Kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişiyi beklemiyordum annem kapıda elinde iki tencereyle duruyordu beni baştan aşağı süzdü ve elindeki tencereler elime tutuşturup " bunlari ardama yaptım o sever midesine bisyelr girmiş olur. Hem " şaşırmış gözlerle ona baktım ve " neden ben yemek yapamiyormuyum anne " başını iki yana sallayıp " benim çocuğumun midesine doğru düzgün birsey girsin he bide şu üstüne doğu düzgün giyin o senin abin başka insanlarla karıştırma " Sinirden boğazıma yumru oturdu kaşlarımı çatıp "ne saçmalıyorsun sen ya duştan yeni çıktım o yüzden böyleyim " beni dinlemedi bile arkasını çekip gitti kapıyı sertçe kapattım ve mutfak tezgahında çalan telefonu elime aldım arayan abimdi "efendim abi " heyecanlı sesiyle "şimdi defne, ışık en çok papatya sever ama yanında bir şey almama gerek var mı " gülerek "abi kızı istemeye gitmiyoruz güzel bir not yaz " "tamamdır defne ben kapattim "

Odama girip elbisemi üzerime geçirdim boy aynısının önüne geçtiğimde aşırı iyi duruyordum makyaj masasına geçip ıslak saçlarıma fon çektim. Makyajımı bitirdikten sonra makyajimin son adımı olan bordo ruĵumu sürüp ayağa kalktım topuklu ayakkabılarımı giydim o sırada telefona düşen arama arda abiye aitti telefonu hoparlore alıp "efendim arda abi " ses arabadan geliyordu "defne ışığın işi çıktı istersen geçerken aliyim seeni " olur ben de şimdi çıkıyordum " "Sizin evin altında bekliyorum" çantamı ve kemanimi alıp Evden ciktim

Aşağı indiğimde arda abi oldukça lüks bir arabaya yaslanmış telefona bakıyordu üzerindeki siyah gömleğine fena yakışıklı olmuştu topuklu ayakkabılarım ın çıkardığı sesle beni farkedip telefonu cebine attı beni baştan aşağı süzdü en son gözlerimde takıldı ve yutkundu sonra bakışları yavaşça dudaklarıma indi o sıra kasiklarimda bir yanma hissettim stresle dudağımı dişledim bu sırada yanına gelmiştim "çok güzel olmuşsun defne hadi atla arabaya" arka koltuğun kapısını açtığımda arda abi kaşlarını çattı " defne on koltukta otusana " "arda abi sevgilin falan kızmasın " bana gülerek öyle biri olmadığı için kizamaz" o sıra arabaya bindi ben de peşinden on koltuğa bindim ve "nasıl yani hem zenginsin hem yakışıklısın nasıl senin sevgilin yok ya " bana gülerek " sen az önce bana iltifat mı ettin " Ona dönüp "arda abi şimdi yakışıklıya da yakışıklı derim sana demesem çarpılırsın her halde " kahkaha attı ve gözlerime bakıp bana doğru eğildi aramızdaki mesafeden dolayı yanaklarım kizarmisti kemerimi takıp "küçük hanım utanicak birsey yok kemerinin taktim" ellerimi yanaklarıma götürdüm ve konuyu değişip " arda abi bana küçük hanım demesen" "sen de bana abi demesen mesela " şaşkınlıkla ona bakıp " olurmuki öyle şey " sıkıntıyla "defne aramızda iki yaş var zaten abi demene gerek yok bundan sonra rica ediyorum " duraksadim ve " tamam Arda " bana gülümseyerek " işte bu" yolu izlerken araba birde firen yaptı az daha öndeki arabaya çarpıyorduk arda öndeki arabaya sinirle baktı adam arabadan inip küfür ederek bizim arabayabyanasti bende sinirle kemerimi çıkarıp arabadan aşağı indim ve adamın tam karşısında durdum "güzellik sen bize musade et kocanla konusalim "arkamdan inen ardaya bakarak " sen de korkuyomusun karini yolladın" sinirle yakasını tutup arabaya yasladım " bak şimdi bana ben senin ağzına sıçmadan toz ol " adam gülerek " ne yaparsın surtuk yapsana" arda şaşkın bir şekilde bana bakıyordu bakışlarımı hızla adama çevirip yumrugumu yuzune geçirdim bağırarak " bu bir " dizimi bacak arasına geçirdim "bu iki " adam eğilince onu yere atıp ayağındaki topukluyla adamın karin boşluğuna geçirdim "bu da üç" Allahın hakki uctur koçum sana su anlik yeter adamın arkadaşlarına dönüp" var mı daha dayak yemek isteyen " herkes bana şaşkınlıkla bakıyordu arda da dahil olmak üzere "ben de öyle düşünmüştüm " ardaya bakmadan arabaya yurudum arkamdan herkese bagirarak "karim kendini korur benim isim sadece ona bulasanlarin isini bitirmektir o döver ben se isini bitiririm "Arabanın ön koltuğuna oturup kemerimi taktım ve aynayı açıp rujumu tazelerken arda içeri girdi şaşkınlıkla bana bakıyordu ona bakmadan " arda ağzını kapa salyan akıyor" arabayı çalıştırıp hızla adamlarin yanından geçti telefonunu çıkarıp bi numarayı aradı "Ahmet ekibe de sana attığım konumdan birini alacaksınız akşam oradayım " telefonu kapatıp bana "seni benim korumam mı yapsam ya " sinirle ona güldüm "ya sinirimden gülüyorum ya adam ne diyor bana " arda da gerilmisti " bundan sonra diyemeyecek merak etme"

