Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@avinmirza12

🍂🍁🍁🍂İYİ OKUMALAR 🍂 🍁


Leyla


Bilmediğim bir şehire sürgün edilmiş çaresizce beklemedeydim


bir ordu dolusu tıkışmış bir biçimde küçükcük bir teknede alt bölmesinde gizli yapılmış bir bölümde Yunanistan'a ordan başka ülkelere kaçak yollardan geçmeye çalışıyorduk yakaladığımız an cehennemin ortasına tekrar yollanacaktık .


Bir adam saklandığı kız kısmı açıp bilmediğim bir dilde elleriyle hade manasında salladı aramızdan bir kaçı adamın ne demek istediğini almış gibi ayağa kalmış dışarı doğru çıkmış ben ne yapacağımı bilemez halde babama sığındım.


"Şihh "


Saçımı okşayıp beni sakinleştirmeye çalışıyordu annem olsaydı oda öyle beni sakinleştirmeye çalışırdı sağ tarafıma kaydı bakışlarım annem yoktu onun yerine bu görevi üstlenen babam vardı.


Artık sağ tarafımda babama ait kılınacaktı.


Herkes çıkarken benle babam kaldık


kapının orda bir hareketlilik oldu kapıyı açan adamın yanında başka bir adam belirdi.


Bu diğer adamın aksine uzun boylu kalıplı bir adamdı koyu kumral saçları vardı bakışlarım istemisizce ellerine kaydı .


Siyah yakut taşından işlemeli bir yüzük vardı elinde yüzüğün ortasında ki taş insanı kendine çekiyordu istemsizce .


Babamın bana seslenmesiyle dikkatimi babama verdim beni yerden kaldırıp kapıya doğru götürdü.


YAZAR ANLATIMI :


Çakır yanında geçen adamla kıza dikkatlice baktı ama asıl ilgisini adamdan ziyade başındaki siyah şala rağmen firar eden acı kahve saçları biçimli vişne kurusu dudaklar kavisli kaşlarının altında ki ela gözler her bir özelliği kalemle çizilmiş bir türden güzelliği vardı kadının .


İçindeki dürtü ile baştan aşağı süzdü kadını en çokta ürkek duruşuydu kızı kendine çeken


O kız onun olsun istedi sapkınca .


Aklından binlerce iğrenç düşünceler


sahneler canladı istiyordu sonun ne olacağı umrunda bile değildi o kızı bu akşam koynuna alacaktı .


Yanında ki adamına yaklaşıp sessizce.


"Birazdan herkes uyuduğunda bir şekilde o kızı üst kabindeki odama getiriyorsun anladın"


Dedi adam neden böyle birşeyi istediğini anlamayacak kadar salak değildi elbet sadist bir sırıtışla.


"Komşuda pişer bizede düşer demi patron "


Adamın bu dediği nedense Çakır'ın sinirini bozdu içindeki ilkel dürtüyle


Sanki bir malı sahiplenirmiş gibi adamının omuzlarını sıktı bir nevi bu alenen bir tehditi.


"Benim olan benimdir anladın mı hem bilemeyiz belki sıkılana kadar bende kalır "


Bazı insanların düşünceleri bedeni ruhları kadar kirli olabiliyordu kendi sapkın düşünceleriyle insanları parçalamaktan geride yıkık enkazlar


bırakmaktan çekinmezlerdi.


Mekan veya tarih değişikliğe uğraya bilirdi lakin insanlar zalim olmaktan vazgeçmezdi.


Nice dönüşü olmayan savaşlara yıkımlara sebep olmaktan geri durmazdı giden canlar veya alınan ahlar kırmızı şarabın acı ve şervet tadı kadar cazibedici gelebilirdi onlara .


Tıpkı bir kadının tecavüzcüsüne yakarışının getirdiği acı sonu gibi .


Leyla'da bilmiyordu nefes almak için bir umut bindiği bu teknede soluksuz bırakılacağını kirli düşüncelere kurban gidileceğini.


