Yeni Üyelik
21.
Bölüm

SU CİNİ BÖLÜM 20

@zifiri

__ Benim adımı nereden biliyorsun krallığıma izinsiz girdin kimsin sen?
__ Ne inim ne cinim ben sadece sıradan bir insanım.
__ İnsan mı? ölümlü bir insan tek başına benim Dünyama gelemez sen beni nereden tanıyorsun kimsin sen?
__ Tek başıma gelmedim zaten buraya beni Amele'i Mümessil Melekleri götürdü adım Mihrap.
__ Ölümlü bir insanın benim hükümdarlığım da ne işi olabilir?
__ Buraya senin Kara büyünün hükümdarı olduğunu öğrendiğim için geldim çünkü asırlardır saklı olan kara büyü kitabı kötülük için kullanıldı ve sevdiğim adama kara büyü yapıldı o şu an hayatla ölüm arasına sıkışıp kaldı bu büyüyü bozacak tek kişi senmişsin.
__ Kara büyü hükümdarı olduğumu kim söyledi peki sana?
__ Melekler söyledi ama konumuz bu değil sevdiğim adamın fazla vakti yok bu kara büyüyü bozmak için hayatım dahi gerekiyorsa vakit kaybetmeden bozun bu büyüyü dediğimde Mitona ellerini arkasında birleştirip uzunca baktı yüzüme bu bakış beni rahatsız etmişti ama elimden de bir şey gelmiyordu belli ki bir şeyler söyleyeceğe benziyordu ama o bir süre daha sessizce bana bakıp etrafımda yürümeye başlamıştı ve bu beni daha da tedirgin etmişti.
__ Demek hayatın dahi olsa bu büyüyü bozmamı istiyorsun İnsan sevdiğin adamı merak ettim şimdi acaba o da böyle düşünüyor mudur?
__ Bu seni ilgilendirmez ama merak ediyorsan söyleyeyim o beni ve sevdiklerini kurtarmak için Kara büyüye kurban gitti bu kitap var olmamış olsaydı tüm bunlar olmayacaktı.
__ Her varoluşunun bir sebebi vardır İnsan sebepsiz hiç bir şey olmaz bunu unutma.
__ O halde buraya gelmemin sebebi de belli bana yardım edecek misiniz?
__ Adın ne demiştin İnsan?
__ Adım Mihrap bana yardım edecek misiniz?
__hımm! umut bazen vicdansızdır Mihrap sana yardım edeceğim ama bedelinin ağır olduğunu biliyorsun acıyı ölümü yaşamak sözde durduğu gibi durmaz katlanabilecek misin?
__ Biliyorum bedelini ben ödeyeceğim ama yeter ki Arat yaşasın.
__ Sevdiğin adamın adı Arat mı?
__ Evet o yarı peri yarı bir cin.
__ Bu daha da ilginç.
__ İlginç olan ne?
__ Üstün olarak yaratılmış bir İnsanın kendisine tamamen zıt olan bir alemden Perain Melez bir varlığa aşık olması.
__ Kalp alt üst tanımaz ne zaman ne mekan ne de alem sebebi açık değil mi her şeyin üstündedir sevgi.
__ hmm! ilginç pekala sana yardım edeceğim ama ben ne dersem diyeyim beni dinleyeceksin ve sorgulamayacaksın.
__ Daha kaybedecek neyim var ki söyleyeceğin her şeyi kabul ediyorum yeter ki bir an önce şu lanet büyüyü boz.
__ O halde bu büyüyü bozacağım. Onun peşinden giderken etrafıma baktığımda dikkatimi çeken bir şey olmuştu neden etrafta hiç kimse yoktu yoksa o bu tuhaf dünyada tek mi yaşıyordu.
__ Neden etrafta tek bir kişi bile yok?
__ Ben varım ya yoksa kişiden sayılmıyor muyum gözünde derken benim ile dalga geçtiği ses tonundan anlaşılıyordu.
__ Bunu kastetmediğimi biliyorsunuz.
__ O halde gözlerin başkasını aramasın çünkü burada benden başka yaşayan hiç kimse yok İnsan dediğinde şaşkınlıkla ona bakakalmıştım. Ama neden diye sorma gereği duymuştum ona o da aniden durup bana doğru dönünce bir an neye uğradığımı şaşırmıştım.
__ Çok soru soruyorsun İnsan fazla merak iyi değildir derken işaret parmağını burnuma doğru bastırıp ittirmişti beni geriye doğru.
__ Özür dilerim tamam sormadım farz et. Tekrar önüne doğru dönüp yürümeye başladığında nihayet rahat bir nefes almıştım sonunda bir kuyunun önüne gelmiştik kuyu zifiri kara su ile doluydu ve bu görüntüye bakarken içimi ürpertmişti; Buraya ne için geldik?
__ Bana sol elini uzat İnsan.
__ Sözlerini ikiletmeyip sol elimi karşımdaki güvenmekten başka çarem olmayan bu adama uzatmıştım ona uzattığım elimi tutup işaret parmağının tırnağını avucumun içine bastırıp düz bir şekilde kesmişti bu canımı oldukça yaksa da dişlerimi sıkıp acımı içime atmıştım avucumu kuyunun üzerine çevirip kanımın kuyuya akmasını sağladığında ne yapmaya çalıştığını izliyordum bilmediğim bir dilde konuşmaya başladığında kara büyü yaptığını anlamıştım gözleri bembeyaz olmuştu bu ürkütücüydü kanım kuyuda ki suya damladıkça kuyunun içinden siyah ağaç köklerine benzer sisler çıkmaya başlamıştı.
__ Kuyuya yaklaş ve elini suya sok İnsan dediğinde tereddütsüz onun sözlerini dinleyip korksam da parmaklarımdan sızan kanlı elimi kuyunun siyah sularına doğru daldırmıştım içim daha da ürpermişti ve birden kolumu saran siyah lekeleri görünce canhıraş bir ağrı saplanmıştı koluma kendimi geri çekemiyordum bir türlü ve siyah lekeler tüm vücuduma dağılmaya başlamıştı okadar canım yanıyordu ki çığlıklarım her yerde yankılanıp duyuluyordu sanki içten içe bir şey beni boğuyor gibiydi kara büyüyü bitiren Mitona ile benimde gücüm tükenmiş yere düşerken kendimden geçmiştim ne kadardır kendimde değildim bilmiyorum ama gözlerimi açtığım da kendimi bir ışık kütlesinin içinde bulmuştum ama bu öyle tuhaf bir ışık kütlesiydi ki bir ağaç sarmaşıklarını andıran vücuduma giren bin bir renkte uzun ışık huzmeleri ile çevriliydim kendime geldiğimi gören Mitona beni ışık huzmesinin içinden çıkarmıştı.
