İstgram: @penumbra36

@avin.elif

~~~~~~İYİ OKUMALAR~~~~~~

"Aziz ağa çık dışarıı"

Kapıdaki korumalar onu tutmak için büyük uğraş veriyordu çünkü adam pek ayık durmuyordu gerçi ne zaman Yusuf ağayı ayık kafayla gördüklerini pek hatırlamıyorlardı

doğrusu.

Bir korumalar bir Halil (Ayşe'nin babası)olacak adamı durdumaya çalışıyor bir Yusuf ağalarını ayakta tutmaya ağa olduğu için fazla tepkide veremiyorladı.

"Yusuf ağam gelin sizi konağınıza götürelim Aziz ağam gelirse bir tatsızlık çıkar"

Adam içkinin etkisiyle

"Başlatma lan ben kimim biliyormusun nasıl bana akıl veriyorsun ha"

Sersem adımlarla korumaya doğru gitti dengesini korumakta zorluk çekiyordu adam koruma kolunu tutup.

"Ağam biliyorum gelin etmeyin bende emir kuluyum gidelim yarın gelir konuşursunuz olmaz mı?"

"Bırak lan senden emir mi alacam ben dur sen yarın senin hesabınıda

dürüceğim ama ilk o ağanıza soracak bir hesabım var"

Koruma sabır çekip sessizce

"Bok sorarsın sen hele bir ağam bu halini görsün"

Yusuf bir gözünü açık biri kapalı şeklinde.

"Ne diyorsun küfür mü? ediyorsun sen ha"

"Ağamm"

Lafını kesen şey asıl ağasının sesi oldu.

"Ne oluyor burda ne bu tüm tartana"

Ağam adamı bırakıp ellerini önünde birleştirip.

"Ağam valla biz ne dediysekte Yusuf beyim dinlemedi bize seni göreceğim diye tutturdu."

Korumalardan bakışını çekip bu sefer kuzenine çevirdi onu bırakmaları için başıyla işaret verdi.

"Bırakın bakalım onu neymiş karın ağrısı"

Adam iki kolunu açıp

"Ooo amcam oğlu hoş geldin bizde seni bekliyorduk"

Aziz ayakta zor duran kuzenine baktı onun adına o utanıyordu artık.

"Ne istiyorsun lan gecenin bu saattin bağırıp duruyorsun utanmıyor musun insanları rahatsız etmeye"

Kuzeni parmağını kaldırıp Aziz'e salladı .

"Karım nerde lan"

Aziz sakin olmak adına kafasını sağa ,sola katletti

"Ne saçmalıyorsun "

Elleriyle onu gösterip kınarmış gibi

"Şu haline bak içkiyi ağazından değil g..t içiyorsun resmen artık evinin yolunu karıştırıyorsun"

Adam "nıck ,nıck"

"Sarhoş değilim ben kendim deyim"

Kerim dayanamayıp

"Tabi ,tabi zaten babamdı konağı ayağa kaldıran"

Bu dediğine korumalar bile adamın bu dediğine belli etmeden güldüler.

"Onu bunu bilmiyorum o kız benim anladın mı o kadar para saydım bu adama konuşsana lan"

Kuzeninin gösterdiği yere baktı yaşının kırkkın üstünde olduğunu belli eden adam hemen lafa atlayıp .

"Doğrudur ağam Ayşe'yi ,Yusuf beyim aldı benden karşılığında on dölümlük araziyi verdi bana "

Sonra düşünür gibi yapıp omuzlarını dikleştirip utanmadan.

" Eğer sen onbeş dölüm arazi verirsen kızı sana veririm yoksa."

Aziz ellerini cebine koyup

"Yoksa ne yapacaksın"

Kuzeni ondan önce davranıp adamın yakasını tutup hesap sordu .

"Lan sen bana söz verdin hem tarlamıda aldın"

Adam ne yapacağını şaşırmış gibi.

"Valla ağam pazarlık sünnettir hanginiz çok verse kız onundur"

Bu sözden sonra Aziz'de kayış koptu kuzeninin yakasını tuttuğu adamı tuttuğu gibi yere atıp tekmelemeye başladı delirmiş durumdaydı .

"Şerefini siktiğimin puştu senin gibilerin babalığıda bu kadar bu kadar olur kızın lan o senin satacağın malın mı"

Tek eliyle adamın yakasından tuttuğu gibi korumalarına fırlattı.

"Alın bu şerefsizi bundan sonra öküz niyetine kullanıp tarlaları süreceksiniz "

Korumalar Aziz ağa bir çok kez sinirli görmüştü lakin böylesi sinirli haliyle ilk kez karşılaşmışlardı.