Arabadan inip Mekana girdik mekan çok güzel tasarlanmıştı maçlardaki süslemeler falan çok iyiydi bizim çalışanımız yere gelince ışığı görmeyi beklemiyordum o da çok güzel olmuştu mekanda bir ıslık sesi duyuldu "ya hepsimi güzel olur ya " berat gülerek yanımıza geldi ona imayla "senin güzelini daha gelmedi bey efendi " o sırada elgiz de içeri girdi onun üstünde de siyah dibi pileli bir elbise vardı kıvırcık saçlarıyla yine harikaydı hepimiz yerlerimize geçip bir kaç prova aldıktan sonra aradayken ışık bana gülerek "canım arkadaşım " ters ters ona baktım " ışık ne istiyceksinde hemen "bana sırıttı ve "şimdi yağız kapıda iki dakika abimi oyalasan bir soru " biraz düşündükten sonra "tamam başımın belaları"ardanin oturduğu masaya yaklaşırken yüzünün asık olduğunu fark ettim yanına oturana kadar beni fark etmemişti "arda iyi misin " başını hayır anlamında iki yana salladı "defne sen bu kadar şeye rağmen nasıl mutlu gözükmeye başarıyorsun " elimj omzuna attım " bir süre sonra o sıkıntılar hayatının normalleri oluyor" Ardanın kasları çatıştı ve bir şeye gerilmisti çok bariz belliydi sadece sustu ve ona sarıldım ilk başta sasirdigi için sarilmamma karşılık vermedi ama sonra o da bana sarıldı bir süre öyle kaldık

IŞIĞIN AGZINDAN

Hızla dışarı çıktım ve tarafa baktım o sırada telefonuma bir bildirim geldi

Yagiz: karsidaki arabadayim

hizla arabaya bindim gine cok yakışıklıydı " ışık ben seeni görünce sanki daha önce hiç yaşamamışım gibi geliyor senin gülüşün ,bakışın ,duruşun sen benim yaşama sebebimsin ışık ben sana vuruldum güzelim hemde fene vuruldum o gülüşünde kayboluyorum seni gördüğüm zaman sanki böyle zaman duruyor benimle çıkarmasın ışığım " gözlerim dolmuştuonun boynuna atlayıp evet seninle çıkarım yakışıklım " arkadan papatya dolu buketi bana uzattı "Yağız sen benim papatya sevdiğimi nerden biliyorsun " ilk defa sevdiğim çiçeği ben demeden biri biliyordu gözlerim dolmuştu kafamı elleri arasına alıp güzelim ağlama lütfen gözlerimi öptü yanaklarımı öptü en sonunda dudağıma bir buse kondurdu ve geri çekildi "şimdi bir tanem içeri girelim yoksa abin biseyleri farkedecek" ona gülümseyerek "tamam girelim " arabadan indim İçeri girdim