__ Ne kadardır kendimde değilim? Büyüyü bozabildin mi?
__ Bir aydır kendinde değilsin İnsan ve evet Kara büyüyü bozdum.
__ Bir aydır mı! Şükürler olsun büyü bozulduysa o hayatta olmalı şu anda acaba ne yapıyor şimdi onu görmeyi çok istiyorum kalan son zamanlarımı onun yanında onu görerek geçirmeyi istiyorum.
__ Evet buraya göre bir ay senin dünyana göre üç yıl insan sevdiğin adam hayatta ve seni hatırlamayacak bunu da unutma.
__ Üç yıl mı! Biliyorum hatırlamayacak ama son zamanlarımı onunla geçirmeyi istiyorum ölmeden önce onu görmeyi istiyorum beni anlıyor musun?
__ Buna emin misin burada zaman yavaş akıyor ama senin dünyanda hızlı ölümün daha hızlı ve erken olacak İnsan bunumu istiyorsun?
__ Bedeli bile bile kabul ettim zaten Mitona kalan saatlerimi saniyelerimi onu görerek geçirmeyi tercih ederim dediğimde düşünceli bir yüz ifadesiyle bana bakan Mitonanın gözleri gölgeler ardına gizlenmiş gibiydi o an onun ne düşündüğünü aklından neler geçirdiğini kestiremiyordum.
__ Peki nasıl istersen İnsan dedi kararın buysa seni ona götüreceğim.
__ Teşekkür ederim bir an önce onu görmeyi istiyorum lütfen beni ona götür.
__ Nasıl istersen derken gözlerinin hareleri daha da sarıya bürünmüş sırtından kanatlarını çıkarırken tüm vücudu ve kanatları saçları ile göğsünde beliren Anka'yı andıran döğmesi boydan boya alev almış gibi parlıyordu bana elini uzattığında gideceğimizi anlayıp içimi Arat'ı görecek olmamın heyecanı kaplamıştı Mitona elimi tuttuğunda beni kendisine doğru çekip etrafımızı kırmızı bir ışık katmanıyla çevrelemişti hızla geldiğim katmandan dışarıya doğru çıkıyorduk o kadar hızlı gidiyorduk ki vücudum yorgun düşmüş halsizleşmiştim gözlerim ellerime kaydığında siyah lekeler küçük küçük belirmeye başlamıştı bu canımı yaksa da onu görecek olmamın heyecanı ile tüm bu acılara katlanabilirdim. Dünyama geldiğimizde her şey o kadar değişmişti ki düzen oturmuş insanlar normal yaşamlarına dönmüştü Mitona insanların arasında fark edilmemesi için kılığını değiştirmiş insan görünümünü almıştı yanımda ilerlerken o da insanları izliyordu onun içinde tuhaf olmalıydı sonuçta tek yaşayan bir varlıktı; Dünyanda onların varlığını hissetmiyorum insan buradan gitmiş olmalılar.
__ O halde kendi Alemine dönmüş olmalılar Mitona.
__ Bu mümkün peki şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?
__ O Aleme tekrar gitmeyi istiyorum bunu yapabilir misin dediğimde bir kaşını kaldırıp alayla gülümsemişti bana.
__ Bunu kolayca yapabilirim İnsan lakin oraya gittiğinde aralarında ölümlü bir insan istemeyeceklerdir.
__ Beni istemeyeceklerini tahmin ediyorum oraya ilk gittiğimde de istememişlerdi ama aramızdaki mühür sayesinde dilek dileyerek gitmiştim şu an ne ile orada bulunabilirim bilmiyorum lütfen bana yardım et dedim çaresizce.
__ Hmm! Bir düşünelim yollarınız kara büyü ile kesişmişti değil mi?
__ Evet öyle olmuştu.
__ O halde bu kez oraya dua sayesinde gideceksin.
__ Ne! Nasıl?
__ Basit İnsan sana bazı özel dualar ve isimler öğreteceğim.
__ Yapacağımız şey birinin canına mal olmasında kara büyüyü sevmiyorum.
__ Garipsin insan kendi canını hiçe sayıyorsun lakin başkasına kıyamam diyorsun korkmana gerek yok bir insan ölmeyecek bu yapacağımız bir büyü değil ama Arat senin hadimin olacak ve bu onun hiç hoşuna gitmeyecek çünkü bu sefer aranızda kısa bir bağ değil ömür boyu bir bağ oluşacak ve her dediğini yapmak zorunda kalacak ama bunun için seni eğitmeliyim.
__ Evet bu hiç hoşuna gitmeyecektir ama ömrüm kısa belki üç dilek kadar zamanım dahi olmayacaktır bu gerçeği değiştiremeyiz değil mi bana öğreteceklerini kısa zamanda öğretmelisin dediğimde yine sessizce bakmıştı yüzüme.
__ Ölüm ve kaderin önüne geçemeyiz insan bu dünyada sınanıyoruz bunu unutma bazen bazı sınavlardan geçeriz bu zor olsa da bazen de yanlışlarımızla kalırız sen yanlış yolumu doğru yolumu seçeceksin bunu zaman gösterecek sana bir şeyleri öğretmem uzun sürmeyecek bu saniyelerimi alır ben normal birisi değilim bunu unutma.
__ Doğru ölüm ve kaderin önüne kimse geçemez doğru ve ben ölümümü çoktan seçtim şimdi o yolda yürüyorum ve bundan zerre pişman değilim lütfen bana yapmam gerekeni söyle?
