@avinmirza12
|
Sosyal hesaplar: penumbra36/avin.elif 1.BÖLÜM (ÖLÜMÜN SOĞUK HİSSİ) 🦋 İYİ. OKUMALAR🦋 "Çabuk olun hade, hade " Etrafı kap kara sisler kaplamıştı ölüm kokuyordu huzur kokan havada kurşun seslerine feryatlar karışıyordu sağ elime sıcak bir sıvının ısısı yayılıyordu onun aksine sol elimin deydiği ten yavaşça soğuyormuş gibiydi. Kimi kızım, kimi anne ,baba diye çığlık atıyordu titreyen göz kapaklarımı ağırca açtım etrafa yayılmış cesetler yaralı bedenler onlara yetişmeye çalışıp kurtarmak isteyen yığınla insan biri beni omuzlarımdan sarsıyor bana bir kuyunun dibindeymişcesine sesleniyordu . Kulağımda uğultulu sesler yankı buluyordu. En son yüzüme yediğim darbeyle birlikte kendime gele bilmiştim sahi ne olmuştu en son hatırladığım annemin bana huzurla bakışı sonra bir uçak sesine benzer mekanik bir ses daha sonra yerle bir olan binalar duvarda resim edinmiş kan izleri . "laylaa, hayaa ya fatatan, 'iinahum qadimuna, hayaa, ealayna 'an nadhhaba.(Leyla hadi kızım geliyorlar hadi gitmemiz gerek)" Gitmek mi ellerimin arasına baktım yıllarını bana adamış ufacık bir kan pırtısıyla rahminde can bulduğum kadın kan içinde ellerim arasındaydı . Huzurun adını verdiğim bakışlarından mahrumdum ellerim yüzünü buldu soğuktu kışın ortasında avucumda tuttuğum karın hissiyatını veriyordu diğer yanda da yüreğimde korku mesken oluyordu . Yan tarafımda bir kadının çığlığı koptu çığlı boğazından değil adeta yüreğinin paresinden feryat kopuyordu. "astayqaz ya eazizi, falitudahiy 'umka, astayqaz sa'amutu, 'ant la tamutu"("uyan Ciwan'ım annen kurban olsun uyan ben öleyim sen ölme )" Çocuk son kez de olsa gözlerini annesine açtı canının ne kadar yandığı sesine de yansımıştı. "ami, qawmiun bitadfiatay, 'asheur bialbard alshadidi. 'ami, min fadlik qawmiun bitadfiatay, 'asheur bialbardi." Yumdu gözlerini fısıltı halinde yüzüne acının geçip gittiği huzurun yer edindiği bir tebessüm belirdi. "daye çok güzel bir koku geliyor gel diyorlar bana" Kadın anlamıştı oğlunu cennete çağırmaya melekler geldiğini rabbi kan kokusunu almış cennetin kokusunu solutmuştu evladına . Başını gökyüzüne dikti. "faltajri dima' aladhin yadhuwn bi'awladihim fi sabil al'ard sdaan ealaa hadhih al'ardi". Canım acıyordu birşey yapamıyordu annemi kaldırmaya kalmışsamda boşunaydı gücüm yetmiyor bir umut babama baktım ama elleri başının arasına almış hıçkırıklar içinde ağlıyordu ilk kez onu ağlarken görüyordum hep erkek ağlarsan ailesi güvendi hissetmez diyen adam bu gün adam hıçkırarak ağlıyordu sahi bu gün güvende miydik!. Kendi topraklarımızda özgür olmaya korkar olmuş bir hale gelmişti Bayram sabahları mutlulukla açılan akrabaların kalplerin buluştuğu sınırlar şimdi yıkıma ev sahipliği ediyordu kardeş toprak uğruna diğer kardeşini öldürmekten çekinmiyordu. "ya 'abi, saeidni, daena nanhadi, al'ard baridatan, tajealuk mrydaan, 'ant taelam 'ana 'umiy tukrah albardu." "baba yardım et kaldıralım yer soğuk hasta olur biliyorsun annem soğuktan nefret eder" Adam çaresizce kızına baktı gitmeleri gerekti. "Şama giriş yapmışlar geliyorlar, geliyorlar" Bu onların burdan gitmesi demekti yoksa çocuğun veya yaşlının önemi yoktu bir kuru toprağa kan dökmeye hevesli topluluk için. Adam son çare kızının kolundan tutup çekiştirdi Leyla ne kadar dirensede nafile zaten bitik bir durumdaydı. "Yâb umî " (Baba anam) Adam kulaklarını tıkamak istesede nafile canı ile yari arasında kalmıştı kızı için sevdiği kadını hayat yoldaşını geride bırakmak zorundaydı savaşın acı gerçeklerinden biriydi vazgeçişin sırat köprüsüydü. "laqad dhahab qalbi, hal yajib 'an tadhhab hayati ya laylaa؟"(yüreğim gitti canımda mi gitsin Leylam) Direnmeyi bırakmıştı artık Leyla bu dünyada babasının ona yalvarışına dc tanıklık ettirmişti ya binlerce nağletler getirdi yüreğinde savaşa sebep olanlara. 🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥 "Zû keçami zû kurbâna çavetibîm(çabuk kızım çabuk gözlerine kurban olayım)" Leyla hem ağlıyor hem yanına götüreceği bir kaç parçayı küçücük valize tıkamaya çalışıyordu savaş zalimlerin iki karış toprak bir koltuğa nice canların feda ettikleri kanlı kutlamaları . Titreyen elleriyle annesinin siyah şalını bulup başına taktı siyah dışında her renge aşık bir kadınken en çokta kırmızıya bugün tüm renklerden nefret eder oldu Halep sisliydi duvarlarda mermiyle beraber Kanlı gözlerle babasına baktı dağ gibi dik omuzları düşüktü . "Bıraksaydın ölseydimde anne mi orda bırakmasaydım üşüyordur baba annem soğuktan nefret eder." 🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥 TRABZON: Poyraz bir elinde beyaz güller ailesinin mezar taşına oturmuş diğer eliyle toprağı okşuyordu. " Bak Hira'm ellerimde yine beyaz güller var ama verecek bir sen yoksun sahi kaç oldun bu gün yaşasaydın" Kız kardeşi Onyedisine basacağı gün doğum gününü kutlamak için çıkmışlardı yola ailesiyle o son dakika gelen telefonla yanlarından ayrılmıştı Poyraz dönüş yolunda araba yoldan sapmış şarampole yuvarlanmıştı. Kendi elleriyle çıkarmıştı Hira'sını hurda olan o arabadan ona aldığı aşık olduğu beyaz renk kana bulanmış elinde abisinin ve adının yazıldığı bilekliği sıkıca tutmuştu. Binlerce insan gelmişti o zaman bütün akrabaları baş sağlığı için yanı başındaydı ama gelin gör ki cenaze bitiminde evine tek dönmüştü annesinin yastığına sığınmış acısını ona akıtmıştı. Haftası dolmadan akbabaları andıran akrabaları miras derdine düşmüştü ama babasının vasiyeti okunduğunda herkes şok geçirmişti " Benim en büyük servetim bir çocuğa yuva olmak " Haklıydı babası nerden baksan etrafı bir ordu insan ama yuva edinecek tek bir ev sığınacağı içini döküceği tek bir omuz yoktu. Buna tüm dünya kimsesizlik adını veriyordu. Not:hesap çalınıp kitaplarım silindi ve yedek bütün bölümler silindi kb bakmayın canlar. Sosyal medya:avin.elif/penumbra36 |
0% |