Yeni Üyelik
22.
Bölüm

SU CİNİ BÖLÜM 21

@zifiri

"Hayat ne garipti uğruna ölümü göze aldığım adam şimdi başkasının sevgilisiydi ayaklarım beni misafir olduğum ağaç evin önüne getirdiğinde oraya tırmanacak gücü kendimde bulamamıştım yere oturup ağacın gövdesine yaslandığım sırada Mitona gelmişti.
__ Sen iyi misin?
__ Değilim Mitona değilim ama ne fark eder ki bitsin artık diyorum sabrım tükenmeden gelsin sonum.
__ Neyin var İnsan senin yüreğin kararmış?
__ Karardı ya ben bittim Mitona yaşayan bir ölüden farksızım şu halime bak benden iflah olur mu ben söyleyeyim olmaz gözümün önünde sevdiğim adam ama ona dokunamıyorum deli gibi seviyorum ama sevdiğimi söyleyemiyorum ve tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir sevgilisi var sence nasıl olmalıyım dediğimde o da susmuştu ne söyleyebilirdi ki söylenecek sözler bitmişti tükenmişti tıpkı benim gibi.
__ Merhaba demek ikinizde buradaydınız bende sizi arıyordum buraya sizi karnavalımıza götürmeye geldim.
__ Merhaba peri ama Mihrap hanımın gelmek isteyeceğini sanmıyorum yine de teşekkür ederiz.
__ Ama neden hadi söz veriyorum çok eğleneceksiniz lütfen gelin Mihrap.
__ Ben ben! Cidden gelemem teşekkür ederim.
__ Ama neden sorun kıyafet mi yoksa dedi üzerime bakarak.
__ Ha.. hayır dedim zorlukla konuşuyordum ama Tuananın ısrarları bitmiyordu çaresiz kabul etmek zorunda kalmıştım Tuana da üzerime beyaz tek kollu yaka kısmı yapay elmas kristalleri ile işlenmiş ve kol kısmından göğüs altına kadar inen püskülleri vardı eteği ise düz kesim değil baldırımdan diğer diz kapağıma inen yan bir kesimi vardı ve alt kısmı püsküllerle çevriliydi saçlarıma güzel bir topuz yapıp yüzümün bir yarısına da beyaz ve gümüş karışımı taşlarla güzel bir şekil çizmişti yüzümün makyajını bitirdiğinde ayaklarıma beyaz sivri topuklu bir ayakkabı giydirmişti beyaz ayakkabımın tam bileğime oturduğu kısımda ve önünde gümüş beyaz taşlarla işlenmiş küçük boy bir kelebek süslemesi vardı benden sonra Mitonaya yöneldiğinde onları izlemeye başlamıştım.
__ Sıra sizde size de güzel bir kombin yapabilirim isterseniz derken gülümsemişti.
__ Gerek yok ben kendim halledebilirim.
__ Güvenin bana güzel bir kombin olacak söz veriyorum dediğinde istemsizce Mitona gülmüştü sonra gözümüzün önünde etrafını beyaz bir ışıkla çevreleyip karşımıza kendi haliyle çıkınca Tuananın ağzı açık kalmıştı bal rengi gözleri daha da parlak sarı bir hal almış kızıl saçları etrafına kırmızı bir ışık saçıyordu üzerinde ise omuzu açık beyaz bir kıyafet vardı bir omuzundan aşağıya doğru uzun aynı renk dökümlü paçalar asılıyordu açık göğsü ve kolunu saran kızıl bir döğmesi ve sırtında kızıl bir Anka vardı.
__ Artık hazır olduğumuza göre gidebiliriz.
__ Harika gidelim o halde. Hepimiz karnavalın olduğu yere doğru yola çıktığımızda her adımım yüreğime bir hançer saplıyordu sanki onları birlikte her gördüğümde canım öylesine çok yanıyordu ki o an yok olup gitmek istiyor kendi kendime lanet ediyordum düşüncelerim arasında dalgın halimi fark eden Mitona kulağıma eğilip.
__ Ondan böyle kaçarak mı son anlarını geçireceksin İnsan kendine geldiğinde bana neler söylemiştin bunları hatırla dediğinde ona bakakalmıştım ne diyebilirdim ki haklıydı ama onun beni hatırlamaması ve başka bir kadınla sevgili olması canımı acıtıyordu.