__ Sana bazı sözleri ezberleteceğim ve sen bu sözleri gecenin üçte biri kaldığında sayısından şaşmadan söyleyeceksin ve suya kanından onun isminin harfleri sayısınca damlatacaksın her damlattığında onun ismini söyleyeceksin bende yanında olacağım dediğinde o an içimi hem korku hem de heyecan kaplamıştı onu tekrar görecektim ama beni nasıl bir Arat bekliyordu bilmiyordum beni bir daha hatırlamayacaktı ve nasıl bir tepki verecekti düşünmeye başlamıştım Mitona bana vakit kaybetmeden öğrenmem gereken bazı isimler öğretmişti ve verdiği sayısınca o vakte kadar öğrettiği sözleri okuyup tamamlamıştım ve vakit dolduğunda Mitonanın hazırladığı suya avucumu keserek kanımdan dört damla akıtmıştım Mitonanın tekrarladığı son sözler ile su kanımla karışmış titremeye başlamıştı kabın içindeki su binlerce su tanesiyle yukarı doğru kalkmıştı havada bin bir şekle bürünürken şaşkınlıkla izliyordum olanları sonunda su taneleri karşımda bir insan suretine bürünmeye başladığında aklıma Arat ile ilk karşılaştığım o an gelmişti su taneleri Aratın bedenine büründüğünde karşımda artık Arat vardı o deniz mavisi gözlerini açtığında odadaki tüm mumlar sönmüş gözlerimiz bir anda birbiriyle buluşmuştu tıpkı o zaman ki gibi tehlikeli bakıyordu gözleri ve bellerine inen beyaz saçları asırlar önce görmüş olduğum haldeydi beyaz tenine ne de güzel yakışmıştı üzerinde ki siyah kıyafeti kalbim hem o anın hüznünü hem de bu anın buruk mutluluğunu yaşıyordu.
__ Kendi Alemimde kardeşlerim ile konuşurken birden kulaklarıma bazı seslerler gelmeye başlamış ve tüm bedenim gelen bu çağrıya kulak kesilmişti kollarıma baktığımda siyah damarlarım yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyordu bu Kara büyüye benzemiyordu dua ile yapılan bir şeydi ama tam olarak ne olduğunu bir türlü kestiremiyordum birden elimin üzerinde bir acı hissedince kardeşlerimde bendeki değişikliği fark etmiş neler olduğunu anlamaya çalışıyorlardı elimin üzerine baktığımda Arapça bir isim belirmişti o Arapça ismi okuduğumda aniden bir yere doğru çekilmiştim beni Hadimi olarak seçen bu Mihrap adındaki kadın da kimdi gözlerimi açtığımda İlk gördüğüm yeşil gözlü bir kadındı gözlerine bakarken kendimi bir tuhaf hissetmiştim bu durumdan rahatsız olmaya başlamıştım; beni buraya sen mi çağırdın kadın?
__ Evet seni buraya ben çağırdım dedim heyecanımı bastırmaya çalışarak.
__ Amacın ne İnsan beni köle olarak kullanmak mı derken öfkelenmeye başladığı her halinden belliydi.
"Onun bu haline gülümsemeden edememiştim bu sahne o kadar tanıdık geliyordu ki bana geçmişi sanki tekrar yaşıyor gibiydim. Sözleri canımı acıtsa da ona ne diyebilirdim ki kısa bir sessizlik oldu aramızda; Niyetim seni incitmek değil kullanmakta değil kısa süreliğine beni yaşadığın aleme getirmeni istiyorum korkma seni alışık olduğun yaşantından men etmeyeceğim dedim ağlamaklı bir sesle kendimi bu durum da tutmak oldukça zordu benim için gözlerimde zor zapt ettiğim göz yaşlarımı görmesini istemediğim için ona aniden sırtımı dönüp bir iki adım uzaklaşmıştım bu halimi gören Mitona da hemen araya girmişti.
__ Dua da kötü bir amaç aramamalısın niyeti seni köle olarak kullanmak ya da kötülük yapmak olsa idi seni hadimi olarak çağırmazdı Su Cini.
__ Kimsin sen normal bir varlık değilsin ve beni köle gibi kullanmayı isteyen bu kadınlasın ona sen mi yardım ettin?
__ Ne o varlığımı mı yadırgadın melez evet normal bir varlık değilim ve yardıma ihtiyacı olan bu kadının yanındayım.
__ Bu kadar yeter niyetim seni köle gibi kullanmak değil sadece beni yaşadığın yere götür senden istediğim sadece bu yaşadığın alemi merak ediyorum dedim aralarındaki gerginliği uzaklaştırmak isterken bu kez Aratın tüm dikkati bana yönelmişti.
__ Seni neden benim alemime götüreyim insan niyetin nedir ben insanlara güvenmem derken bir saniye bile bakışlarını yüzümden ayırmamıştı.
__ Niyeti sadece sizin alemi ve nasıl yaşadığınızı görmek hepsi bu ona bu yolculuğunda eşlik edeceğim niyeti seni köle gibi kullanmak olsa şu an senden rica ediyor olmaz zorla yaptırırdı bunu idrak et melez.
__ Senden hiç hoşlanmadım bana melez demekten vaz geç benim bir adım var o da Arat ve sen insan iyi niyetine beni inandırmak istiyorsan benim alemime bu kişiyi yanında getiremezsin dedi keskin bakışlarını Mitonaya çevirip.
__ Böyle bir seçeneğin yok melez ve benden hoşlanmana da gerek yok o insan benimle ve bana ihtiyacı var senin alemine onunla birlikte gideceğiz.
__ Lütfen artık tartışmayın Mitona da bizim ile gelmeli yanım da olması gerek dedim artık tükenmek üzereydim kısa süre içinde yine halsiz düşmüştüm ve boynumdan yüzüme doğru yayılan bir ağrı peydah olmuştu birden kasılmıştım Aratın ise o an bakışları boynum ve yüzüm arasında şaşkınlık içinde gidip geliyordu gözlerimin önüne siyah küçük küçük lekeler gelmeye başladığında dizlerimin zembereği o an çözülmüş gibi yere yığılırken Aratın ani refleksi ile kendimi onun kolları arasında bulmuştum gözlerim kapanmak üzereyken onun o tanıdık güzel kokusunu ciğerlerime çekerken bilincimi kaybetmiş kendimden geçmiştim.
__ Neler oluyor bu kadında ki kara büyü belirtileri de nedir böyle kollarımın arasında kendinden geçen bu kadına bakarken bu hissettiklerim de neydi neden nefesimi kesmişti neden bu denli güzel kokuyordu kalbim neden göğüs kafesinden çıkacakmış gibi firar etmişti aklım düşüncelerim ile savaş halindeyken gözlerim bu yabancı kadının yüzünde kilitlenip kalmıştı.
__ Bunları konuşarak vakit kaybederiz onu senin alemine götürmeliyiz fazla vakti yok melez onu burada tedavi edemem kendine geldiğinde sorularını ona yöneltirsin.
