen yanlış görmüşsün derken ayağa kalkıp yine her zaman ki gibi topuklamıştım ama ardımdan sinsi bir gülüşle beni izlediğine emindim; Nöbeti sen mi tuttun Aysar?
__ Evet ben tuttum sen nasılsın bitkin görünüyorsun?
__ İyim ben derken Aysarın yanın da yatan Sehere kaymıştı bakışlarım.
__ Ne kadar da masum uyuyor öyle değil mi?
__ Evet ve sen bu masuma kapılıyorsun galiba derken gülümsemiştim Aysar ise bakışlarını kaçırıp hemen kızarmıştı.
__ Bunu da nerden çıkardın yo yok öyle bir şey derken utancından kekelemişti bana ise bu hali çok komik gelmişti konuşmamıza uyanan Seher ayıldığın da onlara bakışımı görüp o da kızarmış çok utanmıştı.
__ Sizler uyanmışsınız niye beni de uyandırmadınız amma çok uyumuşum derken hala esniyordu.
__ Çok yorgun görünüyordun uyandırmak istemedik.
__ Evet canım nasıl uykunu alabildin mi?
__ Aldım aldım Aysarlar yanımızda olmasa idi bu kadar rahat uyuyamazdım bebekler gibi uyudum sağolsun dedi gülümserken.
__ O halde son uykucumuzu da uyandırıp yola koyulalım derken uyuyan Tuanaya doğru yaklaşıp başından aşağıya su dökünce neye uğradığını şaşıran Tuana birden panikle ayağa fırlamıştı kendine gelince de yaygarayı koparmıştı onun bu halini izlemek çok komiğime gitmişti.
__ Ama yaa! Bu yapılır mı ne güzel uyuyordum alacağın olsun Arat abi sana ben sorarım derken hepimiz şaşırmıştık ama en çokta Arat şaşırmıştı çünkü ilk defa Arata abi demişti bu onun için hem garip hemde güzel bir duygu olmalıydı bunu yüzünde oluşan ifadeden görebiliyordum.
__ Fenamı güzellik uykundan uyandırdım.
__ Ben zaten güzelim bak bunu kabul ediyorum ama her güzel böyle mi uyandırılır aşk olsun abi derken kıkırdayınca Ali de lafa atılmıştı.
__ Doğruya doğru derken bütün gözler ona dönünce arkadaşlardan biri gülüp midesine dirsek atınca olayın yeni farkına varıp kendini ele verdiği için hemen pancar gibi kızarmıştı.
__ Gizli hayranım varmış sanırım diye gülünce Ali hepten bocalamış yanakları kulaklarına kadar daha da kızarmaya başlamıştı onların bu komik hallerine gülerken yola çıkmış yeni bir arayışa girmiştik. Sonunda kalabileceğimiz yeni bir yer keşfetmiş etrafı kontrol etmeye başlamıştık bulduğumuz yer iki katlı koca bir villaydı odaları kontrol ederken zombiler tarafından öldürülmüş insan cesetlerine rastlamıştık o kadar korkunç bir manzaraydı ki bir anne bebeğini korumak için çabalarken yakalanmış yerde onun kucağı arasında ikisinin parçalanmış çürümek üzere olan cesetleri vardı az ileride ise odanın dışında bir erkek cesedi duruyordu nasıl bir vahşetti bizimde sonumuz da böyle mi olacaktı ölümümüz ya yaratığa dönen bu zombiler tarafından ya da Aratın ölmesini isteyen Periler tarafından olacaktı ölüleri toparlayıp gömdükten sonra hepbirlikte etrafı toparlayıp temizlemiş yaşanacak bir hale getirmiştik.
__ Biz etrafta nöbet tutacağız efendim siz isterseniz dinlenin.
__ Dikkatli olun.
__ Merak etmeyin efendim derken yanımızdan uzaklaşmış dışarıya çıkmıştı bu kıza nedense bir türlü ısınamamıştım Arata yaklaşmasından hoşlanmıyordum herkes dinleneceği odalara çekildiğinde bende üst katta eski odama benzeyen küçük bir oda keşfetmiştim dinlenmek için odaya çekildiğimde yatağa uzanmıştım ama gözüme bir türlü uyku girmiyordu gözlerimi tavana dikmiş öylece bakıyordum acaba o şu an da ne yapıyordu uyuyor muydu ya da o kızın yanında mıydı düşünceler beynimi kemirirken böyle yatıp uyuyamazdım yatağımdan kalkıp odadan çıktığım da kimseden çıt çıkmıyordu hepsi dinleniyor olmalıydı çaresiz bende dışarıya bahçeye çıkmıştım hava biraz serin olduğu için biraz üşümüştüm ama temiz havada iyi gelmişti gök yüzüne baktığımda bir sürü yıldız vardı onları izlemeye o kadar dalmıştım ki ardımdan gelen Arat'ı fark etmemiştim ta ki bana seslenene kadar.