"Onu bunu bilmem o kız benim anladın amcam oğlu "

Aziz derin bir nefes alıp bıraktı ve kuzeninin üstüne yürüdü.

"Lan senin iki karın var hala utanmadan elin kızına mı göz koyuyorsun"

"Sanane karı benim değilmi parasını ödedim ister koynuma alır ister s."

Birden kasıklarına yediği tekmeyle iki büklüm oldu iki eliyle kasıklarını tutup acıdan çığlığı bastı

"Ahhh"

"Sen dur bak ben bu kızı size yem ediyor muyum ha siktiğimin şerefsizi utanmadan birde lan "

Bu sefer yüzüne attı tekmeyi

"Daha diğer hatan da bırakacaktım onların eline geberteceklerdi seni ama sen amcama dua et"

O vurdukça adam acıdan iki büklüm yerde kıvranıyordu.

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§

Filiz hanım

Oturmuş kara kara oğluna duyduklarını nasıl anlatacağını düşünüyordu gene Xece olacak nağlet kadın onu yenmiş ondan önce davranıp oğlunun istediği kızı kendi oğluna almıştı saate bakıp bir of çekti.

"İki karısı var sözde ama oğlum yine o pavyon güllerinin koynunda ne çileli başım varmış"

Küçük gelin Sevda yine dayanamayıp kaynanasına.

"Oğlunun gözü namussuzsa biz ne edelim hadi elif ablayı sevmedi ya beni"

Sevda aşiret kızıydı bu yüzden Filiz hanımdan lafını esirgemezdi ama Elif öyle değildi o yoksul bir ailenin kızıydı 15 bastığı gibi almış koymuştu oğlunun koynuna

İlk gece aldığı zalimce işkenceden sonra evet işkence çünkü onsekizi doldurmayan her insan çocuktur.

Rahimi darbe almış bir daha çocuk olması için uzun bir tedaviye ihtiyacı vardı ama kusur kadından geldiği için kimse umursamıştı nasılsa yerine konulacak kadın çoktu ona göre.

"Senide gördük daha düğün olmadan ateşin başına vurmuştu da gebe kaldın senin yüzünden az kalsın iki aşireti bir birine giriyordu"

Sevda iki kolunu biline yerleştirip kaynanasına doğru eğildi.

"Öylemi Filiz hanım sen değil miydin

Baban gillerin ayaklarına kapanıp yalvar yakar oğlumu affedin diye "

Filiz kadın utanmaz gelinine baktı eltisine inat gidip ileri aşiretten diye bu kızı almıştı ama almaz olaydı böyle çirkef gelini olucağını bilse alır mıydı kendi başınıda oğlununkinide yakarmıydı.

"Sevda sakin ol anam birşey demedi celallenme hemen otur"

Filiz yanıdaki diğer gelinine baktı ne yaparsa yapsın oğlu ne kadar eziyet ederse bir gün isyan etmezdi keşke dedi birde çocuğu olsaydı.

Sevda sinirle Kuma geldiği kadına baktı.

"sana mı soracağım hem sen gidip mutfağa baksana arkadaşların dolanıyordur orda"

Filiz hanım daha fazla dayanamayıp yerinden kalktı ve küçük gelinin yüzüne doğru sert bir tokat vurdu.

"Sana kaç kez diyeceğim sen neysen Elif'te o ne sanıyorsun kendini tutar kolundan atarım babanın avlusuna sana terbiye vermesi için"

Sevda yanağını tutup kaynanasına doğru tam atılmıştı ki.

"Sen"

Hizmetli kadın dizine vura vura salona girdi tek nefeste.

"Hanımım yetiş Yusuf beyimle ,Aziz ağam kavga ediyorlar"

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§

Aziz yerdeki adamı ard arda tekmelerken diğer yanda küfürler diziyordu.

"Lan demek tarla verdin ha demek bide yaşına başına bakmadan koynuna alacaksın küçücük kızı bak izin veriyor muyum yediriyor muyum sana"

Hem konuyor hem vuruyordu kasıklarına doğru ne korumalar nede arkadaşı dur dura biliyordu.

"Yeter oğlum geberteceksin sonra adamdan sayacaklar"

"Oğlumm "

Kafasını kaldırıp baktığında yengesi telaşla oğlunun yanına koşuyordu.