__ Siz fısır fısır ne konuşuyorsunuz öyle derken kıkırdamıştı biz ise ikimiz birden ona bakıp bir an ne diyeceğimizi şaşırmıştık ama Mitona son anda toparlamış ona cevap vermişti.
__ Karnavala ayak uydurabilecek miyiz diye konuşuyorduk nede olsa sizlerden değiliz.
__ Merak etmeyin bir sorun çıkmayacaktır karnavalımız çok güzeldir her yıl yapılır bu özelliği ise senede bir ortaya çıkan sevgi ağacımızdır sevgililer bu karnavalda gönüllerince eğlenir birbirleri için dans eder ve sevgi ağacımız yürek de olanları görür o kişileri seçer ve yüreklerindekileri ortaya döker işte karnavalımıza geldik burası hadi içeriye girin dediğinde önümüzdeki sarmaşıklarla çevrili bir duvar iki yana doğru açılıp bize bir kapı açmıştı içeriye girerken bir sürü cin bize bakıyordu Alemlerin de bir İnsan görmeleri onlar için garip olmalıydı her şey o kadar özenle hazırlanmıştı ki etraf küçük küçük rengarenk ışıklarla süslenmiş idi masalar beyaz ipek örtüleri ile örtülü etrafımızdaki sütunlar beyaz güllerle çevrelenmiş etrafımız da bir sürü cin dans ediyordu kadınları erkeklerinin etrafında dönüyor onlara değişik çeşitlerde meyveler yediriyorlardı gözlerim kalabalığın içinde bir an Arat ile kesişince yine o an onun o derin mavilerinde tüm benliğim ruhum hapis olmuş gibiydi ama aramıza birden bana öfkeyle bakan İris denen o kadın girince rahatsız olmuş bakışlarımı kaçırmıştım Tuana baktığım yöne dönüp baktığında abisi ile İrisi görünce bize dönüp gülümseyerek konuşmaya başlamıştı; abim pek dans etmekten hoşlanmaz İrisin işi zor bakalım sevgi ağacı onlar hakkında ne karar verecek çok merak ediyoruz.
__ Daha önce katılmadılar mı karnavala?
__ Hayır Mitona bu ilk olacak onlar için onlar bir aydır sevgililer doğrusu bizim ısrarlarımız olmasa idi İrisi kabul etmezdi ya biliyorum abim için zor birine tekrar aşık olmak ama en azından bizim için kabul etti.
__ Zoraki bir birliktelik yani.
__ Duyduklarım bir yandan canımı yaksa da bir yandan içime su serpmişti o halde Arat bu kadını sevmiyordu ama İris denen o kadının ona derin şeyler hissettiği gerçeğini değiştirmiyordu.
__ Zoraki demeyelim de umarım onun kalbini kazanmayı başarır abim için üzülüyorum.
__ Zoraki olan ne imiş hoş geldiniz derken söze giren Aysar ile hepimiz ona dönmüştük.
__ Aşk nasip işidir hesap işi değil bunu konuşuyorduk dedi imalı bir şekilde.
__ Hoş bulduk teşekkürler derken konuyu geçiştirmeye çalışmıştım ama her ikisi de bize şaşkınca bakmıştı.
__ Öyle ama umarım bu hesap işi tutar derken gözlerim Arat ile İrise kaymıştı tekrar çalan müzik eşliğinde Aratın etrafında dönüyor dans ediyordu ama onun bu durumdan pek haz etmediğini fark etmiştim sevdiğim adama dokunuyor onun etrafında dans ediyordu onlara bakarken içimdeki kıskançlık duygusu gittikçe harlanıyordu bir an önce buradan ayrılmak geri dönmek istiyordum onlara sırtımı döndüğüm sırada önümüzdeki koca ağaç etrafına ışık saçmaya başlamış art arda kırmızı renkte çiçekler açmaya başlamıştı görüntüsü o kadar güzeldi ki içimi tuhaf bir his sarmıştı ağaca bakarken herkes ağaca dönmüş çığlık çığlığa gülüşmeler kulağıma gelmeye başlamıştı Tuananın bahsettiği ağaç bu olmalıydı.
