Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2.Bölüm

@_3smq_

Bu sefer Ali çağırmıştı timin komutanını rüzgara bir görev vermişti timi de hazırlaması için acele etmesini söylemişti rüzgar hemen çıktı bu şahin timinin intikamını almak için bir şanstı rüzgar hangara giderek "TİM HAZIRLAN GİDİYORUZ İNTİKAM ALMAYA" rüzgar az konuşurdu ama etkili olurdu bir soru daha gerektirmezdi Şahin timi bir bir hazırlanmıştı helikopter için emir bekliyordu rüzgar, Ali Tuğgeneral gelmişti "Asker gazanız mübarek olsun! " Dedi sesi sert ve içten gelerek "Sağol!" Diyip helikoptere binen şahin timine Anıldan bir soru gelmişti "Komutanım bu bizim sizinle olan ilk görevimiz yaranızı deşmek istemem ancak bişi sormak isterim" Demişti rüzgar anlamsızca kaşlarını çattı "Söyle anıl" Demişti ne diyeceğini merak ederek

sordu anıl "komutanım benimde bir arkadaşım vardı şehit düştü sizin timinizdendi" Anlamsızca baktı rüzgar "kim?"

"Faruk GÖKPINAR komutanım"

gözleri dolu baktı rüzgar acısı büyüktü ancak bunu göreve giderken yapamazdı timi riske atamazdı "En yakın arkadaşım'dı sen de onun dediği anılsın kız kardeşini seven çocuk hiç pes etmemişsin namın buraya kadar geldi"

anılın yüzü düşmüştü komutanı ile dertleşmek ona ağır geliyordu veya onu anlamiyacaklar diye düşünmüştü sesi az bir şekilde " Evet komutanım ben O'yum"

"aşk acın mı var"

"Fazlası ile komutanım"

"Anlatırsın bir ara"

"Emredersiniz komutanım"

Alev girdi araya

"Komutanım biz bu timi toplarız siz merak etmeyin"

"Merak etmem alev topladık timi ama" Aklı eski timdeydi

Eray da girdi bu sefer araya

"Aklınız diğer eski şahin timinde komutanım bende aynısını yaşadım"

"Nasıl" Dedi rüzgar

"Komutanım ben de Görünmez Timi'ni şehit verdim Orda bir kişi sağ kaldı ancak hatırlamıyorum o günden sonra beynim sıfırlandı..."

Doğuş direkt atıldı izin almadan

"sen o görünmez timinde benimle beraber sağ kalan Eray Şahin misin?" dedi sesi titreyek

"Evet de o kişi siz misiniz komutanım"

"Evet o kişi bendim süleyman, furkan, berat, sare, burak,emrah hepsini şehit verdik seninle"

"Komutanım" Dedi sesi titreyerek

Buğra bağırdı birden "Duygusallaşmayın beyler görev bizi bekler!"

Rüzgar keskin sözleri ile net bir şekilde "YARA ALMAK YOK ŞAHİN TİMİ BURDA KONUŞULAN BURDAN İNİLDİĞİ AN UNUTULUR ANLAŞILDI MI! "

"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM"

"ANLAŞILDI MI!"

"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM"

"AFFERİM!"

"SAĞOL!"

helikopterden inilmişti rüzgar 2 ekip yapmıştı biri sağ biri sol tarafa gidecekti

"Buğra üsteğmenim"

"Emredin komutanım"

"Sen anıl eray ve alevi al"

"Emredersiniz komutanım"

"Evren, hamza, doğuş benimlesiniz"

Evrenin,hamzanın ve doğuşun sesi yükseldi "emredersiniz komutanım!!"

 

İkiye ayrılmışlardı yola koyuldular ve telsizler ile haberleştiler dakikalarca

 

Buğra ve Anıl konuşuyodu

 

"Anıl"

"Emredin komutanım"

"Dikkatli ol tamam mı"

"Emredersiniz komutanım" Dedi anlamsızca

"Aklındaki soruyu biliyorum anıl"

Anıl sessiz kaldı

 

Hamza kendi kendine şarkı söylüyodur.