DEFNENİN AĞZINDAN

Ekip tamamdı ve hepimiz yerlerimizde giriş saatinin yaklaşmasını bekliyorduk garson adam geçerken berat onu yanına çağırdı "surdan icecek bireyler getir bana da" adama bakıp beyefendi hayır buna bu akşam servis bisey yapmayın lütfen kötü oluyo her yere kusuyor sonra mağz Allah kim silicek o yerleri misafirlere rezil olmak istemeyiz dimi " adam başını sallayıp hızla yanımdan ayrıldı berat sinirle bağırarak "defne sen bittin kızım akşam seni maf ettim " beratin arkasında birden arda belirdi "hayırdır ne oluyoruz arkadaşlar sakin" berat ardaya yalvararak "ardam canım ardam bu pis defne cadısı garsonlara ded ki berata hiç bisey vermeyin icecek falan,aç mı kalıyım ben " arda gülerek "berat ne zaman doydun aslanım " mekandaki herkes kahkaha atmaya başladı berat hepimize tek tek bakıp "hepiniz poker yiyin emi pis cadılar " en son bana doğru kafasını savurdu ve gitti gülmekten karnıma ağrı gitmişti arda bize dönüp "şimdi kapılar yavaş yavaş açılacak hepiniz yerlerinizi alın çalmaya başlayın" başımı sallayıp şu beratı biriniz getirsin buraya Allah için "

davetliler yavaş yavaş salonu doldurmaya başlamıştı etrafta kadeh sesleri konuşma sesleri vardı ama bizim müzik ayetlerimizi bastirmiyordu ben bir gözümle de ardayı kolluyordum herkesle teker teker konuşuyordu son gittiği masada bir kadın vardı Ardanın koluna elini sürünce sinirlenmistim birden biri bana yaklaşıp " cadı aşık olduğunu da bu kadar belli etmezsin " korkuyla ona döndüm " ya berat ne alakası var " bana burun kivirarak "cadı Sinirden yüzün kızardı şu an öbür aşık kusumuz ışık ta sevgilisine kimsenin görmediğini sandığı cilvesine yapıyor ben size öğretemedim ayıp ayıp gençlik bitmiş bitmiş " diyip yanımdan gitti bakışlarımı ardaya çevirdim ve beni izleyen gözleriyle karşılaşınca utandım bana gülümseyip beni izledi

ara verdiğimiz için lavaboya gitmek için bizimkilerin yanından ayrıldım arkamdan biri eliyle agzimi kapatti ve beni merdivenlerden aşağıya indirmeye çalışıyordum ama öyle sıkı bedenimi sarmıştı ki pis elleriyle hiç bise yapamiyordum çırpınma devam ettim beni omzuna attığında "yardım edin " diye bağırdım o da adımlarını hızlandırdı beni biyere soktu ve bei yere attı yere dusmemle inlemem bir oldu adam kapıyı kitleyi ce dehşetle ayağa kalktım ve duvarın bir köşesine geçtim adamın cussesi baya fazlaydı ne yaparsam yapıyım ben bundan biri beni kurtar adan kurtulamazdim adam üstüme yürümeye başladığında tüm kuvvetiyle çığlık attım o sırada beni tutup hızla duvara çarptım kafamın aldığı darbeyle canım yanmıştı hızla yanima gelip duvarla beni arasına aldı "evet güzelim benim olacaksın " pis alkol kokan nefesi midemi bulandirmisti "bana bakbeni bırak arda seni çok fena yapar duydun mu " sinirlenmisti kolumdan tutup beni yere attı ve üzerime oturup " benimsin sen artık " tüm gücümle bir daha bağırdım adam boynumu öpmeye başladığında bende de bir yandan çığlık atıyordum adam boynumdan dudaklarıma geçti ben ne kadar engellemeye çalışırsam çalışıyım olmuyordu adam kemerini çıkarıp ayağa kalktı benim olacaksın dedim sana diye tüm gücüyle bacaklarıma kemeri geçirdi bu seferki çığlığım her yerde yankılandı kapıdaki yumruklanma sesiyle kapı bir anda açıldı ama benim başıma aldığım darbe nedeniyle gözlerim karardı dudaklarımdan dökülen arda kelimesiyle kendimi karanlikta bulmam bir oldu