__ Sevgi ağacımız çiçek açmaya başladı zaman geldi bakalım kimleri seçecek.
__ Gönülde ne olduğunu kestiremezsin bakalım neler saklıyormuş gönüller. Dediğin de bir an içimi bir korku kaplamıştı.
__ Seni seviyorum aşkım senin için dans edeceğim lütfen kalbinde bana bir yer aç.
__ Kalbim dilde değil özde olanları dinler sana bunu defalarca anlattım.
__ Özde olduğunu sana ispatlayacağım o halde derken ortada açılan alanda onun etrafında dönüp dans etmeye başlamıştı ona her dokunduğunda kalbime binlerce bıçak saplanıyor gibiydi öyle bir patlama noktasına gelmiştim ki sanki damarlarımda kan değil ateş dolaşıyor gibiydi boğazımda sıkışıp kalan yumru gözlerimde ise hapsettiğim göz yaşlarım bana isyan etmişti bu durumu fark eden Mitona beni birden belimden tutup ortaya çekince yüzümü onun omuzuna saklamıştım birlikte dans etmeye başladığımızda İrisin her seferinde nefretle bana olan bakışlarını yakalıyordum.
__ Savaş İnsan senin olanımı bırakacaksın.
__ Sen ne dediğini bilmiyorsun derken zorlukla yutkunmuştum Mitona ise tebessümle yüzüme dokunup göz yaşlarımı silmişti; Buradan gitmek istiyorum yoksa dayanamayacağım derken ardımı dönüp Mitonadan uzaklaşırken Arat ile yine göz göze gelmiştik bana öyle bir bakmıştı ki gözlerinde anlayamadığım bir öfke vardı neden bana böyle bakıyordu ki kalbimi delip geçen bakışlarından kurtulup ardımı dönüp uzaklaşacağım sırada sevgi ağacından üzerime doğru binlerce kırmızı çiçek yaprakları gelip etrafımda dönmeye başlamış aynı anda herkesten bir fısıltı yükselmiş idi ayaklarım ise olduğu yerde kilitlenip kalmış vücudum istemsiz hareket etmeye başlamıştı Arata doğru döndüğümde gördüğüm aynı benim etrafımda dönen çiçek yaprakları onunda etrafını sarmıştı.
__ Bu da ne demek oluyor.
__ Aşk nasip işidir hesap işi değil sanırım ağaç sana ve diğerlerine bunu gösteriyor dediğinde İris öfkeden çıldırmak üzereydi.
Çiçek yaprakları ayaklarımızın altına serilip kırmızı ışık huzmelerine dönüşmüştü yerden kıvrılıp birbirimize doğru kayıp gelen ışık huzmeleri ile ayaklarımız birbirine doğru hareket etmeye başlamış bizi karşı karşıya getirmişti sevgi ağacı neden bizi seçmişti oysa beni hatırlamıyordu hatırlamadığı birini nasıl sevebilirdi yoksa Mitonanın dediği gibi seven kalp unutmamış mıydı.
__ Bu nasıl mümkün olabilir? sevgi ağacı bu İnsanla abimi neden seçti?
__ Bilmiyorum kardeşim en az bende senin kadar şaşkınım.
__ Sen kimsin İnsan? Sevgi ağacı neden seni seçti?
__ Ben ben! sıradan bir İnsanım demiştim zorlukla sevgi ağacınız neden beni seçti bilmiyorum.
__ Sıradan olduğun için mi sevgi ağacı bizi seçti sen kimsin bana yalan söyleme.
__ Yanılmış olamaz mı sence bizi seçerken yoksa kalbinde bana karşı birşeyler olması gerekmez mi benden şüphe ederken dediğimde bir an öylece yüzüme bakmıştı gözleri gölgeler ardına gizlenirken aklından neler geçirdiğini bilmiyordum ama bu beni korkutmaya başlamıştı bana doğru her adım attığı an nefes almayı unutmuş zorlukla yutkunmuştum o ne yapmaya çalışıyordu.
__ Benimle konuşurken dilin ayrı gözlerin ayrı konuşuyor İnsan benden sakladığın şeyler var bunu sezmiyor muyum sanıyorsun ya da beni bir aptal mı sanıyorsun yanlış olan ağacımızın seçimleri değil bence söylediğin yalan.
__ O halde hiç tanımadığın halde bana mı aşıksın Arat dediğimde duraksamıştı bu sorum onu allak bullak etmişti benim ise kaçış yolum olmuştu.
__ Doğru seni tanımıyorum İnsan ama göğsümde taşıdığım bunun aksine seni tanıyor gibi hangisi yalan söylüyor sence o mu sen mi dediğinde ters köşe yapmış bu kez allak bullak olan ben olmuştum duyduklarımın etkisinden bir süre kurtulamamış öylece ona bakakalmıştım.
