Yağmurlu, rüzgarlı ve soğuk bir gecede okulun açılmasına son 1 gün kala arkadaşlarla buluşup gece 02.00'ra kadar içtiğim için sabah okula kalmak pek mümkün olmamıştı. Ben kalkmayıncada annem sanki ortaokul çocuğumuşum gibi beni tokatlıyarak kaldırma yöntemini kullandı.

"Meriç hadi uyan okula geç kalıyorsun bak oğlum bu son senen şimdiden geç kalma" Her ne kadar kafam hala güzel olduğu için anlamasamda ne dediğini. Klasik olan o cümleyi kurdum

"tamam anne kalkıyorum"

"çabuk kalk serseri o kadar içilirmi?" dedikten sonra kapıyı sertçe kapatıp odamdan çıktı. Bende 5 dakikalık daha uzanıştan sonra ayağa kalkmaya karar verdim. Verdim vermesine ama kalktığım gibi midem içimden çıkıyor gibi olduğu için bende hemen lavaboya doğru koşturdum ve bir güzel klozete 3 dakika boyunca kustum.

Sonunda kusmamın bittiğini hissederek kafamı klozetten kaldırdığım gibi elimi yüzümü yıkadım ve azda olsa kendime gelebildim. Sonra derin bir nefes çektim içime Kolumda duran kol saatime baktığımda ise saatin sabah 08.00 olduğunu görünce gözlerim sanki yürüyen zombi görmüş gibi açıldı. Hemen dişlerimi fırçalayıp lavabodan çıktım. Dolabımdan beyaz çorap, dar bir siyah pantolon ve Kartal desenli bir tsirt alıp hemen giymeye koyuldum.

5 dakika gibi rekor bir sürede giyinerek 7 dakika rekorumu kırmış oldum. Sonra koşturarak tekrardan lavaboya saçımı taramak için girdim. Siyah, ince ve uzun saçlarımı yine aynı şekil tarayıp lavabodan çıktım. O anda annem sağolsun telefonumu akşamdan sarja koyduğu için içimden bir milyon kez teşekkür edip telefonumu ve yanıma 2 tane defter alıp çantama koyduktan sonra nihayet dışarıya çıkabildim.

Odam 2. katta olduğu için merdivenlerden koşar adımlarla inip hemen mutfağa girdiğimde annem ve babamı oturup masada kahvaltı yaparken gördüm.

"günaydın anne" diyip yanağından öptüm.

"bize günaydın yokmu oğlum" o anda babama günaydın demeyi unuttuğumu daha yeni farkedebildim.

"sanada günaydın baba unuttum sanma ve bu gün yine sofra müthiş"

" annen sağolsun oğlum" dedikten sonra babam. Ben hayvan gibi yemeye başladım

çünkü hem okula geç kalmıştım hemde kustuğum için baya bir açtım.

"Meriç bir güzel kustunmu oğlum"

"hayır baba ne alaka"

"yalan söyleme şerefsiz bizde o yollardan geçtik nasıl iyi eylendizmi bari?" o anda annemin onu dürttüğünü farkettim.

"aşkım ona kızacağına sanki yaptığı iyi bir şeymiş gibi birde eylendinizmi diye soruyorsun biraz iyi bir baba ol"

"tamam tamam Meriç birdaha alkol alırsan seni döverim" o anda bende gülerek

"tamam baba" dedikten sonra 10 dakika boyunca sessiz kahvaltı yaptık. Çayımın son damlasını yudumlayıp ayağa kalktım

"ben gidiyorum çok geç kaldım görüşürüz family" dediğimde babam eliyle yanıma gel işareti yaptı.

"tamam geliyorum" dedikten sonra karşımda oturan babamın kulağına doğru eğildim.

" Meriç bir gün kendini hazırla beraber içelim baba oğul" ne kadar sessiz söylesede 4 diyarda kulağı olan annem bunu duyduğu gibi yerinden fırladı.

" oha Mehmet hiçbir zaman öyle bir şey olmayacak Ünüversite bitene kadar anladınızmı?"

her ne kadar tamam desekte bunu yapıcağımızı hepimiz biliyorduk. En sonunda nike ayakkabımı giyip evin dışına çıkabildim ve kol saatime baktığımda 8.30 olduğunu gördüm son 30 dakikam kalmıştı. Hemen cbr 250 olan canım motoruma bindim anahtarı takıp çevirdim ama çalışmadı. 7-8 defa daha deneyip çalışmayınca içimden bir güzel küfür saydırıp dolmuşa yetişmek için caddeye fırladım ve dolmuş durağına doğru koşturmaya başladım.

Şansım iyiymişki tam durakta duran bir dolmuş yakalabildim. Nefes nefese kalmış bir şekilde dolmuşa bindim ve sağ taraftaki iki koltuklu yere oturdum. Telefon ve beyaz kulak üstü kulaklığımı çıkarıp Ben Fero Mahallemiz Esmer dinlemeye başladım. 5 dakika sonrada dolmuş kenarda durdu ve bir kız içeriye girdi.

"abi beni İstanbul Ünüversite'sinde indirirmisin?

" tamam indiririm" dedikten sonra dolmuş şöförü kız tek boş koltuk olan yanımdaki koltuğa oturdu. Bende 15 dakika boyunca dışarıyı izledim En sonunda dayanamayıp tanışmaya karar verdim.

"merhaba ben Meriç bende İstanbul Ünüversite'sinde okuyorum son sınıf öğrencisiyim"

"bende Melis tanıştığıma memnun oldum bende son sınıf öğrencisiyim"

" İstanbul'damı yaşıyordun yoksa başka şehirdendenmi geldin"

"biz Antalya'dan İstanbul'a daha yeni taşındık bende oraya geçmek zorunda kaldım"

"iyi yapmışsınız buraya gelerek burası çok iyi bir şehir ve çok iyi bir Ünüversite bu arada hangi bölüm"

"genetik mühendisliği senin"

" benimki astronomi ve uzay bilimleri" dediğimde okula vardık ve dolmuş durdu.