__ Ne o İnsan uyku tutmadı galiba?
__ Sen olmadık yerlerden birden neden çıkıyorsun böyle dengemi bozuyorsun Arat dediğimde ellerini kollarına dolayıp sırtını duvara yaslarken alayla bir kaşını yukarı kaldırmıştı yine yüzümün her ayrıntısını inceliyor gibiydi neden onu gördüğümde her defasında mideme binlerce kelebek hücum ediyordu.
__ Dengeni nasıl bozuyorum İnsan yoksa benden korkuyor musun?
__ Senden ne diye korkacakmışım derken adeta diklenmiştim ona ben yürek mi yemiştim resmen onu kışkırtmıştım.
__ Korkmuyorsun demek.
__ Evet korkmuyorum neden korkmalı mıyım derken kekelemiş ona yine eğlence çıkarmıştım.
__ Ne zamandan beri deyince bir an duraksamış ona ne cevap vereceğimi şaşırmıştım bana doğru yaklaşmaya başlayınca yine nefesim kesilmiş öylece ona baka kalmıştım bakışlarımı ondan kurtaramıyordum bir türlü.
__ Senin senin bana zarar vermeyeceğini anladığımdan beri derken adeta kurduğum cümleleri yutmuştum.
__ Kalbinin sesini buradan duyabiliyorum İnsan derken yine gülümsemişti ben ise bir an onun gamzesinde asılı kalmıştım.
__ Benim ile uğraşma Arat derken bir iki adım geri gitmiştim bu hareketim ise Aratın gözünden kaçmamıştı ama haklıydı biraz daha üstüme gelirse korkarım kalbim duracaktı ; Söylesene Arat neden buraya geldin derken onun benim üzerimde ki dikkatini dağıtmak istemiştim ama içten içe ne diyeceğini de merak ediyordum.
__ Çünkü beni çağırdın İnsan dediğinde şaşkınlıktan bir an ne diyeceğimi şaşırmıştım.
__ Be.. ben mi ben seni ne zaman çağırmışım.
__ Dilin çağırmadı belki İnsan derken iyice yaklaşmıştı bana ve sözlerine devam ederken işaret parmağını kalbimin üzerine getirip devam etti; Beni çağıran burasıydı dedi. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam yoksa benim kendime bile açıklamaktan korktuğum düşüncelerimi ona olan hislerimi biliyor muydu anlamış mıydı yani; Sen sen! Buraya benim için mi geldin dediğimde gözlerimin içine öyle bir bakmıştı ki yine onun o eşsiz mavilerinde tutsak kalmıştım.
__ Evet buraya senin için en çok da derken aramızda kısa bir sessizlik olmuştu.
__ En çok da diye onun sözlerini tekrarlamıştım cevabını duymak istiyordum bir yanım bunu duymaktan korksada.
__ En çok da kendim için derken bana daha çok yaklaşmıştı.
__ Kendin için mi neden diye sorduğumda aramızda yine bir sessizlik oluşmuştu Aratın tam cevap vereceği sırada araya yine şu Tina denen kadın girince sözleri yarıda kalmıştı ve ben sinirden neredeyse yerimde tepinmek üzereydim.
__ Efendim uyumamışsınız uyku tutmadı mı sizi de?
__ Öyle Tina nöbet nasıl gidiyor?
__ Etraf temiz efendim merak etmeyin.
__ Size iyi geceler diyerek yanlarından uzaklaşmıştım bu kadına fazlasıyla sinir olmuştum odama vardığımda kendimi yatağa atıp öfkeyle battaniyeyi başıma çekmiştim sinirden yatağın içinde dönüp dururken kapım çalmıştı yatak da doğrulup kim o dediğimde kapının ardında ki ses.
__ Benim Mihrap Seher müsait misin?
__Gel Seher müsaitim dediğimde odama gelen Seher yanıma yaklaşıp yatağa oturmuştu.
__ Kusura bakma senide rahatsız ettim ama odana girerken seni görünce uyumadığını anladım bende biraz sohbet etmek için yanına gelmeyi istedim.