__ Beni nasıl tanıyor olabilir ya da sevebilir? Bence sen ne dediğini bilmiyorsun derken sesim titremişti.
__ Peki yeni tanıdığım biri adımı nasıl sayıklar İnsan?
"Son sözleri ile küçük bir şok yaşamıştım uyurken onun adını mı sayıklamıştım ve o da beni duymuştu şimdi ne diyecektim ona.
__ Evet bir açıklama bekliyorum?
__ Bilinç altıma işlemiş olmalı başka ne olabilir ki?
__ Neden yalan söylediğini hissediyorum öyle ise İnsan derken beni kolumdan yakalayıp kendine doğru çekmişti kolumu öyle öfkeyle sıkıyordu ki buna rağmen şu anki kadar bakışları canımı yakmamıştı.
__ Canımı yakıyorsun dediğimde parmakları aralanmış sıktığı kolumu yine bırakmamıştı; Bazen doğrular yalanlardan daha fazla zarar verir İnsana senin aklın karışmış ne hissediyorsan bende ki kara büyüden kaynaklı olmalı bu yüzden ne söylediğini bilmiyorsun Arat.
__ Yanlışlarla yaşayacağıma doğrularımla ölmeyi yeğlerim İnsan ve sözlerinin hiç birine inanmıyorum.
__ Biliyorum seni bu kısa sürede çok iyi tanıdım ve seni sözlerime nasıl inandırabilirim bilemem ama ben kara büyünün etkisi altındayım bana yaklaşanlarda bu etkinin altına giriyor ve sende bu etkinin altındasın.
__ Sendeki kara büyü etkilerini bende görüyorum İnsan ama bu bedel sadece sana yansıyan bir şey bana ya da bir başkasına değil o yüzden daha iyi yalanlar bul derken üzerimizde ki etki kalkmış ikimizde serbest kalmıştık sonunda etrafımızdaki cinleri ve diğerlerini şimdi fark etmiştik hepsi bize doğru yaklaşmaya başlamıştı ve birden yüzümde bir tokat patladı acıyla suratıma tuttuğum da İris ile karşı karşıya gelmiştik.
__ Seni sürtük sen sevgilime büyü yaptın öyle değil mi derken beni boynumdan yakalamıştı ve bende kopan son nokta da bu olmuştu kollarıma baktığımda yine siyah damarlar belirmeye başlamış içimde ki öfke gün yüzüne çıkıyordu nasıl yaptım bilmiyorum o an İrisi bileğinden yakalayıp boynumdan çektiğim gibi suratına öyle vurmuştum ki beş parmağımın izi çıkmıştı her şey o kadar hızlı gelişmişti ki kimse bizi durduramamıştı onu boynundan yakalayıp kendime doğru çekmiştim kulağına eğilip...
__ Şimdi beni iyi dinle ben bir büyücü değilim sadece ölesiye seven bir kadınım ve bunun bedelini canım ile ödüyorum bir daha dünyaya gelsem yine aynısını yaparım sakın beni sabrım ile sınama bir İnsan olabilirim ama bu zayıf olduğumu göstermez canımı hiçe saydıysam sana neler yaparım düşün dediğimde onu öyle itmiştim ki metrelerce ileri savrulmuştu o an nutku tutulmuş acıyla bana bakıyordu herkes şaşkındı bana ne olduğunu ben bile anlamamıştım ama kendimden geçmek üzereydim burnumdan sıcak bir şeyin aktığını hissettiğimde ayaklarımın bağı çözülmüşte dermanı kalmamış gibiydi yere düşerken birden belimden yakalayan Arat beni kucağına almıştı kalabalıkta sesler birbirine girerken kendimden geçmiştim gözlerimi açtığımda Mitona başımdaydı.
__ Nihayet kendine geldin Mihrap kendini nasıl hissediyorsun?
__ Nasıl olmam gerekiyorsa öyle dedim derin bir nefes alıp ne kadardır kendimde değilim derken üzerime baktığımda pijama türü şeyler vardı neye baktığımı anlayan Mitona ellerini havaya kaldırıp merak etme üzerini ben değişmedim dediğinde o an gülsem mi ağlasam mı karar verememiştim.