__ Sizler kimsiniz bilmiyorum ama bir yanlışınızı sezersem sizi buna pişman ederim.
__ Kalbin biliyordur belki melez yanlışı bizler değil belki kalbin yapıyordur ha! Ne dersin derken yardımıma muhtaç olan kadını ondan çekip kucağıma aldığımda durumunun gittikçe daha da kötüye gitmesi beni daha çok endişelendirmeye başlamıştı yoksa ona acıyor muydum asırlar olmuştu bu duyguları unutalı bir zamanlar tıpkı insanlar gibi hissettiğim onların arasında yaşadığım dönemleri anımsatmıştı bu an bana.
__ Bana yabancı bu kadının kollarım arasından çekip alınması neden bu denli kıskançlık hissettirmişti oysaki şu anda birlikte olduğum kadın İrise bile böyle bir his beslemiyordum şu an karşımda bu yabancı varlığın kolları arasında tuttuğu kadın neden kalbime tanıdık geliyordu oysa şimdiye kadar öfkem onları kuşatmış yok etmiş olmalıydı elimi kolumu bağlayan neydi aklım düşüncelerim arasında savaş verirken kendi Alemime geçit açıp onları yaşadığım yere getirmiştim bu yaptığım iyi bir şey miydi hiç bir fikrim yoktu ve karşımdaki bu adamdan hiç hoşlanmamıştım yaşadığım yerdeki kabilem bizleri gördüğünde büyük bir şaşkınlık yaşamışlardı kardeşlerimde bu duruma şaşırmıştı ama durumu anlattığım da karşı çıkmamışlardı.
__ İris bundan hiç hoşlanmayacak abi umarım bir sorun çıkmaz.
__ Onunla ben konuşurum.
__ Sözlerinizi bölüyorum ama fazla vaktimiz yok hayat ağacınız nerede melez?
__ Bizim hayat ağacımız olduğunu nereden biliyorsun yabancı?
__ Normal bir varlık olmadığımı sen söylemiştin melez unuttun mu beni sorgulama bana ağacın yerini göster.
__ Evet normal olmadığın kesin ve sinirlerimi bozuyorsun yabancı beni izle.
__ Abi bu yabancı kim sence?
__ Bilmiyorum kardeşim bende senin kadar şaşkınım ama umarım Arat ile birbirlerine girmezler.
__ Sonunda melez bizi hayat ağacına götürdüğünde kucağımda ki Mihrabı ağacın hemen altında bulunan küçük yaşam havuzuna yatırdım yüzü öylesine solmuştu ki vücudunu kaplayan siyahlıkların bazı bölümlerinde cildinde küçük yaralar oluşmaya başlamıştı onun zayıf bedenini izliyordum ne kadarda zayıf görünüyordu oysa kalbi çok güçlü bir kadındı su vücudundaki siyah lekeleri silerken yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı yaraları henüz kapanmamıştı acı acı inliyordu şu an canı çok yanıyor olmalıydı ama kalbi kadar değil bunu hissedebiliyordum onun yüreğindeki acısını hissedebiliyordum aşk denilen duygu güzel olduğu kadar can da yakan bir duyguydu ona bakarken ardımdan gelen yabancı bir kadının sesiyle ardıma dönüp baktığımda meleze doğru yaklaşan bir kadın görmüştüm.
__ Neler oluyor duyduklarım gerçek mi Arat bu kadın ile adam kim amaçları ne?
__ Söylentiler neden burada bu denli hızlı yayılıyor acaba sakin ol İris kısa süreli misafirler burada diyelim.
__ Hadim olarak çağırdığını duydum bu kadının seni bu durum hiç hoşuma gitmedi seni seviyorum Arat senin için endişeleniyorum.
__ Sakin ol İris her şey yoluna girecek.
__ Evet abim doğru söylüyor o insanın sanırım yardımımıza ihtiyacı var haline baksana.
__ Kulaklarımın duyduğu bu sözleri o an duymamayı tercih ederdim melezin birlikte olduğu bir kadın mı vardı peki bu durumu bu kadın nasıl kaldıracaktı o ayılmak üzereydi kim bilir neler hissedecekti bana yaklaşan o kadına döndüğümde öfkeyle suratıma bakan bir çift mavi gözle karşılaşmıştım.
__ Beni iyi dinle yabancı koruduğun o kadın olurda sevdiğime zarar verirse sizi öldürürüm anladın mı.
__ Neyin tehdidi bu yoksa korkun başka bir şey mi? senin sevdiğim dediğin o adama en son zarar verecek kişi bile değil o gördüğün kadın ve sen ölümden korkmayan bir kadına hiç bir şey yapamazsın.
__ Ne konuşuyorsun sen bilmece gibi derken daha da dikleniyordu Mitonaya; Ben sevdiğim adamı kaybetmeyeceğim gerekirse onu sizden koruyacağım anladın mı beni.
__ Sakin ol İris buraya gel onlardan bana bir zarar gelemez.
__ Ama aşkım senin için endişeleniyorum derken hızla koşup Aratın beline sarılıp ağlamaya başlamıştı.
"Kendime geldiğimde tepemde görünen hayat ağacına baka kalmıştım yine o eski günlere geri dönmüş gibiydim sudan çıktığımda Arata sarılan bir kadın görmüş öylece onlara baka kalmıştım kimdi bu kadın kulaklarım yanlış mı duyuyordu o kadın aşkım mı diyordu sevdiğime hayat bana daha ne oyunlar oynayacaktı şimdi sırada son günlerimi onun bir başka kadınla sevgili oluşunu mu seyrettirecekti kalbimin üzerine koca bir taş oturmuş gibi kalmıştım karşılarında öylece.
__ Sonunda kendine geldin yabancı kendini nasıl hissediyorsun derken güç kullanıp Mihrabın üzerini kurutur.
__ Kendime geldim mi yoksa hala bir kabusun içinde miyim bilmiyorum dedim bunu ben istemiştim değil mi her şeyi unutmalarını onlar mutlu görünüyordu evet her şeyi unutmuşlardı uzun uzun Aysar ve Tuanaya bakmıştım.
__ Bize neden böyle bakıyorsun İnsan bize kim olduğunu anlatacak mısın?
__ Ben derken araya Mitona girmişti beni omuzlarımdan tutup yanına çekmişti.
__ Bu kadar soru yeter onun şu an dinlenmesi gerek dinlenince sorularınızı yöneltirsiniz.
__ Dur bakalım sen... Bana doğru yürüyen kadının öfkeli bakışları ile dikkatim ona yönelmişti deniz mavisi gözleri vardı tıpkı Aratın ki gibi bellerine inen düz siyah saçları ile ince zarif bir vücuda sahipti beyaz tenli bu kadın belli ki bana içindeki öfkesini kusacaktı yanıma yaklaştığında benden uzun boylu olduğunu fark etmiştim bana tepeden bakıyordu.