"Bırak tamam sakin ol artık"

Kadın yanlarına vardığında iki büklüm yerde ceset gibi yatan oğluna baktı sonra hırsla Aziz'in yanına vardı hesap sorarmış gibi

"Ne yaptın oğluma nedir bu hali nasıl kıyarsın ona ha "

Genç adam yengesinin sinirli ve sitemli sözlerinden sonra

"Tek derdin oğlun değilmi bir gün oğluna sordun mu karılarına nasıl kıyarsın diye tabi sormasın çünkü o senin oğlun kime ne yaparsa üstünü kapatmaya dünden razısın"

Kadın:

"Kocasıdır döver de ,sever de kime ne "

Aziz ellerini kaldırım sakin olmak adına burnunu sıktı ve sonra yengesine döndü .

"Sizin zihniyetinize tüküryim ne demek severde ,döverdi ya bu nasıl vicdandır ya sende kadınsın sen bunları dile getirirken utanman gereken yerde "

"Ne yapayım yani elin kızları için oğlumu mu atayım"

Aziz yengesine baktı uzunca.

"Biliyormusun senin zihniyetin ne ki doğurduğun ne olsun "

"Ne demek istiyorsun sen ha ne bicim konuşuyorsun"

Aziz yengesinin bu tavırlarına karşın

"Doğurmuşsun ama adam edememişsin "

Korumalara dönüp

"Atın şu soysuz köpeği geldiği yere bir daha bu konağada adım atmayacak"

Korumalar adamın iki yanından tutup konağına doğru götürdü.

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§

Akşamki curcunadan sonra Aziz kendi odasına doğru yol aldı bu akşam bir kez daha emin oldu bu kızı onlara yem etmeyecekti.

Bir kızın hayatı yine zalimlerin hırsı yüzünden kararmayacaktı izin vermeyecekti odasının kapısına vardığında yavaşca ses çıkarmadan kolunu indirdi zaten acıları yeni dinmiş ancak uyuya bilmişti küçük kız .

Kız yatakta mışıl mışıl uyurken dünyadan bir haberdi belkide ilk kez ilaç etkisiylede olsa bu kadar güzel bir uyku çekiyordu onca acı ve sızıya rağmen.

Aziz kızın baş oturdu ne güzel uyuyordu rüyasında ne görüyorsa demek ki onu mutlu ediyordu yüzündeki tebessümden bu anlaşıyordu.

Bedenini çevirip sırtı yatağa başı gökyüzüne doğru olacak şekilde döndü .

"Sen gülünce yıldızlar sanki dahada parlıyor kırlangıç"

Geleceğin ne getireceğini bilmeden gözlerini karanlığa teslim etti.

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§

Kadın yine yıllardır olduğu gibi pencere kenarına oturmuş kocasının başka kollara veda edip evin yolunu bulmasını bekliyordu.

Belki ağlamıyordu ama kalbinde örselenmiş duvarları sızlıyor isyan çıkarıyordu sonunda beklediği an gelmiş kocası kapıdan giriş yapmıştı.

Yine aynı rolü oynayacaktı yerinden kalkıp yatağına girdi sanki hiç kocasını beklememiş yüreği isyan bayrağını çekmemiş gibi.

Adam odaya girip yatakta güya uyumuş numarası yapan karısına baktı tek bir kez belki bu rolü yapmasa herşey çok başka olabilirdi evet sevmişti kalbinde başka adama yuva kadını en çok baş kaldırışına aşık olmuştu.

Gidip karısını sıkıca örtüp saçlarından öptü ne acıydı başka tenleri mesken tutmuş dudaklar onu hasretle öpüyordu kirpikleri titredi kadının ne yazık ki bunu adamda anlamıştı.

"Bir dahakine rol yaptığında kirpiklerinin titremediğine emin ol kadın"

Gözlerini açtı kadın açtığında ise adam keşke hiç açmasaydın dedi içinden çünkü o gözlerde ne nefret, ne kırgınlık vardı sadece tiksinme barındırıyordu bu adamın değil ruhuna bir darbeydi.

"Yollarına hasret çeken gözlerim Ali ağa tiksinen yüreğimdir yolunu gözleyen"

Yılların birikmişliğiyle derin bir nefes aldı.

"Unutma Ali ağa biz kadınların yüreği enkaz doludur "

Ve tekrar gözlerini kapattı .

Adam acı bir tebessüm bahşetti baynoya girip iyice yıkanıp paklandı ne büyük avuntuydu oysa ki insan oğlu kiri bedende ara am kirlenen beden değil ruhlarıydı.

Yatağa girip arkadan

karısına sarıldı hep hasretlik çektiği kokuyu ciğerlerine çekti evet bir çok bedende gezmiş ama hiç biri bu kadına çektiği hasreti dindirmiyordu.

"Bu yürek sana hasret Xece hanım bu yürek sana kırgın yüreğinin en karanlık köşesini bile versen razıydı bu adam "