Leo odasında dinlenirken yeni kuzeni yanına geldi ve konuşmaya başladılar.

" Selam "

" Selam "

" Naber ? "

" İyi gibi sen? "

" İyi gibi "

" Sen baya iyi türkçe konuşuyorsun. "

" Yani bir kaç yıldır dersini alıyordum pratik yaparak geliştirdim. "

" Çok iyi "

" Teşekkürler yeni kuzen "

" Sen gerçekten Leonardo'ya benziyorsun."

Leo değişik hissetti.

" Fotoğrafı var mı ? "

Alex Leo'ya onun bir fotoğrafını gösterdi. Gerçektende tıpatıp ona benziyordu.

" Peki ya bu aile beni kabul etmez ise "

" Yani bir kişi hariç herkesten eminim "

" Kim ? "

" Leonardo'nun annesi, babası senden başka evlatlık çocuklar edinmek isterdi ama o hiçbirinde izin vermezdi. Leonardo'nun fotoğrafları onun odasında durur babası etkileniyor. Senin ve ailenin kazası bütün ülkede haber oldu. Amcam seni gördüğünde hemen evlâd edinmek için başvuru yaptı, kısa sürede onaylandı. Amcam herşeyi senin Leonardo'ya benzediğin için değil gerçekten oğlu olmanı istediği için yaptı. "

Leo biraz sevinç, birazda hüzünle sordu.

" Peki ailemiz ne iş ile meşgul?"

" Yasadışı işler ama zarar vermek için değil yarar kazandırmak için. "

Leo'nun gözleri bir anda büyüdü.

" Ne diyorsun? "

" Dedeler böyle yürütmüş gelecek nesillerde mecburen yürütüyor."

" Tehlikeli değil mi ? "

" Cesaret ile korku arasındaki ince çizgiyi anlarsan bunuda anlarsın Leo " dedi. Leo Alex'e hastaneye gitmek istediğini söyledi.

" Hastaneye gitmek istemiyorum bay Niccolo'ya söyleyebilir misin ? "

Alex başını salladı ve bay Niccolo'nun odasına gitti.

Inserisci sì

( Evet girin )

Ciao zio

(Merhaba amca)

Ciao Alex

(Merhaba Alex)

Come te la passi

( Nasılsın? )

Sto bene Alex

( Ben iyiyim Alex)

Se volessi qualcosa

( Bir şey istesem? )

Sì

(Evet)

Per Leo

( Leo için)

È per Leo

( Leo için mi? )

Sì zio

(Evet amca)

Faccio tutto per Leo

(Leo için herşeyi yaparım.)

Vuole il permesso di andare in ospedale

( Hastaneye gitmek için izin istiyor.)

Può andare dove vuole

(İstediği yere gidebilir.)

Grazie zio

(Teşekkürler amca)

Alex ve Leo hastaneye vardığında Leo Alex'e Surayı görmek istediğini söyledi.

" Onu görmek istiyorum Alex "

Alex hasta kayıt bölümüne giderek onun hangi odada olduğunu sordu.

Ciao

(Merhaba)

Benvenuto a

( Hoşgeldiniz)

Voglio vedere un paziente

( Bir hastayı görmek istiyorum.)

Qual è il nome del paziente

( Hastanın adı nedir ? )

Il suo nome è Sura Maral

(Onun adı Sura Maral )

Hemşire onun 1052.odada olduğunu söyledi. Leo kapıyı çaldı ve içeriye girdi. Sura yemegini yerken Leoyu karşısında görünce elindekiler yere döküldü. Sura yerdekileri toplamaya çalışırken Leo onun sırtındaki yara izini farketti. Leo yerdeki herşeyi topladı.

Sura ona teşekkür etti.

" Merhaba "

" Merhaba "

" Geçmiş olsun "

" Teşekkürler "

" Nasılsın? "

" İlaç içmediğimde daha iyiyim"

" Evet iyi görünüyorsun "

" Nasıl yani ? "

" Yanisi mi var ?"

" Seni anlamıyorum"

" Çok güzelsin"

" Lütfen böyle konuşma"

" Neden ? "

" Seni tanımıyorum"

" Bende seni tanımıyorum"

" O zaman tanımadığın biriyle nasıl böyle konuşuyorsun ? "

" Gerçekleri konuşuyorum"

" Bu sözleri söylemek yaşına göre erken değil mi ? "

Leo göz kırptı. " Hayır değil " dedi. Suraya bakarak konuşmaya devam etti.

" Bir gün tekrar karşılaşacağız ve o günden sonra bu tanımadığın çocuğu hergün görmek zorunda kalacaksın. Şimdilik kendine iyi bak, o günden sonra sonsuza dek sana ben bakacağım. "

Leo odadan çıkarak hastaneden ayrıldı.

Leo Suranın doktoru ile görüşmüştü. Doktor ona Suranın ailesinin Azerbaycan'da çıkan bir takım tatsızlıklar sonucu öldüğünü ve Suranın ağır yaralı olarak kurtulduğunu söyledi. Genç kız muzice eseri hayatta kalmıştı. Leo ve Alex arabada giderken Suranın ne kadar şanslı olduğunu konuşuyorlardı.

" Allah'ın sevgili kuluymuş cidden yoksa nasıl kurtulabilirdi. "

Leo evet manasında başını salladı.

" Leo ondan hoşlanıyor musun ? "

" Emin değilim "

" Madem emin değilsin neden görmek istedin ? "

" Öyle bir güzelliği her gün görmek istersin Alex "

Alex güldü.

" Neden gülüyorsun senin hoşlandığın biri yok mu ? "

" Sanırım yok "

" Sanırım yok mu ? Bence kesinlikle var. "

" Yok dedim ya "

" Ben anlarım abi kimden hoşlandığını bulacağım. "

" Leo kes sesini kimseden hoşlanmıyorum. "

Bay Niccolo eşi ile Leo hakkında konuşuyordu. Bayan Flora henüz Leo'yu kabul etmek için hazır değildi.

Perché non me l'hai detto?

(Bana neden söylemedin?)

Non avevo bisogno di

(İhtiyacım yoktu.)

Lei non è Leonardo

( O Leonardo değil.)

Lo so

( Biliyorum)

Allora perché stai facendo

( Peki neden yapıyorsun?)

Cosa devo fare?

( Ne yapmalıyım?)

Stai lontano da me

( Benden uzak dur.)

Ti odio

( Senden nefret ediyorum.)

Bayan Flora sinirlenerek oradan ayrıldı. Leo'yu kendi oğlunun yerine koyamıyordu. Bay Niccolo ise hem Leo'yu oğlu olarak görmek hem de soyunun tek varisini korumak istiyordu. Leonardo bay Niccolo'nun düşmanları tarafından öldürülmüştü.

Perché non mi capisci, non posso vivere senza Leo

(Neden beni anlamıyorsun,Leo olmadan yaşayamam.)