@zozanli
|
Abim, Efe ve Emir kendi aralarında sohbet ederlerken, Hilal uzanmak istediğini, Seren yenge ise Yiğit Ali ağladığı için onu emzireceğini söyleyerek içeri geçmişlerdi. Ablam desen yaklaşık bir saattir hiç görünmüyordu. Abimlerin sohbeti beni sarmadığı için ayağa kalkıp biraz yürüyeceğimi söyleyerek onlardan uzaklaştım. Hem yürüdüğüm için biraz ayaklarım açılmış olacaktı hem de etrafa bakmış olacaktım.
Yavaş yavaş yürüyüp bahçede bir kaç tur atıktan sonra yorulmuştum. Abimlerin sohbeti hâlâ devam ettiği için yerimde duraksayıp elimdeki değneğe daha sıkı tutundum. Şimdi hiç onların sohbetine katılmak istemiyordum. İçerisi de beni sarmayacağı için adımlarımı yavaşça arka bahçeye doğru yönlendirdim. İlk bulduğum yere oturacaktım hemen. Çünkü bileğimdeki sancı giderek artmaya başlıyordu.
Arka bahçeye gittiğimde ilk gözüme çarpan biraz uzakta ağaçların altında oturan ablam olmuştu. Gözden kaybolduğundan beri orada mı oturuyordu? Oraya kadar yürümek ayağımdaki sancıyı artıracak olsa da adımlarımı oraya doğru sürükledim. Beni daha fark etmemişti. Telefonunda her neye bakıyorsa ilgisini ona vermişti.
"Ne yapıyorsun burada tek başına?"diyerek ilgisini üzerime çektim. Telefonunu yanına bırakıp kafasını bana çevirmişti.
"Hiç..." Kafamı anladım der gibi sallayıp ağacın gövdesine tutunarak oturmaya çalıştım. Ama ablam hemen ayaklanıp kolumdan tutarak oturmama yardım etti. Ayağımı uzattım ve yavaşça ovmaya başladım sancısı biraz dinsin diye.
"Acıyor mu?"dediğinde kafamı sallayıp biraz dedim.
"Krem getireyim ben"deyip ayağa kalkacakken kolundan tutup izin vermedim.
"Gerek yok abla geçer birazdan." Bu sefer oturup ayağımı kucağına koyarak ovmaya başladı. Ayağımı yavru bir kuşu okşar gibi hassas bir şekilde ovarken sessizleşmişti. Oysa ablam böyle değildi. Yan yana geldiğimizde bazen sabahlara kadar oturup konuştuğumuz, güldüğümüz oluyordu. Ama şimdi yan yana geldiğimizde doğru düzgün konuşmuyorduk bile... Bu, ben Nalan annelerle gittiğim ilk günden beri hep böyleydi.
Neden böyle davranıyordu gerçekten anlamıyordum. Bana karşı sevgisi azaldı desem, bu öyle bir şey de değildi. Çünkü ne zaman bana sarılsa içinde bana olan sevgiyi hissedebiliyordum. Hele yoğun bakımdan çıktığım gün bana öyle içten sarılmıştı ki...
Benimle konuşmaktan kaçmasının nedeni neydi peki?
"Abla sana bir şey sorabilir miyim?"dedim derin bir sessizlikten sonra. Bakışlarını ayağımdan çekip yüzüme baktı.
"Tabii, seni dinliyorum." Ne soracağımı merak eder gibi gözlerini üzerimde gezdirdi.
"Beni eskisi gibi sevmiyor musun artık!"dediğimde bileğimdeki eli aniden durmuştu |
0% |