Netliğin verdiği acı belirsizliğin karmaşasından ve yıpratmasından daha iyidir.

Sessizliğin çığlığı vardır duyabilene

Gökgürültüsünden önce derin bir sessizlik olur ya sonra gök yarılırcasına bir şimşek çakar,işte o gökgürültüsünden sonra ki enkazlı bedenim...

Okulun kantininde oturuyorduk devrimle arkadaş olduğum günden beri onlarla vakit geçiriyordum.İyi kızdı diğerlerinin de pek bir zararı yoktu ama kendini beğenmiş canımı çok sıkıyordu.Benimle uğraşmadan bir dakika duramıyordu.Artık tepemin tasını attırdı.Yeterrr diye bağırdım.Ne yapmaya çalışıyorsun görkem açık açık söyle,durdu gözlerimin taa içine bakıyordu.Sonra emreder gibi önce şu burnundaki aptal şeyleri çıkart öyle konuşalım.Sinirlenmiştim ne konuşacaksan böyle konuşucaz.Otoriter bir sesle sen bana emir veremezsin Cherry dedi.Bakakalmıştım.Ne dedi Hamza Cherry mi ? Hepsinin gözleri fal taşı gibi açıldı.Bir anlamı vardı demek ki ,bende bakışlarımı ona çevirip Cherry ne lan dedim minik bir kahkaha ile,yok dedi diğerlerine cevap vermemişti.Beğenemedin mi ?Net bir şekilde beğenmedim dedim.Beğensen iyi edersin çok sık duyacaksın artık nasıl olucakmış o hem zorla mı beğenmedim lan beğenmiycem oldu mu?Duymakta istemiyorum dedim öfkeyle,bana doğru yaklaşıp belimden kavrayıp kendine çekti beni ben şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim.Ve onu itmeye çalışsam da nafileydi bir doksan adam bana doğru eğildi, küçük dedi şansını ve sabrımı zorluyorsun,bende aynı onun gibi yaptım kafalarımız birbirine çok yakındı benim boyuma gelmek için eğilmişti.Senden dedim şans istemiyorum ve hata sabrını sikerim diyip kafamı kafasına geçirdim.Acı bir bağırış ile geri çekildi.Ne yapıyorsun kızım sen delirdin mi dedi Buğra, Anladığı dilden konuşuyorum dedim net bir şekilde,Yüzüme öyle bir bakıyordu ki sinirden fitil olmuştu.Sonra biraz kendine gelince hımmm yani benim anladığım dil bu öyle mi dedi.Tam cevap verecektim ki devrim kolumdan tutup uzaklaştırdı ordan,sinirden ağlamak üzereydim naptın kızım öyle dedi şaşkın bir şekilde,doğru olanı dedim.

Sence de doğrumuydu bu yaptığın beni sorgular gibi bakıyordu.Evet dedim.Anlamıyorum dedi.Bir insanın canını yakmak ne kadar doğru olabilir.Küçük bir kahkaha attım.Arkadaşın da çok farksız ama sen beni sorguluyorsun devrim dedim.Amacı canını yakmak değildi dedi.Şuan bunun bir önemi yok olan oldu devrim dedim.Yüzüme pür dikkat bakıyordu.Harbi kızım burnuna niye bunları takıyorsun hemde o varken ve onun yanında,devrim dedim çok mu önemli onun için niye bu kadar taktı bu olaya onu anlayamıyorum.Cevap vermesi gerekiyordu ,ama o sadece omuz silkmekle yetindi.Bak sen bile ne yaptığını cümlemi tamamlamama bile izin vermeden,rahatsız edici demekle yetindi.O kendini beğenmiş herşey den rahatsız oluyor zaten şaşırtmadı.Ama bu yeterli bir cevap değil devrim,Sonra kalktık sınıfa geçtik.Ders boştu, sınıfta ise üçünden başka kimse yoktu.Kapıdan içeri girdik ben bunları fark edince geri yöneldim kapıya daha fazla olay çıksın istemiyordum,hemde onlarla aynı yerde nefes alamıyordum hem gerçek anlamda hem mecazi anlamda ama bir ses heyy küçük nereye sence de bir özür hakketmedim mi?

Ya sabır!

Bana da ondan dedi.

Kendimi sakinleştirip arkamı döndüm.Bence de dedim bir özrü hakkettim.Hamza kocaman bir kahkaha patlattı.Buğra ise oğlum görüyormusun özür borçlu çıktın.Şu surata bak kızım sence kim bir özrü hakketti dedi Hamza, haklımıydı burnunu kanatmıştım ve canını yakmıştım.Aselll saçmalama kızım vicdan yapma zamanı değil,sert bir şekilde görüyorum o yüzden özür dileyecek.Bak kızım,bakıyorum kendini beğenmiş,ama bir daha bana kızım dersen kırarım.Yapar abi dedi Buğra dikkat et.Kes lan diye bağırdı görkem,üzerime gelmeye başlamıştı.Dur dedim ama durmadı tam sırtım duvara tosladı.Yeter dedim görkem kötü olucak dur diyorum.Olsun bakalım Cherry iyi olmuyorsa kötü olsun,duvara yapışmıştım dibime kadar geldi.Tam tekmeyi karın boşluğuna geçirecektim.Birden burnumdaki tıkaçları çekti aldı.

🦋

Arkadaşlar bölümü nasıl buldunuz?

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın.

Birer 🦋 alırım.