__ Kimsin bilmiyorum ama olur da sevdiğim adama bir zarar verecek olursan seni mahvederim beni anladın mı derken yakama yapışmış kendine doğru çekmişti o an ki beni içten içe boğan hislerim adeta tüm benliğimi eziyordu bu kadın benden sevdiğim adamı mı koruyordu dönüp Aratın gözlerinin içine baktığımda varlığımın bir an oradan kaybolup yok olmasını istemiştim.
__ Bu kadın neden bana böyle bakıyordu bakışları beni delip geçiyordu sanki o an bir şey kalbimi sıkıyor gibiydi; İris!...
__ Bu kadar yeter melez kadınını uzak tut yoksa sonuçlarına katlanırsın size bu İnsanın bir zararı olamaz ama sizin ona zararınız çok o yüzden artık kadınını durdur derken İrisin yakamdaki ellerini çekip geriye doğru ittirmişti.
__ Sen ne diyorsun be! Derken öfkesini şimdi Mitonaya yöneltmişti kadın.
__ Bu kadar yeter İris hemen buraya gel ben kendimi koruyamayacak kadar aciz değilim şu saçmalıklarından vaz geç ve sana gelince yabancı bana ne yapmam gerektiğini sakın söylemeye kalkma senin karşında uşağın yok..
__ Haklısın uyarmamam gerekli o halde koruduğum kadına yapılan bir yanlışta daha can yakmam gerekli bir dahakine yakarım o halde.
__ Bu kadar yeter derken zorlukla tuttuğum göz yaşlarım yanaklarımdan akarken hızla gözyaşlarımı silip zorlukla konuşmaya devam etmiştim; Lütfen bize kalabilecek bir yer gösterin biraz dinlenmeye ihtiyacım var.
__ Niyetin burada kalmak mı neden bir an önce buradan defolup gitmiyorsunuz.
__ İris lütfen sakin ol artık onlardan bize bir kötülük geleceğini düşünmüyorum kabalık ediyorsun.
__ Niyetim kötülük değil sadece bir süre yaşantınızı sizleri gözlemlemek kısa bir süre burada sizlerle zaman geçirmek hepsi bu.
__ Sen bunu benim küllahıma anlat.
__ Sizi buna inandırmak için ne yapmalıyım dedim aklıma gelen son çare ile Aratı hadimlikten arz etmeliydim belki bu şekilde tekrar onun güvenini kazanabilirdim; Seni hadimlikten arz ediyorum Arat özgürsün oldu mu artık niyetimi anlarsınız umarım.
__ Bu kadın ne yapmaya çalışıyordu böyle niyetinin beni kullanmak olduğunu düşünüyordum ama o beni arz etmişti bu İnsan kimdi; İris yeter artık sizde benimle gelin kalacağınız yeri göstereyim.
__ Zorlukla yürüdüğüm için Mitona bana yardımcı oluyordu sonunda Arat bizi onunla kaldığımız o ağaç eve götürdüğünde yine gözlerim dolmuştu.
__ Kalacağınız süre zarfında burada kalırsınız.
__ Teşekkür ederiz.
__ Dinlendiğinde sana burayı gezdirmeyi isterim yabancı.
__ Olur kendimi toparladığım da bunu çok isterim bu arada adım Mihrap bana adımla seslenirsen çok sevinirim.
__ Seni tanıdığıma sevindim tabi Mihrap benim adım da Tuana bu da abim Aysar ve Arat abimin sevgilisi İrisin sözleri için özür dilerim o fazla endişelendi aslında iyi bir kızdır.
__ Sizleri tanıdığıma memnun oldum sorun değil sadece her seven gibi sevdiğini korumaya çalışıyor yerinde olsa idim bende sevdiğim adama başka bir kadını yaklaştırmazdım sanırım daha fazla dayanamayacağım ayakta duramıyorum biraz dinlenmeliyim beni dinleneceğim yere götürür müsün Mitona.
__ Tabi sorun değil iyice dinlen bizde gidelim.
__ Gel bakalım İnsan onu kucağıma alıp ağaç eve çıkarmıştım içeri girdiğimizde onu yatağa yatırıp yanına oturdum; Zor değil mi?
__ Evet zor ölüm bile bu kadar canımı acıtamazdı ama bunu ben istedim öyle değil mi onların bir suçu yok.
__ Peki senin suçun ne İnsan?
__ Suçlu yok Mitona ben suçlu aramıyorum bazı şeyler elimizde değil işte elimizin dilimizin kolumuzun bağlı olduğu anlar olur bu da o onlardan biri işte.
__ Hadi uyu dinlenmelisin İnsan ben dışarıda olacağım.
__ Peki teşekkür ederim Mitona.
__ Neden?
__ Bana yardım ettiğin yanım da olduğun için.
__ Hadi uyumalısın artık biraz dinlen İnsan derken hızla odadan çıkmıştım bu hissettiğim de neydi şimdi benliğim şaşkınlık içindeydi yanaklarımdan süzülen göz yaşlarıma kaydı elim ağlıyor muydum ben asırlar sonra tekrar insani duyguları tadıyordum bu acı verici bir şey de olsa bu duyguları hissetmek güzeldi dışarıya çıktığımda güzel havayı ciğerlerime kadar çekmiştim etrafı izlerken o melezi fark etmiştim bir ağacın gövdesinin altına oturmuş bir şeyler düşünüyor gibiydi belli ki onu rahatsız eden bir şeyler vardı beyni bu İnsanı tanımasa da kalp bambaşka bir şeydi aklını karıştıran kalbinin derinliklerinde ona karşı hissettiği duygulardı ama buna bir anlam veremediği için bir ikilem içinde kalmıştı aşk çok karmaşık bir duyguydu ya bu karmaşada kaybolacaktı ya da yolunu bulacaktı.
