~ Aşk-ı derûn~

YILDIRIM KONAĞI

Xece hanım avlunun ortasına oturmuş eltisine karşı kazandığı zaferin keyfini sürüyordu yıllardır hep bir rekabet içerisindeydiler aslında onlar çok iyi dost idi bir zamanlar ama Filiz hanımın dostum dediği kadının sevdiğine göz dikene kadar.Aşk öyle bir zehirdiki kana karıştığı kimseyi ne görür, ne tanır plan ve oyunlarla dostuyla sevdiğinin arasını bozmuş bir birine karşı iki düşman yaratmıştı .

Xece hanım o günden sonra intikam yemini etmişti nasıl ki mutluluğunu almıştı ondan bir zamanlar dostu olan bu gün düşmanı olan kadının elindeki herşeyi alacak her girdiği savaştan mağlup döndürecekti onu kahvesinden bir yudum alıp

"haber ettin demi o yılana"

artık bütün hizmetlerin hanım ağalarının bu sıfatı kim için kullanıldığını biliyorlardı ,ama niçin kullandığını bir tek yılların emektarı Fatma hanım biliyordu yıllardır bu konaktaydı çoğu şeyi duymuş görmüş ama iş gereği üç maymunu oynamıştı.

"ettim hanımım o konaktaki çalışana laf sanki ağzımdan kaçı vermiş gibi dedim "

Xece hanım keyifli yerine daha çok yayıldı

"iyi yılda bir,bir işe yaradın"

Kadın sorup, sormamak arasında kalsada en sonunda.

"şey hanımım kızacan lakin geçende dediydim o kadar bey kızı vardır yaşı yaşına ,boyu boyuna bir sürü varlıklı kız dururken gerçekten bu sabiyi alacan Aziz ağama"

gelirse insanın başına meraktan diye boşuna .Xece hanım yardımcısına ters bir bakış atıp kahvesini önündeki sehpanın üzerine bıraktı

"o kızı alacam elbet ama onu bu eve hanım yapacak kadarda delirmedim sadece bu eve gelecek arada oğlumun gönlünü hoş edecek sonra Aziz'imin şanına yakışacak soyumuzu sürdürecek varlıklı bir ailenin kızını getireceğim."

Fatma hanım ağasının sözlerinden sonra bir müddet düşündü

"hanımım iyi dersinde Aziz beyim sinirlidir ama bir o kadar

merhametlidir ya bu kıza kol kanat gelirse"

Xece hanım bu sözlerden sonra bir müddet düşündü bu konuda kadın haklıydı bilirdi oğlunu.

" Ben Xece hanımsam ya benim dediğim gibi olur ya dediğim gibi oldurturum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

YAZAR ANLATIMI:

Ayşe giden adamdan sonra içini saran korkuyla birlikte adeta bir mahkum gibi annesinin ona keseceği cezayı bekliyordu ama emindi bu sefer keseceği ceza diğerlerine şükür edeceği türden olacaktı gözünden akan yaşla birlikte ellerini yukarıya kaldırıp

"Allah baba ne olur duy bu sefer beni korkuyorum çok kurtar beni ne ol.."

saçında hissettiği acıyla elleri saçına gitsede annesinin bırakmaya niyeti yoktu .

"dua et bakalım kim kurtaracak seni benim elimden ha"

yüzüne gelen tokatla beraber yere düştü . Kalmadı direnmedi çünkü biliyordu o direndikçe anası daha çok dövecek ,hırpalayacaktı onu.

"Allah'ın cezası ben şimdi ne edeyim seni ha"

saçından tutup kaldırdı

Kız ağladıkça kadın zevk alıyordu

" hadi gelsin bakalım kurtarsın o Aziz ağa seni elimde ha baş belası Allah bilir ne ettinde adama yamaçından ayrılmıyor ."

Ayşe anasının ne demek istediğini anlamamıştı .

"Valla ana tarlada fenalaşmışım ondan götürdü hastaneye valla ben çalışıyordum hiç birşey etmedim sor bak Aziz abime "

Kadın abi lafından sonra iyicene çıldırdı etrafına bakındı

hiç birşey bulamayınca hemen diğer odaya gidip halıyı çırpmak için kullanılan sopayı getirip.

" Abi ha abi ben senin kemiklerini kırmazmıyım ha bide abi diyor yarın öbür gün göreceğiz abini dur sen"

Kıza bir taraftan söyleniyor diğer taraftan vuruyordu . O vurdukça Ayşe'nin vücudunda yeni bir yara daha açılıyordu ama asıl ağrıtan vücudundaki yaralar değil ruhundaki yaralardı.

"ana yeter çok , çokk acıyor ne olur söz bir daha yapmam"

Anası o yalvardıkça daha çok vuruyordu.

