Yeni Üyelik
4.
Bölüm

SU CİNİ BÖLÜM 3

@zifiri

Tek bildiğim beni orada fark ederlerse, onlardan kurtulma şansım sıfırdı. Korkudan yerimde dua etmeye başlamıştım. Artık daha fazla bu vahşeti seyretmeye dayanamamış, o an sıkıca gözlerimi kapatmıştım. Bir şekilde buradan kaçmalıydım ama doğru anı beklemeliydim. Cesaritimi toplayıp tekrar baktığımda ise cesetten geriye birkaç parça kalmıştı, fakat geriye kalan parçaları bile peşlerinden sürükleyerek götürmüşlerdi. Gittiklerinden emin olana kadar yerimden çıkmamıştım. Bir süre sonra gittiklerinden emin olunca, saklandığım yerden dışarıya çıktığımda, gördüğüm şey cesetten geriye kalan bir kan göleti olmuştu. Fakat inceden etrafı saran iğrenç bir koku burnuma çalınıyordu, bu iğrenç görüntü ve koku karşısında neredeyse kusmak üzereydim. Artık bu kokuya daha fazla dayanamıyordum. O an tek yapabildiğim, ise nefesimi tutup apar topar oradan kendimi dışarıya atmak olmuştu. Hızlı olmalı ve geri dönmeliydim. Dışarıya çıktığımda ise tek ışık kaynağım olan ayın önünü de bulutlar kaplıyor ve her yeri karanlığa boğuyordu. Yolum da hızla ilerlerken sokak lambalarının önünde tam yolun ortasında yine o zebanilere rastlamıştım ve o yöne doğru daha dikkatli baktığımda küçük bir kız çocuğunu ortalarına almış etrafını çevrelemiş olduklarını görmüştüm. Küçük kız çocuğu ise çaresiz bir şekilde elindeki bez bebeğe sarılmış, ağlıyordu. Ama ona merhamet edeceklerini hiç sanmıyordum. O an ben ise kendimi tehlikeye atıp ona yardım etmek ve etmemek arasında ne kadar bocala samda sonunda insani yanım ağır basmış merhamet duyguma yenilmiştim şimdi onu kurtarmak için hızlı düşünmeli ve bir şeyler yapmalıydım. Etrafta işime yarayacak bir şeyler var mı? diye bakınırken benzin akıtan bir kamyonet gözüme ilişmişti. Bütün her yeri ise ağır bir benzin kokusunun sardığını şimdi fark ediyordum. Ama onları o tarafa nasıl çekebilirdim? aklıma tek gelen onlara daha büyük bir yemin daha cazip geleceği fikriydi. Bu çılgınlığı yapacağımı daha önce söyleseler güler geçerdim herhalde. Onlara dönüp Hey! Ucubeler sürüsü diye bağırdığım da sesimi duyan zebanilerin tüm dikkatleri benim üzerime yönelmişti. Onlar bana doğru, gelirken küçük kıza doğru dönüp kaç diye bağırmıştım. Küçük kız çocuğu kaçarken onlarda hızla benim peşime geliyorlardı. Olabildiğince hızlı koşmalı, onları kamyonetin olduğu tarafa çekip, peşimden getirmeliydim artık onlardan yeteri kadar uzaklaşıp onları Kamyonetin olduğu bölgeye getirdiğimde belimdeki silahı çıkarıp, tam kamyonetin benzin akıtan bölümüne doğru nişan alıp tetiği çekmiştim şimdi ise onların kamyonet ile birlikte nasıl havaya uçuşunu izliyordum. Bu günlük hayattaydım ama her zaman bu kadar şanslı olamayabilirdim. Fakat arkamdan gelen ani bir ses üzerine dönüp baktığımda, iri yarı bir doksan boylarında zenci bir adam daha ne olduğunu bile anlamadan elindeki silahının kabzası ile başıma vurmuş ve kafamdan sızan kan ile kendimden geçmiş yere yığılmıştım.

Loading...
0%