__ İyi yapmışsın nedir canını sıkan seni biraz sıkkın gördüm?
__ İyim sadece aklım karışık ve korkuyorum dediğinde şaşkınlıkla bakmıştım ona.
__ Nedir aklını karıştıran arkadaşım neyin var?
__ Sanırım ben aşık oldum deyince pat diye az daha kendi tükürüğümde boğuluyordum.
__ Dur tahmin edeyim bu kişi Aysar olabilir mi dedim gülerek.
__ Nereden bildin derken yüzündeki şaşkınlığa gülmüştüm.
__ Çünkü bu dışarıdan baktığında belli oluyor üstelik ikinizde birbirinize boş değilsiniz Seher dediğimde Seher gözlerini heyecanla kocaman açmıştı buhali daha da komiğime gitmişti.
__ Nasıl yani Aysarda mı bana bir şeyler hissediyor diyorsun?
__ Evet ikinizde birbirinize karşı boş değilsiniz ama bunu itirafta edemiyorsunuz ona biraz cesaret ver görürsün bak açılacaktır sana.
__ Öylemi dersin dedi heyecanla.
__ Tabi ki bana güven dedim gülerek Seher heyecanla bana sarılıp art arda teşekkür ederken sırtını sıvazlayıp ona çok mu aşkısın?
__ Evet bu nasıl oldu anlamadım bile ama ben ona çok kötü tutuldum Mihrap dediğinde kalbimi sıkıştırmıştı bu son sözü bende anlayamamıştım Arata nasıl tutulduğumu ona hangi ara bu kadar bağlanıp sırılsıklam aşık olduğumu Seher odadan çıktığında kendimi yatağa atıp gözlerimi yine tavana dikmiştim acaba o çıyan gelmeseydi Arat bana ne diyecekti içim içimi yerken düşüncelerim arasında uykuya dalmıştım. O uykuya daldığında yine yanına gitmiştim onu böyle izlemek hoşuma gidiyordu bana sol yanımda bir kalp taşıdığımı hatırlatan bu kadın beni çok değiştirmişti eski ben ben değildim artık sırf her şeyi bırakıp onun ardından buraya kadar gelmiştim çünkü benliğim her seferinde çığlık çığlığa onun adını haykırırken kendi alemimde kalamamıştım soluğumu kesen bu kadına tutulmuştum o benim yaşama sebebim olmuştu ve onu hiç bir şey ile paylaşamazdım artık ve o benimdi öyle de kalacaktı yastığına serilmiş sarısaçlarına uzun uzun baktım Mihrabın ve usulca yaklaşıp saçlarının kokusunu içime çektim o kadar güzel kokuyordu ki uzanıp saçlarına dokunduğum sırada yerinde dönüp elini elimin üzerine atınca öylece kala kalmıştım zorlukla yutkunmuş onun çehresini izlemeye dalmıştım beni öylesine etkiliyordu ki bu kadın her seferinde beni kendisine hayran bırakıyordu bir süre daha onu seyrettikten sonra gün doğumuna yakın odasından ayrılmıştım. Ertesi sabah yüzüme vuran gün ışığıyla uyanmıştım iyi bir uyku çekmiştim ve güne dinç kalkmıştım odamdan çıktığımda herkes bahçede toplanmış ateş başında birşeyler yapıyorlardı yanlarına yaklaştığım da ateşin başında koca bir et kızarttıklarını görmüştüm doğrusu bu görüntü beni baya acıktırmıştı beni gören Ali hemen lafa atıldı.
__ Günaydın Mihrap tam zamanında uyandın et de pişmek üzere Arat sabah yakaladığı bizon ile geldiğinde hepimiz çok şaşırdık bu adam harika ya bizde gördüğün gibi erkeklerle işi halledip pişirmeye aldık midemiz bayram edecek dedi gülerek.
__ Elinize kolunuza sağlık çok güzel görünüyor doğrusu görüntü karnımı acıktırdı derken etrafa baktığım da Arat'ı görememiştim acaba o neredeydi ki; Kendisi nerede etrafta yok?
__ Etrafı kontrol etmeye gitti gelir birazdan.
__ Etrafa baktığımda Tina denen şu kadını da görememiştim kesin o da onun yanına gitmişti böyle bir fırsatı kaçıracağını sanmıyordum ve düşüncelerimi onaylayan görüntü az önce yan yana bu tarafa doğru gelen Arat ile Tinayı gördüğümde bütün iştahım kaçmıştı.
