@zuleyhamina
|
!Bu hikayedeki tüm karakterler ve olaylar tamamen hayal ürünü olup gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur!
1. bölüm "Bir çiçek açtığında eski bir avluda diyor ki: her şey çok eksik ve neredeyse yok gibiyken, buldum buluşturdum kendime geldim tek eksik sensin! Kılı kırk yardım, altını üstüne getirdim, ve işte en geniş cümlem: içimi açtım sana içini açmak için" -Birhan Keskin-
20 yıl önce Küçük kız ağlarken annesi hem yemekle hem de kızıyla uğraşıyordu fakat birden ağlama sesi kesildi kızına baktığında ateşin kolları arasında sevimli sevimli duruyordu Sibel mutfağa girdi serpil'in kızıyla kendi oğlunu sarmaş dolaş görünce tebessüm etmeden kendini alamadı ardından saatler geçti ve herkes evlerine dağıldı küçük kız bir türlü camın önünden ayrılmıyor ve babasının gelmesini bekliyordu evlerinin önünde beliren far ışığı ile ayaklandı ve annesine bağırdı"geldi geldi babam geldi" diyip kapıya koştu annesi kızına "kızım sakin ol sanki hiç görmüyorsun babanı" küçük kız cevap olarak "ama her zaman yok ki" diye cevap verdi ve ardından babasına kapıyı açtı ve babasını sımsıkı sarıldı "babam canım babam" dedikten sonra Mehmet başını kaldırdı ve kapının arkasında ona bakan karısına baktı karısı ona merak ve heyecanla bakıyordu ancak belli etmemeye çalışıyordu Mehmet küçük kızını kucağına aldı ve içeriye geçti küçük kızını koltuğa oturtarak çantasına yöneldi ve çantasından bir hediye paketi çıkardı küçük kız paketi görünce gözleri parladı ve "bu benim için mi" diye sordu babası başını evet anlamında sallayarak paketi küçük kıza uzattı küçük kız paketi alır almaz açarak hediyesine ulaşmaya çalıştı paketi açınca o çok istediği ama babasının ona söz vermesine rağmen alamadığı o ayıcığı gördü ilk önce oyuncağına ardından babasına sarıldı ve "teşekkür ederim baba" "sana sözün vardı ben de sözümü tuttum" dedikten sonra Mehmet kızına sarıldı ancak annesi "sizi bölüyorum ancak yatma saati"küçük kız araya girerek "ama ya babam giderse" diye isyan etti "kızım merak etme baban gitmeyecek"diye cevap verdi annesin bu cevabına karşılık Küçük kız annesine dönerek "ya giderse diye" sinirlendi annesi ile kızını ayırmak amacıyla Mehmet "merak etme kızım gitmeyeceğim " dedi küçük kız babasının gözlerine bakarak "söz mü" diye sordu babası gülümseyerek "söz Baba sözü" küçük kız dayanamayarak "tamam baba" diyerek odasının yolunu tuttu Mehmet kızı gittikten sonra karısına baktı ve kollarını açtı karısı Serpil dayanamayarak kocasının yanına oturdu " iyi misin yaralandın mı Bir şeyin var mı?" Diye sorularına başladı Mehmet "bir şeyim yok merak etme iyiyim" diye cevapladı ~~~ Ertesi sabah küçük kız dışarıda Mehmet evde karısı ise ev işleri ile uğraşıyordu küçük kız sokakta oyun oynarken yine kavga etmiş üstü başı hep çamur içinde eve gelmişti sokakta yine Ece sesi duyulduktan sonra tekrar dışarı çıktı ve arkadaşlarının yanına koştu herkes onu küçük diye dışlar ve zorbalardı yine aynı şey oluyordu iki tane kız ona sataşmış yere düşürmüştü küçük kızın çığlıkları yine hıçkırığa dönüşmüştü küçük kız karşısındaki gülerek ona bakan kızlara baktı ve "sizi ateşe söyleyeceğim"diye kendini savundu kızlar karşılık olarak "söyle bakalım ateş ne yapabilir ki sanki"küçük kızın arkasından "Ece" diye bir ses duyuldu üçü de o tarafa bakarak sesin sahibine döndü sesin sahibi ateşti Ateş küçük kızın yanına ulaştı ve onu yerden kaldırdı ardından "iyi misin" diye sordu küçük kız cevap olarak "onlar beni itti ve dalga geçtiler"diyerek ağlamaya devam etti Ateş iki kıza baktı ve kızlar Ece'nin yanına giderek hemen özür dilediler çünkü ateşe bulaşmayı istemezlerdi bunun nedeni ateşin babasıydı ateşin babası korkunç ve kötü biriydi ancak herkes onu iyi biri sanardı ancak öyle biri değildi... 