__ Üç gündür kendinde değildin dediği sırada içeriye Tuana girmişti.
__ Kendine geldin demek nasılsın?
__ İyim dedim ama aslında hiç de iyi değildim başım dönüyordu ve yavaş yavaş sonuma yaklaşıyor gibiydim.
__ Berbat görünüyorsun seni bugün yıkayalım.
__ Buna gerek yok ben kendim hallederim dediğimde Tuana buna karşı çıkmıştı.
__ Şu haline bak ayakta duracak halin yok Mihrap hayır cevabını kabul etmiyorum dediğinde azımı açıp tek bir kelime söyleyememiştim ne diyebilirdim ki başımı kaldıracak halim yoktu konuşmamız üzerine Mitona odadan sessizce çıkınca Tuana yanıma oturup özür dilemişti neden olduğunu sorduğumda suratıma üzgünce bakıp karnaval gecesi İrisin yaptıkları yüzünden olduğunu söyleyince susmuştum beni yıkayacağı yere götürmek için kaldırdığında duvarda asılı aynadaki halime baktığımda ne kadar korkunç göründüğümü fark etmiştim gözlerimin altı çökmüş ve morarmıştı Tuana üzerimdeki kıyafetleri çıkarırken onun karşısında cılız bir çocuk gibi kalmıştım tüm vücudum adeta erimiş gibiydi beni sıcak suyun içine yatırdığında geriye doğru yaslanıp gözlerimi kapatmıştım cılız vücudumu yıkarken yüzüme bir şey damlamıştı gözlerimi açtığımda Tuananın ağladığını görmüştüm.
__ Neden ağlıyorsun durumum o kadar mı kötü demiştim gülmeye çalışarak?
__ Neden bu haldesin Mihrap?
__ Parmaklarımı saçıma götürüp annemde beni böyle yıkardı dedim elim saçlarımdan aşağıya kayarken elimde kalan bir tutam saçıma gitmişti gözlerim o an Tuana ile göz göze gelmiştik bakışlarını benden kaçırmıştı annem saçlarımı çok severdi baksana artık onlarda kalmayacak dökülüyorlar sanırım kapşonlu bir hırkaya ihtiyacım olacak.
__ Ben sana ayarlarım derken zorlukla konuştuğu her halinden belliydi banyomu yaptıran Tuana beni güzelce kurulayıp odama getirmiş ve giydirmişti.
__ Söylesene Tuana sen hiç birini sevdin mi?
__ Hoşlandığım oldu ama sevdiğim olmadı neden sordun?
__ Öylesine.
__ Peki sen hiç birini sevdin mi?
__ Canımı verecek kadar dediğimde şaşkınca bakmıştı yüzüme.
__ Onu çok sevmiş olmalısın o halde şimdi o nerede?
__ Nefesim kadar yakınımda dokunamayacağım kadar uzağımda dediğimde istemsizce dolmuştu gözlerim o benim her şeyimdi yaşama sebebim şimdi ise ecelim.
__ Ödediğin bu bedel nedir Mihrap seni böyle tüketen sebep nedir?
__ Canımın canıdır Tuana derken gözlerim kapanmak üzereydi Tuana saçlarımı okşarken kendimden geçip uykuya dalmıştım uyandığımda ise yanımda kimse yoktu yerimde zorlukla doğrulup kalktığım sırada odama İris denen o kadın girmişti.
__ Buraya senin ile konuşmaya geldim.
__ İnan seninle uğraşmaya mecalim bile yok yine ne istiyorsun benden?
__ Sadece konuşmak Arat ile aranızda ne var onu çok seviyorum ama aramızda sen olduğun sürece onu kazanamam.
__ Ne demek istiyorsun aranıza nasıl girebilirim sizin söyler misin?
__ Girdin işte damdan düşer gibi çıktın geldin senden nasıl etkilendi bilmiyorum belki de bu bir büyü dediğinde onun sözünü öfkeyle kesmiştim.
__ Yeter! Ortada büyü falan yok anla artık bunu gerçekten ne olduğunu merak mı ediyorsun Arat'ı sevdiğini söylüyorsun değil mi peki söyleyeceklerimi kaldırabilecek cesaretin var mı? O kadar öfkelenmiş timki onun canının da şu an en az benimki kadar yanmasını istiyordum.
__ Evet onu deli gibi seviyorum ne öğrenmem gerekiyorsa anlat onu sevmeye cesaret ettiysem senden duyacaklarıma da cesaretim var.