__Uyandığım da yanımda Mitona yoktu yavaşça toparlanıp yataktan kalktığım da uzun uzun oda da gözlerimi dolaştırdım bu evde ne çok anımız vardı onu giyinirken izlediğim o an gözümün önünde canlanırken kendi kendime tebessüm etmiştim odadan dışarıya çıktığım da yere inmek için sarmaşıklara yönelmiştim tıpkı eski günlerde ki gibi çok dermanım olmasa da sarmaşıklara tutunarak aşağıya doğru inmeye başlamıştım ama tutunduğum sarmaşıklardan biri kopunca aniden dengemi kaybedip kaymıştım tam yere çakılacağım sırada birinin beni tuttuğunu fark etmiştim gözlerimi açtığım da beni tutanın Arat olduğunu gördüğümde kısa bir şok yaşamıştım yine eskisi gibi onun mavilerinde kitlenip kalmıştım.
__ Çok sakarsın İnsan.
__ Biliyorum evet biraz sakar olabilirim sanırım derken burukça gülümsemiştim beni yere bırakabilirsin derken o anın verdiği şokla kekelemiştim.
__ Hım! Bunu kabul etmende iyi bir şey.
Aratın beni yere bırakmasıyla bir iki adım geri çekilmiştim; Teşekkür ederim yere çakılmamı önlemeseydin sanırım bir yerimi incite bilirdim.
__ Önemli değil İnsan.
__ Ona bakmayı özlemiştim sevdiğim adam karşımdaydı hayattaydı bensizde mutluydu ona doya doya bakarken beyaz saçlarının arasına takılmış bir yaprağa elim gitmişti onu almak için uzandığım da şaşkınlıkla elime bakmıştı; Saçında yaprak var Su Cini sadece onu almaya çalışıyorum korkma yemem seni dedim gülümserken yaprağı saçından aldığımda son sözlerim ile Aratın yanağında ömrümü verdiğim o tatlı gamzesi belirmişti bense öylece bakakalmıştım gülüşüne ve etrafımızı saran minik ışık zerrelerine dikkatim dağıldığında ışık zerrelerinin Arattan yayıldığını fark etmiştim bu biz birlikteyken olurdu ve yine oluyordu.
__ Bana neden öyle bakıyorsun İnsan neden sana bakarken kendimi garip hissediyorum.
__ Ne! Ne hissediyorsun Su Cini sana nasıl bakıyorum dedim buruk bir gülümseme ile.
__ Aklımı karıştırıyorsun İnsan bana böyle bakmayı kes.
__ Söylesene bana Su Cini senin aklını nasıl karıştırabilirim ben sıradan ölümlü bir İnsanım niyetim seni kızdırmak değil yanlış bir şey yaptıysam özür dilerim.
__ Benden neden özür diliyorsun?
"Kalbimin ve mantığımın sıkıştığı o an da ona ne diyebilirdim ki birbirimize öylece bakarken birden araya İris denen o kadın girmiş beni itekleyince yere düşmüştüm.
__ Sen nesin bir büyücümü buraya Aratın aklını çelmek için mi geldin ondan uzak dur...
__ İris! Sen ne yaptığını sanıyorsun kendine gel.
__ Ben kendimdeyim Arat görmüyor musun bu kadın seni etkiliyor o büyücü bizi ayıracak.
__ Ben ben! Büyücü değilim derken Mitona gelmişti beni yerden kaldırıp ateş saçan bakışlarını İris denen o kadına yöneltmişti.
__O bir büyücü değil korkun ne senin o sıradan bir İnsan nasıl etkileyebilir onu.
__ Bal gibide büyücü ve bunu sende biliyorsun sende onun yardakçısısın o kadını sevdiğimden uzak tut.
__ Diline dikkat et kadın ben kimsenin yardakçısı değilim ve o İnsan sıradan bir ölümlü ha! Sıradan bir İnsandan mı korkuyorsun yoksa sevdiğin adamın gözlerinde gördüğünden mi? Senin kalbin kötü kadın.
__ Ne saçmalıyorsun sen sevgilimin bu kadından hoşlandığından mı?
__ Kesin şunu!
__ Bu benim dilimden dökülmedi senin kalbinden döküldü Kadın ve seni son kez uyarıyorum bir daha bu İnsana dokunacak olursan seni buna pişman ederim beni anladın mı?
__ Sen beni tehdit mi ediyorsun sen kim olduğunu sanıyorsun be derken güç kullanıp yerden çıkardığı sarmaşıklar ile Mitonayı sarmıştı.
__ İris! Sen ne yaptığını sanıyorsun kes şunu.
__ Hayır Hayır! Dur ona zarar verme derken tüm vücudu sarmaşıklarla kaplanan Mitonayı gördüğümde ona doğru koşarken sarmaşıklar beni de bacaklarımdan yakalamış olduğum yerde kilitlemiş idi Arat İrisi durdurmuştu lakin İris hala sarmaşıkları üzerimizden çekmiş değildi benim yüzümden Mitonanın da başına bir şey gelsin istemiyordum insan kılığında ki Mitona sarmaşıkları bir anda parçalayıp çıkınca bakışlar bir anda ona dönmüştü gözleri sarı haline bürünmüş vücudundaki Anka ateş rengini almıştı başındaki kapşonu attığında pelerini yere düşmüştü kızıl kanatları vücudundan çıkarken saçları etrafında uçuşuyordu beyaz kıyafetinin altından alev almış beyaz teni tüm parlaklığıyla gün yüzüne çıkmıştı elini bana doğru uzattığında üzerimdeki sarmaşıklar toz halinde yere serpilmişti.
__ Seni uyarmıştım kadın yanlış yapma dedim değil mi?
__ Sen sen! Nesin böyle?
__ Senin boyunu aşacak bir şeyim Cin derken karşımda ki bu pervasız kadına bir ders vermenin zamanı gelmişti.
__ Hayır! Mitona sakın lütfen yapma.
__ Senin yardakçın bizlere hiç bir şey yapamaz bizler için değil kendin için kork yabancı siz artık haddi aştınız sen mi cezalarını verirsin ben mi vereyim Arat?
__ Kes şunu hiç bir şey yapmayacaksın İris derken İrisi kolundan tutup sürükleyerek yanımızdan uzaklaştırıp götürmüştü.
__ Lütfen Mitona kendini kontrol et yanlış bir şey yapmanı istemiyorum ne sevdiğim adama zarar gelsin istiyorum ne sana lütfen sakinleş hadi buradan uzaklaşalım kendimi çok güçsüz hissediyorum bana yardımcı olur musun dediğimde Mitona koluma girmiş birlikte yürümeye başlamıştık her zaman gittiğim gölün yanına götürmüştüm onu da.