Annesinin Hridayeşi idi can parçası yanında huzur bulduğuydu.


🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋


Poyraz elindeki balıklarıyla beraber evlenin yolunu tutmuş giderken etrafında o yürüdükçe ona hayran bakan bakışlara maruz kalıyordu bir çok erkeğin bu durumda gururu okşanırken o bu durum karşısından rahatsızlık duyardı.


Meraklı komşusu yine pencereden çekirdeğini çitleyip günün dedikosunu yapıyordu karşı komşusuyla iyi bu gün uğraşmaz umuduyla tam köşeyi döneceken.


"Poyraz balıktanmı geliyorsun şimdi yanlızda yenmez bir başına"


Genç yapılan manayı anlamıştı ama


"Valla çok güzel yeniliyor bence herkes tek yemeli arada böyle yerken carcar konuşan olunca adamda iştah kalmıyor"


Kadın bozulmuş bir ifadeyle.


"O ne demek "


Adam göz kırpıp arkasını dönmeden önce.


"Bence sen anladın hem ocakta yemeğin yok mu?"


🍁🍂🍁🍂🍁🍂🍁🍂🍁🍂


LEYLA:


Kaç saatir babamın gelmesini bekliyordum ama bir türlü gelmek bilmiyordu en son adam paraları teslim almak için çağırmıştı bir dahada geri dönmedi neredeyse bir saat oluyordu oturduğum yerden ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim.


Sonra kapı açılım öğlen gördüğüm adamlardan kısa boylu olanı gelip kolumu tutup ardında sürükledi.


ayn 'ant takhudh(Ne yapıyorsun nereye götürüyorsun beni)


Üs kattaki güverteye doğru götüyordu beni ama niye?


Adam ellerimi tuttuğu gibi boş odanın bir çuval gibi içine fırlattı .


Bu dört duvar çığlıklarımın hapis olacağı yirmi yıldır sakınan benliğimi bir zalimin zevkine kurban edeceğim metrisimdi.


"madha tafeal limadha 'ahdaratni 'iilaa huna?(Ne yapıyorsun niye getirdin beni buraya)"


Korkuyordum bir kuş misali yüreğim kanat çırpıyor gözlerinde gördüğüm puslu karanlık adeta acılar diken olmuş ruhuma batıyordu.


Sonra odanın diğer tarafında bu gece ki katilimin sesini işittim.


"Boşuna çırpınma bırak bu geceyi ikimiz için unutulmaz kılalım"


Anlamıyordum dediklerinden Türkçe bir kaç söz gibiydi ama değişikti değişik bir şilveydi.


"Neyy ,ney"


Babam neredeydi yokluğumu nasıl anlamazdı hani beni korumak yaşatmak için uğraşıyordu .


Geliyordu celladım adım adım bana doğru usulca yaklaşıyordu birazdan yapıcağı katliam için gömleğinin düğmeleri açmaya koyulmuş arsızca beni baştan aşağı süzmekten geri kalmadı .


Bunu yaparken kendimden tiksindiğimi hissettim içim üşüdü


Yaşarken ölüceğimi biliyordum son bir umut ayağa kalkıp kapıya doğru koştum .


Ama nafile sadece koşa bildim gerisi yoktu onun iğrenç kolları tarafından belimden tutulup kapıya yetişemeden geri çekildim.


Tüm can hırışlarım boşunaydı olurda belki duyar feryadımı gelir kurtarır diye son bir seslendim.


"Yabââ (babaa)"


Ama bunu yapacağımı hisetmiş gibi katilim sesim feryadını bulmadan elini dudaklarımın üstüne hapsettip engel olmuştu.


"Şıhh sakin istediğin kadar çırpın güzelim bu gece benimsin"


Ne iğretiydi oysaki kadına yapılan katliyamı benimsiyecek kadar aşağılık düşüncelerdeydi.