 

Hakan Çalhanoğlu burda

On numara her yerde

Şimdi eller havaya

Aha-aha-aha

Lamborghini karamba

This is made in italya

 

Doğuş Hamza'ya bakarak

"Ne diyon olm?"

 

Hamza duymuyordur şarkı söylerek sağ sol'a haraket eder

 

Doğuş'un sesi yükseldi "LAAANNNN HAMZAA"

 

Hamza duraksar

 

"Bana mı dediniz komutanım"

 

"Yok be oğlum şurdan terörist geçiyordu da ona diyordum lan saçmalamasana!"

 

"Özür dilerim komutanım"

 

"İşini dikkate al hamza"

 

"Emredersiniz komutanım"

 

"Allah'tan buğra komutan duymadı"

 

"Ya duyduysa"

 

"Sıçtın o zaman"

 

"Yaa komutanım"

 

Doğuş Hamza'nın taklidini yapar

"yaaa komutanım"

 

Hamza gülmemek için kendini tutar

 

Buğra seslenir "doğuş, hamza! "

 

"Emredin komutanım!"

 

"Sizin oraya geliyorlar dikkatli olun!"

 

"Emredersiniz komutanım! " Birden yüzünü çekerek yüzünü garip bir şekile dönderir "lan hamza"

 

"Emredin komutanım"

 

"Müimmat ne durumda?"

 

"Benimki yerinde komutanım"

 

"İyi o zaman"

 

Rüzgar gözlerini çattı sanki bir şey görmüştü aniden yüksek ses ile "Dürbün!"

 

Evren uzatmıştı "Buyrun komutanım"

 

"Evren"

 

"Emredin komutanım"

 

"Gelenler var"

 

"Komutanım doğuş komutanın ve hamza'nın da oraya gidenler var?"

 

"Tuzak bu!" dedi aniden eray

 

"İyi de nasıl" dedi buğra

 

"Komutanım hamza gilin oraya gidenler ve bunlar aynı kişi değil?"

 

"Komutanım kalabalık geliyorlar" dedi anıl

 

"İletişime geçin hamza ve doğuşla çabuk!" dedi rüzgar

 

"Emredersiniz komutanım" dedi ve iletişime geçemeyince dona kaldı evren "komutanım iletişim yok!"

 

"Ne demek yok evren" telaşlı bir ses ile

 

"Onlar başlarının çaresine bakar komutanım" dedi evren

 

"Olmaz! Buğra ile iletişime geç o zaman olmazsa anıl veya erayla haydi!"

 

"Emredersiniz komutanım"

 

Evren buğra üsteğmen ile iletişime geçmişti "komutanım tuzak bu! Ve Hamza ve Doğuş komutandan haber yok!"

 

Buğra elini anlına götürmüştü çaresizce "ne demek yoklar evren"

 

"Bilmiyorum komutanım yaklaşık 30 kişi dendi"

 

"İyi o zaman biz oraya doğru ilerliyoruz"

 

"Rüzgar komutana arz ediyorum komutanım"

 

Rüzgar derin nefes alarak "Her yer tuzak olmaz"

 

Buğra telsizi direkt kapatıp aniden anıla verdi taşlara vurmaya başladı delirmişti "Allah kahretsin!" Diye bağırmaya başladı buğra

alev anıl ve eray anlamsızca bakıyodu

 

Anıl korkarak "komutanım noldu"

 

"Hamza ve doğuştan haber alınamıyor!"

 

Anıl bağırdı " DOĞUŞ MU! "

 

"BİR ŞEYİ İKİLETME ANIL!"

 

"özür dilerim" dedi kabaca

 

"Özür dileme özür dileyecek bir işi yapma!"

 

"Emredersiniz komutanım"

 

*** 

Hamza ve doğuş mücadele veriyordu. Pes etmemek için ellerinden gelenin fazlasını yapıyorlardı. Doğuş sinirliydi fazlasından çoktu. "Hamza kendini koru" Diye bağırıyordu. Hamza'ya yorgun kurşun isabet etmişti hamza yerinde kıvranıyordu. Canı yanıyordu ama doğuştan uzaktaydı. Sesi titreyerek "kom-komutanım." dedi sesi az geliyordu. Doğuş hamzayı fark edememişti. Hamza hem savaşıp hemde komutanına haber vermeye çalışıyordu. Doğuş Hamza'ya ulaşamamıştı. Doğuş endişelenmişti ve hamzanın olduğu yere doğru ilerlemeye başlamıştı hamzanın yanan ve çırpınan vücüdunu görmüştü "Hamza!" diye bağırmıştı

Şahin timi onlara ulaşmaya çalışıyordu.