__ Burası harika İnsan derken onun yüzünde ki ifadeye gülmeden edememiştim evet burası benim mabedim gibiydi buradayken hep bu göl kenarına gelirdim burayı bende çok seviyorum buranın yeri bende ayrıdır dediğimde uzunca baktı yüzüme onu çok mu seviyorsun dedi çok dedim canımdan öte peki ya o dediğinde aramızda kısa bir sessizlik olmuştu o da seviyordu canını verecek kadar dediğimde peki ya şimdi sevmiyor mu diyorsun.
__ Beni hatırlamayan biri sevebilir mi şimdisi için hiç bir şey diyemem dedim görüyorsun onun bir hayatı var ve yeni bir sevgilisi derken daha fazla kendimi tutamamış ağlamaya başlamıştım.
__ Kalbi hatırlıyordur belki İnsan sana bakışlarını fark etmedin mi? Sil şu göz yaşlarını.
__ Kalbi unutmamış mıdır diyorsun özür dilerim tutamıyorum kendimi.
__ Kalp hiç bir şeyi unutmaz İnsan sen beyninle mi sevdin onu kalbinle mi dediğimde dönüp onun yüzüne bakmıştım.
__ Onu her şeyim ile sevmiştim dedim kalbim ruhum tüm benliğim her şeyim ile.
__ O halde o da seni öyle sevdi İnsan bundan şüphe etme.
__ Teşekkür ederim Mitona derken göz yaşlarıma hıçkırıklarımda eşlik etmişti hıçkıra hıçkıra ağlarken Mitona beni göğsüne yaslayıp teselli etmeye göz yaşlarımı durdurmaya çalıştı fakat bunda pek başarılı olduğu söylenemezdi göz yaşlarım tükenene kadar ağlamıştım.
__ Korkarım böyle ağlamaya devam edersen burada da küçük bir gölet oluşacak dediğinde nasıl yapmıştı bilmiyorum ama beni o an güldürmeyi başarmıştı geri çekilip yüzüne baktığım da onunda gülümsediğini görmüştüm.
__ Hayat ne tuhaf hem ağlatıyor hem güldürüyor.
__ Öyle hayat hem sillesini atar hem okşar dedi muzipçe. Akşam oluyordu ağaç eve döndüğümüzde benim dinlenmemi söyleyip odadan dışarı çıkmıştı yine yalnızdım bir başıma anılarla buram buram kokan bu evde her köşede onunla anılarımız vardı düşüncelerle uykuya dalmıştım sabah gün ışığıyla uyandığım da yataktan zorlukla kalkmıştım ayaklarımın bile takati yoktu dışarıya çıktığım da Mitona da ortalıklarda görünmüyordu zorlukla ağaç evden aşağıya indiğimde nefes nefese kalmıştım yine mabedim olan o göl kenarına gitmek istiyordum ayaklarım beni o yöne çekerken aklımda hala Arat da idi acaba şu an kendisi neredeydi sevgilisiyle miydi bunun düşüncesi canımı acıtsa da kıskanmaya ne hakkım vardı ki göl kenarına geldiğimde kıyıda bir taşın üzerine oturup ayaklarımı suya sokmuştum su o kadar sıcak ve güzeldi ki kemiklerime kadar sıcaklığı yayılmıştı suya girmeyi istemiştim etrafı kolaçan ettiğimde kimse yoktu üzerimdeki kıyafetleri cılız vücudumdan çıkarırken elbise ayaklarımın altına düşmüştü üzerimde iç çamaşırlarımla kaldığım da yavaşça suya girdim sıcak su bana çok iyi gelmişti suyun dibine daldığım da bir süre öylece suyun altını izlemiştim nefesim yetmeyince suyun yüzeyine doğru yüzmeye başladığım da küçük bir su perisini görmüş kısa bir şok yaşamıştım.
__ Merhaba İnsan uzun zamandır ortalıkta yoktun.
__ Sen sen! beni nasıl hatırlıyorsun dedim şaşkınla.
__ Neden hatırlama yayım İnsan dediğinde oldukça şaşırmıştım bu küçük peri benden korkup çamurun içine dalan küçük su perilerinden biriydi.
__ Bundan kimseye bahsetme olur mu.
__ Neden İnsan?
__ Çünkü bu sırrımız olmalı bu sır ortaya çıkarsa çok insan üzülecek ve ben bunun olmasını istemiyorum beni anlıyor musun son sözlerim ile su perisi uzun uzun baktı yüzüme aramızdaki kısa süreli bu sessizliği bu sefer kendisi bozmuştu.
__ Peki İnsan senin sırrını saklayacağım o halde derken birden Aratın sesi üzerine ikimizde su perisiyle sesin geldiği yöne dönmüştük Arat'ı gören küçük su perisi korkuyla suya dalıp gözden kaybolup gitmişti bense yerimde öylece kalakalmıştım.
__ Neymiş sırrın İnsan görüyorum ki kendine benim alemimden bir arkadaş edinmişsin.
__ Bu kadınca bir şey her şeyi öğrenmek zorunda değilsin benim özelimi neden sorguluyorsun derken onun kafasında bir şeyler kurmasını engellemeyi istemiştim.
__ Neymiş bu kadar özel olan üstelik benim alemim de sen ne karıştırıyorsun İnsan?
"Aratın zekasıyla yarışmam imkansızdı yine bir açığımı yakalamış şimdi de beni sorguluyordu bu durumdan nasıl kurtulmalıydım; Bunun kadınca bir sır olduğunu söyledim sana gidip bunun ne olduğunu açıklayacak değilim şimdi izin verirsen sudan çıkmayı istiyorum uzaklaşırsan sevinirim dediğimde alayla bana bakmış yerinden dahi kıpırdamamıştı.
__Böyle oyunlarla beni geçiştiremezsin İnsan gizlediğin şeyi açıklayana kadar sana o sudan çıkmak yasak derken yüzüne baktığımda şaka yapmadığını ve ciddi olduğunu gördüğümde iyice köşeye sıkışmıştım.
__ Durup seni dinleyecek değilim arkanı dönsen iyi edersin sudan çıkacağım.
__ Bende seni dinleyecek değilim İnsan sakladığın o sırrını söylemedikçe o sudan çıkmayacaksın niyetliysen de yerimden dahi kıpırdamayacağım cesaretin varsa çık derken adeta bana meydan okumuş kışkırtmıştı.