20 yıl önce Ateş Sönmez Gözlerimi yavaşça açtım yine babamdan dayak yemiştim her yerim ağrıyordu bir yerden sonra bayılmıştım babamla yine askeri okul için kavga etmiştim her yerim ağrıyordu ayağa kalktım ve odama gittim direkt yatağıma uzandım tavana bakıyordum birden kapının açılmasıyla yanıma birinin sokulması bir oldu kokusundan tanımıştım bu kişi ece'ydi kollarımı Ece'nin etrafına sardım ve Ece bana baktı "Ateş" ece'ye baktım "hı?" diye mırıldandım yorgun bir sesle, "bugün yanında yatayım mı?" dedi ona şaşkınca baktım "kalmak ister misin ki?" diye sordum neşeyle haykırdı Ece "evett" ona gülümsedim "o zaman kal" küçük kızın gözleri büyüdü ve "tamamm" dedi neşeyle ardından annem odaya geldi ve elindeki tabağı küçük kıza uzattı tabakta Ece'nin çok sevdiği limonlu kek vardı tabaktaki keki görünce heyecanla annemin elindeki tabağı aldı ve "teşekkür ederim Sibel teyze" dedi annem küçük kıza bakarak "rica ederim Güzel kızım sen yeter ki iste" dedikten sonra odadan çıktı küçük kıza baktığımda keki yemeye başlamıştı bile ona baktığımı fark edince küçük bir parça kopartıp ağzıma uzattı ve "hadi sen de ye" dedi yalvaran bir sesle biraz keke baktım ardından Ece'nin bakışlarına dayanamayarak keki yedim ağzımın kenarı yediğim dayak yüzünden yara olmuştu canımın acıdığını belirten bir ses çıkardım Ece bana bakarak "acıyor mu?" diye sordu "biraz" dedim ardından küçük kız ayağa kalkarak "ben büyüyünce doktor olacağım ve senin bütün yaralarını iyileştireceğim" dedi gururla, küçük kıza bakarak " ya doktor olamazsan" diye cevap verdim hemen Ece inatla "doktor olacağım ve sen bunu göreceksin" dedi ama bunu söylerken gözlerindeki inadı görmüştüm "iyi inanayım bari, bana doktor olacağına dair söz ver" Ece bana bakarak umutla " sözz" dedi ~~~ Herkes sessizdi kimseden çıt çıkmıyordu herkes yemeğini yiyordu ancak Ateş yemeğini yemiyordu çünkü babası ona gözlerini dikmiş dik dik bakıyordu sabah yaşananları unutmamıştı babası sadece bakmaya devam ederek " harp okulu kayıtları haftaya " ateş babasına bakmadı bile " oğlumda benim gibi olacak " Ateş bu sefer sinirlenerek babasına baktı " ben senin gibi biri olmak istemiyorum " babasının bakışları öfkeye döndü elini masaya vurarak" ne demek benim gibi olmak istemiyorsun " deiyerek kükredi Sibel kocasına döndü ve " bağırma çocuğa " dedi "ben onun babasıyım ben ne dersem o " dedi " ben senin gibi biri olmak istemiyorum" diyerek tekrarladı ateşin babası sinirle masadan kalktı ve ateşe bir tokat attı o gecenin gerisi ateş ve ailesi için tam bir kabustu... Ateş saatler önce yediği daykları unutmuş annesine merhem sürüyordu o sırada salondan ablasının acı çığlıkları geldi alıştıkları bir durumdu bu, bu acı çığlıkları belki 2 saatten fazla sürdü ardından kesildi ve kapı kapanma sesi geldi babası yine evde kıyameti kopardıktan sonra defolup gitmişti Ateş annesinin merhemini sürdükten hemen sonra ablasının yanına gitti ablasının her zamanki gibi her yeri mor ve şişliklerle doluydu ablasını o halde görünce ilk önce buzluktan bir buz kalıbı aldı ve ablasının yanına gitti ardından ablasının yaralarına birazcık buz tuttu biraz buz tuttuktan sonra ablasına da aynı annesine yaptığı gibi merhem sürmeye başladı ardından ablasının gözlerinin içine bakarak " asla babam gibi olmayacağım size söz " dedi ablası bu sözü duyunca gülümsedi ancak her yeri mor olduğu için gülümsemesi yarım kaldı ve acısını belirten bir ses çıktı ablasının merhemini sürdükten sonra annesinin yanına gitti annesi kenarda uyuyakalmıştı bile annesinin üstüne bir örtü aldı ve annesinin üstünü örtü ardından alnını öptü ardından yanından ayrıldı... Ateş annesinin yanından ayrıldıktan sonra etrafa bakındı ortalık feci bir şekilde dağılmıştı sabah annesinin bu ağrılarla yapamayacağını anladı ve etrafı toplamaya başladı yıllarca her gün bu olay yaşandığı için akşamları ev toplamayı,temizlemeyi öğrenmişti az da olsa annesini yemek yaparken izlemiş ve bazı yemekler yapmayı öğrenmişti bile... ~~~ 20 yıl önce Ece babasının ona aldığı ayıcık ile dışarı çıkmış her zamanki gibi kendisini kirletmiş ve hatta bu sefer ayıcığını bile kirletip eve gelmişti ve yine annesinden azar işitmiş bir daha yapmayacağına tekrar tekrar söz vermişti... Ece'nin en büyük şansı babası iken ateşin en kötü şansı babası... |
0% |