__ Gel abi tam zamanında yetiştin et de pişti.
__ Bir sorun var mı Arat?
__ Yok Aysar bey her şey yolunda.
__ Buna sevindim hadi sende gel Tina bir şeyler ye.
__ Teşekkür ederim efendim derken gelip ateşin başına Aratın yanına oturmuştu etten koparttığı ilk parçayı Arata verince sinirlerim hat safa yapmıştı. Ali Tuana ile bana koparttığı etten bir parça uzattığında öyle dalmıştım ki onu duymamıştım bile daha sonra Seherin beni dürtmesi ile kendime gelmiştim.
__ Tatlım eti alsana Alinin eli havada asılı kaldı nereye daldın yine?
__ Kusura bakmayın dalmışım teşekkür ederim deyip eti aldığım da pek fazla yiyememiştim çünkü olan iştahım da kaçmıştı etin yemediğim tarafını geri bırakıp ayağa kalktığım da Tuana nereye gidiyorsun diye sormuştu duş almaya gideceğimi söyleyip eve geri dönmüştüm odada ki gardropu karıştırdığım da giyecek kapalı mavi renk kısa pantolonlu bir got tulum bulmuştum altına beyaz kısa kollu bir buluz alıp alt gardropa baktığım da bir kaç sağlam iç çamaşırı bulunca buna çok sevinmiştim seçtiğim kıyafetleri yatağımın üzerine serip havlumu alarak odamdaki banyoya girdiğimde suyu açıp altına girmiştim duşta bulduğum şampuan ve güzel kokulu sabunları kullanmak bana çok iyi gelmişti saçlarımı kremleyip duştan çıktığım da güzelce kurulanıp hazırladığım kıyafetleri giyinmiştim saçlarımı güzelce kurulayıp tarayıp yandan örüp omuzumdan aşağıya salmıştım tam odadan çıkacağım sırada Seher gelmişti.
__ Çok tatlı olmuşsun canım sonunda hepimiz İnsan gibi görünüyoruz.
__ Teşekkür ederim canım doğrusu duş almak iyi geldi kıyafetler bulmam zaten büyük bir şanstı üzerimdekileri ne zamandır giydiğimi bile hatırlamıyorum.
__ Seni çok iyi anlıyorum canım bende senden farksızdım burada bulduklarımdan giyindim bende.
__ İyi yapmışsın derken Seherle birlikte dışarı çıkmıştık herkes hala bahçedeydi Arat ile bir an göz göze geldiğimizde ona kızgın olduğum için bakışlarımı ondan kaçırmıştım.
__ Çok hoş olmuşsun tatlım.
__ Teşekkür ederim Tuana deyip bahçedeki salıncağa oturmuştum Arat ateşin başından kalktığın da ne yapıyor bu diye bir an onu izlemeye başladım ama yerinden kalktıktan sonra bana doğru geldiğini görünce bir an ne yapacağımı şaşırmıştım o ise yanıma gelip oturmuştu ve ben başımı çevirip ona bakamıyordum bile yine kalbim isyan bayrağını çekmiş göğüs kafesime savaş açmıştı.
__ Neyin var dünden beri sende bir gariplik var İnsan dediğinde zorlukla yutkunmuştum bu adam bana kalp krizimi geçirtmeye çalışıyordu böyle.
__ Bir şeyim yok derken yine çok kötü kekelemiştim.
__ O halde neden gözlerini kaçırıp yüzüme bakamıyorsun dediğinde şaşkınlıkla ona dönmüş yüzüne öylece baka kalmıştım.
__ Neden yüzüne bakamayacakmışım diye geçiştirmeye çalışmıştım onu o sırada yanımıza Tinanın gelmesi ile dikkatim tamamen dağılmıştı.
__ Efendim sizinle bir iki dakika konuşabilir miyim dediğinde kalkıp onun saçına yapışasım gelmişti yine kara kedi aramıza girmişti.
__ Tamam geliyorum diyerek onun ardından gittiğinde içimden Arata saydırmaya başlamıştım bu adam beni deli ediyordu acaba bu kadın onunla ne konuşmak istemişti içimdeki kurt beynimi şimdiden kemirmeye başlamıştı bu böyle devam edemezdi kalkıp gizlice peşlerinden gitmiştim ikisi de ağaçlık bir yere gitmiş bir göl kenarında konuşmaya başlamışlardı onlara biraz yaklaşıp bir ağacın arkasından ne konuştuklarını dinlemeye koyulmuştum biliyorum bu yaptığım doğru değildi ama kalp bunu dinlemiyordu işte.
__ Benimle ne konuşacaktın bir sorun mu var Tina?
__ Efendim size söylemem gereken bir şey var!
__ Seni dinliyorum?
__ Ben ben! Bunu size nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama bunu sizden daha fazla saklayamayacağım efendim.
__ Neyi?

 

Loading...
0%