__ Beni kışkırtma Arat.
__ Hodri meydan İnsan.
__ O kadar kızmıştım ki onun bu meydan okumasına karşılık bir an ne olacağını hiç düşünmeden suyun dışına çıkmak için kıyıya doğru yüzmeye başlamıştım o ise yerinden hiç kıpırdamadan öylece bana bakıyordu kıyıya yaklaştığımda ayağa kalkmış sudan dışarıya doğru yürümeye başlamıştım.
__ Bu İnsan ne yapıyordu böyle sakladığı sır neydi neden onunla böyle birbirimize meydan okumuştuk doğrusu onun cesaret edip sudan çıkacağını hiç düşünmemiştim ama suyun dışına doğru yüzmeye başladığında ona öylece bakakalmış gözlerimi ondan alamamıştım kıyıya doğru yaklaşıp ayağa kalktığında ise teninin beyazlığı adeta beni büyülemiş gibiydi üzerinde iç çamaşırları ile olacağı hiç aklıma gelmediği için bir an ne yapacağımı şaşırmıştım ama bakışlarımı o an ondan çekmek yerine beyaz teninden aşağıya süzülen su tanelerine kaymıştı bana doğru her adım atışında kalbim göğüs kafesime savaş açmış dört nala bilmediğim duygulara sürüklüyordu beni öylesine etkilemişti ki bakışları o yeşil gözlere bakarken kendine esir etmiş gibiydi.Yoksa bu gördüğüm kadını arzuluyormuydum..
__ Sudan dışarıya çıktığımda bakışlarını bir saniye olsun üzerimden çekmeyen Arat yerinde öylece put gibi kalmıştı ben ise neredeyse ayak parmaklarıma kadar kızarmıştım taşın üzerine bıraktığım elbiseyi alıp üzerime geçirip giyinmiş tam gideceğim sırada Arat beni kolumdan tutup durdurmuştu.
__ Nereye gidiyorsun İnsan sana söylemiştim sakladığın sırrı söyleyene kadar hiç bir yere gidemeyeceğini.
__ Bende sana hiç bir şey söylemeyeceğimi söylemiştim şimdi kolumu bırak neme lazım sevgilin olmadık yerlerde bitiyor bu durumu nasıl açıklarsın sonra.
__ Konuyu bu denli saptırman seni kurtarmayacak İnsan benim hesap veremeyeceğim hiç bir şey yok.
__ Kolumu bırak dediğimde tekrar daha da sıkmış üzerime doğru gelmeye başlamıştı.
__ Madem öyle bende bunu kendi yöntemlerim ile çözerim İnsan derken zihnime girmeye çalıştığında beynime bir ağrı saplanmıştı yine vücudum kasılmaya başlamış boğazımdan bir çığlık yükselmişti kollarıma baktığımda bileklerimi sarmaya başlayan siyah damarlar tüm bedenimi esir almış derim ayrılacak gibi olduğunda Arat'ı da siyah bir sıvı sarmalamış ikimizde dizlerimizin üzerine düşmüştük ama o neden acı çekiyordu zihnime girdiği için mi kara büyü yüzünden bedel ikimize de yansıyordu çünkü Arat yapmaması gereken bir şeyi yapıyordu; Bu kara büyü de nedir İnsan neler oluyor bana nasıl bulaşıyor?
__ Zihnimden çık Arat çık derken acıyla inliyordum Arat zihnimden çıktığında kara büyünün etkisinden kurtulmuş kendini toparlamıştı ama ben hala kendimi toparlayabilmiş değildim; Bir daha bunu yapma sakın dediğimde Arat hala yüzüme bakıyordu öyle bitkin düşmüştüm ki kara büyünün izleri hala yüzümden silinmemiş olmalıydı.
__ Neden böyle oldu anlat İnsan bu kara büyü neydi?
__ Artık sorgulama Arat beni sorgulama derken ayağa kalkmaya çalıştığımda dizlerim beni taşımamış yere yığılırken Arat beni tutmuş düşmemi engellemişti ama şimdide onun kolları arasındaydım.
__ Neden İnsan bu Kara büyü ne bana bunu açıklamak zorundasın?
__ Açıklaması olmayan şeyleri bana sorma üzerime gelme artık derken acıdan dişlerimi sıkıyordum gözlerimin önüne siyahlıklar gelmeye başladığında daha fazla bu acıya katlanamamış bilincimi kaybetmiştim.
__ Kahretsin! Aç gözlerini İnsan onu kucağıma alıp hayat ağacımızın olduğu yere götürüp havuzun içine yatırmıştım kafamı kurcalayan o kadar soru vardı ki bu kadın kimdi onda ki bu büyü neydi onun zihnine neden girememiştim bana neden kara büyü bulaşmıştı onunla bir bağlantımız da yoktu o halde bana neden bu kadar tanıdık geliyordu bu kadın onu izlerken bir şey sayıkladığını fark edince sözlerine dikkat kesilmiştim.
__ Arat...
__ Bu İnsan neden benim adımı sayıklıyordu benden gizlediği sırrı neydi merak ediyordum yavaş yavaş kendine gelmeye başladığında yeşil gözlerini aralamıştı etrafına bakıp beni gördüğünde havuzdan çıkmasına yardım etmiştim.
__ Kendimden geçtiğimde beni buraya sen getirmiş olmalısın teşekkür ederim.
__ Şu an nasılsın İnsan?
__ İyim diyebilmiştim ama değildim işte ona bu kadar yakın olup dokunamamak her şeyden kötüsü de beni hatırlamamasıydı ne kadar zamanım kalmıştı bunu bile bilmiyordum ıslak elbisem tenime yapışmıştı ve esen rüzgar beni üşütünce titremeye başlamış kollarımla bedenimi sarmalamıştım bu halimi gören Arat etrafımı kırmızı bir ışıkla çevreleyip üzerimi kurutmuştu; Teşekkür ederim dediğim sırada ardımdan gelen İris denen o kadının sesini işitmiştim.
__ Sevgilim bende seni arıyordum derken Aratın yanına geçtiğinde öfkeli bakışlarını üzerime çevirmişti. Duygularımı konturol edemeyen bir insan olsa idim korkarım bu kadının gırtlağına çökebilirdim.
__ Neden beni arıyordun İris bir sorun mu var?
__ Bir sorun yok sevgilim bu akşam karnavalımız var unuttun mu bunun için seni arıyordum.
__ Bu tamamen aklımdan çıkmış.
__ Gidip hazırlanalım mı aşkım?
__ Olur derken bakışlarını bana çevirdiğinde beni de karnavala davet edip yanımdan uzaklaşıp hazırlanmaya gitmişlerdi.

 

Loading...
0%