Doğuş hamzanın başını bacaklarına almıştı

"lan bırakma bizi, lan hamza!"

"Komutanım kardeşim size emanet"

"Lan hayır,hayır kardeşin sana emanet hamza, yaran nerde lan!"

"Sırtı-" Tamamlayamadı sözünü başı doğuşun bacağından düşmüştü

Doğuş hamzanın sırt tarafını dönderdi

"Lan bu tim nerde kaldı amına koyim nerde!"

***

Evren kısık sesle ve kekeleyerek "komutanım..."

 

"Noldu evren" dedi yüzü kızgın bir şekilde rüzgar

 

"Hamza" Dedi çaresizce

 

"Nolmuş Hamza'ya!"

 

"Yaralanmış... şuradalar komutanım!"

 

"Beklemeyin haydi haydi!"

 

Şahin timi hamza ve doğuşa ulaşır eray hemen yaraya bakmak için dizlerinin üstüne oturur yaraya bakarken yüzünü sıkıyordu sanki onun canı acıyordu yara derindi ve enfeksiyon riski çoktu...

 

"KOMUTANIM ACİL HELİKOPTER İNMESİ LAZIM ACİL YARASI DERİN! "

 

"evren sen karargah ile iletişime geç helikopter acil"

 

"Emredersiniz komutanım"

 

Yere eğilerek yüzünü iki eli ile kapatır alev...

 

"İyi olucak dimi" Dedi anıl sesi titrek bir şekilde

 

"Olucak korkma anıl! " net ve belirgin di sözü rüzgarın

 

Cevap gelmedi anıldan duygusaldı

 

***

 

Evren karargah ile irtibata geçmişti helikopter inmek üzere idi.

 

"Helikopter inecek komutanım"

 

"Anlaşıldı sağol"

 

Tim asla şehit haberi vermek istemiyordu canları yanıyordu bir yandan ise teröristleri temizliyorlardı helikopterin inmesine çok az kalmıştı hepsi petişandı. Hamza gözlerini yummuştu nabzı vardı.

 

***

 

İzel Gökpınar karargaha gitmişti tuğgeneral ali koç ile konuşmak için kapısını tıktıklamıştı postası meraklıydı Ali'nin İzel içeriye girdi Ali ayağa kalkıp oturması için eli ile sandalyeyi işaret etti

"teşşekürler Generalim ben Faruk Gökpınarın kız kardeşi İzel Gökpınar"

Ali şaşırmıştı Faruk'tan bir mesajdı belkide. İzel, abisinin izinden gitmeye çalışıyordu.

"Sen o musun"

dedi ali gülümseyerek İzel'in canı yanmıştı yarasına tuz basılmıştı ama hiç taviz vermemişti

" Evet ben Şehit Teğmen Faruk Gökpınar'ın kız kardeşiyim."

net ve gururlu idi İzel canı ne kadar canı yansa da.Ailesi yoktu İzel'in tekti sadece arkadaşı vardı kıvılcım...

Ali masasının üzerindeki şehit isimlerine bakmıştı sayfayı ters çevirdi çünkü nasıl şehit düştükleri'nin raporu vardı o masada İzel oraya odaklanmıştı " Baka bilirmiyim?" dedi sesi sakindi ama titrer gibiydi.

Ali kaçırmadı daha fazla kağıdı uzattı "tabii ki buyrun"

İzel hepsine baktı tek tek abisinin ismi olan alt kısma denk gelmişti Faruk Gökpınar'ın vücudunda 10'dan fazla kurşun izi vardı bir organı ise eksikti...

 

"Abim... " diyebildi sadece duygusallsşmıştı İzel.

Ama bu duygusallığı izele güç veriyordu.

 

Aklına anıları geldi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%