Beni çekiştirip kendiyle duvar arasına hapsetmişti elleri bedenimde keşfe çıkarken ölümün hissi yaşıyordum soğuk ve ürpertici


ruhum bedenimi terk ediyordu ellerim vücudum tükendiği halde direnmek için savaş içerisiydeydi gözlerim etrafı aradı kurtulma mı sağlayacak birşey .


"Direnmeyi bırak dedim lan sana"


Saçımı çekiştiriyor bilmediğim dilden ama tehdit unsuru sözler olduğunu düşündüğüm bir çok cümle kuruyordu.


Göğüslerinden itmeye çalışıyordum ama nafile gücüm yetmiyordu o çok fazla güçlüdü direnmeye çalıştıkça sadece ellerinin arasıda çırpınıyordum.


"Berdîî mî bêrdí yabâ min xalasbîké(bırak beni bırak baba beni kurtar)"


Çırpınışlarım ona zevk veriyordu bunun yüzündeki memnuniyeti barındıran ifadesinden anlaya biliyordum.


ben burda ölüyordum oysaki o zevk alıyordu koca bir adaletsizlik vardı ortada ben acizken o keyif sürmemeliydi benim canım yanarken o mutlu olmamalıydı gerçi adaletin olduğu bir dünyada çoçuklar ölmez,kadınlar tecavüze uğramazdı ,kimi açlıktan yürüyemezken kimi altın kaşıklarla yemek yemezdi.


Ayaklarımı iki bacağının arasına kıstırıp bir eliyle ellerimi başımın üstünde hunharca tutmuşbir diğer eliyle çenemi sıkıyordu pis nefesi soluklarıma karışıyordu .


Ne içindi kaçışlarımız umut için değilmi peki ya biraz kararacak olan tüm umutlarım ne olacaktı .


Kimse görmüyordu duymuyordu hep olduğu gibi kadın olduğumuz için ölüm ensede dolaşmak mı gerekti biz ne zaman özgür olacaktık ölüncemi kimisi ölünce bile demir parmaklıklara rağmen rahat edemiyordu yattıkları bir avuç toprak bile çok geliyordu zalimlere.


Bu sefer sadece nefesi değil iğrenç tenide dudaklarımda yer edindi .


Teni bana Kusma isteği uyandırıyordu boş midemde ki safra boğazımda git gel yapıyordu.


Bu onun hoşuna gitmeyecek olacaktı ki kolumu tutup yere attı .


"Miğden bulanıyor demek ha bak daha neler yapıyoruz senle oru..pu"


Ben geri geri kaçarken o üstüme gelip beni kollarının arasına kıstırdı.


"daeni 'adhhabi, 'atawasal 'iilayka, wa'uqsim 'anani lan 'akhbir ahdaan bi'ayi shay'in".


(Bırak beni yalvarırım yemin ederim kimseye bir şey söylemem ?)


Dudakları boynumu istila ediyor iğrenç ellerini bedenimde gezdiriyordu.


Elbisemin eteklerini yukarı çekiştirdini hissede biliyordum.


Sol gözümden bir kaç yaş süzülüp zeminle buluştu bitmişti artık direnmeyi bıraktım kurtuluşum yoktu denizin ortasında umutla bindiğim teknede tüm umutlarım yok oluyordu.


Gözlerimi kapattım annemin kollarının arasında olduğumu hayal ettim .


Sonra keskin bir acı ama bağıramadım o kadar tükenmeştimki sesimi çıkaramıyordum.


Ellerim tahta zemini buldu tırnaklarım yaşadım vahşetin izlerini bırakıyordu parmaklarımın arasında ki nemli sıcak sıvı kanadıklarının ispatıydı .


Üstümdeki adamın boğazından gelen ermesi sesler şuan ki cehennemi mi katlanmaz kılıyordu.


Canım çok yanıyordu belden aşasını hissetmez oldum .


Ağırlığı üstümden kalktı sonra kemerinin


sesi geldi bu kadardı


işte .


Loading...
0%