__ Peki dinle o halde ben ölüyorum günlerim bile sayılı takatim bile kalmadı neden biliyor musun çünkü bedel ödüyorum sevdiğim dediğin o adam var ya benim yaşama sebebim oldu şimdi de ölümüm olacak bunu bile bile hala onu sevmeye devam ediyorum gözümün önünde seninle sevgili olduğu halde dediğimde İris büyük bir şok geçirmiş azından tek bir cümle çıkmıyordu konuşmaya devam ettim içimdekileri bir bir dökmeye niyetim vardı o da dinleyecekti; Bizim yollarımız onunla çok önceden kesişti önce üç dilek ile birbirimize bağlandık ölesiye ondan korkarken sonunda ne oldu biliyor musun ikimizde birbirimize deli gibi aşık olduk zor dönemler atlattık ve üç yıl önce ona ölüm büyüsü yapıldığında hayat ile ölüm arasında sıkışıp kalmıştı o lanet büyü ya sevdiğim adamın canını alacaktı ya da bedelini ödeyip onu kurtaracaktım.
__ Sende bedel karşılığında canını mı ortaya koydun dedi gözlerinden yaşlar akarken sözlerine devam etti; Peki neden seni hatırlamıyor?
__ Sorusuna gülüp geçtim önce, çünkü bu bedelimizdi sevdiğim adam beni hatırlamayacaktı tek hatırlayacak olanlar kardeşleri idi dedim.
__ Onlar neden hatırlamıyor peki?
__ Unutmalarını istedim ve gelen Meleklerden yardım istedim onlarda hafızalarını sildi dediğimde daha da fazla ağlamaya başlamıştı ve karşımda gördüğüm İrisin sureti Tuanaya dönüştüğünde yerimde öylece kalakalmıştım.
__ Bir şeyler olduğunu sezmiştim neden bunu yaptın Mihrap neden derken yanıma koşup sarılmıştı bana ikimizde hıçkıra hıçkıra ağlarken bunun cevabını odaya giren Mitona vermişti.
__ Çünkü hatırlayıp acı çekmenizi istemedi dediğinde Tuana ona doğru dönmüştü.
__ Sende bunu biliyordun derken ayağa kalkıp Mitonanın göğsünü yumruklamaya başlamıştı hem ağlıyor hem de ona bağırıyordu Mitona ise ona hiç bir karşılık vermiyordu.
__ Yeter Tuana ona vurma artık onun suçu yok büyüyü bozan oydu dediğinde Tuana dizlerinin üzerine çökünce Mitona da yanına diz çökmüştü.
__ Sakin ol lütfen.
__ Nasıl sakin olayım tüm bunlar yaşanırken biz her şeyi unuttuk derken birden yere düşüp bayılmıştı korkuyla yerimden kalkmaya çalıştığımda başım dönüp bende yere çakılmıştım Mitona Tuanaya baktıktan sonra hemen yanıma koşup sakin olmamı sadece bayıldığını söyledi beni tekrar kucağına alıp yatağa yatırdı.
__ Söylediğin gerçekler ile Meleklerin yapmış olduğu etki bozuldu Tuana o yüzden bayıldı hafızası geri geliyor ve bir an önce Aysarı bulsam iyi olacak dediğinde ne yapacağımı şaşırmıştım Tuanayı yanıma yatırıp hızla odadan çıkmıştı.
__ Karnavaldan sonra her zamanki mabedim olan ciya şelalesinin altına gitmiştim aklım karma karışık bir hale gelmişti bu kadın kimdi onda beni bu denli etkileyen neydi onu gördüğümde hislerime neden engel olamıyordum bu kadın sanki tüm benliğimi esir alıyor gibiydi şelalenin suyu vücuduma aktıkça zihnimde boğuştuğum düşüncelerimi öfkemi yavaş yavaş kontrol altına alıyordum bu kadının benden sakladığı şeyler neydi neden onun zihnine girdiğimde kara büyü beni etkisi altına almıştı aklımı kurcalayan cevapsız o kadar soru vardı ki düşüncelerim arasında etrafımda yabancı birinin varlığını hissetmiş etrafıma konsantre olmuştum bu o İnsanın yanında ki Mitona adında ki varlıktı burada ne arıyor olabilirdi onu izlemeye başladığım da panik bir hali vardı böyle hızlı nereye gidiyordu.

 

Loading...
0%