"Hele bir daha olsun bak neler ediyorum sana senin kemiklerini kırıp eline vermiyormuyum zaten yömiyenide almamışsın alıp öyle gebereydin ya"

Küçücük kızın getireceği iki kuruştan medet umuyordu . Ayşe artık dayanamadı cılız bir sesle.

"a.naa acıyor yalvarırım"

Gözleri kapamak üzere iken gelen sesle ve duran darbelerle herşeye rağmen yüzünde oluşan tebessümle

"Allah'ım duydun benii"

Fısıltı halinde çıkmış sesi. Ne kadar dirensede gözleri acıdan karanlığa bırakmıştı kendini .

~~~~~~

10 dakika önce

Genç adam karşılaştığı manzarayla beyninden vurulmuşa döndü bir anne bunu nasıl evladına yapardı aklı almıyordu hemen kadına doğru gidip kıza gidecek olan darbeyi engeledi .

"ne yapıyorsun lann sen "

Kadının kolunu tuttuğu gibi yere fırlattı.kadın daha ne olduğunu anlamadan kendini yerde buldu.

Aziz kızı gördüğü gibi yüreği sızlandı hangi kitap ,hangi vicdan bunu kaldırır ki hele ki bir anne evladına nasıl bunu reva görebilirdi . İnsan dokunmaya kıyamazdı oysaki o sözde annesi olacak mağlukat kızını ne hale getirmişti.

Hemen kızın yanına çömeldi küçücük kız iki büklüm kan reva halde yerde yatıyordu kıza elleriyle dokunsa sanki incitecekmiş gibi yavaşca yüzüne gelen saçları arkaya doğru okşadı "lann nasıl koyarsın"sesi titredi .

Kızın başını kaldırıp dizine koydu ağırca saçlarını okşadı saç dipleri kanlanmış . Dudağının kenarı patlamış boynuna doğru ince bir çizgi şeklinde kan akmıştı.Genç adam sinirden titreyen elleriyle oraya dokunduğunda kız kısık sesle bir inleme bıraktı

"lan nasıl kıyar sana ha nasıl "

Boğazı düyümleniyor zar zor çıkıyordu kelimeler ağazından.

"bilseydim bırakırmıydım seni bu vicdansızın ellerine ,seni burda yanlız bırakan aklıma sıçayım"

Kadın korkudan köşeye sinmiş sesini çıkarmıyordu şimdi hapı yutmuştu çok duymuştu genç Ağa'nın namını hep adaleti savunan zulmün karşısında dimdik duran bir ağaydı bir çok Ağa'nın aksine zar zor konuşmaya mecal bulmuştu ki

"Ağam.. be..-"

Aziz kaldırdığı eliyle beraber kadını susturmuştu.Arkasına dönüp kadına parmağını sallayıp.

"Sakın kadın sakın tek kelime etme "

Kızın canını yakmaya özen göstererek onu kucakladı yavaşça ve kapıya doğru ilerledi çıkmadan önce omzunun arkasından korkudan yerine sinen kadına .

"Bunun hesabını sende ve buna göz yuman kocan olacak şerefsizde ödeyecek şerefim üstüne yemin ederim"

Ve arkasını dönüp kapıdan çıktı arabasını üst sokağa park etmişti mecbur oraya kadar gideceklerdi. Onu görenler ilk ona sonra kucağındaki kıza sorgulayan gözlerle bakıyordu lakin hiç biri genç adamın umrundaydı şuan için tek derdi kızı bir doktora göstermekti .

Arabaya vardığında kızı arkaya yerleştirip ön koltuğa oturacakken

"ağam hayırdır kötü bir şey yoktur demi"

şuan kimseye bir laf atacak vakti yok idi."yok birşey "

Adam aldığı cevapla memnun olmamış gibi .

"ondan değil beyim bu kızı biliriz aşağı sokakta oturur"

Aziz o an durup adama döndürdü yönünü o şimdi bilirdi herşeyi diye düşündü.

"peki bu kızı hep döver mi anası?"

Adam biraz kızın babasından çekinsede ağazındaki baklayı bırakı verdi.

"Valla beyim herkez bilir bu kıza edileri ama anası ,babadır sonuçta döverde ,sevende bize karışmak düşmez."

Genç adam bu sözlerden sonra adama tiksinirmiş gibi baktı .

"Sizin düşüncenize sıçarım ben "

Hırsla adamın kolundan tutup pencereden kızı gösterdi .Adam kıza baktı ağasının korkusuyla ama işte bazen olmayan vicdandan merhamet beklenemez.

"Ağam şey ,biz " ağazını geveledi

ama genç adam konuşmasına izin vermedi.

" Aman zahmet edip konuşma belki rahatınız bozulur "

Adam sanki mahçup olmuş gibi başını eğdi.